KİTAPLAR

Fotoğraf Galerisi

Video Galeri

Günün Fotoğrafı

 

“Köklü Bir Maziyi ve Müşterek Değerleri Paylaştığımız Fransa ile İlişkilerimizi Derinleştirme İrademiz Tamdır”

27.01.2014
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
“Köklü Bir Maziyi ve Müşterek Değerleri Paylaştığımız Fransa ile İlişkilerimizi Derinleştirme İrademiz Tamdır”

Fransa Cumhurbaşkanı Hollande’ın onuruna Çankaya Köşkü’nde resmî akşam yemeği veren Cumhurbaşkanı Gül, 22 yıl sonra Fransa’dan Türkiye’ye Devlet Başkanı düzeyindeki bu ilk ziyaretin tarihî önemine işaret ederek, “Bölgesel ve küresel meselelerle ilgili yakınlığımızın, ikili ilişkilerimize ve AB üyelik sürecimize pozitif biçimde yansıtılması gerekir. Modern Türkiye için Avrupa; ortak bir maziyi, ortak ilke ve değerleri, bölgesel ve küresel meseleler karşısında müşterek çıkarları paylaştığımız bir ortaklık projesidir” dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın onuruna Çankaya Köşkü’nde resmî akşam yemeği verdi.

Cumhurbaşkanı Gül, yemekte yaptığı konuşmada, Mitterrand’ın 1992’deki ziyaretinden 22 yıl sonra Fransa’dan ülkemize Devlet Başkanı düzeyindeki ilk ziyaretin gerçekleştiğine dikkat çekerek, bu ziyaretin, köklü bir mazisi bulunan ilişkilerin, tarihî derinliğine yakışır seviyelere taşınması bakımından mihenk taşı teşkil edeceğine inandığını belirtti.

 

 

“AKDENİZ VE AVRUPA EKSENİNDE PAYLAŞTIĞIMIZ ORTAK KADERİN TEMELİ 16. YÜZYILDA ATILDI”

Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasında, “Avrupa kıtasının güneyinde, medeniyetlerin beşiği Akdeniz Havzası’nda yer alan ülkelerimiz, tarih boyunca çok yakın ilişkilere sahip olmuştur. Akdeniz ve Avrupa ekseninde paylaştığımız ortak kader, Fransa ile Osmanlı Devleti arasındaki ilişkilerin temellerinin 16. yüzyılda atılmasını sağlamıştır. Böylelikle, Avrupa tarihinde farklı dinlere mensup iki ülke arasındaki ilk ittifak anlaşması 1536 yılında imzalanmıştır” dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, siyasi, diplomatik ve ticari alanda başlayan ilişkilere, zamanla çok zengin beşerî boyutlar eklendiğini belirterek, günümüzde Fransız kahvaltı kültürünün vazgeçilmez unsuru olan kahvenin, 17’nci yüzyılda bu topraklardan Fransa’ya götürüldüğünü kaydetti.

FRANSIZLARIN GÖZÜNDEN ANADOLU VE İSTANBUL

Konuşmasında, “Batı dünyası da, bu toprakları ve kültürünü, İstanbul’dan ‘dünyanın başkenti’ olarak bahsedecek kadar şehrin büyüsüne kapılan ve Türkiye’ye yerleşmeye karar veren Fransız Lamartin’in gözünden, Pierre Loti’den, Filober’den ve Dö Nerval’den tanımıştır” diyen Cumhurbaşkanı Gül,  Türkiye’nin Avrupa kıtasında mazisi bu kadar köklü, aynı zamanda siyasetten sanata, kültürden hukuka birçok alanda yoğun ilişkilere sahip olduğu çok az ülke bulunduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu: “Günümüzde de köklü bir maziyi ve müşterek değerleri paylaştığımız Fransa ile ilişkilerimizi her alanda derinleştirme irademiz tam ve güçlüdür. Fransa’nın da aynı iradeyi göstermesi halinde, iki ülke halklarının birbirleriyle ilgili toplumsal algılamalarının süratle olumlu yönde değişeceğinden hiç şüphe duymuyorum. Esasen ikili ilişkilerimizi ekonomik ve ticari alanda desteklemek için imkânlar geniştir. Son on yılı aşkın sürede köklü reformlara imza atan Türkiye, bu anlamda sayısız fırsatlar sunmaktadır. En başta Türkiye’de siyasi istikrar sağlanmıştır. Ayrıca, Maastricht kriterleri büyük ölçüde karşılanmıştır. Makroekonomik göstergeler güçlüdür. Finans ve bankacılık sektörü, ekonomik şoklar karşısında rüştünü ispatlamıştır. Küresel kriz ortamında Türkiye, yabancı yatırımcılar için güvenli bir liman olmuştur.”

“BU ZİYARET, İKİLİ İLİŞKİLERİMİZE İLAVE DİNAMİZM KAZANDIRACAK”

Fransız müteşebbislerin de Türkiye’nin sunduğu imkânlardan istifade ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, “Nitekim ticaret hacmimiz yaklaşık 11 milyar dolardır. Bugün Sayın Cumhurbaşkanı ile 20 milyar avro hedefini koyduk. Son on yılda ülkemizdeki Fransız yatırımları 7,2 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Fransa’daki Türk yatırımları da 1,2 milyar doları bulmuştur. Önde gelen Fransız iş adamlarıyla birlikte gerçekleştirdiğiniz bu ziyaretin, ticaretten enerjiye, otomotivden telekomünikasyona kadar uzanan geniş bir yelpazede güçlü bir sinerji oluşturarak, ikili ilişkilerimize ilave dinamizm kazandıracağına inanıyorum” dedi.

TÜRKİYE İLE FRANSA’NIN ULUSLARARASI PLATFORMLARDAKİ İŞ BİRLİĞİ

Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasında, “Yıllarca NATO, Avrupa Konseyi, AGİT ve OECD gibi çok taraflı mahfillerde demokrasi, hukukun üstünlüğü, özgürlük, insan hakları ve serbest piyasa gibi ortak değerler ve ilkelerimiz için birlikte mücadele ettik. Yaklaşık 40 yıl süren bu mücadelenin başarıyla sonuçlanmasında güçlü ittifak ilişkilerimiz çok önemli rol oynamıştır.  Bugün Avrupa’da barış, huzur, özgürlük ve refahın sağlanmış olmasında; Soğuk Savaş’ın ardından birçok Avrupalı devletin NATO’ya üye olmasında ve hatta bunların çoğunun AB ile bütünleşmelerinde tarihî ortaklığımızın rolü büyüktür” dedi.

“TÜRKİYE İLE FRANSA, KÜRESEL VE BÖLGESEL BİRÇOK KONUDA ORTAK BAKIŞ AÇISINA SAHİP”

Ortak ilke ve değerlerimiz temelinde her alanı kapsayan Türkiye-Fransa ortaklığının bugün de önemini koruduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye ile Fransa’nın, karşı karşıya olduğu birçok küresel ve bölgesel konuda bakış açıları ve politikaları büyük ölçüde örtüşen iki ülke olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Gül, pozitif bir gündemle sürdürülecek Türkiye-Fransa ilişkilerinin, tüm bu meselelerin hallinde müspet bir sinerji oluşturacağını ifade ederek, “Bu itibarla, bölgesel ve küresel meselelerle ilgili yakınlığımızın, ikili ilişkilerimize ve AB üyelik sürecimize mutlaka pozitif biçimde yansıtılması gerektiğine inanıyorum. Modern Türkiye, Avrupa ile ilişkileri hiçbir zaman sadece güvenlik eksenli bir bakış açısıyla ele almamıştır. Bizim için Avrupa, ortak bir maziyi, ortak ilke ve değerleri, bölgesel ve küresel meseleler karşısında müşterek çıkarları paylaştığımız bir ortaklık projesidir” dedi.

“AB ÜYELİK MÜZAKERELERİNİ, AHDE VEFA İLKESİ TEMELİNDE SONUNA KADAR GÖTÜRMEK İSTİYORUZ”

Türkiye’nin, geçmişinde özgürlük ve güvenliği için büyük fedakârlıklar üstlendiği ve parçası olduğu Avrupa’nın, geleceğinde de ortak ilke ve değerler temelinde yer almak istediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Gül sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yıl AB ile ilişkilerimizin 50’nci yıl dönümünü idrak ediyoruz. AB üyelik müzakerelerini, ahde vefa ilkesi temelinde sonuna kadar götürmek istiyoruz. Müzakere sürecini tamamlamış ve her alanda Avrupa standartlarını yakalamış bir Türkiye, şüphesiz herkesin yararınadır.”

“AVRUPA PROJESİ, BUGÜN DAHA FAZLA VİZYON, STRATEJİK BAKIŞ VE PRAGMATİZM GEREKTİRİYOR”

Türkiye’nin, Fransa’dan geçmişte AB katılım sürecimizde güçlü destek gördüğünü, ancak zamanla maalesef Paris’te belli tereddütlerin ortaya çıktığını kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle tamamladı: “Bugün Fransa’nın, Türkiye’nin AB üyelik süreci konusunda yeniden müspet bir yaklaşıma yönelmesini memnuniyetle karşılıyoruz. Avrupa için en büyük tehlike yılgınlıktır. Bu tespiti, zamanında Cumhurbaşkanı Mitterrand da yapmıştı. Avrupa projesi, her zamankinden daha fazla vizyon, stratejik bakış ve pragmatizm gerektirmektedir. Gelecek kuşaklara ancak bu şekilde heyecan ve umut aşılayabiliriz. Türkiye ve Fransa, hiç şüphesiz Avrupa projesinin geleceğine yeni bir soluk getirebilecek basiret, sağduyu ve liderlik anlayışına sahiptir.”

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın konuşmasının ardından sanatçı Candan Erçetin önce, “Non Je Ne Regrette Rien”; ardından Türkçe de söylenmiş Fransızca şarkılardan “Tombe La Neige-Her Yerde Kar Var” ve son olarak, Yahya Kemal Beyatlı’nın bir şiirinden uyarlanan “Sans Toi Je Suis Seule-Sessiz Gemi” adlı eserleri seslendirdi.

Tüm Haberler

Yazdır Paylaş Yukarı