“Türkiye ve Fransa İlişkileri Çok İleri Düzeylerde”

Türkiye’ye bir devlet ziyareti gerçekleştiren Fransa Cumhurbaşkanı Hollande ile ortak basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Gül, 22 yıl aradan Fransa’dan Cumhurbaşkanı düzeyindeki bu ilk ziyaretin tarihî değere sahip olduğunu söyledi. Ortak basın toplantısı öncesinde, başta enerji alanında olmak üzere iki ülke arasındaki iş birliğini daha da güçlendirecek birçok önemli anlaşmaya imza atıldı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye’ye devlet ziyareti gerçekleştiren Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile ortak basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanı Gül, ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ı ve heyetini Türkiye’de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

22 YIL ARADAN SONRA İLK DEVLET ZİYARETİ

22 yıl aradan Türkiye’ye Fransa’dan bir Cumhurbaşkanının devlet ziyaretine işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, bunun tarihî bir değere sahip olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, ziyaret vesilesiyle Türk-Fransız ilişkilerinin layık olduğu seviyeye ulaşacağından emin olduğunu belirterek, “Sayın Hollande ile Cumhurbaşkanı seçildikten sonra gerek NATO Zirvesi vesilesiyle Chicago’da, daha sonra da New York’ta bir araya gelip çok uzun ikili ilişkilerimiz ve bölge konularını konuşup, iki ülke arasındaki ilişkilerin hak ettiği seviye getirilmesi konusunda iradelerimizi paylaşmıştık ve kendilerini davet etmiştim. Bugün bu ziyareti gerçekleştiriyorlar; bu ziyaret vesilesiyle yine çok sayıda iş adamının Türkiye’de olmasından da ayrıca memnuniyet duyuyorum” diye konuştu.

Baş başa ve heyetler arası görüşmelerde çok geniş bir şekilde Türkiye-Fransız ilişkilerini samimi ve açık yüreklilikle gözden geçirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Gül, bölgesel konuları da ele aldıklarını anlattı. Cumhurbaşkanı Gül, heyetler arası görüşmelerde bakanlarla bir araya geldiklerini ve bu konuları detaylı bir şekilde incelediklerini söyledi.

“FRANSA DAİMA TÜRKİYE’NİN BATIYA AÇILAN PENCERESİ OLMUŞTUR”

Türk ve Fransız ilişkilerinin 500 yıllık bir geçmişi bulunduğu ve 15-16 yüzyıla kadar gittiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül sözlerini şöyle sürdürdü: “Fransa daima Türkiye’nin batıya açılan penceresi olmuştur. Bu çerçevede gerek siyasi ilişkilerimiz, gerek kültürel ve eğitim ilişkilerimiz çok canlı oluştur. Bugün de bu ilişkilerimizin geçmişindeki derinliğine yakışır şekilde, bugünkü ilişkilerimizi o noktaya getirmek için gayet samimi görüşmeler gerçekleşmiştir. Siyasi konularda şu anda en önemli mesele, bildiğiniz gibi bölgesel olarak baktığımızda, Suriye meselesidir. Bu konuyu geniş bir şekilde konuştuk ve şunu ifade etmek isterim; daha önce New York’ta da bir araya geldiğimizde de, Chicago’da da bir araya geldiğimizde Suriye meselesinde her ikimizin tespit ettiği konularda, bugün aynı noktadayız ve o gün dikkat ettiğimiz, maalesef olumsuz gelişmeler bugün gerçekleşmiştir. Bu konuda dayanışmamız devam edecektir.”

“DOĞU AKDENİZ’İN İSTİKRARI İKİ ÜLKEYİ DE YAKINDAN İLGİLENDİRMEKTEDİR”

Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini, “Ayrıca Doğu Akdeniz’i konuştuk. Doğu Akdeniz’in istikrarı, güvenliği, bütün bu konular yine ikimizi de yakından ilgilendirmektedir. Türkiye Akdeniz’in doğusunda, Fransa ise batısında iki Akdeniz ülkesidir. NATO içerisinde biz müttefikiz. Avrupa Birliği ile müzakereler yapan bir ülkeyiz” şeklinde sürdürdü.

“DİNAMİK BİR NÜFUSUMUZ VE İŞ DÜNYAMIZ VAR”

“Ticari ilişkilerimizin potansiyelinin çok büyük olduğunu biliyoruz. Ticaretimiz 15 milyar dolar civarında gerçekleşti ama bugün Sayın Cumhurbaşkanı ile koyduğumuz hedef, 20 milyar avrodur” diyen Cumhurbaşkanı Gül, “Dolayısıyla bunun gerçekleşeceğini de inanıyoruz. Çünkü Fransız iş dünyası, iş âlemi, endüstrisi, ticareti dünyanın en önde gelen büyük ekonomilerinden birisidir. Türkiye’nin de güçlü bir ekonomisi vardır. Son 10 yıl içerisinde yapılan reformlarla Türk ekonomisi güçlülüğünü içeriden ve dışarıdan gelecek her türlü şoka karşı kendisinin hazır olduğunu göstermiştir. Maastricht kriterlerini gerçekleştiren bir makro ekonomimiz vardır. Dinamik bir nüfusunuz ve iş dünyamız vardır. Her ikisinin müşterek ilişkilerinin bu ticaret hacmini, Türkiye ve Fransa’yı ulaştıracağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.

“ÇOK İLERİ İŞ BİRLİĞİ İMKÂNLARININ VAR OLDUĞUNU BİLİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’de yedi milyar doların üzerinde doğrudan Fransız yatırımının bulunduğunu, Türkiye’nin de Fransa’da 1.5 milyar dolar civarında yatırımı olduğunu aktarırken şunları söyledi: “Bu rakamlar çok daha ileri seviyelere ulaştırılabilir. Türkiye’de çok köklü Fransız şirketlerinin faaliyet göstermesinden de büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Biraz önce Sayın Bakanların imzaladığı anlaşmalar, ilişkilerimizin ne kadar geniş alanda olduğunu göstermektedir. Bu bağlamda, tarımda, savunma sanayiinde, enerji konularında çok ileri derecede iş birliği imkânlarının var olduğunu biliyoruz; özellikle enerji de. Nükleer enerji, barışçı amaçlarla nükleer enerji de iş birliği yapmaya başlamamız, bu çok sevinci sevindiricidir ve çok büyük bir hamledir. Bundan Türkiye olarak büyük bir memnuniyet duyduğumuz gibi, eminim ki Fransa’da büyük bir memnuniyet duymaktadır. Çünkü Türkiye enerji konusunda maalesef dışarı bağımlı bir ülkedir. Alternatif enerji kaynaklarımızı geliştirmek zorundayız. Bunlardan birisinin de nükleer enerji olduğunu da bilmekteyiz. Yine birçok Fransız firmasının Türkiye’de farklı enerji alanlarında faaliyet gösterme arzusundan da büyük bir memnuniyet duyuyoruz.”

“ÜZERİNDE HERHANGİ BİR SİYASİ İPOTEĞİN OLMAMASINI ARZU EDİYORUZ”

İlişkilerin önemli noktalarından birisinin de Avrupa Birliği olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, 1996 yılından beri Türkiye’nin Gümrük Birliği’nin tam üyesi olduğunu ifade etti. O günden bu yana hiçbir gümrük duvarının bulunmadığını ve 2005 yılından beri de üyelik müzakerelerinin sürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu konuda Fransa’nın son yıllardaki özellikle Sayın Cumhurbaşkanı Hollande ile birlikte müzakere sürecimize baktığı olumlu tavırdan dolayı da teşekkür etmek istiyorum. Müzakere süreci otomatik olarak tam üyeliği getirmemektedir. Bu, kesin olan bir şeydir. Ayrıca, Fransa ve Avusturya’nın müzakereler başarıyla bitse bile referanduma gitme kararları vardır. Bunu da saygıyla karşılıyoruz. Ama burada arzumuz şudur; müzakere süreci Avrupa Birliği kriterlerini, gerek hukuk normlarını, gerek ekonomik normları, gerekse demokratik normları, yargı normlarını adapte etme sürecidir. Bu süreç, teknik bir süreçtir ve bu sürecin tıkanmaması ve bunun üzerine herhangi bir siyasi ipoteğin olmamasını doğrusu çok arzu ediyoruz ve neticede Türkiye müzakere sürecini başarıyla bitirdiği takdirde, o zaman Türk halkı da belki başka tercihlerde bulunabilir. Fransız halkının da her türlü tercihini tabii ki saygıyla karşılayacağız. Ama müzakere sürecini bitirmiş bir Türkiye’nin Avrupa Birliği içinde Türkiye’deki bütün Fransız şirketleri için de açıkçası herhalde çok değerli olduğu gayet çok açık ortadadır. Bu bakımdan Fransa’dan bu konuya müzahir olmasını ve bizim müzakere sürecimize, başarıyla bitirmemiz için herhangi bir siyasi engeli ortaya çıkmamasını özellikle rica ediyoruz.”

“TÜRKİYE VE FRANSA İLİŞKİLERİ ÇOK İLERİ DÜZEYLERDE”

Görüşmelerin gayet açık ve samimi geçtiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, “Eminim ki Sayın Cumhurbaşkanı Hollande da aynı fikirdedir, Türkiye ve Fransa ilişkilerini çok ileri düzeylere, tarihten gelen derinliğin hak ettiği seviye çıkartma konusunda iradelerini bir kez daha ortaya koymuşlardır” dedi.

Bu ziyaretin başarılı geçmesi temennisini de dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, İstanbul’da yapacakları iş forumu toplantısına birlikte katılacaklarını aktarırken, “Türk iş dünyasının ne kadar dinamik olduğunu ve ne kadar büyük potansiyel ihtiva ettiğini orada bizzat göreceksiniz, bundan büyük bir memnuniyet duyacağımızı inanıyorum. Bunun ilişkilerimizde yeni bir ivme oluşturduğundan da hiç kimsenin şüphesinin olmaması gerektiğini ifade ediyorum. Tekrar Türkiye’ye hoş geldiniz diyorum” şeklinde sözlerini tamamladı.

Tüm Haberler