KİTAPLAR

Fotoğraf Galerisi

Video Galeri

Günün Fotoğrafı

 

“Türk Havacılık ve Savunmasında AWACS’lar Çok Önemli Bir Aşama Olmuş ve Yeni Bir Dönemi Başlatmıştır”

21.02.2014
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
“Türk Havacılık ve Savunmasında AWACS’lar Çok Önemli Bir Aşama Olmuş ve Yeni Bir Dönemi Başlatmıştır”

“Barış Kartalı” projesi kapsamında havadan erken ihbar ve kontrol uçağı AWACS’ların Hava Kuvvetleri Komutanlığı hizmetine giriş törenine katılan Cumhurbaşkanı Gül, dünyada çok az ülkede olan bu gelişmiş uçaklara sahip olmanın, sadece Türk Hava Kuvvetleri ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ni değil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’ni çok daha güçlü kıldığını ve Türkiye’yi müttefikleri arasında ayrıcalıklı bir konuma taşıdığını belirtti.

 

 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Barış Kartalı” projesi kapsamında havadan erken ihbar ve kontrol uçağı AWACS’ların Hava Kuvvetleri Komutanlığı hizmetine giriş törenine katıldı.

 

 

Cumhurbaşkanı Gül, Konya 3. Ana Jet Üs Komutanlığı’nda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, havadan erken ihbar ve kontrol sistemlerini haiz Barış Kartalı AWACS uçaklarının envantere kazandırılmasıyla ilgili törende bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.

“AWACS’LARLA SAVUNMA YETENEĞİMİZ DAHA İLERİ BİR AŞAMAYA GETİRİLDİ”

Bugünün, dünyanın ilk askerî havacılık teşkilatlarından biri olan ve Atatürk’ün “İstikbal göklerdedir” sözü temelinde her geçen gün gelişip güçlenen Türk Hava Kuvvetleri için özel, anlamlı ve gurur duyulacak bir gün olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, “Bundan 100 sene önce uçakla tanışan ve 1. Dünya Harbi’nde uçak kullanmış bir milletiz ve birçok vesileyle söylediğim gibi arabadan önce uçak yapan bir ülkeyiz. Böyle bir ülkede, AWACS’larla savunma yeteneğimizin daha ileri bir aşamaya getirildiği ve birçok kritik eşiğin aşıldığını görmekten de büyük bir mutluluk duyuyorum” dedi.

“AWACS’LAR TÜRK HAVA KUVVETLERİ’NİN GÜCÜNÜ DAHA DA YÜKSEĞE ÇIKARTIYOR”

Bunu basit bir tedarik işlemi olarak görmemek gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasına şöyle devam etti: “Biraz önce Sayın Hava Kuvvetleri Komutanımız ve Sayın Başbakan’ın anlattığı gibi birçok yerli tedarikçinin ve şirketin de bu çalışmalara katıldığı ve neticede karşılıklı pek çok teknoloji transferinin, bilgi akışının olduğu da bir gerçektir. Ama her şeyin ötesinde AWACS’lar, tıpkı F-16 savaş uçakları gibi, Türk havacılık ve savunmasında çok önemli bir dönemi başlatmıştır ve çok önemli bir aşama olmuştur. Artık nasıl F-16’lar Türkiye’nin hava gücünü güçlü ve başka bir sahaya ve seviyeye yükselttiyse AWACS’lar da aynı şekilde Türk Hava Kuvvetleri’nin gücünü daha da yükseğe çıkartmışlardır. Zira AWACS’lar dünyada çok az sayıda ülkede bulunan, çok sofistike ve çok gelişmiş hava araçlarıdır.”

“BU UÇAKLAR ADETA ‘KUVVET ÇARPANI’ MAHİYETİ TAŞIMAKTADIR”

Cumhurbaşkanı Gül, AWACS’ların, aynı zamanda modern harp teknolojilerinin ve Türkiye’nin başından beri en eski üyelerinden biri olduğu NATO savunma doktrinin de vazgeçilmez unsurlarından birisi olduğuna dikkat çekerek, şöyle dedi: “Sadece hava araçlarını değil, füzeler ve diğer havadaki her türlü, uçan ve tehdit oluşturan, her şeyi gören ve onların tehdit olmaktan çıkmasını sağlayan çok gelişmiş uçaklardır. Bu uçaklar sadece radar işlevi de görmemektedir. Her biri, aynı zamanda uçan komuta kontrol merkezi hüviyetinde olan uçaklardır. Bu özellikleri itibariyle, adeta ‘kuvvet çarpanı’ mahiyeti taşımaktadırlar ve gücümüze güç katmaktadırlar. AWACS’lardan kesintisiz olarak 24 saat boyunca elde edilecek veriler, sınır kontrollerini daha etkin yapmamıza ve ayrıca; Avrupa’nın güney kanadının güvenliğinin de en etkin şekilde sağlanmasına yol açacaktır.”

Bu tür uçakların, ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri tarafından 1991 yılında Körfez Savaşı’nda kullanıldığını ve etkin bir şekilde muharip görevlerinin süratle yerine getirilmesini temin ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin de İkinci Körfez Savaşı’nda müttefiklerinden elde ettiği AWACS ve Patriot’ları etkin bir şekilde o zaman kullandığını ve AWACS’ların o dönemde, bugünkü, Konya Üçüncü Ana Jet Üssü’nde üslendiklerini hatırlattı.

“AWACS’LARA SAHİP OLMA ARZUMUZ 2002’DE ORTAYA ÇIKMIŞTI”

“O gün misafir olarak gelen AWACS’lar bugün artık kendi malımız ve kendi envanterimizde” diyen Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hatta öyle ki, bu uçakları her gördüğümüzde, ‘Bunlar ne zaman gelecek?’ diye beklerdik. Çünkü bunlara ilk sahip olma arzumuz 2002 yıllarında ortaya çıktığında hatırlıyorum, o zaman 2002 yılındaki Başbakanlık dönemimde ilk toplantılar yapılmıştı. Daha sonra 2003 yılında kararları verdiniz, ilk ödemeler yapıldı. Uzun bir gecikme oldu ama belki de bu gecikme biraz hayırlı da olmuş diyebiliriz; çünkü bu süre içerisindeki her türlü elektronik ve high-tech’lerin bu temin ettiğimiz AWACS’lara yerleştirilmesi ve bu AWACS’ların çok daha sofistike hale gelmesine yol açmış oldu.”

“BU GELİŞMİŞ UÇAKLAR TÜRKİYE’Yİ MÜTTEFİKLERİ ARASINDA AYRI BİR KONUMA TAŞIYOR”

Cumhurbaşkanı Gül, dünyada çok az ülkede olan bu gelişmiş uçaklara sahip olmanın sadece Türk Hava Kuvvetleri’ni değil Türk Silahlı Kuvvetleri’ni, Türk Ordusu’nu ve Türkiye Cumhuriyeti’ni çok daha güçlü ve Türkiye’yi müttefikleri içerisinde çok daha ayrı bir konuma taşıdığını belirtti ve “Unutmayalım ki, ihtiyaç olduğunda zaman zaman belki müttefiklerimizle birlikte de kullanacağız bu uçakları. O bakımdan bu uçaklara sahip olmak şüphesiz ki, Türkiye için büyük bir gurur kaynağıdır” dedi.

EMEĞİ GEÇENLERE TEŞEKKÜR

Cumhurbaşkanı Gül, sözlerine şöyle devam etti: “Bu uçaklara sahip olma süreci içerisinde hükümetlerimizin, Sayın Başbakan’ın, Değerli Genelkurmay Başkanlarının, Hava Kuvvetleri Komutanlarının, Millî Savunma Bakanlarının, bütün bu süreç içerisinde görev alan birçok komutanın, Savunma Sanayi Müsteşarlığımızın, hepsinin çok büyük emekleri geçmiştir. İradeleri ile bu proje gerçekleşmiş ve bugün bunlara sahip olmanın haklı gururunu hep beraber yaşıyoruz.  Bir kez daha hayırlı olsun.”

Bu uçakların, Türkiye’yi sadece güçlü hale getirmediğini aynı zamanda caydırıcılığını da pekiştirdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle tamamladı: “Her zaman söylenen bir söz vardır ‘Sulh istiyorsanız cenge hazır olacaksınız’. İsmini de ‘Barış’ koydunuz ama dörde tamamlanacak. Dördünün ismini de Doğu, Batı, Kuzey, Güney şeklinde gayet güzel tespit etmişsiniz. Bundan dolayı da tebrik ediyorum ve bu uçakların hayırlı olmasını temenni ediyorum.”

Havadan İhbar ve Kontrol (HİK) uçağının hizmete girişinin anısına protokol üyeleri sahneye çıkarak anı fotoğrafı çektirdi. Törenin ardından, Cumhurbaşkanı Gül, TBMM Başkanı Çiçek, Başbakan Erdoğan ve beraberindekiler HİK uçağını gezdi. Cumhurbaşkanı Gül, uçağın kokpitinde incelemelerde bulundu.

Tüm Haberler

Yazdır Paylaş Yukarı