KİTAPLAR

Fotoğraf Galerisi

Video Galeri

Günün Fotoğrafı

 

Cumhurbaşkanı Gül’den 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonu

29.10.2013
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Cumhurbaşkanı Gül’den 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonu

 

Cumhuriyetin kuruluşunun 90. yıl dönümü nedeniyle Çankaya Köşkü’nde bir resepsiyon veren Cumhurbaşkanı Gül, Bayan Gül ile birlikte, konuklarını tek tek tokalaşarak karşıladı. Resepsiyona devlet erkânının yanı sıra iş, sanat, spor, basın camiası ve toplumun farklı kesimlerinden birçok davetli katıldı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Cumhuriyetin kuruluşunun 90. yıl dönümü nedeniyle Çankaya Köşkü’nde bir resepsiyon verdi.

 

 

Cumhurbaşkanı Gül, eşi Hayrünnisa Gül ile birlikte davetlilerle tek tek tokalaştı ve resepsiyon sırasında konuklarıyla sohbet etti.

 

 

RESEPSİYONA GENİŞ KATILIM

Resepsiyona, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan yardımcıları Beşir Atalay ve Bekir Bozdağ ile bazı bakanlar, ayrıca Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, kuvvet komutanları ve TSK’yı temsilen çeşitli rütbelerden askerler ve eşleri katıldı. 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal’ın eşi Semra Özal’ın da, eşinin vefatından sonra 1993 yılından beri ilk defa katıldığı resepsiyonda iş, sanat, spor, basın camiası ve çeşitli kesimlerden birçok davetli yer aldı.

Resepsiyonda bir basın mensubunun yaş gününü kutlaması üzerine Cumhurbaşkanı Gül, bugünün aynı zamanda doğum günü olduğunu belirterek, “Herkes artık biliyor. Cumhuriyet ile birlikte ben de bir yaş daha yaşlanmış oldum veya büyümüş oldum. Allah hayırlı ömür versin herkese” dedi.

RESEPSİYONA KATILANLARA TEŞEKKÜR

Cumhurbaşkanı Gül Cumhuriyet’in 90. yıl dönümünün kutlanıldığını kaydederek, “Önce herkese teşekkür ediyorum, bütün gelenlere. 90 yıl her ne kadar milletlerin hayatında çok büyük bir dönem değildir ama yine de tabii ki bir asra yaklaşıyor deyince önemli bir kesit. 90 yıl içerisinde de çok şeyler oldu” dedi.

“ESAS HEDEF CUMHURİYET İLE DEMOKRASİYİ BİRLEŞTİRMEKTİR”

Cumhurbaşkanı Gül, bayram mesajında da belirttiği gibi 90 yıl içerisinde Türkiye’nin konulan hedeflere ulaşmada bazen iki adım ileri, bazen bir adım geri, bazen de 3 adım geri gittiğini kaydederek, “Ama sonunda baktığımızda Türkiye sıkıntılarını da problemlerini de kendi içinde aşmayı başardı. Çevremizdeki ülkelerde baktığımızda neler oluyor görüyorsunuz. Bu tip şeyler Türkiye’de çok şükür olmadı. Cumhuriyet’i kuranlar önce tabii ki Türkiye’nin o günkü halini düşünürseniz büyük imkânsızlıklar vardı. Sonra Türkiye çok partili sisteme 1950’de geçti. Çok erken bir zamanda, birçok ülkeyle mukayese ettiğinizde. O günden bugüne de siyaset Türkiye’de çok serbest. Hala birçok ülkede siyaset serbest değildir. Yani ‘Bu ülke nasıl yönetiliyor’ diye herkes birbirine hesap sorabilir. Herkes fikir yürütebilir ama demokrasinin temel şartı olan çoğulculuk, 50’lerde geldi ama onun bir sürü noksanları vardı. Onun için yine hepinizin bildiği gibi Cumhuriyetin demokrasi ayağı hep sorunlu olmuştur. Esas hedef neydi? Cumhuriyet ile demokrasiyi birleştirmek ve muasır medeniyetler seviyesinin üstüne işte böyle çıkılıyor.”

“ÖNÜMÜZDEKİ ESAS SINAV TÜRKİYE’NİN ORTA GELİRLİ BİR ÜLKE OLMANIN ÜSTÜNE SIÇRAYABİLMESİDİR”

Cumhurbaşkanı Gül, bu açıdan bakıldığında özellikle son yıllarda önemli adımlar atıldığının vurgulayarak, Türk demokrasisinin standartlarının yükseltilmesi ile gelişmiş ülkelere benzer hale getirildiğini kaydetti. Birçok sıkıntılar bulunduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Gül şöyle konuştu: “Bunlar giderilirse sanki yer yerinden kopar zannederdik. Böyle de olmadı. Herkes büyük bir olgunluk içerisinde görüyorsunuz, karşılıyor bunları. Aslında herkes bir şekilde yardımcı da oluyor. Açık söyleyeyim bütün siyaset, o açıdan bugün gelinen nokta itibarı ile baktığınızda şununla övünebiliriz ki, Cumhuriyet’in noksan yanı olan demokrasi kısmı giderek güçlenmiştir. Giderek daha derinleşmiştir. Bundan hepimizin mutlu olması gerekir. Türkiye’nin en büyük meselesinin ekonomik kalkınmadır. Yarın İzmir İktisat Kongresi’nde bunları çok konuşacağız. Türkiye iyi-kötü yine geliri orta seviyesini aşmış bir ülkedir. Ama önümüzdeki esas sınav Türkiye’nin bu orta gelirli bir ülke olmanın üstüne sıçrayabilmesidir. Bu nedir? Avrupa’nın en ileri ülkelerini sayarken bunlardan birisinin Türkiye olduğunu söyleyebilmek. Şu anda bunun çok gerisindeyiz hala. Ankara ve İstanbul şehirlerimiz iyi ama biraz köylerimize, kazalarımıza gittiğimiz de hatta büyükşehirlerimizin çevresine vardığımızda noksanlıklarımızı biliyoruz hepimiz. Dolayısıyla Türkiye’nin hala ekonomik kalkınmasını güçlü takip etmesi gerekir. Bunun için de kayıp yılların olmaması gerekir. 90 yıla baktığımızda Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki sanayi hamlesi var. Daha sonra baktığımızda 50’li yıllarda büyük bir hamle var. Ondan sonra baktığımızda hamle olarak 60’lı yıllar da var. Sonra 80’li yıllarda var. Bir de son yıllarda var. Bunları topladığımızda aslında hepsi 20 yılı geçmez. 90 yılın içerisinde çok kayıp yıllarımız var. O açıdan artık kayba hiç tahammülümüz olamaz.”

“ÖZGÜVENİMİZİ KAYBETMEDEN NOKSANLARIMIZI GİDERMELİYİZ”

Cumhurbaşkanı Gül, daima ileri gidilmesi ve büyümek gerektiğine işaret ederek, “Daima yeni hamleler yapmamız lazım. Daima önümüzdekileri yakalama ve onları geçme azmi, enerjisi ve ortamı oluşturmamız gerekir. Şimdi önümüzdeki en büyük sınavın bu olduğu kanaatindeyim. Yoksa Türkiye bu haliyle muhakkak ki yine güçlü bir ülkedir ama fert başına millî geliri 25 bin doları geçmiş, 30 bin dolara yaklaşmış ülke haline gelebilmesi için hala yapacak çok şeyimiz var. Bunun da farkında olmamız gerekir. Bir taraftan özgüvenimizi kaybetmememiz ama diğer taraftan da noksanlıklarımızı bilerek onlara kapatmak için büyük bir azimle çalışmamız gerekiyor. Bunun için de birçok enerji var. Bunları sinerjiye dönüştürmesini bilmemiz gerekir” dedi.

Tüm Haberler

Yazdır Paylaş Yukarı