“Milletlerin Yükselişinin Altındaki En Önemli Faktör, Bilim ve Teknoloji Alanındaki Başarılarıdır”

27.12.2012
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
“Milletlerin Yükselişinin Altındaki En Önemli Faktör, Bilim ve Teknoloji Alanındaki Başarılarıdır”

 

Himayesinde düzenlenen 2012 Yılı TÜBİTAK Bilim, Özel, Hizmet ve Teşvik Ödülleri töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Gül, “Milletlerin önlerine koydukları hedeflere ulaşması için teknoloji, bilim ve yeniliği rehber edinmesi elzemdir; Türkiye’nin önümüzdeki dönemdeki kalkınma stratejisi de bunun üzerine kuruludur” dedi.

 

Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül

Ödül Töreni
Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanı Nihat Ergün
TÜBİTAK Başkanı
Prof.Dr.Yücel Altunbaşak
Prof. Dr.
Z. Özlem Keskin Özkaya
Prof. Dr.
Hasan Tayfun Özçelik
Prof. Dr.
Şakir Ziya Öniş

 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün himayesinde, Çankaya Köşkü’nde düzenlenen törenle, 2012 Yılı TÜBİTAK Bilim, Özel, Hizmet ve Teşvik Ödülleri ile TÜBİTAK-TWAS Teşvik Ödülü verildi.

 

 

TÜBİTAK’ın tanıtım filmi ile başlayan törende, ödül alan Prof. Dr. Z. Özlem Keskin Özkaya, Prof. Dr. Hasan Tayfun Özçelik, Prof. Dr. Şakir Ziya Öniş sırasıyla birer konuşma yaptı. Daha sonra da ödül alan bilim insanlarının duygu ve düşüncelerini içeren film gösterimi gerçekleşti.

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’ün konuşmalarının ardından Cumhurbaşkanı Gül bir konuşma yaptı.

“BİLİM VE TEKNOLOJİ İLE YENİ BULUŞLAR, DÜNYANIN MERKEZİNİ DEĞİŞTİRİYOR”

Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasında, insanlık tarihinin bir anlamda bilim teknoloji ve yeniliklerin tarihi olduğu, çağların ve dönemlerin açılıp kapanmasına bilim ve teknolojideki ilerlemelerin damgasını vurduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, dünyanın en büyük ekonomik alanı ve en çok üretim merkezi olan Çin, Hindistan gibi ülkelerin eski cazibesini kaybedip, onların yerine önce İngiltere’nin sonra ABD’nin merkez olması, belki şimdi tekrar Asya’ya doğru dönüşün gerisindeki esas motivasyonun bilim teknoloji ile yeni buluşların olduğunu ifade etti.

“ÖNCELİKLERİNİ BİLİME AYIRAN MİLLETLER HEP BAŞARILI OLMUŞTUR”

Milletlerin yükselişlerinin de, geri kalmalarının da altındaki en önemli faktörün bilim ve teknoloji alanındaki başarı ve başarısızlıklarının olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, önceliklerini bu alana ayıran milletlerin hep başarılı olduklarını kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül başarılı insanların, üstün nitelikli insanların uygun ortamlarda bir araya getirilmesini hangi toplum, hangi millet organize ettiyse, bilim ve teknolojideki atılımı gerçekleştirdiğini bildirdi.

TÜRKİYE’NİN BİLİM VE TEKNOLOJİYE VERDİĞİ ÖNEM

Bilim ve teknoloji alanını, herhangi bir icra alanı, faaliyet alanın çok ötesinde milletlerin geleceği olarak görülmesi, kaynaklar ile önceliklerin de buna göre belirlenmesi gerektiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, “Bugün memnuniyetle görüyorum ki Türkiye’de hepimiz bunun farkına varmış vaziyetteyiz. Bütün kamu kurumları, özel sektör, üniversiteler, bütün bilim ve teknoloji ile ilgili kurumlar herkes bu heyecanı taşıyor. Yasal değişikliklerle Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK bütün bu faaliyetlerin adeta amiral gemisi haline getirilmiş ve bu işin koordinasyonunu üstlenmiş vaziyettedir. Türkiye’nin bu ivmeyi yakaladığı içeride ve dışarıda açıkça görülmektedir. Bunu muhakkak devam ettirmemiz gerekir. Her yerden kısabiliriz ama bilim, teknoloji ve eğitim alanından asla kısmamamız ve daima bu desteği vermemiz gerekir” dedi.

Bilim insanlarını ve bilim yuvalarını sahiplenmenin ve onların bütün meselelerine ilgi göstermenin, onların çalışma ortamlarının kolaylaştırmanın bu alandaki başarıların temel faktörü olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, bilim insanlarını ve bilim yuvalarını kısır tartışmaların dışında tutmak gerektiğini de vurguladı.

“BİLİM İNSANLARIMIZIN YURT İÇİ VE YURT DIŞINDAKİ BAŞARILARIYLA GURUR DUYUYORUZ”

Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasında, “Araştırma-geliştirme konuları açısından hiçbir dönemde olmadığımız kadar fonlar ayrılmış vaziyette. Hiçbir dönemde olmadığımız kadar herkes çok büyük bir ilgi göstermekte. Bunların neticesini kısa süre içerisinde alacağımızdan da kesinlikle eminim. Bu atmosfer şüphesiz ki bir sinerji doğuracaktır ülkede, bu da olmuştur aslında. TÜBİTAK’ın, üniversitelerimizin faaliyetlerini ve özellikle siz değerli bilim insanlarının başarılarını, yurt içinde ve yurt dışında hep görüyoruz, gurur duyuyoruz. Savunma, enerji alanında ve çevreyle ilgili konularda olsun bütün bu alanlarda TÜBİTAK’ın çok başarıları söz konusu, biraz önce sinevizyonda da gördünüz hep beraber geçen hafta gurur duyduk, Göktürk-2 uydusunun tamamen millî imkânlar ve millî kapasite ile yapılıp uzaya fırlatılması, bütün bunlar hepimizin övünç kaynağıdır. Muhakkak ki bunları daha da çoğaltmamız gerekir” dedi.

“TÜRKİYE SADECE TÜRK BİLİM İNSANLARI İÇİN DEĞİL, YABANCI BİLİM İNSANLARI İÇİN DE CAZİP BİR ÜLKE”

Bu alanlarda Türkiye’nin topyekûn görünümünün iyi olmasının sevindirici olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, böyle bir iyileşmenin söz konusu olmaması durumunda, ülkemizin cazip olmaktan çıkacağını belirtti. Türkiye dışında birçok bilim insanın yavaş yavaş Türkiye’ye dönmeye başladığına da dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra konuyla ilgili ilk toplantıda bilim adamlarına, “Türkiye’ye gelin demek ucuzculuktur” dediğini hatırlatarak, ancak aynı koşulların oluşturulması halinde bilim insanlarına gelin deme hakkının olduğunu kaydetti. Geçen süre içerisinde ülkemizdeki ekonomik gelişmeler ve bilim dünyasına verilen önemin Türkiye’yi cazip hale getirdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, “Sevinerek görüyorum ki, dünya çapında çok değerli bilim insanları yavaş yavaş kendiliklerinden gelmekteler. Hatta Türkiye sadece Türk bilim insanları için değil, yabancı bilim insanları için de çok cazip bir ülke olmaya başladı” şeklinde konuştu.

Yabancı bilim insanlarının Türkiye’ye gelmesine karşı sanki bir gizli bir direnç olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, “Hâlbuki spor kulüplerimiz, çok değerli sporcuları Türkiye’ye getiriyorlar, onları seyrediyoruz. Kulüplerimizin formaları altında çok güzel sportif faaliyetler oluyor, sporun birçok alanında. Ama bilim alanında nedense yabancı değerli bilim insanlarını Türkiye’ye getirmekte engellerimiz var. Yani adale gücünü takdir ediyoruz ama beyin gücünü pek takdir edemiyoruz. Bununla ilgili yasal ve idari durumumuzu gözden geçirmemiz gerekir ve gerekli düzenlemeleri yapmamızda fayda olduğu kanaatindeyim” dedi.

“TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK AVANTAJLARINDAN BİRİ, GENÇ NÜFUSUDUR”

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye olarak şanslı olduğumuzu; istikrarlı iyi bir dönemde olduğumuzu, diğer ülke ve bölgelerle karşılaştırıldığında birçok açıdan ülkemizin hareket halinde olduğunu, birçok ülkelerin durgunluk halinde bulunduğunu belirtti. Ülkemizin en büyük avantajlarından birisinin de genç nüfusumuz olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, nüfus nitelikli ise büyüklüğüyle övünüleceğini ve beşeri sermaye haline geleceğini ifade etti.

“BİLİM İNSANLARIMIZIN BAŞARILARINI BİLİNİR HALE GETİRMEMİZ GEREK”

Cumhurbaşkanı Gül, “Önemli olan liselerde, üniversitelerde eğittiğimiz çocuklarımızı, Türkiye için beşeri sermaye haline getirebilmemiz. Bu bizim için çok önemli. Şüphesiz ki bilimin heyecanını duyurmamız lazım. Eğer bu heyecan bütün topluma yayılmazsa, eğer bunun cazibesi bütün toplumu özellikle genç nüfusumuzu içine almazsa, o zaman onları bilim dünyasına çekemeyiz, başka alanlara kayarlar. O açıdan siz değerli bilim insanlarının başarılarını da aleni bir şekilde paylaşmak lazım. Örnek insanlar olarak ortaya çıkmanızı temin etmemiz gerekir. Görüyorum Türkiye’nin başarılı şirketleri, sporcuları, sanatçıları örnek oluyor. Rol model dedikleri durum gerçekleşiyor. Aynı şekilde bilim insanlarımızın başarılarını da bilinir hale getirmemiz gerekir ki, özellikle gençlerin üzerinde ayrı bir heyecan uyandırsın ve onlardan daha çok çekelim” dedi.

Bu anlamda basın-yayın kuruluşlarına önemli görevler düştüğünü de belirten Cumhurbaşkanı Gül, bu konuda başarılı ülkelerin dergi ve gazetelerinde bilim sayfalarının ve bu alanda uzmanların sayısının çokluğunun da dikkat çektiğini söyledi ve bu alanda ülkemizin eksiklerinin bulunduğunu kaydetti.

“TÜRKİYE’NİN ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM KALKINMA STRATEJİSİ TEKNOLOJİ, BİLİM VE YENİLİKTİR”

Konuşmasında, “Teknoloji, bilim ve yeniliği rehber edinmeyen milletlerin önlerine koydukları hedeflere ulaşmaları mümkün değildir” diyen Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’de önümüzdeki dönemdeki kalkınma stratejisinin de bunun üzerine kurulduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Gül, ödül alan bilim insanlarını ve katkılarından dolayı da üniversitelerimiz başta olmak üzere TÜBİTAK ve ilgili bakanlık ve kurumları tebrik etti.

Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Gül, ödülleri sahiplerine verdi.

2012 Yılı TÜBİTAK Bilim, Özel ve Teşvik Ödüllerini Kazanan Bilim İnsanları

BİLİM ÖDÜLÜ

Mühendislik Bilimleri
• Prof. Dr. Z. Özlem KESKİN ÖZKAYA

Sağlık Bilimleri

• Prof. Dr. Hasan Tayfun ÖZÇELİK

 

Sosyal Bilimler

• Prof. Dr. Şakir Ziya ÖNİŞ

 


ÖZEL ÖDÜL

 

Mühendislik Bilimleri

• Prof. Dr. A. Galip ULSOY

 


TEŞVİK ÖDÜLÜ

 

Temel Bilimler

• Yrd. Doç. Dr. Menderes IŞKIN
• Prof. Dr. Ahmet SARI

 

Mühendislik Bilimleri

 

• Yrd. Doç. Dr. Mehmet Atilla TAŞDELEN
• Doç. Dr. Ömer CİVALEK
• Doç. Dr. Ali KOŞAR

 

Sağlık Bilimleri

 

• Prof. Dr. Muşturay KARÇAALTINCABA
• Doç. Dr. Fatih TANRIVERDİ
• Doç. Dr. Mehmet Birhan YILMAZ

 

Sosyal Bilimler

 

• Prof. Dr. Ali Ekber AKGÜN
• Prof. Dr. Ümit ÖZLALE
• Yrd. Doç. Dr. Katja DOERSCHNER

 

Tüm Haberler

Yazdır Paylaş Yukarı