KİTAPLAR

Fotoğraf Galerisi

Video Galeri

Günün Fotoğrafı

 

“Fransız Ulusal Meclisi’ndeki Görüşmeler Türkiye’ye ve Türk Halkına Saygısızlıktır”

23.12.2011
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
“Fransız Ulusal Meclisi’ndeki Görüşmeler Türkiye’ye ve Türk Halkına Saygısızlıktır”

 

Cuma namazı çıkışında gazetecilerin Ermeni iddialarının reddedilmesini suç sayan yasa teklifinin Fransa Ulusal Meclisi’nde görüşülmesine ilişkin sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Gül, “Her şeyden önce oradaki görüşmeleri, orada ifade edilen sözleri Türkiye’ye, Türk halkına çok büyük bir saygısızlık olarak görüyorum. Bu yapılan konuşmalar hepimizi çok rencide etmiştir, bundan dolayı şiddetle kınıyorum. Olup bitenlere baktığınızda gerçekten akıl almaz. Fransa’da bu yapılan değişiklikle birlikte, bundan sonra kimse samimi görüşünü ifade edemeyecek” dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Cuma namazını Yeniköy Merkez Camisi’nde kıldıktan sonra çıkışta gazetecilerin Ermeni iddialarının reddedilmesini suç sayan yasa teklifinin Fransa Ulusal Meclisi’nde görüşülmesine ilişkin sorularını cevapladı.

Cumhurbaşkanı Gül, yaptığı açıklamada, “Dün Fransız Ulusal Meclisi’nde yapılan görüşmeler gerçekten çok ibret vericiydi. Her şeyden önce oradaki görüşmeleri, orada ifade edilen sözleri Türkiye’ye, Türk halkına çok büyük bir saygısızlık olarak görüyorum. Bu yapılan konuşmalar hepimizi çok rencide etmiştir, bundan dolayı şiddetle kınıyorum. Olup bitenlere baktığınızda gerçekten akıl almaz, 1881 yılında çıkartılan bir basın kanununu var. Bu basın kanununun ifade özgürlüğü ile ilgili taraflarına kısıtlama getiriyor, Fransız Ulusal Meclisi. Bir zamanlar çoğulculuğun her türlü fikrin serbestçe konuşulduğu bir ülke olarak bilinen Fransa’da bu yapılan değişiklikle birlikte, bundan sonra kimse samimi görüşünü ifade edemeyecek, bu konuda tarihçiler yeni bulgular, yeni belgeler, yeni açıklamalar yapamayacak. Yani Fransa’nın resmî görüşünün dışında görüş ifade eden herkes suçlu bulunacak ve cezalandırılacak. Doğrusu bunun Fransa’da olup bitiyor olmasına insanın akıl erdirmesi zor. Çünkü kendi değerleriyle de çelişmektedir. Ümit ederim ki Fransız Ulusal Meclisi’nde başlayan bu tartışma ve kararlaştırılan bu kanun teklifi bundan sonraki sürecinde işlemez ve Fransız entelektüelleri, Fransız aydınları, Fransa’nın sağduyulu siyasetçileri, iş adamları kendilerine gelirler ve bu yapılanın aslında kendi değerleriyle de ters düştüğünü, Fransız demokrasisine çok büyük bir gölge düşüreceğini görürler ve bu işi durdururlar. Şüphesiz ki, Türkiye’nin tepkisi devam edecektir. Hükümetimizin, halkımızın tepkisi tamamen meşrudur ve kendimizi savunmaktır. Yine çok gariptir ki, bazen büyük ulusların tarihinde bu tip olaylar oluyor. İşte, Fransa’da olduğu gibi. Türk Fransız ilişkileri çok kadimdir. Ama Fransa’nın bugünkü Cumhurbaşkanı, Türkiye’ye karşı çok ön yargıları olan bir şahsiyettir. Bu ön yargıları, bu büyük, kadim Türk-Fransız ilişkilerine de çok büyük bir darbe vurmaktadır. Yine tezat teşkil eden bir husus da şudur ki; Fransa, Kafkasya’daki istikrarsızlığı gidermek ve Kafkasya’da özellikle Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki ihtilafa çözüm bulmak için kurulmuş olan Minsk Grubu’nun da üç üyesinden birisidir. Herhalde bu yasa teklifi kanunlaştıktan sonra –ki böyle olmamasını ümit ederim- Fransa’nın bütün bu arabuluculuk çalışmalarından hemen çekilmesi gerekir. Çünkü tarafsızlığını resmen ihlal eden ve taraflı olduğunu resmen ilan eden tavır almaktadır, bu davranışıyla Fransa. Gerçekten üzücüdür. Tepkimiz çok haklıdır ve bu tepkimiz muhakkak ki güçlü bir şekilde devam edecektir” dedi.

CUMHURBAŞKANI SARKOZY’NİN TELEFONA ÇIKMAMASI: “SAVAŞ ANINDA BİLE CUMHURBAŞKANLARI BİRBİRİYLE KONUŞURLAR”

Bir başka basın mensubunun “Sayın Sarkozy’nin telefonlarınıza çıkmadığı yönünde bilgiler geldi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Dün de bir Türk gazeteci tasarıyı hazırlayan parlamentere Türkiye’den geldiğini söylediği anda parlamenterin Türk lafını duymasıyla irkildiği görüntüleri yansıdı kameralara. Az önceki soruyla birleştirildiğinde acaba Türkiye kendisini yeterince anlatamıyor olabilir mi?” sorusuna da Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin kendisini yeterince anlattığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü; “Türkiye’nin kendisini anlatmasının ötesinde demin söylediğim gibi bu Fransız basın yasasına eklenen bir madde. Sözüm ona orada Türkiye’nin ismi geçmiyor. Ermenistan ismi, Ermeni meselesi de geçmiyor. Ama Fransa’nın resmî görüşü aleyhinde görüş ifade edenlere ceza getiriyor. Fransa’nın daha önce kabul ettiği bir yasa çerçevesinde bunlar var. Bütün bunlar dolambaçlı, dürüst olmayan bir şekilde yapılan konulardır. Ayrıca şunu söylemek isterim; savaş anında bile devlet başkanları, cumhurbaşkanları birbiriyle konuşurlar, savaşan ülkeler bile. Bu karşımızdaki Sayın Cumhurbaşkanı’nın Türkiye’ye karşı ön yargılarını göstermenin ötesinde kendisi ile ilgili sorunlarını ortaya koymaktadır. Tabii söyleyeceğim bir şey yoktur.”

Tüm Haberler

Yazdır Paylaş Yukarı