Cumhurbaşkanı Gül, 3. Yargı Paketi'nin yürürlüğe girmesinin ardından tutuklu milletvekillerinin durumuyla ilgili görüşlerinin sorulması üzerine, bu konularla ilgili düşüncesinin herkes tarafından bilindiğini ifade ederek “Şimdi artık mahkemeler çıkan yasaları yorumlayacak ve gerekçelerine bakacaklar” dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Benin Cumhurbaşkanı Thomas Boni Yayi ile düzenlediği ortak basın toplantısında soruları cevapladı.
Cumhurbaşkanı Gül, üçüncü yargı paketinin yürürlüğe girmesinin ardından tutuklu milletvekillerinin durumuyla ilgili görüşlerini sorulması üzerine bu konularla ilgili düşüncelerinin herkes tarafından bilindiğini kaydederek, “Şimdi artık mahkemeler çıkan yasaları yorumlayacaktır. Çıkış gerekçelerine bakacaklar. Ellerindeki bilgiler ve kanunlar çerçevesi içerisinde kendileri kararlarını verecekler. Şu anda söyleyeceğim şey sadece budur” dedi.
“DÜŞÜRÜLEN UÇAKLA İLGİLİ AÇIKLAMALARIMIZ TUTARLI”
Cumhurbaşkanı Gül bir başka basın mensubunun, “Suriye tarafından füze ateşiyle düşürüldüğü açıklanan uçağımızın enkazına ulaşıldı. Bazı somut bulgular olduğu ifade ediliyor. Füze ateşiyle düştüğü noktasındaki soru işaretlerinin arttığı ifade ediliyor. İlk bulgulara dayanarak acaba uçağın düşüş nedeniyle ilgili sizin elinizdeki son bilgiler nedir?'' şeklindeki sorusuna cevaben ise, “Uçağın düşüşünden sonra kurumlarımızın yaptığı açıklamaları bir düşünün, okuyun tekrar ve bir de uçağın enkazının bulunduğu ve çıkartıldığı yeri bir kez daha gözünüzün önüne getirin. Açıklamalarımızda hep bir tutarlılık vardır. Bütün enkaz çıkartıldı, dikkatli bir şekilde teknik testlerden geçiyor. Onlar tamamlandıktan sonra nihai açıklama yapılacaktır, nasıl düştüğüyle ilgili açıklama yapılacaktır. Bunun dışında elinde herhangi bir şekilde belgesi olan varsa, onlar da açıklasınlar” diye konuştu.
YENİ SÜREÇTE TÜRKİYE-FRANSA İLİŞKİLERİ
"Fransa Cumhurbaşkanı Francois Hollande’ın da yeni bir tasarı için düğmeye bastığı yönünde haberler geliyor. Olası bir tasarı hazırlığı yeni süreçte Türkiye-Fransa ilişkilerini nasıl etkileyecek?" sorusuna ise Cumhurbaşkanı Gül, “Dışarıdan duyumlarla hareket edecek halimiz yok tabii ki. Ama bizim baş başa yaptığımız görüşme gayet geniş ve kapsamlı bir görüşmeydi. Bunda vardığımız netice, Türk-Fransız ilişkilerini geçmişi bırakıp ileriye taşımak, karşılıklı çıkarlarımızı düşünerek, ilişkilerimizi güçlendirmekti. Daha sonra Sayın Başbakan, Dışişleri Bakanı'nın yaptığı görüşmelerde de hep niyetler bu şekilde beyan edildi. Takip edeceğiz bakalım ne çıkacak neticesi” karşılığını verdi.
TÜRKİYE’NİN AFRİKA AÇILIMI
Cumhurbaşkanı Gül, bir basın mensubunun, “Türkiye'nin Afrika kıtasında son zamanlarda neden bir diplomatik taarruza geçtiği ve neden Benin'i bir partner olarak seçtiği'' sorusuna cevaben de, ''Bizim, Afrika'ya olan ilgimiz bir taarruz şeklinde değil. Bizim Afrika'ya olan ilgimiz, Afrika'nın önemini kavramak, Afrika'nın sorunlarının farkına varmak ve Afrika'nın sorunlarını sadece Afrikalılara bırakmanın insanlığa yakışmadığını görmekten kaynaklanmaktadır. Gayet samimi, dürüst ve karşılıklı yardımlaşma ve çıkar esaslarına dayalı bir ilişkidir'' dedi.
“AFRİKA’DAKİ BÜYÜKELÇİLİK SAYISINI 34’E ÇIKARTIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Gül, şu anda Türkiye'nin 30 Afrika ülkesinde büyükelçisi bulunduğunu belirterek, ''Bunların sayısını 34'e çıkartıyoruz. Afrika ülkeleri de aynı ilgiyi Türkiye'ye göstermektedir. Şu anda 17 Afrika ülkesinin Türkiye'de büyükelçiliği var, 16 Afrika ülkesi de Türkiye'de daimi büyükelçilik açmak için bize resmen başvurmuştur. Bu 17'ye çıkmıştır. Bugün Sayın Cumhurbaşkanı da Benin'in de Türkiye'de daimi büyükelçilik açma niyetini açıklamıştır. 'Artık ilişkilerimiz Paris üzerinden değil, direkt iki ülke arasında olmalıdır' demiştir. Bu gayet dürüstçe, iyi niyetli, insani ve tabii ki siyasi amaçları olan bir açılım politikasıdır. Bir taarruz değil, bir açılım politikası, daha çok kucaklama politikasıdır. Bu da çok iyi anlaşıldığı için aynı bizim açtığımız kucağı Afrika ülkeleri de bize karşı açmaktadırlar. Ümit ederim ki karşılıklı saygı, sevgi içerisinde bir yardımlaşma süreci olur'' şeklinde konuştu.
BENİN’İN ÖNEMİ
Cumhurbaşkanı Gül, Benin'in, Türkiye'nin önem verdiği, demokratik geleneklerin uygulandığı, çoğulcu, çok partili sistemin bulunduğu bir Afrika ülkesi olduğunu belirterek konuk Cumhurbaşkanı Yayi'nin de ikinci kez seçimle işbaşına geldiğini ve ayrıca Afrika dönem başkanlığını yürüttüğünü söyledi.
“SURİYE'DE YAŞANAN BU İNSANLIK FACİASINA KARŞI HERKES DAHA DUYARLI HALE GELSİN”
Cumhurbaşkanı Gül, ''Türkiye ve Suriye arasında bir askerî tırmanış ihtimali ve riski olup olmadığı'' sorusuna da ''Türkiye ile Suriye arasında herhangi bir ikili mesele, husumet ve çıkar çatışması bulunmadığı'' cevabını verdi.
Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer bir ülke kendi halkının meşru taleplerine karşı düzenli ordusunu, silahlı kuvvetlerini kullanır ve meşru talepleri bastırmak için karadan ve havadan halkını ve şehirlerini bombalarsa o rejimin meşruiyeti kalmaz. Dolayısıyla biz böyle bir duyarlılıkla Suriye'ye karşı yeni politikamızı yürütüyoruz. Ümit ederiz ki bütün dünya da bu konuda daha duyarlı hale gelir. Burada şunu da ifade etmek isterim ki geçen sene daha duyarlı olduğunu gördüğüm birçok önemli ülke bu sene o kadar çok duyarlılıklarını göstermiyorlar. O bakımdan bütün uluslararası camiaya da burada seslenmek isterim ki Suriye'de yaşanan bu insanlık faciasına, felaketine karşı herkes daha duyarlı hale gelsin.''
“ANNAN PLANI SON BİR FIRSAT, TAM UYGULANMASI SAĞLANMALI”
Annan Planı'nın son bir şans olduğunu ancak bunun değerlendirilmediğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye Cumhurbaşkanı olarak bütün uluslararası camiaya, ''Bu son fırsattır. Herkes üzerine düşeni yapmalı ve herkes bu planın tam uygulanmasını sağlamalı'' çağrısını yaptığını vurguladı. Cumhurbaşkanı Gül, “O günden bugüne ölü sayılarının daha arttığını, bombalanan şehirlerin, mahallelerin daha çoğaldığını görüyoruz. Dolayısıyla yapılacak şey, halkın yanında olmak ve halkın meşru taleplerini anlamak ve bu acımasız sürecin son bulmasını temin etmektir'' dedi.