Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ümraniye Hakkı Ekşi Camii’nde Cuma namazını kıldı, ardından cami çıkışında basın mensuplarının çeşitli konulara ilişkin sorularını cevapladı.
Bir basın mensubunun, Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile ilgili DKK Raporu ve eşi Semra Özal’ın kendisinde randevu talep etmesi konusundaki değerlendirmesini sorması üzerine Cumhurbaşkanı Gül, Merhum Cumhurbaşkanı Özal’ın neredeyse yirmi yıl önce görevi başındayken vefat ettiğini hatırlattı. Cumhurbaşkanı Gül, bu konuda birçok spekülasyonlar ve şüphelerin dile getirildiğini kaydederek, “Üzülerek şunu ifade etmek isterim ki: Çok köklü bir devlet geleneği olan milletimiz yirmi yıl bir süre geçmiş olmasına rağmen görevi başında vefat eden bir Cumhurbaşkanı ile ilgili toplu, bilimsel bir araştırma ve soruşturma yapılıp bütün bu şüpheleri zail edecek bir neticeye varmadı. Hatırlayacaksınız geçen sene de bununla ilgili çok yoğun tartışmalar olunca ben bu talimatı verdim ve ilk defa gayet kapsamlı bir çalışma yapılmış oldu” dedi.
“BÜTÜN ARZUM HERHANGİ BİR ŞEYİN KARANLIKTA KALMAMASI”
Cumhurbaşkanı Gül sözlerini şöyle sürdürdü: “Buradaki maksat şudur: Çeşitli şüpheler var, bildiğiniz gibi aile tarafından, toplumun çeşitli kesimleri tarafından. Bütün bunların neticeye kavuşması, varsa herhangi bir tereddütlü bir durum, bunların tamamen açıklığa kavuşturulması ve neticede tarihe bu tip tartışmalı bir konunun bırakılmaması için bu talimatı verdim. DDK’ da kapsamlı bir çalışma yaptı. Birçok bilim adamlarından kurduğu komitelerin raporları, zaten yayınlandı, görüyorsunuz. Merhum Turgut Özal’ın değerli eşi Semra Özal’ın görüşme talebi oldu, onunla da en kısa süre içerisinde görüşeceğiz, kendisinin de kanaatini alacağım. Bütün arzum şudur: Bu tip tartışmaların bundan sonra devam etmemesi, bitmesi ve herhangi bir şeyin karanlık zihinlerde kalmaması. Dediğim gibi bunu çok köklü geleneği olan devletimizin yapması gereken bir iş olarak düşündüm.”
SURİYE’NİN HALEP’TE YIĞINAK YAPMASI
Cumhurbaşkanı Gül, ABD Dışişleri Bakanı Clinton’un, “Suriye’nin Halep’te yığınak yapması Türkiye için kırmızı çizgi olabilir” açıklamasını hatırlatarak değerlendirmesini soran bir basın mensubuna da, Suriye konusunun sadece Türkiye ile Suriye arasında bir konu ve iki ülkenin karşılıklı bir problemi olmadığını hatırlatarak, “Problem Suriye’de olup bitenlerle bütün insanlığın meselesidir, dolayısıyla bütün dünyanın meselesidir. Bizim çok büyük korkumuz bugünkü durumlara gelmekti. Üzülerek görüyorum ki, bugün neredeyse artık bir iç savaş durumuna gelmiştir Suriye’de olup bitenler. Suriye’de olup bitenleri günü gününe takip ediyoruz. Günü gününe çok gerçekçi istihbaratlar alıyoruz. Çünkü komşumuzda büyük bir alev vardır. Böyle bir yangının, acıların yaşanmaması için biz elimizden gelen her şeyi yaptık. Hem Suriye nezdinde yaptık hem dünya nezdinde yaptık. Maalesef en kötü duruma gelinmiş vaziyette” cevabını verdi.
“SURİYE YÖNETİMİ AKAN KANI DURDURSUN”
Cumhurbaşkanı Gül,konuyla ilgili değerlendirmesini şu sözlerle sürdürdü: “Ümit ederiz ki Halep’te çok daha büyük olaylar olmaz. Şu anda Suriye’yi yönetenler, gidişatın ne olduğunu açıkça görürler. Kendilerine sunulan çok büyük bir fırsat vardı. O fırsatın son şans olduğunu, hem burada hem uluslararası platformlarda açıkça ortaya koymuştum; o da Annan Planı’nın gayet dikkatli ve bütün noktalarıyla uygulanmasıydı. Gördüğümüz kadarıyla o da şu anda devre dışı kalmak üzere. Dolayısıyla yapılacak iş, Suriye rejiminin, yönetenlerinin hem kendi ülkelerine hem kendi halklarına hem de kendilerine daha fazla zarar vermemeleri için gerçekçi bir değerlendirme yapıp, bugünden itibaren takip ettikleri politikayı durdurmaları ve Suriye’de kanın akmasını önlemeleri. Suriye’de demokrasiye geçişin, halkın hür iradesine geçişin yolunu açmalarıdır.”
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Bugün, Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkanlığı görev süresi konusunda karar vermesinin beklendiğini ifade ederek değerlendirmesini soran bir basın mensubuna cevaben de Cumhurbaşkanı Gül, “Mahkeme kararı neyse odur” dedi.