Cumhurbaşkanı Gül’den İslam Dünyası’na Dört Öneri

07.02.2013
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Cumhurbaşkanı Gül’den İslam Dünyası’na Dört Öneri

 

12. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Zirvesi ve Mısır ziyareti vesilesiyle iki gündür Kahire’de bulunan Cumhurbaşkanı Gül, zirvede yaptığı konuşmada İslam dünyasına, “bugünden demokratik tekamül ve barışa yatırım yapılması”, “ekonomik alanda ülkeleri birbirine bağlayacak bir entegrasyon mekanizmasının kurulması”, “temel hak ve özgürlükler ile insan onuruna yakışır standartların hayata geçirilip güçlendirilmesi” ve “ortak bir küresel iletişim stratejisi oluşturulması” şeklinde dört yapısal öneri getirdi. Ayrıca, 2016’da gerçekleştirilecek İİT Zirvesi’ne Türkiye’nin ev sahipliği yapması kararlaştırıldı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin davetine icabetle Kahire’de, “İslam Dünyası’nda Yeni Sorunlar ve Genişleyen Fırsatlar” başlığıyla düzenlenen 12. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Zirvesi’ne katıldı; ayrıca Mısır’a resmî ziyarette bulundu.

KKTC Cumhurbaşkanı
Derviş Eroğlu
Maldivler Cumhurbaşkanı
Muhammed Hasan

Üçlü Görüşme

Türk İş Adamları

Kahire Uluslararası Havalimanı’nda, Mısır Cumhurbaşkanı Mursi, Cumhurbaşkanı Gül’ü, resmî törenle karşıladı. Törende, Mısır Cumhurbaşkanı Mursi, Cumhurbaşkanı Gül’ü, uçağın kapısında karşıladı.

ZİRVE ÇERÇEVESİNDE GÖRÜŞMELER

Ertesi gün zirve çerçevesinde KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Maldivler Cumhurbaşkanı Muhammed Hasan ile ikili görüşme yapan Cumhurbaşkanı Gül, ayrıca, Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ile beraber üçlü bir görüşme gerçekleştirdi.

ZİRVENİN TEMASI: “İSLAM DÜNYASI’NDA YENİ SORUNLAR VE GENİŞLEYEN FIRSATLAR”

“İslam Dünyası’nda Yeni Sorunlar ve Genişleyen Fırsatlar” başlığıyla düzenlenen zirve, liderlerin aile fotoğrafı çektirmesiyle başladı. Cumhurbaşkanı Gül, zirvenin çalışma oturumunda İİT Ekonomik ve Ticaret Daimi İşbirliği Komitesi (İSEDAK) Başkanı olarak İlerleme Raporu’nu sundu.

Burada yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Gül, dünya ekonomisinin son beş yıl içinde önemli krizlerle karşı karşıya kaldığına dikkat çekerek, bu süreçte, birçok ülkede işsizliğin arttığını, yoksulluğun daha yaygın hale geldiğini ve bunların neticesinde pek çok sosyal sorunun ortaya çıktığını ifade etti.

İSEDAK’IN YENİ VİZYONU

2009 yılında İSEDAK’ın 25. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle İstanbul’da İSEDAK Ekonomi Zirvesi’nin gerçekleştirildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, dünya ekonomisiyle ilgili güncel meselelerin de ele alındığı zirvede İSEDAK Başkanı olarak kendisinden, ekonomik ve ticari iş birliğinin mevcut kurumsal yapısının iyileştirilmesi yönünde çalışma istendiğini, ayrıca mevcut eylem planını da, ülkelerin ihtiyaçları doğrultusunda değerlendirerek gerekirse yeni bir vizyon belgesi hazırlanmasının talep edildiğini belirterek, “Bu talepler doğrultusunda hazırlanan İSEDAK stratejisini ve statüsünü geçtiğimiz Ağustos ayında Mekke’de düzenlenen 4. Olağanüstü Zirve’de sizlere sunmuştum. Söz konusu belgelerin getirdiği yeni düzenlemeler artık uygulama aşamasına gelmiştir. Bu süreçte verdiğiniz kıymetli desteklerden ötürü siz değerli kardeşlerime içtenlikle teşekkür ederim” şeklinde konuştu.

İSEDAK: “BİLGİ ÜRETEN VE İŞ BİRLİĞİ ALANLARINDA TECRÜBELERİN PAYLAŞILDIĞI BİR PLATFORM”

Strateji iş birliği çalışmalarında üye ülkelerin aktif bir biçimde yer almasını öngörüldüğünü belirten Cumhurbaşkanı Gül, “Bu kapsamda İSEDAK stratejisi; İSEDAK’ı bilgi üreten, iş birliği alanlarında tecrübelerin paylaşıldığı, ülkelerimiz arasında lisan ve anlayış birliği oluşturulmasına ve politikaların yakınlaştırılmasına hizmet eden bir platform haline getirmeyi amaçlamaktadır. Stratejide yer alan hedeflerin gerçekleştirilmesine dönük olarak iki yeni mekanizma öngörülmektedir. Bunlar, stratejideki iş birliği alanlarına dönük oluşturulacak çalışma grupları ve iş birliği alanlarında üye ülkeler tarafından önerilen projelere mali destek sağlamak üzere oluşturulacak Proje Döngüsü Yönetimidir. Sizlerin de aktif desteğiyle çalışma grupları, her bir iş birliği alanında üye ülkelerin teknik uzmanlarının düzenli olarak bir araya getirileceği ve ortak kalkınma meselelerimizin derinlemesine ele alındığı platformlar olacaktır” dedi.

ÜYE ÜLKELER ARASINDA TİCARETİN ARTIRILMASI

Cumhurbaşkanı Gül, gerek üye ülkeler arasında, gerek diğer ülkelerle ticaretin artırılmasının İSEDAK’ın en önemli hedeflerinden birisi olduğunu belirterek, bu doğrultuda geçtiğimiz beş yıl içerisinde Tercihli Ticaret Sistemi’nin (TPS-OIC) hayata geçirilmesi yönünde önemli adımlar atıldığını da sözlerine ekledi.

“ORTA DOĞU’DA KALICI BARIŞ VE İSTİKRARIN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL İSRAİL’DİR”

Daha sonra zirve çerçevesinde düzenlenen, “Filistin’deki Yerleşimler” konulu özel oturumda bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Gül, Orta Doğu’da adil ve kalıcı bir barışın sağlanmasının önünde en büyük engelin, İsrail’in, Filistin’deki yasadışı yerleşim faaliyetleri olduğunu vurgulayarak, bu durumun, sadece İslam dünyasının değil tüm insanlığın vicdanını derinden yaraladığını belirtti.

“İSRAİL’İN, KARDEŞ FİLİSTİN HALKININ HAKLARINI GASPEDEN HUKUK TANIMAZ TUTUMUNU REDDEDİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasında, “Bugünkü özel oturumla, İsrail’in, kardeş Filistin halkının haklarını gasp eden bu hukuk tanımaz tutumunu, İslam ülkelerinin tek vücut halinde reddettiklerini ve İsrail’in oldu-bittilerini hiçbir şekilde tanımayacaklarını bir kez daha ilan etmekteyiz. Sayın Genel Sekreterin istifademize sunduğu kavram kâğıdı, İsrail’in yasadışı yerleşim faaliyetlerinin arkasındaki saikleri ve bu yıkıcı tutumunun olumsuz etkilerini tüm boyutlarıyla gözler önüne sermektedir” dedi.

“FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZİN VATAN TOPRAKLARI DÜNYANIN GÖZÜ ÖNÜNDE GASP EDİLMEKTEDİR”

Cumhurbaşkanı Gül, Oslo Sürecinin başladığı dönemde 200 bin civarında olan Batı Şeria’daki İsrailli yerleşimci sayısının, bugün 650 bine ulaşmış olmasının, iki devletli çözüm çerçevesinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devleti için hayati bir tehdit oluşturduğunu ve ilgili BM kararları çerçevesinde sonuçlandırılmaya çalışılan barış sürecinin önündeki en büyük engellerden birisini teşkil ettiğine dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Gül şunları söyledi: “Filistinli kardeşlerimizin sadece vazgeçilemez hakları değil, vatan toprakları da tüm dünyanın gözü önünde gasp edilmektedir. Başta Doğu Kudüs olmak üzere, Filistin topraklarındaki yerleşimler uluslararası toplumun tüm uyarılarına rağmen genişlemekte, çoğalmakta ve kendilerince, ‘yasal’ hale getirilmektedir.”

TÜRK İŞ ADAMLARIYLA BULUŞMA

Cumhurbaşkanı Gül, özel oturumun ardından Mısır’da iş yapan Türk iş adamlarını kabul etti.

“BOMBALAR ALTINDA HAYATINI KAYBEDEN KARDEŞLERİMİZE ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM”

Cumhurbaşkanı Gül, zirvenin ikinci gününde de, “İslam Dünyası: Yeni Sınamalar ve Genişleyen Fırsatlar” başlıklı çalışma oturumunda bir konuşma yaptı.

İsrail’in Gazze’ye saldırısının sona erdirilmesinde tanık olunduğu üzere, Mısır’ın özellikle son dönemde bölge istikrarı bakımından öne çıkan katkılarının takdirle karşılandığını belirten Cumhurbaşkanı Gül, “Bugün Dönem Başkanlığını devreden Senegal Cumhurbaşkanı Sayın Macky Sall’a, kıymetli çalışmaları nedeniyle teşekkür ediyorum. Ayrıca, geçtiğimiz mübarek Ramazan ayında Olağanüstü İslam Zirvesi’nin Mekke’de toplanmasını sağlayan, muhterem kardeşim Suudi Arabistan Kralı Abdullah’a da buradan şükranlarımızı iletiyorum. Bu vesileyle, Suriye ve Filistin’de baskı ve zulüm rejimlerinin yağdırdığı bombalar altında hayatını kaybeden kardeşlerimize Yüce Allah’tan rahmet diliyorum” dedi.

“SURİYE YÖNETİMİ GERÇEKLERİ GÖRÜP GÖREVİ BIRAKSIN”

Cumhurbaşkanı Gül, Suriye’de durumun giderek daha trajik hale geldiğini, tüm dünyanın gözleri önünde Suriye’nin adeta kendi kendini tükettiğini söyledi. Suriye’de güvenlik ve istikrarın yeniden tesisinin, ancak rejimin ayrım gözetmeden uyguladığı şiddeti sona erdirmesi ve halkın meşru taleplerinin yerine getirilmesiyle mümkün olabileceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül şunları söyledi: “Mevcut aşamada yapılması gereken, ülkedeki çatışma ortamının süratle sonlandırılması ve demokrasiye doğru siyasi geçiş sürecinin önünün bir an önce açılmasıdır. Bunun için, mevcut yönetimin artık gerçekleri görüp, Suriye ve Suriye halkının daha fazla imha olmasına imkân vermemek için görevi bırakması gerekmektedir. Öte yandan, Mali’de yaşanan çatışmaların, Myanmar’daki Müslüman kardeşlerimizin gördüğü eziyetin son bulmasını diliyorum.”

İSLAM DÜNYASINDA YAŞANAN DÖNÜŞÜM SÜRECİ

Yaptığı konuşmada, yaşadığımız çağın bir gereği olan söz konusu evrensel ilkelerin hayata geçirilmemesi durumunda, ya halkların ayaklanacağını, ya da dış müdahaleye davetiye çıkarılacağını belirttiğine de dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, “Ne var ki, o dönemde bazı liderler, tüm bu ihtiyaçlar ortadayken, çağın gidişatını okuyamadı ve halkının meşru taleplerini göz ardı ettiler. Neticede, bundan iki yıl önce Tunus’ta, Mısır’da başlayan halk hareketleri, bugün tanık olduğumuz büyük dönüşümü harekete geçirdi. Esasen, İslam dünyasının yaşadığı bu büyük dönüşüm süreci, aslında bizim kendi değerlerimizle yeniden kucaklaşmamıza fırsat verdi. Zira adalet, istişare ve hesap verebilirlik gibi ilkeler, her zaman İslamiyet’in temelini oluşturmuştur. Dolayısıyla, bugün modern anlamda demokrasinin de özünü oluşturan bu değerler, bizim yabancısı olmadığımız değerlerdir” diye konuştu.

“DEĞİŞİM DALGASININ KARGAŞASINDA KAYBOLMADAN UFUKLARA BAKMALIYIZ”

“Arap Uyanışı”yla başlayan büyük dönüşümün kıymetinin bilinmesi gerektiğine de işaret eden Cumhurbaşkanı Gül şunları söyledi: “Ortaya çıkan tarihî fırsatı, halklarımız için demokrasi, barış ve refaha tahvil etmek için hep birlikte çaba göstermeliyiz. Maazallah, bu sürecin geriye gitmesinin vebalini, İslam âlemi olarak kaldıramayız. Dolayısıyla, bu süreçte, İslam âlemi olarak azami iş birliği ve dayanışmayı sergilemek mecburiyetindeyiz. İslam dünyası olarak, bu değişim dalgasının konjonktürel sancılarının kargaşasında kaybolmadan, ulaşmak istediğimiz ufuklara bakmalıyız. Zira fırsatlar ufuklarda başlar.”

CUMHURBAŞKANI GÜL’DEN ÜYE ÜLKELERE ÖNERİLER

Kendisinin bu konudaki ilk önerisinin, bugünden demokratik tekâmül ve barışa yatırım yapmak olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, bunu bildik söylemleri tekrar ederek değil, ülkeler arasında ve bölgede karşılıklı anlayış ve güveni artıracak, mütevazi, fakat etkin adımlar atmaya başlayarak yapılabileceğini bildirdi.

“KALKINMA, SADECE BİR HEDEF DEĞİL, DAYANIŞMAMIZIN ORTAK PAYDASI HALİNE GELMELİDİR”

Konuşmasında, ekonomik alanda ülkeleri ve halkları birbirine bağlayacak, yapılandırılmış ve dinamik bir entegrasyon mekanizmasının hayata geçirilmesi önerisini de ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, “Kalkınma, sadece bir hedef değil, dayanışmamızın ortak paydası haline gelmelidir. İSEDAK Başkanı olarak, geçtiğimiz dönemde ortaya koyduğumuz stratejinin, bu hedefe yönelik ortak çabalarımıza etkinlikle hizmet edeceğini vurgulamak isterim. Ve nihayet, temel hak ve özgürlüklerin, insan onuruna yakışır standartların hayata geçirilmesi ve güçlendirilmesi için ortak çabalarımızı güçlendirelim İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde ‘Bağımsız Daimi İnsan Hakları Komisyonu’nun çalışmalarına başlaması gibi kurumsal adımlar, bu yönde sağlam bir başlangıç oluşturmuştur. Üyelerimiz arasında insan haklarının korunmasına ve demokratik standartların yükseltilmesine dair iş birliği mekanizmalarının ihdas edilmesi, halklarımızın huzur ve mutluluğuna doğrudan katkıda bulunacaktır. İnsan hakları ve demokrasi alanında kendi evimizi düzene koyduğumuz takdirde, hem halklarımız, hem de uluslararası camia nezdinde meşruiyet ve saygınlığımız yükselir. Demokratik standartlar konusundaki eksikliklerimizi zaaf olarak algılamadan, tüm samimiyet ve kararlılığımızla gerekli iyileştirmeleri hayata geçirmeliyiz” dedi.

“BİREYLERİN, İNSANLIK ONURUNA YAKIŞAN TÜM HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ GÜVENCE ALTINA ALINMALI”

Cumhurbaşkanı Gül, bireylerin inancına, düşünce ve etnik kökenlerine bakmadan, insanlık onuruna yakışan tüm hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınması gerektiğini belirterek şöyle konuştu: “Ancak bu takdirde, diğer ülkelerdeki Müslüman azınlıkların haklarını tam bir tutarlılık içinde savunabiliriz. Nihai tahlilde, ister büyük olsun, ister küçük; ister gelişmiş olsun, ister az gelişmiş; tüm Müslüman ülkelerin büyük bir potansiyeli vardır. Bu potansiyeli harekete geçirmek, ancak iyi hukuki ve iktisadi kurallar ile bu kuralları uygulayacak iyi yönetimler sayesinde mümkün olabilir.”

“KÜRESEL BİR STRATEJİYE İHTİYACIMIZ VAR”

Soğuk Savaş’ın son bulmasıyla birlikte uluslararası örgütlerin misyon ve vizyonlarını yeniden tanımladıklarını, küreselleşme gerçeğini hesaba katarak yeni stratejiler oluşturduklarının görüldüğünü, benzer çalışmaların Teşkilat bünyesinde yapıldığını bildiren Cumhurbaşkanı Gül, bugün de, önümüzdeki on yıl içindeki meydan okumaları, fırsat ve beklentileri karşılayacak bir ‘Küresel Strateji’ ihtiyacının kendini gösterdiğine işaret etti.

GAMBİYA CUMHURBAŞKANI İLE GÖRÜŞME

Cumhurbaşkanı Gül, Zirve temasları çerçevesinde Gambiya Cumhurbaşkanı Yahya Jammeh ile de bir araya geldi.

TÜRKİYE İLE MISIR, DAİMA DAYANIŞMA İÇİNDE OLMUŞTUR

Cumhurbaşkanı Gül, 12. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Zirvesi için bulunduğu Kahire’de, Cumhurbaşkanı Mursi ile Mısır’ı resmî ziyareti çerçevesinde bir araya geldi.

Her iki cumhurbaşkanı, El Kubba Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda baş başa görüşmelerinin ardından heyetler arası görüşmelere başkanlık ettiler. Daha sonra Cumhurbaşkanı Gül ve Mısır Cumhurbaşkanı Mursi, ortak basın toplantısı düzenledi.

“MISIR İLE KÖKLÜ DOSTLUK VE KARDEŞLİK BAĞLARIMIZ VAR”

Ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Gül, köklü dostluk ve kardeşlik bağları bulunan Mısır’ı ziyaret etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, gösterilen misafirperverlikten dolayı teşekkür etti.

2016’DAKİ İİT ZİRVESİ TÜRKİYE’DE YAPILACAK

Mısır’ın 12. İİT Zirvesi’ni toplayarak büyük bir organizasyon gerçekleştirdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, “Bu başarıdan dolayı sizleri tebrik ediyorum. 2016’ya kadar sürecek dönem başkanlığınızda da başarılar diliyorum” dedi. Zirvede, bundan sonraki toplantının Türkiye’de yapılmasının ve dönem başkanlığını Türkiye’nin yürütmesinin kararlaştırıldığını anımsatan Gül, bu konudaki desteği için de Mursi’ye teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Gül, açıklamasında, Mısır ve Türk halklarının birbirlerine çok yakın kardeş olduklarını ifade ederek, “Daima Mısır ve Türkiye, dayanışma içinde olmuştur” dedi.

“MISIR, DEMOKRASİYİ TÜM GELENEK VE KURUMLARIYLA GERÇEKLEŞTİRMEDE BAŞARILI OLACAKTIR”

Tahrir Devrimi’nden sonra da iki ülke arasındaki ilişkilerin en üst düzeyde seyrettiğini ve geliştiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, bunda Türk halkının duyduğu coşku ve Mısır’da gerçekleşen devrime ilginin büyük katkısı olduğunu dile getirerek şöyle konuştu: “Arap dünyasının amiral gemisi olarak gördüğümüz Mısır’ın demokrasiyi tüm gelenek ve kurumlarıyla gerçekleştirmesi sadece Mısır için değil, bütün Arap ve İslam dünyası için çok büyük anlamlar ifade edecektir. İnanıyorum ki Mısır, bu yolda çok başarılı olacaktır. Gerek baş başa, gerekse heyetler arasında yaptığımız görüşmelerde değerli kardeşimle Türk-Mısır ekonomik iş birliğini çok daha ileri düzeye götürmeyi geniş bir şekilde konuştuk. Ticaret hacmimiz bugün 5 milyar dolar civarında. Bunu kısa süre içerisinde 10 milyar dolara çıkarmanın mümkün olduğunu konuştuk.”

“İŞ ADAMLARIMIZIN MISIR’DAKİ YATIRIMLARI 2 MİLYAR DOLARI GEÇTİ”

Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Şu anda Türk yatırımcılar Mısır’a çok büyük ilgi duymaktadır. Değerli kardeşim, bu konuşmasında da kendilerini davet etmiştir, destek vermiştir. Bundan dolayı teşekkür ediyorum. Şu anda iş adamlarımızın Mısır’daki yatırımları 2 milyar doları geçmiştir ve istihdam ettikleri Mısırlı sayısı da 60 bine yaklaşmıştır. Kısa sürede bunun daha da artacağına inanıyorum.”

“ÜMİT EDERİZ Kİ SURİYE’DE AKAN KANIN DURMASINA KATKIMIZ OLACAK”

Gerçekleştirdikleri görüşmede, Mursi ile, başta Suriye olmak üzere bölgeyi ilgilendiren önemli konuları konuştuklarını aktaran Cumhurbaşkanı Gül, “Dün de üçlü bir toplantı yapmıştık bildiğiniz gibi. Burada bazı kararlarımız var. Dışişleri bakanlarımız çalışıyorlar. Ümit ederiz ki Suriye’de akan kanın durmasına katkımız olacak” dedi. Cumhurbaşkanı Gül, Filistin’in de konuşulduğunu dile getirerek, bu konuda Mısır’ın yaptıklarının Türkiye tarafından çok takdir edildiğini söyledi.

“SURİYE KONUSU HEPİMİZ İÇİN BİRİNCİ ÖNCELİKLİ KONU”

Her iki cumhurbaşkanı, açıklamalarını ardından basın mensuplarını sorularını cevapladı. Bir basın mensubunun Türkiye-Mısır ve İran arasında dün gerçekleştirilen toplantıyı hatırlatarak, “Bu toplantıdan somut ne sonuç çıktı; Sayın Ahmedinejad’ın Suriye rejiminin yanında koşulsuz durmasını geriye çekebildiniz mi, ne mesajlar verdiniz?” sorusuna cevaben Cumhurbaşkanı Gül, “Suriye konusunun hepimiz için birinci öncelikli konu olduğunu söylemek isterim. Suriye’de olup bitenleri seyrederken sanki kendi evimizin içi yanıyor, yıkılıyor ve kendi insanlarımız ölüyor gibi görüyoruz. Suriye meselesi bu kadar çok içimizi yakıyor. Dünkü konferans marjında, bunun için, Mısır, İran ve Türkiye olarak bir araya geldik. Suudi Arabistan da çok yakın bu konuyla ilgileniyor ama biz üçümüz bir araya geldik. Burada her şeyi çok açık konuştuk kendi aramızda. Suriye’nin bu şekilde kendini tüketmesine fırsat vermemek için bazı çalışmalar başlattık, dışişleri bakanlarımız bunların detaylarını şu anda konuşuyorlar. Ümit ederim ki bu kötü gidişatın durmasına katkımız olur” dedi.

CUMHURBAŞKANI MURSİ: “TÜRKİYE’NİN MISIR’A DESTEĞİ ÇOK KRİTİK BİR DÖNEMDE GELDİ”

Mısır Cumhurbaşkanı Mursi de yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Gül’ün ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Türkiye’nin demokratik geçiş sürecinde kendilerine verdiği kritik desteğe de işaret eden Cumhurbaşkanı Mursi, “Türkiye’nin Mısır’a desteği çok kritik bir dönemde geldi. Bu da iki ülkenin ilişkilerinin güçlü olduğunu yansıtır” dedi.

MISIR’DAN TÜRK İŞ ADAMLARINA ÇAĞRI

Türkiye ile Mısır arasındaki karşılıklı ticaretin 10 milyar dolarlık bir seviyeyi hedeflediğini belirten Cumhurbaşkanı Mursi, Türk iş adamlarına Mısır’daki fırsat ve imkânlardan yararlanmaları çağrısında bulundu.

Kahire’de 12. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Liderler Zirvesi’ne katılan ve çeşitli temaslarda bulunan Cumhurbaşkanı Gül, Mısır’dan ayrıldı. Cumhurbaşkanı Gül’ü, Kahire Uluslararası Havalimanı’ndan Mısırlı yetkililer ile Türkiye’nin Kahire Büyükelçisi Hüseyin Avni Botsalı ve diğer ilgililer uğurladı.

Tüm Haberler

Yazdır Paylaş Yukarı