KİTAPLAR

Fotoğraf Galerisi

Video Galeri

Günün Fotoğrafı

 

"Dünyanın Parlayan Yıldızı Türkiye, Avrasya'nın Yükselen Hilalidir"

21.11.2011
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
"Dünyanın Parlayan Yıldızı Türkiye, Avrasya'nın Yükselen Hilalidir"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İngiltere ziyaretinin ikinci gününde İngiliz Sanayi Odaları Konfederasyonu (CBI) Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmasında, "Dünya ekonomisinde geçmişte birçok yükselen yıldız, güneş ve kaplanlar gördük. Şimdi dünyanın parlayan yıldızı olan Türkiye, Avrasya'nın yükselen hilalidir. Bu çerçevede İngilizleri Türkiye'deki iş imkânlarını keşfetmeye davet ediyorum" dedi.

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ YENİ SORUNLAR VE BELİRSİZLİKLER

Cumhurbaşkanı Gül toplantıda yaptığı konuşmada, dünya ekonomisini krize iten 2007 yılındaki finansal gelişmelerin büyük buhrandan sonraki en büyük bunalım olarak değerlendirildiğini kaydederek, birçok sanayi ülkesinin durgunluğa girdiğini ve başat ekonomilerdeki büyüme oranlarının düştüğünü belirtti. Dünya ekonomisinin 2010 yılında toparlanma işaretleri gösterdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, G-20'nin de ekonomiyi istikrara kavuşturmaya yönelik attığı adımlara değindi. Dünya ekonomisinin 2007'deki finans krizinden 4 yıl sonra tekrar tehlikeli bir döneme girdiğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, Avrupa'daki aşırı borçlanma ve ABD'nin zayıf ekonomik göstergelerinin yeni bir küresel durgunluk endişesi yarattığına dikkat çekti. 

Avrupa’da zararların giderek arttığını ve umursamaz aktörler yüzünden borçların ödenemez hale geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, işsizliğin düşürülememesinin de tüketici güvenini sarstığına ve iç taleplerin canlandırılamadığına işaret etti. Cumhurbaşkanı Gül, bu tablo karşısında birçok ülkenin iş piyasasının esnekliğini artıracak yapısal önlemler almasının şart olduğunu vurguladı. 

“SİYASİ İRADE VE CESUR KARAR ALMA EKSİKLİĞİ, AVRO BÖLGESİNDE DURUMU DAHA DA KÖTÜLEŞTİRİYOR” 

Avrupa'nın özellikle bankacılık sisteminden kaynaklı finansal sorunlarının dünya ekonomisini tehdit ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, siyasi irade ve sorunlarla başa çıkmak için daha cesur karar alma eksikliğinin Avro Bölgesinde durumu daha da kötüleştirdiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, zamanla özel sektör borçlarının kamu borcu haline geldiğini ve devletlerin borçlanmasının sürdürülemez noktaya ulaştığını belirterek, “Önceki krizde kamu, özel sektör banka ve firmalarını kurtarmıştı, ama şimdi kendini kurtarma ihtiyacı içinde” dedi. 

Ufukta ciddi bir küresel kriz belirdiğine dair algının, tüketicinin, üreticinin ve yatırımcının yaklaşımını olumsuz etkilediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Benim şu anda gördüğüm; dünya, ekonomik dehşet dengesi durumunda ve bu durum tam manasıyla ani bir küresel bunalıma yol açabilir.” Cumhurbaşkanı Gül, bu duruma düşmemek için en başta yapılacak şeyin de mevcutlar arasında en iyi yapılanma olan G-20'nin daha etkin hale getirilmesi olduğunu ifade etti. 

Cumhurbaşkanı Gül konuşmasında, ülkeler arasında daha sıkı iş birliği bağları kurulmasının gerekliliğine değinerek, aşırı korumacılıktan kaçınmanın, daha güçlü ekonomik ve ticari bağlar kurmanın dünya ekonomisini daha istikrarlı hale getireceğini söyledi. 

“GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER, KÜRESEL EKONOMİ İÇİN ÖNEMLİ”

IMF tahminlerine göre dünya üretiminin yarısından fazlasını yükselen piyasaların sağlayacağına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, gelişmekte olan ülkelerin her yıl yüzde 3'lük büyümesini sürdürmesi halinde 2030 yılında dünya üretiminin üçte ikisine ulaşacaklarını ifade etti. Bu değerlendirmeler ışığında bugün de gelişmekte olan ülkelerin küresel ekonomi için önemli olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, gelişmiş ülkelerin de sorunlarının olduğunu unutmamak gerektiğini söyledi. 

“TÜRK EKONOMİSİ, 2001’DEN SONRAKİ YAPISAL REFORMLAR SAYESİNDE BUGÜN GÜÇLÜ”

Cumhurbaşkanı Gül konuşmasında, gelişmekte olan bir ülke olan Türkiye'nin de küresel ekonomiyi istikrara kavuşturmak için önemli katkılar yapabileceğini belirterek, “Birçok riske karşın Türk ekonomisi sağlam temeller üzerinde durmaktadır. Güçlü kamu finansmanı, sürdürülebilir borçlanma dinamiği ve sağlam bankacılık sistemine sahibiz. Bu durum, 2001'deki krizden sonra alınan önlemlerle mümkün oldu. AK Parti'nin ilk Başbakanı olduğum dönemde kuruluşların sağlam temeller üzerine oturmasını sağlayacak yapısal reform kararları aldım. Bu yapısal reformlar sayesinde Türkiye'de yüksek seviyelere ulaşıldı” dedi. 

Rakamlarla Türkiye'nin genel ekonomik yapısından örnekler veren Cumhurbaşkanı Gül, pozitif genel görünüme rağmen aşırı güven içinde olunmadığını söyledi. Türkiye’de ekonomik kadroların risklere karşı zamanında kararlar aldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, dünyadaki çok yüksek borçluluğa rağmen Türkiye'nin mali konsolidasyon planını çok erken açıklayarak diğer ülkelerden ayrıldığını belirtti. 

TÜRK FİRMALARININ KÜRESEL PİYASALARDA YÜKSELEN GÜCÜ

Cumhurbaşkanı Gül, Türk firmalarının küresel piyasalarda ana oyuncular olmaya başladığını da işaret ederek, Avrupa'daki 700 binin üzerinde kişinin Türk firmalarında istihdam edildiğini bildirdi. Türk ekonomisinin güçlü yapısının dış ticareti de desteklediğine ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, son 12 ayda ihracatın 133 milyar dolara, turizm gelirlerinin 20 milyar dolara ulaştığını vurguladı. Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin dış ticaret hacminin geçen yıl 300 milyar dolar olarak gerçekleştiğini de söyledi. 

Türkiye'nin bilgiye dayalı bir ekonomiye dönüştüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, yazılım piyasasının son yıllarda yüzde 100 büyüme gösterdiğini ve Ar-Ge çalışmalarına da önemli kaynakların ayrıldığını ifade etti. 

Konuşmasında, Türkiye ile İngiltere arasındaki ekonomik ilişkilere de değinen Cumhurbaşkanı Gül, iki ülke arasında karşılıklı güvene dayanan kuvvetli bağların olduğunu belirtti. İki ülke arasındaki yıllık ticaret hacminin 2010 yılında 12 milyar dolar olduğunu, İngiltere'nin Türkiye'nin en fazla ihracat yaptığı ikinci ülke olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, iki ülke arasındaki ticaret hacmini ikiye katlayacak potansiyel bulunduğunun da altını çizdi. 

“EKONOMİK GÜÇLÜKLERİ AŞMANIN EN ÖNEMLİ YOLU, ÜLKELERİMİZ ARASINDAKİ İŞ BAĞLARINI GÜÇLENDİRMEKTİR”

İngiliz şirketlerini Türkiye'de yatırım yapmaya davet eden Cumhurbaşkanı Gül, “Ülkemizde İngiltere'den yeni yatırımcılar görmek isteriz. Türk firmalarının da İngiltere'deki yatırımlarını artırmaları için teşvik ediyorum. Büyümeyi ve yeni iş alanları yaratmayı teşvik etmeliyiz. Ekonomik güçlükleri aşmanın en önemli yolu, ülkelerimiz arasındaki iş bağlarını güçlendirmektir. Buna ulaşmak için her türlü imkân, güçlü siyasi irade, potansiyel, yatırım ortamı ve güçlü bir özel sektörümüz var. Dünya ekonomisinde geçmişte birçok yükselen yıldız, güneş ve kaplanlar gördük. Şimdi dünyanın parlayan yıldızı olan Türkiye, Avrasya'nın yükselen hilalidir. Bu çerçevede İngilizleri Türkiye'deki iş imkânlarını keşfetmeye davet ediyorum” dedi. 

Cumhurbaşkanı Gül, konuşmanın sonunda Türkiye'nin ekonomik durumunu ima ederek, “Güneş doğudan yükseliyor ve batıya doğru geliyor” dedi. 

Cumhurbaşkanı Gül, programı çerçevesinde bugün ayrıca İngiltere Dışişleri eski Bakanı Jack Straw’u kabul ederek, kendisiyle görüştü.

Tüm Haberler

Yazdır Paylaş Yukarı