KİTAPLAR

Fotoğraf Galerisi

Video Galeri

Günün Fotoğrafı

 

“Türkiye ile Macaristan Arasında Bugünkünden Çok Daha Büyük Bir Ekonomik Potansiyel Var”

17.02.2014
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
“Türkiye ile Macaristan Arasında Bugünkünden Çok Daha Büyük Bir Ekonomik Potansiyel Var”

Türk-Macar İş Forumu Açılış Oturumu’na katılarak bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Gül, iki ülke arasındaki mükemmel siyasi ilişkilere rağmen bu potansiyelin ekonomik alanda yeterince gerçekleştirilemediğine dikkat çekti. “Ticaretimiz sadece 2 milyar dolar civarında. Hâlbuki Macaristan’ın çok güçlü bir ekonomisi var. Türkiye de güçlü bir ekonomiye ve 80 milyona yaklaşan dinamik bir nüfusa sahip” diyen Cumhurbaşkanı Gül, iki ülkenin daha fazla alanda ekonomik iş birliği yapabileceğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türk-Macar İş Forumu Açılış Oturumu’na katılarak iki ülke iş adamlarına hitap etti.

Konuşmasına, iş forumunda iş adamlarıyla bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti ifade ederek başlayan Cumhurbaşkanı Gül, Avrupa’nın en güzel şehirlerinden birisi olan Budapeşte’yi 1992-1993 yıllarında gördüğünü hatırlatarak, bugün büyük bir heyetle Budapeşte’yi ziyaret ettiklerini belirtti ve gerek kendisine gerekse heyetine gösterilen misafirperverlikten dolayı teşekkür etti.

 

 

“MACARİSTAN İLE TARİHİN DERİNLİKLERİNDEN GELEN ORTAK YANLARIMIZ VAR”

Cumhurbaşkanı Gül, Macaristan Başbakanı Orban ile öğle yemeğinde bir araya geldiklerini belirterek, “Sayın Başbakan, parlamento binasını gezdirdi ki yine Avrupa’nın en güzel parlamento binalarından birisi, çok görkemli. Adeta Macaristan’ın simgesi bu bina. Bütün kartpostallarda Macaristan’ı adeta bu bina ile tanıyoruz. İçini de, ofislerini de gezdirme nezaketinde bulundu benim ilgimi görünce. Ve demin burada anlattıkları gibi tavanlardaki resimler dikkatimi çekti. Ama tabii ki tarihi biliyorum. Macar tarihini de, kendi tarihimizi de, tarihten gelen ilişkilerimizi de biliyorum. Sayın Başbakan’a anlattım size de anlatayım; buraya gelmeden önce bir Macar gazetesine mülakat verdim. Belki o gazeteci aranızda da olabilir. Mülakatta konuşurken ismini sorduğumda, Levent olduğunu söyledi bana. Ben de biraz hayret ettim. Bizde de Levent ismi çok vardır. Benim hayretimi görünce ‘Sayın Cumhurbaşkanım hayret etmeyin benim bir kardeşim daha var, onun da ismi Atilla’ dedi. Bizde de çok Atilla ismi var. Dolayısıyla tarihin derinliklerinden gelen böyle bir ortak yanımız vardır. Bunlar iki halkın birbirine sempati duyması için, yakınlık duyması için çok güçlü gerekçelerdir. Ama sadece tarihin eski dönemlerinde değil bugün de Türkiye ve Macaristan NATO’da müttefik iki ülkedir. Mükemmel siyasi ilişkilerimiz vardır” dedi.

İki ülke arasındaki ilişkileri daha da geliştirmek için yoğun bir şekilde çalıştıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, ilişkilerin daha güçlü bir şekilde ileri taşınmasına Başbakan Orban’ın geçen sene Türkiye’ye yaptığı ziyaretin çok önemli katkısı olduğunu kaydetti. Söz konusu ziyaret sırasında ilişkilerin stratejik ortaklık seviyesine taşındığını anımsatan Cumhurbaşkanı Gül, bunun neticelerinin hep beraber alınacağına olan inancını dile getirdi.

“TÜRKİYE’NİN DE MACARİSTAN’IN DA EKONOMİSİ ÇOK GÜÇLÜ”

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye ve Macaristan arasındaki mükemmel siyasi ilişkilere rağmen ekonomik ilişkilerin potansiyelini henüz yakalamadığına dikkat çekerek, konuşmasına şöyle devam etti: “Ticaretimiz sadece 2 milyar dolar civarında. Hâlbuki Macaristan’ın çok güçlü bir ekonomisi var. Sayın Başbakan çok tecrübeli bir siyasetçi. Başbakan olarak Macar ekonomisinin bu şekilde güçlü hale gelmesine çok katkısı olan kişilerden birisi. Macar ekonomisini diğer Avrupa ülkeleriyle mukayese ettiğimizde, göstergelerinin hepsinin nasıl daha iyi olduğunu biliyorum. Türk ekonomisi de çok güçlü. Ayrıca 80 milyona yaklaşan bir nüfusumuz, büyük bir ülkemiz var. Çok dinamik bir nüfusumuz var, nüfusun büyüklüğü değil nitelikli olması çok önemli. Nitelikli bir nüfusumuz var; tahsilli, genç, dinamik bir nüfusumuz var ve makroekonomik göstergelerimizin de hepsi gayet düzgün. Özellikle 2001 yılında yaşadığımız büyük ekonomik krizden sonra ülkeyi çok reforma tabi tuttuk, çok köklü değişiklikler yaptık; bankacılıkta, hukukta ve her alanda. Bu reformlar 10 yıl içerisinde Türk ekonomisini çok güçlü bir hale getirdi. Onun için bugün Avrupa’nın 6., dünyanın 17. büyük ekonomisiyiz. Gayri Safi Milli Hasılamız 850 milyar doların üzerinde, hatta Gayri Safi Yurtiçi Hasıla harcama paritesine göre 1 trilyon 350 milyar Dolar. Bunları, potansiyelimizi siz değerli Macar iş adamlarına göstermek için söylüyorum. Büyümeyi gerçekleştiren bir ülkeyiz, son 10 yıllık ortalama büyümemiz yüzde 6,5 civarında.”

İKİ ÜLKE EKONOMİSİNİN BENZER NOKTALARI

Macaristan ve Türkiye’nin potansiyeli göz önüne alındığında yatırımların da, ticaretin de çok düşük olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, iki ülke ekonomisinin birbirine benzediğine işaret etti. Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi şöyle bir benzerliğimiz de var: Ekonomilerimiz birbirine benziyor, Macar ekonomisi de imalat merkezli; otomobil imalatında iyisiniz, beyaz eşyada çok iyisiniz, elektronikte iyisiniz. Türkiye de otomotiv imalatında çok iyi, en büyük ihraç kalemlerimizden biri otomotivdir. Beyaz eşya da aynı şekilde; buzdolabı, çamaşır makinası ve benzeri ev eşyaları… Baktığınızda ihracatımız çok büyük. Her iki ülke de ara malı ithal ediyor ama ürün ihraç ediyoruz.”

“İKİ ÜLKE ARASINDAKİ TİCARET KISA SÜREDE 5 MİLYAR DOLARA ÇIKARTILABİLİR”

Bu noktada, “Birbirimize çok benziyoruz. Birbirimize rakibiz. Biz nasıl iş yapacağız?” sorusunun sorulabileceğini ancak bunun büyük bir yanılgı olacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, esasen bu benzerliğin daha fazla iş yapılmasının yolunu açacağını kaydetti. Benzer konumdaki Almanya-Fransa ve ABD-Kanada örneklerini veren Cumhurbaşkanı Gül, bu ülkelerin ekonomileri birbirine benzese de, en çok ticareti birbirleriyle yaptıklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, iki ülke arasındaki ticaretin kısa süre içerisinde 5 milyar dolara çıkartılabileceğini belirterek, Türkiye ve Macaristan’ın Gümrük Birliği’nin içerisinde olduklarının altını çizdi.

TÜRKİYE İLE MACARİSTAN ARASINDAKİ YATIRIM VE İŞ BİRLİĞİ ALANLARI

Yatırımlar konusunda da büyük bir potansiyel bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, şunları söyledi: “Türkiye devamlı büyüyen bir ülke ve makroekonomimiz de sağlam olduğu için finansman sorunu olmayan bir ülke. Son 10 sene içerisinde 150 milyar dolarlık direkt sermaye yatırımı yapılmıştır Türkiye’ye. Yani birçok ülke bunun farkındadır ve Türkiye’ye yatırım yapmaktadır. Ama Macar yatırımlarına baktığımızda 30 milyon doları geçmemektedir. Türk yatırımlarının da Macaristan’daki rakamına baktığımızda, bu da 60- 70 milyon dolar civarındadır. Hâlbuki Türklerin de yurt dışında çok büyük yatırımları vardır, çok büyük yatırımlar yapmaktadır. Bu şundandır: Birbirimizin potansiyelinin hala farkında değiliz. Bunu önce bir tanımak gerekir, sonra tabii bunu harekete geçirmek gerekir. Ben biliyorum, Macaristan’ın çok sağlam bir teknoloji geleneği vardır. Mühendisleriniz gerçekten çok meşhurdur; takım tezgâhları gibi ürünler çok iyi üretilir. Ben hatırlarım babamın atölyesinde Macar takım tezgâhları vardı, kalıp makinaları, kalıp yaparken, frezeler. Ayrıca ta 1940’lı yıllarda Türkiye’de enerji sektörüne yatırım yapmış bir ülkesiniz siz. Bizim Sivas Kangal’daki termik santrallerimizi Macar endüstrisiyle Macarlar yapmıştı o zaman. Sayın Başbakan doğru bir şey söyledi. Hangi alanda olursa olsun güçlü bir şey yapmak lazım karşılıklı. Bu alan enerji olabilir, mühendislik olabilir. Enerjide alternatif enerji kaynaklarına çok önem veriyoruz. Kömür, rüzgâr ve diğer kaynaklara. Ayrıca doğal gaz, petrol boru hatları, Avrupa’ya güvenli başka yollar temin etmektedir. Kafkas ve Orta Doğu petrollerini, gazını Türkiye üzerinden buralara bağlıyoruz. Macaristan’ın da enerji dağıtımında, çok kilit bir hale geldiğini biliyorum. Bütün bu konularda büyük iş birliği yapılabilir, çok güçlü şirketleriniz olduğunu biliyoruz.”

Cumhurbaşkanı Gül, Türk ve Macar şirketlerinin üçüncü ülkelerde de beraber çalışabileceklerini aktararak, Türkiye’nin Orta Asya’da, Kafkaslarda, Orta Doğu’da çok güçlü bilgi birikimi bulunduğunu dile getirdi.

“AVRUPA GÜMRÜK BİRLİĞİ İÇİNDE TÜRKİYE’DEN DAHA CAZİP BİR ÜLKE BULMAK KOLAY DEĞİL”

Türk müteahhitlerinin ve iş adamlarının sadece 2012 yılında bu bölgelerde yaptıkları projelerin toplam değerinin 26 milyar dolar olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, dünyanın 225 büyük müteahhitlik şirketi arasında 33 tane Türk şirketinin bulunduğuna dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Gül, sözlerine şöyle devam etti: “Dolayısıyla ‘Biz birbirimize rakibiz, aynı malı üretiyoruz, aynı işleri yapıyoruz, dolayısıyla burada iş yok’ dersek çok büyük kârlardan uzak kalırız. Onun için birbirinizi tanıyın. Beraber iş yapma imkânı çoktur. Gerek Türkiye’de, gerek Macaristan’da, gerekse üçüncü ülkelerde, bütün çevremizde. Büyük şirketlerin iş yapabilmesi için de açılması gerekir. Bilmiyorum Macaristan’da yeni yollar, yeni havaalanları yapacak mısınız? Bunu geçenlerde Fransız, İtalyan Cumhurbaşkanları ile resmî ziyaretlerimiz oldu, onlara söyledim. Roma’da yeni havaalanı mı yapacaksınız, yeni yol mu yapacaksınız, metro mu yapacaksınız, şirketleriniz ne yapacak dedim; nasıl iş bulacak, ne yapacak? Fransa’da da, Cumhurbaşkanı Sayın Hollande’la konuşurken, sizin şirketleriniz nerede büyüyecek; Paris’te yeni metrolara yahut yeni havaalanlarına mı ihtiyacınız var, telekomünikasyon ve bazı ileri teknoloji alanlarını ayrı tutarsak, bazı şirketlerin büyümesi açıkçası sınırlıdır. Onun için potansiyeli olan ülkeye gideceksiniz. Avrupa Gümrük Birliği içinde olan, güçlü ekonomisi olan bir Türkiye’den daha çok cazip bir başka ülke bulmak da kolay değil doğrusu. Onun için, Sayın Başbakan’la beraber biz sizi daha çok teşvik etmek için buradayız. Yani daha çok birbirinizi bilin. Önce güzel bir çalışma yapmak lazım. Tabii ki, gözü kapalı bir şekilde bir iş adamı bir yere giremez, gözü kapalı bir şekilde bir iş adamı ticaret yapamaz. Önce yapacağı iş fizibıl mı, buna bakacak. Kâr var mı? Ondan sonra risklere bakacak.”

Türkiye’nin en yüksek getiriyi sunan, bununla birlikte, riskleri de minimum bir ülke olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, başka ülkelerin daha kârlı olabileceğini, ancak hukuku, ekonomik dengeleri, siyasi sistemleri açısından belirsizlikler ve büyük riskler de içerebileceklerini belirterek, Gümrük Birliği içerisinde ve Avrupa Birliği ile müzakere sürecinde olan Türkiye’nin, Birliğin birçok standardını karşıladığını dile getirdi.

“TÜRKİYE, SİYASİ VE EKONOMİK AÇIDAN AB KRİTERLERİNİ YERİNE GETİREN BİR ÜLKE”

Müzakerelere başlanması konusunda Türkiye’yi destekleyen Macar halkına ve hükümetlerine teşekkür eden Cumhurbaşkanı Gül, “Bizim AB sürecimize her zaman destek verdiniz, müzakereye başlamamıza güçlü destek verdiniz ama başlayabilmemiz için iki kriteri de yerine getirmemiz gerekirdi. Biri siyasi kriterler, biri de bir ülkenin serbest piyasa ekonomisinin işleyen fonksiyonlarını yerine getirip getirmediğiydi. Biz onları yerine getirdiğimiz için bizimle müzakereye başlama kararı aldı AB. Ama o günden bugüne biz o kadar çok köklü reformlar yaptık ki, neredeyse Avrupa Birliği müktesebatını, hukukunu; ticarette, ekonomide bunların hepsini ülkemizde uygular hale geldik. Bunun için bizim borç yükümüz, yani borçlarımız, Gayri Safi Milli Hasılamızın yüzde 36’sıdır. Avrupa Birliği’nde yüzde 40’ın altında olması gerekir, Maastricht Kriterlerine göre. Ama çok az, belki birkaç tane Avrupa Birliği üyesi var ki bu kriterleri yerine getirsin. Bizim bütçe açığımız yüzde 1.5’tir. Yine bildiğim kadarıyla Maastricht kriterlerine göre yüzde 3 olması gerekir. Yine çok nadir, çok az ülke vardır ki bu bütçe açığı yüzde 1.5 gibi düşük olsun. Güçlü bir mali disiplin uyguluyoruz. Hiç taviz vermiyoruz ama diğer taraftan da ekonominin büyümesini temin ediyoruz. Bunları şunun için söylüyorum; Türkiye, riskleri minimum olmuş bir ülke ama hâlâ karlı bir ülke” dedi.

CUMHURBAŞKANI GÜL’DEN TÜRK VE MACAR İŞ ADAMLARINA BİRLİKTE İŞ YAPMA ÇAĞRISI

Macar iş adamlarını Türkiye ve Türk iş adamlarıyla birlikte çalışmaya davet eden Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu kadar mükemmel dostluk ilişkilerimiz varken, siyasi ilişkilerimiz varken; en üst seviyede cumhurbaşkanları, başbakanlar, değerli bakanlar seviyesinde bu kadar anlayış varken, halklar arasında da bu kadar birbirine sempati varken niçin bu kadar az ticaret olsun, niçin bu kadar az yatırım olsun. Bunu sorguluyor ve bunun büyük bir haksızlık olduğunu görüyorum. Ve onun için sizler birbirinizi daha çok tanıyın, daha çok bir araya gelin. Bizler, hükümetler sizin önünüzü açmak için varız burada. Nerede takılırsanız her zaman gelin müracaat edin, gerek Macar hükümeti, gerek Türk hükümeti önünüzü açacaktır ve gerekli her türlü kolaylığı da gösterecektir. Ben bir kez daha bu toplantıyı düzenleyen Macaristan Ticaret ve Yatırım Ajansı ile MÜSİAD’a teşekkür ediyorum, kendilerini tebrik ediyorum. Bunun her iki ülkenin vatandaşlarının lehine gelişmelere yol açacağını şimdiden görüyorum. Ümit ederim ki, bu ziyaretimizin çok verimli yanlarından ve somut kazançlarından birisi de bu olur.”

Tüm Haberler

Yazdır Paylaş Yukarı