Saray Engelsiz Yaşam Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi ile Ankara Sevgi Evleri Çocuk Yuvası'na yaptığı ziyaretler hakkında değerlendirmelerde bulunan Hayrünnisa Gül, kurumlarda çok büyük bir değişim olduğunu kaydetti.

Yıllardır çocuk yuvalarını ve huzurevlerini düzenli şekilde ziyaret etmeye çalıştığını ve sorunlarını yakından takip ettiğini belirten Bayan Gül, “Öncelikle şunu itiraf etmeliyim; Saray Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'ne giderken biraz endişeliydim. Bu merkezi yıllar önce birçok kez ziyaret etmiştim. Her seferinde ne yazık ki üzülerek ve endişeyle evime dönüyordum. Etkisinden günlerce kurtulamadığım zamanlar oldu. Malum bunların bir kısmı basına da yansımış, benim gibi herkesi derinden yaralamıştı. O günler için hiç kimseyi sorumlu tutmak ya da yargılamak istemiyorum ama kabul edelim ki hiç kimsenin onaylayamayacağı olaylar yaşandı buralarda. Devletimiz, ilgili kurum ve kuruluşlar, belki sadece orada çalışan bazı görevlilerin yaptıkları bireysel hatalar, yanlış uygulamalar yüzünden itham edildi çoğu zaman. Dün gördüklerim tüm o kötü manzaraları hafızamdan sildi attı adeta.” dedi

“İLK KEZ İÇİM RAHAT VE HUZURLU BİR ŞEKİLDE AYRILDIM”

Saray Engelsiz Yaşam Merkezi’nin yenilendiğini ve kendisinin de uzun bir süredir yenilenen merkezi görmek istediğini ancak yoğun programı dolayısıyla bir türlü gidemediğini kaydeden Bayan Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Önceki gün programım da uygun olunca 'Haydi gidelim' dedim. Çat kapı bir ziyaret oldu. Kimse beni beklemiyordu. Ama bizi gerçekten çok güzel karşıladılar. Şunu içtenlikle söyleyebilirim ki Saray Rehabilitasyon Merkezi'ni ziyaret ettikten sonra ilk kez buradan içim rahat ve huzurlu bir şekilde ayrıldım. Türkiye'de artık devletin koruması altındaki çocuklarımızın en iyi şartlarda bakıldığı konusunda içimiz rahat olabilir. Engellilerimiz vicdanı temiz, yüreği gerçekten sevgi dolu uzmanlar tarafından bakılıyor. Özellikle zihinsel engelli çocuklarımızın bakımı çok zor... Büyük bir fedakârlık ve sabır gerektiriyor. Biliyorsunuz bizim yürüttüğümüz ‘Eğitim Her Engeli Aşar’ Kampanyası kapsamında bugüne kadar engelli çocuğu olan onlarca aileyle bir araya geldik. Kendi canları, kanları olmasına rağmen yaşadıkları zorlukları, bazen tükendiklerini, güçlerinin bittiğini dile getirdiler. Tabii bunları yaşamayan anlamaz, empati yapmak lazım. Gerçekten çok zor bir hayat. Bir de Saray gibi yüzlerce çocuğun bakımının yapıldığı merkezleri düşünün. Kolay değil elbette ama bu hiç kimse için bir mazeret olamaz. Onlar bizlere emanet edilen, kendisini korumaktan yoksun, bakıma muhtaç çocuklar. Ama çok şükür gördük ki şu anda Saray Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'nde kurulan yeni sistemle bu çocuklarımız durumlarına göre 8, 10 ya da 12 kişilik evlerde eğitimli, donanımlı kişiler tarafından en iyi şekilde bakılıyorlar.”

“ÇOCUK YUVALARI VE HUZUREVLERİNDE ÇOK BÜYÜK DEĞİŞİM VAR”

Merkezde engellilerin sadece günlük ihtiyaçlarının karşılanmadığını aynı zamanda kurulan çeşitli atölyelerde rehabilitasyonlarına yönelik eğitimlerin de verildiğine dikkat çeken Bayan Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kimi dokuma yapıyor, kimi hamur işlerine şekil veriyor, kumaş boyuyor, sabun yapıyor, resim yapıyor, bilgisayar ve müzik sınıflarında eğitim alıyor. Uzman eğitmenleri eşliğinde o kadar güzel ürünler yapmışlar ki hepsine hayran kaldık. Burada bahsetmeden geçemeyeceğim, resim atölyesinde çok güzel bir resim dikkatimi çekti. Mavi bir denizde rengârenk balıklar var. Çok canlı, deneyimli ressamları aratmayacak bir resim. Öğretmenine kimin yaptığını sordum. Cem isimli zihinsel engelli bir evladımız yapmış ama ilginç olan Cem renklerin hiçbirini tanımıyormuş. 'İki ay çalıştırsanız da Cem'e renkleri sorduğunuzda yanıt alamıyorsunuz' diyor öğretmeni. Ama resmindeki renk uyumu hepimizi çok şaşırttı. Demek ki bu çocuklarımıza gerekli zaman ve emek verildiğinde yapamayacakları hiçbir şey yok. Hepsi sevgi dolu, mutluluklarını yüzlerinden okuyabiliyorsunuz. Gerçekten büyük bir değişim var burada. Herkesin bu değişime şahit olmasını isterim. Saray, Türkiye'deki merkezlerden sadece bir tanesi... Zannedilmesin ki büyükşehir olan Ankara'da olduğu için şartları iyi. Ben bütün il ziyaretlerimizde çocuk yuvalarını ziyaret ederim. İnanın hepsi birbirinden güzel hale geldi. Bunları 10 sene önce hayal bile edemezdik. Bunları bize nasip ettiği için Rabbime ne kadar şükretsem az.”

“EV ORTAMINDA KALIYORLAR”

Saray Engelli Yaşam Merkezi’nden sonra, Ankara Sevgi Evleri Çocuk Yuvası'nı da ziyaret ettiğini belirten Bayan Gül, yurt sisteminden ev sistemine geçilmesinin çocuklara çok olumlu etki yarattığına işaret ederek, “Bir ev ortamında ne varsa sevgi evlerinde de onu bulmak mümkün. Bazı çocuklarımız bizi evlerinin kapısında karşıladı. Kolonya ve çikolata ikram ettiler. Televizyonları, bilgisayarları, oturma grupları kısacası bir evde bulunan her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş. Çocuklar bize odalarını gezdirdiler. Gerçekten de hepsinin odası tertemiz, yataklarını özenle örtmüşler, dolaplarının içi de bir o kadar özenle yerleştirilmiş. Erkek çocuklarından birine süveterini nasıl katladığını sordum, hemen muntazam bir şekilde katlayıp koydu. Bakımlarını üstlenen anneleri, dikkatimi çekti o sırada fısıltıyla, 'Aferin benim oğluma' dedi. O kadar duygulandım ki aralarındaki iletişim, sevgi çok etkiledi beni” dedi.

Çocuk yuvalarını ve huzurevlerini önceden haber vermeden ziyaret ettiğinin altını çizen Bayan Gül, hem çalışanların zamanını almak istemediğini hem de çocuklara ve yaşlılara sürpriz yapmaktan büyük keyif aldığını dile getirerek, “Onun için ziyaret ettiğim yerlerin ben gitmeden düzenlendiğini, toparlandığını düşünmelerini istemem. Günlük çalışmaları neyse onlara şahit oluyorum” şeklinde konuştu.

“HEPSİNİ EVLADIM GİBİ GÖRÜYORUM”

Yurt dışı ziyaretlerinde çocuk yuvalarını özellikle ziyaret etmeye çalıştığını, uygulanan modelleri ve faaliyetleri yakından incelediğini ifade eden Bayan Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu anda ülkemizdeki şartların oralardaki standartları yakaladığını hatta birçok konuda geçtiğini söyleyebilirim. Ülkelerin gelişmişliği buralardan belli olur. Tabii ki daha yapılması gereken şeyler var, eksiklikler, bireysel hatalar olacaktır. Ama önceki yıllara bakıldığında bugün gelinen nokta gerçekten övgüyü hak ediyor. Arada dağlar kadar fark var. Bu çocuklar devletimize dolayısıyla hepimize emanet. Onlar bizim evlatlarımız. Ben hepsini kendi evladım gibi görüyorum. Onların da beni anneleri gibi görmelerini istiyorum. Onların mutluluğu için üzerime düşen her şeyi de yapmaya çalışıyorum.”

“EMEĞİ GEÇEN HERKESİ TEBRİK EDİYORUM”

Bayan Gül, Devletin koruması altındaki çocuklarımızın daha modern ve iyi şartlarda hayatlarını sürdürebilmeleri için özveriyle çalışan, sorumluluk bilinciyle emek sarf eden, onlara gönül veren, sevgiyle kucaklayan tüm yönetici, çalışan ve gönüllü anneleri tebrik ettiğini kaydederek, sözlerine şöyle son verdi: “Ziyaretten döndükten sonra Sayın Fatma Şahin'i de arayarak, kendisine ve tüm çalışma ekibine teşekkür ettim, gerçekten emekleri çok fazla. Ama bunun bu dünyadaki maddi ve manevi kazancı bir yana, esas öbür dünyadaki karşılığı hiçbir şeyle ölçülemez. İnşallah herkes bu değişimin farkına varır. İnşallah bugün gelinen nokta çok daha ileri seviyelere götürülür. Çocuklarımızın, bakıma muhtaç engellilerimizin yüzü hep böyle güler.”

Tüm Haberler