KİTAPLAR

Fotoğraf Galerisi

Video Galeri

Günün Fotoğrafı

 

“Bölgede Kaçınılmaz ve Geri Dönüşü Olmayan Bir Demokrasi Süreci Başlamıştır”

23.11.2011
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
“Bölgede Kaçınılmaz ve Geri Dönüşü Olmayan Bir Demokrasi Süreci Başlamıştır”



İngiltere Parlamentosunda milletvekillerine hitap eden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, konuşmasına, “Ben burada Türkiye'nin doğru dostları arasındayım” sözleriyle başladı.
Türkiye ve İngiltere’nin bölgelerinde kilit rol oynayan iki ülke olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, Arap Baharı süreci için “Umarız, bölge halklarının saygın bir hayat sürme hayalleri gerçekleşir. Bu yolda halkların da direksiyonda olacağına şüphe yok” dedi. 

Cumhurbaşkanı Gül, İngiltere Parlamentosunda ağırlıklı temsil edilen Muhafazakâr Parti, İşçi Partisi ve Liberal demokratların, aralarında Türkiye Dostluk Grubu üyelerinin de bulunduğu milletvekillerine hitaben bir konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasında, İngiliz Parlamentosunda olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. İngiltere Parlamentosu Türkiye Dostluk Grubu'nun, önde gelen partilerin milletvekillerinden oluşmasının Türkiye'ye partiler üstü verilen önemi gösterdiğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, üyelerin ilişkilerin daha da ileriye götürülmesi için çaba harcadığını söyledi. 

“BURADA TÜRKİYE'NİN DOĞRU DOSTLARI ARASINDAYIM”

Konuşmasında, “Ben burada Türkiye'nin doğru dostları arasındayım” diyen Cumhurbaşkanı Gül, İngiltere ile Türkiye'nin bölgelerinde kilit rol oynadığını ve benzer görüşleri paylaştığını vurguladı. İki ülke arasındaki iş birliğini “mükemmel” olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Gül, iş birliğinin ikili ilişkileri de aştığını ve çok geniş bir coğrafyayı ilgilendirdiğini belirtti. 

Cumhurbaşkanı Gül, bugünkü toplantının, ilişkilerin güçlenmesine ve iki ülke arasındaki tarihî dostluğa katkıda bulunacağına dair inancını dile getirirken, “Tarihî derken onlarca yıl ya da yüzyıldan bahsetmiyorum; diplomatik ilişkilerimiz 16. yüzyıla kadar uzanıyor” dedi. 

SULTAN ABDÜLAZİZ’İN 150 YIL ÖNCEKİ İNGİLTERE ZİYARETİ

Türkiye'den İngiltere'ye ilk devlet ziyaretini yaklaşık 150 yıl önce Sultan Abdülaziz'in yaptığını anımsatan Cumhurbaşkanı Gül, tarihçiler tarafından Osmanlı'nın gücünün gösterilmesi, dönemin önemli ülkeleriyle dostluk bağlarının güçlendirilmesi ve Avrupa'nın önde gelen ülkelerindeki idari ve sosyal yapının görülmesi şeklinde sıralanan o dönemdeki gezinin amaçlarının, ilişkilerin 150 yılda çeşitlenmesine rağmen bugün de uygun görülebileceğini ifade etti. 

Türkiye ile İngiltere arasındaki iyi ilişkilerin iki ülkenin de güçlenmesine katkı sağladığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, “Halklarımızın yaşam standardını artırmak için hala birbirimizden öğreneceğimiz ve yararlanacağımız çok şey var” dedi. 

“TÜRKİYE VE İNGİLTERE, İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ GEMİNİN DOĞRU YOLDA İLERLEMESİNE YARDIMCI OLABİLİR”

Cumhurbaşkanı Gül, dünyanın tarihî bir değişim sürecinden geçtiğine dikkati çekerek, “Yaşanan gelişmelerle başa çıkmak için seçilecek yol, gelecek nesillerin yaşamını da etkileyecek” dedi. Afrika'dan Asya'ya, Avrupa'dan Orta Doğu'ya eski düzenlerin değişmek üzere olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Gerçekten keşfedilmemiş denizlere doğru yol alıyoruz. Türkiye ve İngiltere hepimizin içinde bulunduğu geminin doğru yolda ilerlemesi için dümenin kontrol edilmesine yardımcı olabilir. Türkiye ve İngiltere, G-20 bünyesinde dünya ekonomisini istikrara kavuşturmak için ortak çaba içinde ve Avrupa'nın bütünüyle daha özgür ve barış içinde olması için uğraşıyor. Bu iki ülke aynı zamanda NATO'da güvenlik için iş birliği yapıyor, Afganistan, Irak ve Libya gibi coğrafyalarda güvenlik ve istikrarı yerleştirme gayretinde, Orta Doğu ve Kuzey Afrika halklarının dönüşüm ve demokrasi mücadelesine katkı veriyor. Arap Baharı sürecinde hangi ülkede neler olacağına dair sağlıklı öngörüde bulunmak için erken, ancak açık olan şey bölgede kaçınılmaz ve geri dönüşü olmayan demokrasi sürecinin başladığıdır. Tabii ki bu süreçte inişler ve çıkışlar olacaktır. Her ülke kendi dengesini kendi koşullarına göre kuracaktır. Bölgenin on yıllardır süren acılarını sona erdirmek için elimizde altın bir fırsat var. Umarız, bölge halklarının saygın bir hayat sürme hayalleri gerçekleşir. Bu yolda halkların da direksiyonda olacağına şüphe yok.” 

“LİDERLERE REFORM ÇAĞRISI YAPTIK VE HALKLARIN YANINDA YER ALDIK”

Cumhurbaşkanı Gül konuşmasına, “Bölge ülkelerinin liderlerine gerekli reform adımlarını atmaları yönünde çağrılar yapmıştık, ancak bu çağrılarımız cevap bulmayınca baskıları artırdık ve halkların yanında yer aldık. Türkiye'nin bu süreçteki değeri, mevcut rejimler yıkılıp yerine ne getirileceği konuşulduğu zaman daha da iyi ortaya çıkacak” diye devam etti.

 “KIBRIS'TAKİ YARIM DEVLETİN 2012'DE AB DÖNEM BAŞKANLIĞI YAPACAK OLMASI, AB TARAFININ ZAYIFLIĞIDIR”

Cumhurbaşkanı Gül, “Kıbrıs'taki yarım devletin 2012'nin ilk yarısında AB Dönem Başkanlığı yapacak olması, AB tarafının zayıflığını gösteriyor. AB'nin bu durumu normal görmesi, Rum tarafını çözüm konusunda isteksizleştirdi. Bu şartlar altında AB'nin Kıbrıs'ın bütünlüğünü tamamen imkânsız hale getirecek sürecin başlamasına sebep olacağından endişeliyim. Böyle bir sürecin sonuçlarına er ya da geç herkes katlanmak zorunda kalacaktır. AB, ortaya çıkabilecek böyle bir durumu ancak siyasi irade göstererek önleyebilir. İngiliz dostlarımız, AB tarafında bu niyetin sergilenmesi için kritik rol oynayabilir” dedi. 

“AVRUPA’NIN EN HIZLI BÜYÜYEN ÜLKESİ TÜRKİYE”

Bir İngiliz parlamenterin Türkiye-AB ilişkilerine dair sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin en hızlı büyüyen Avrupa ülkesi olmasına rağmen son iki yılda tek bir müzakere faslının dahi açılmadığına işaret etti. Türkiye'nin Avrupa için en güvenli enerji tedarikçisi olacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, enerji faslının açılmadığını da dile getirdi. Türkiye'nin AB serüveninin kararlılıkla devam ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, süreç sonunda üyeliğe Avrupa ülkelerinin olduğu kadar Türk halkının da karar vereceğini söyledi. 

SURİYE’DE YAŞANAN GELİŞMELER

Cumhurbaşkanı Gül, Suriye'de yaşanan gelişmelerle ilgili olarak ise, Türkiye'nin Suriye ile ilişkilere çok önem verdiğini ve son dönemde Şam yönetimiyle önemli adımlar atıldığını ifade etti. Şam yönetimine, halkın sesine kulak vermesi için defalarca çağrıda bulunduklarını ve olumlu cevaplar aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Gül, yine de ülkedeki durumun değişmediğini kaydetti.       

Tüm Haberler

Yazdır Paylaş Yukarı