Cumhurbaşkanı Gül, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın 4. Olağanüstü İslam Zirvesi için bulunduğu Mekke’de basın mensuplarıyla düzenlediği sohbet toplantısında zirve ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Gül, özellikle Suriye konusunda önemli görüşmelerin yapıldığını ve üye ülkeler arasında, bu ülkedeki geçiş sürecine ilişkin ortak bir zemin oluştuğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ın daveti üzerine İslam İşbrliği Teşkilatı’nın (İİT) acil bir toplantı yaptığını hatırlatarak iki gün süren toplantıda İslam dünyasının bugün karşı karşıya kaldığı bazı önemli meselelerle Suriye’de yaşanan olayların ele alındığını belirtti.
“SURİYE'DE GEÇİŞ DÖNEMİNİN BAŞLAMASI KONUSUNDA FİKİR BİRLİĞİ VAR”
Konferansın amacına ulaştığını belirten Cumhurbaşkanı Gül, toplantıda bütün liderlerin Suriye’de olan bitenlerin durdurulması, kanın ve yıkımın sona ermesi ve Suriye’de geçiş döneminin başlaması konusunda fikir birliği etmişçesine görüşlerini açıkladığını aktardı.
MYANMAR VE FİLİSTİN
Cumhurbaşkanı Gül, zirvede Myanmar’ın da konuşulduğunu ve bir temas grubunun kurulması kararının alındığını, Türkiye’nin gösterdiği ilgi ve çalışmaların da takdir edildiğini söyledi.
İİT’nin daimi konularından birinin de Filistin meselesi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, Filistin’in UNESCO’ya üye olduğunu, ayrıca BM Genel Kurulu’nda bir oylama ile statü kazanmasının söz konusu olduğunu ifade etti.
“SURİYE’NİN İİT ÜYELİĞİ ASKIYA ALINDI”
Zirvede yaptığı konuşmada Suriye konusuna geniş biçimde yer verdiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, “Yapılması gereken şeyleri, Suriye’nin kaosa girmemesi ve toprak bütünlüğünün tehlikeye düşmemesi gerektiğini anlattım. Yine alınan bir karar gereği Suriye’nin İİT üyeliği askıya alındı. Daha önce Afganistan, Sovyetler tarafından işgal edildiğinde da aynı karar alınmıştı. Böylelikle Suriye yönetiminin meşru olmadığı anlamına gelen bir karar alınmış oldu” dedi.
“DAVET ÜZERİNE ARALIK AYINDA MISIR’I ZİYARET EDECEĞİM”
Zirve vesilesi ile ikili temaslarda bulunduğunu da belirten Cumhurbaşkanı Gül, seçildikten sonra Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ile telefonla görüştüklerine, ilk defa burada yüz yüze görüştüklerine vurgu yaparak, “Faydalı bir görüşme oldu. İnşallah Aralık ayında Mısır’ı ziyaret edeceğiz. Böyle bir daveti oldu” diye konuştu.
ZİRVE ÇERÇEVESİNDE İKİLİ GÖRÜŞMELER
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ile Suriye meselesini geniş bir şekilde ele aldıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, Pakistan Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari, Tunus Cumhurbaşkanı Munsif Merzuki, Libya Cumhurbaşkanı Muhammed Yusuf el-Magarif, Bahreyn Kralı Hamad Bin İsa Al-Halife ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın yanı sıra Suudi Arabistan Kralı Abdullah ve bakanları ile ikili temaslarda bulunduğunu ifade etti.
İSEDAK DAHA KURUMSAL HALE GELİYOR
Cumhurbaşkanı Gül, İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi’ni (İSEDAK) daha kurumsal hale getirmek için çalışmalar yaptıklarını, bununla ilgili yeni bir karar tasarısının zirvede alındığını ve İSEDAK’ın daha kurumsal hale getirilmesi ve işbirliğinin daha ileri taşınmasını öngören Türkiye’nin hazırladığı strateji belgesinin kabul edildiğini de aktardı.
“İSLAM DÜNYASI VE AFRİKA’YA GÖSTERDİĞİMİZ HASSASİYET, ÜYE ÜLKELER TARAFINDAN TAKDİR EDİLİYOR”
İİT üyesi ülkelerin Türkiye’ye bakışının çok farklı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül şöyle söyledi: “Bugün diğer cumhurbaşkanlarının ve delegasyonların yaptığı konuşmaları dinlerken, hemen herkes Türkiye’ye pozitif atıfta bulundu. Bu, Türkiye’nin İslam dünyasındaki konumunu göstermesi açısından önemli. İslam dünyasına ve Afrika’ya gösterdiğimiz hassasiyet, birçok üye tarafından ayrı ayrı takdir edildi. Bu çok sevindirici bir gelişme. Ev sahibi olan Suudi Arabistan’a herkes teşekkür etti. Ancak Türkiye kadar ismi zikredilen ve teşekkür edilen başka ülke görmedim. Bu da gurur verici.”
SURİYE: “BU GİDİŞİN SONU YOK”
Cumhurbaşkanı Gül, Suriye meselesinin ciddi bir mesele olduğunu ve herkesin yaşananları üzüntüyle izlediğini belirterek, “Herkes bunu görmüş vaziyette. Bu gidişin sonu yok” dedi. Bazı liderlerin bunu sesli ifade ettiklerini, bazılarının da ayaküstü ikili görüşmelerde daha ileri boyutlarda söylediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, “Bizim arzumuz şu: Hemen sınırımızda, komşumuzda hiç görmek istemediğimiz bu olaylar maalesef en kötü senaryo haline dönüşmüş vaziyette. Biz en kötü senaryoyu görmek istemeyiz, ama bu gidişle en kötü senaryo yaşanır. Bu gidişe dur deyin. Suriye’nin karmaşaya girmemesi için çok uğraştık. Artık rejimin meşruiyeti kalmamış durumda. Bu durum daha fazla sürerse her halükarda rejim gidecektir, ama daha sonra kaos olacaktır. Uzun sürerse acılar derin yaşanacağı için intikam duyguları ortaya çıkar. Bunlar hiç görmek istemediğimiz durumlar” dedi.
SURİYE KONUSUNDA İRAN’IN TUTUMU
Cumhurbaşkanı Gül, İslam ülkelerinin liderlerinin Suriye’de herhangi bir kaosa ve tekrar iç mücadelelere yer vermeyen bir düzenin kurulması fikrinde birleştiğini belirtti. Suriye’nin İİT üyeliğinin askıya alınması konusunda İranlı bakanların farklı görüşleri savunduğunu ancak bunu problem haline getirmediklerini de belirten Cumhurbaşkanı Gül, İran’ın pozisyonunu herkese duyurduğunu, ancak alınan kararı problem haline getirmediğini kaydetti.
İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’ın zirvede yaptığı konuşmada Suriye konusuna değinmediğini ve herhangi bir önerisinin de bulunmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, “Yeni kurulacak düzenle ilgili kaygıları var. Onlar da biliyorlar ki bu böyle devam etmez” dedi.
ZİRVENİN RAMAZAN AYINDA VE KADİR GECESİ’NDE TOPLANMASI
Bir basın mensubunun, zirvenin Ramazan ayında ve Kadir Gecesi’nde toplanması ile ilgili sorusuna Cumhurbaşkanı Gül, “Bugün insanlar daha fazla pozitif düşünür diye düşünmüş Suudi Arabistan. Herkesin manevi duygularının daha yüksek olduğu, daha yapıcı olacağı noktasından davet etmişlerdir” dedi. Cumhurbaşkanı Gül, bu tür toplantılarda yapılan konuşmaların iyi niyetli yapıldığı takdirde ibadet sayılacağını da kaydetti.
“SURİYE’DE HALKIN TOPYEKÜN BİR MÜCADELESİ VAR”
İran Cumhurbaşkanı ve diğer yetkililerle yaptığı ikili görüşmelerde Esad sonrası kurulacak yönetim ile görüşlerini ifade ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, “Bazılarının kaygıları var. Burada bir ideolojik grup veya herhangi bir grup muhalefet yapmıyor. Bazı ülkelerde öyle olur ki bir ideolojik grup yola çıkar mücadele başlatır. Burada öyle değil. Burada neredeyse Suriye halkının çok büyük kısmı mevcut düzene hayır diyor. Mısır’dan, Tunus’tan cesaret alarak nasıl insanlar adalet, hak, hukuk ve özgürlük istedi, başarılı oldular; burada da otoriter rejim olduğu için insanlar aynı duygularla yola çıkıyor. Bu insanlara silah kullanılmasaydı, Mısır’da, Tunus’ta olduğu gibi belki o zaman kendileri de buna göre tedbir alabilir ve işler tersi istikamete giderdi. Bunu silahla bastırma tercih edilince kendi halkına karşı savaş açmış duruma geldi. Dolayısıyla topyekün bir halkın muhalefeti var. Bir ülkenin başbakanı o ülkeyi terk ettiyse ve o başbakan rejim tarafından sen başbakansın diye ilan edilmiş ve ona güven gösterilmiş ve bir ay içinde o başbakan ülkesinden kaçıp, ben de mücadele edeceğim dediyse bu bir ideolojik grubun değil, halkın meselesidir. Bu mücadeleyi başlatanlar Suriye ordusunun generalleri ve mensupları. Bu noktayı görmek çok önemli” dedi.
Bazen grupların teröre başvurduklarını ve ideolojik saiklerle hareket ettiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, Suriye’de durumun farklı olduğunu, şehirlerde halkın kurduğu komiteler bulunduğunu ve direnişi onların yaptığını söyledi.
“SURİYE’DE KURUMLARIN DAĞITILMAMASI VE ORDUNUN ÇATISININ KORUNMASI ÖNEMLİ”
Cumhurbaşkanı Gül, Suriye’de yeni düzene geçilince bunların kontrollerinin sağlanacağına inandığını bildirerek şunları söyledi: “Onun için konuştuğumuz ülkelere Irak’taki gibi bir hata yapılmaması gerektiğini anlattım. İşgalden sonra ABD’liler Türkiye’nin bütün uyarısına rağmen orduyu ve kurumları dağıttı ve büyük bir kaos oluşturdu. Suriye’de kurumların dağıtılmaması ve ordunun çatısının korunması önemli. Böyle olursa o geçiş Baas sonrası dönem daha az sancılı olur.”
TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ
Cumhurbaşkanı Gül, bir başka soru üzerine, İran’la terör konusunu her zaman konuştuklarını, ancak bugün yaptıkları görüşmede bu konunun gündeme gelmediğini belirtti. Cumhurbaşkanı Gül, İran’ın bu mesele ile ilgisinin bulunmadığını ve İran’ın Suriye ile bir sınırı bile bulunmadığını söyledi. İran yönetiminin Türkiye ile ilgili açıklamalarının hatırlatılması üzerine de Cumhurbaşkanı Gül, İran Genelkurmay Başkanı’nın “Türkiye, İran’ın dostu ve destekçisidir” sözlerini hatırlattı ve İran Genelkurmay Başkanı’nın yaptığı bu açıklamayla Türkiye’yi onore ettiğini söyledi.
“İSLAM DÜNYASININ ORTA ÇAĞA DÖNMESİNE ASLA İZİN VERİLEMEZ”
Cumhurbaşkanı Gül, mezhep çatışmalarına ilişkin olarak, Ortaçağ Avrupa’sında mezhep çatışmaları yaşandığını ve milyonlarca insanın öldüğünü kaydederek şunları söyledi: “Bu çağda İslam dünyasının Avrupa’nın yaşadığı orta çağlara dönmesine asla fırsat verilemez. Bu çok büyük bir facia olur. Bugün ben bazı cumhurbaşkanlarına ve İran Cumhurbaşkanı’na söyledim; biz bu konularda herhangi bir mezhep saikiyle hareket etmiyoruz. Saddam Sünni’ydi. Diktatör Şiilerin ve Sünnilerin içinden çıkabilir. Kaddafi Sünni’ydi. Ama en tipik örnek Irak. Irak halkının yarısı Sünni, yarısı da Şii. Sünni bir diktatör diye ona sempati ile baksaydık, büyük bir yanlış içinde olurduk. Biz prensipli hareket ediyoruz. Kim zalimlik yaparsa, hak, adalet göstermiyorsa, kim ülkesini bugün kabul edilemez bir sistemle yönetiyorsa ona karşıyız. Bu Sünni de olabilir Şii de.”
“SURİYE’NİN ÜYELİĞİ MEŞRU BİR REJİM YÖNETİME GELENE KADAR DEVAM EDECEK”
Cumhurbaşkanı Gül, Suriye’de Baas rejimini mezhebi ve geldiği toplumla mütalaa etmediklerini ifade ederek, “Bugünkü dönemde bu ülke böyle idare edilemez. Hele halk meşru talepte bulunuyorsa ve bunu dinlemeyip ona silah kullanıyorsan senin meşruiyetin yok demektir. Bunları anlattık. Cumhurbaşkanlarına söyledik. Doğrusu bu çok ciddi, ikna edici bir argüman. Burada biz prensipli hareket ediyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Gül, Suriye’nin üyeliğinin meşru bir rejim yönetime gelene kadar devam edeceğine dikkati çekerek, hiçbir faaliyete davet edilmeyeceklerini ve bütün bir İslam dünyasının Suriye’ye karşı tavrının önemli olduğunu ifade etti.
“İRAN’LA İLGİLİ MESELELERDE İLKE VE PRENSİPLER ÇERÇEVESİNDE HAREKET EDİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Gül, İran’la ilgili meselelerde ilke ve prensipler çerçevesinde hareket ettiklerini ve nükleer konusunda diplomatik barış yolunun herkesin çıkarına ve en çok da Türkiye’nin çıkarına olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, İran’da bir savaş çıkması durumunda maliyetinin çok yüksek olacağına işaret ederek Brezilya ve Türkiye’nin çalışmalarının aslında güzel bir formül olduğunu, gerçekleşmesi durumunda ise İran’ın uranyum üretmiyor olacağını kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül, BM’de yine ilkesel bir şekilde Türkiye’nin tavrını ortaya koyduğunu, başka bir yanlış olduğunda ise sesini daha gür çıkarmasına fırsat tanıdığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye için İran’ın çok önemli bir ülke olduğunu ve sadece bir mal alıp satma gibi bakılmaması gerektiğini belirterek, “Ta 1639’lardan beri sınırımız sabittir. Birçok ülkenin tarihinden eski sabit sınırımız var. Bazı konularda farklı farklı politikalarımız olabilir. Bizimde var onların da var” dedi.
“KÜRT NÜFUS İLE TERÖRÜ VE PKK’YI AYIRMAK GEREK”
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye içinde ve dışında Kürt nüfus ile terör ve PKK’yı ayırmak gerektiğini ifade ederek, Kürt alerjisi olan bir millet gibi görülmeyi arzu etmediklerini söyledi. Türkler ve Kürtlerin tarih boyunca nasılsalar bugün de öyle olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, Kürt ve Türklerin kardeş olduğunu vurguladı.
“HERKES KENDİ ÜLKESİNDE MUTLU OLMALIDIR”
Cumhurbaşkanı Gül, “Birbirinden ayırt edemezsin, birbirinden ayıramazsın. Türkler sadece Türkiye’de mi? Biz neyi isteriz; herkesin yaşadığı ülkede hür, özgür ve mutlu olmasını isteriz. Kaç tane ülkede Türkler yaşıyor değil mi? Etnik olarak baktığında birçok millet böyledir, farklı ülkelerde yaşıyor. Şuna dikkat edilmesi lazım, insanların ezilmeden yaşaması lazım. Bu, coğrafyanın gerçeğidir. İran, Irak, Suriye’de veya başka yerlerde de vardır. Dolayısıyla herkes kendi ülkesinde mutlu olmalıdır” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül, terör ve terör örgütünü masum vatandaşlardan ayırmak gerektiğini ve teröristin Türklerin içinden de çıkabileceğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül, başka ülkelerdeki Kürtlerin de kendilerini terör örgütünden ayrıştırmaları ve pozisyon almaları gerektiğini belirterek teröristlerin böyle sıkıntılı dönemlerde konuyu istismar etmek için uğraşacaklarını söyledi. Buna kesinlikle fırsat verilmeyeceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, Suriye’deki Kürtlerin vatandaşlık haklarını alabilmeleri için yaptıkları çalışmaları anlattı. Suriye’de Kürtlerin vatandaşlık statüleri bulunmadığını ve yeri gelince onların koruyuculuğunu yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Gül, teröristi vatandaştan ayırmak gerektiğini ve onlarla mücadele yapıldığını ve yapılacağını söyledi.
SURİYE’NİN PKK’YA SİLAH DESTEĞİ SAĞLADIĞI YÖNÜNDEKİ İDDİALAR
Suriye’deki PKK uzantılarının tehdit haline gelmesi durumunda ne gerekiyorsa yapılacağını da vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, Suriye’nin PKK’ya silah desteği sağladığı yönündeki iddialar için de, Suriye rejiminin bunu yapmasının mümkün olduğunu söyledi.
MHP GENEL BAŞKANI BAHÇELİ’NİN KERKÜK’E YAPACAĞI ZİYARET
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye Kerkük’e yapacağı ziyaret için izin verilmemesi ile ilgili olarak da Cumhurbaşkanı Gül, gereken güvenlik önlemlerinin alınması için çalışmalar yapıldığını ancak Irak yönetiminden izin çıkmadığını kaydetti.
“MEZHEPLER ARASI ÇATIŞMA TUZAĞINA DÜŞÜLMEMELİ”
Cumhurbaşkanı Gül, mezhepler arası diyalog konusunu uzun süredir dile getirdiklerini, iki sene önce TBMM’nin açılışı sırasında da bu konuyu gündeme getirdiğini söyledi. Mezhepler arası çatışma tuzağına düşülmemesi gerektiği uyarısında da bulunan Cumhurbaşkanı Gül, iyi veya kötü insanların mezheplerin içinden geldiğini ve özgürlük mücadelelerinin mezhep meseleleri ile karıştırılmaması gerektiğini belirtti.
CUMHURBAŞKANI GÜL, TEMASLARINI TAMAMLAYARAK TÜRKİYE’YE DÖNDÜ
Mekke’de gerçekleştirilen 4. Olağanüstü İslam Zirvesi’ne katılan ve üye ülkelerin devlet başkanlarıyla da ikili görüşmeler gerçekleştirerek güncel bölgesel ve uluslararası konularla ilgili görüş alışverişinde bulunan Cumhurbaşkanı Gül, Suudi Arabistan’daki temaslarını tamamlayarak İstanbul’a döndü.