KİTAPLAR

Fotoğraf Galerisi

Video Galeri

Günün Fotoğrafı

 

“Afganistan'da Akan Kardeş Kanının Durması, Güvenliğin ve İstikrarın Tesis Edilmesi Ortak Dileğimiz”

02.11.2011
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
“Afganistan'da Akan Kardeş Kanının Durması, Güvenliğin ve İstikrarın Tesis Edilmesi Ortak Dileğimiz”

 

Afganistan İçin İstanbul Konferansı’nın açılışında bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Gül, “Afganistan’da akan kardeş kanının durması, güvenliğin ve istikrarın tesis edilmesi, iyi yönetişimin kök salması hepimizin ortak dileğidir. Bu ortak dileğimizin gerçekleşmesi için Afgan kardeşlerimiz kendi payına düşeni yapmakta ve ellerinden gelen çabayı sarf etmektedirler. Ancak, günümüzde hiçbir ülkenin, dostları ve ortaklarının yardımı ve iş birliği olmaksızın, bu denli karmaşık sorunlarla baş etmesi mümkün değildir” dedi. 


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Konuşması
Afganistan Cumhurbaşkanı Hamit Karzai'nin Konuşması

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ‘Asya'nın Kalbinde Güvenlik ve İşbirliği’ başlıklı Afganistan İçin İstanbul Konferansı’nın Çırağan Sarayı'nda gerçekleştirilen açılışında bir konuşma yaptı. 

Cumhurbaşkanı Gül, Asya’nın kalbindeki konumuyla bulunduğu bölgeyi ve ötesini derinden etkileme potansiyeline sahip olan Afganistan ile dayanışma içinde olmak amacıyla toplantının gerçekleştirildiğine işaret ederek, bu dayanışma tablosunun, Afganistan’ın halen karşı karşıya bulunduğu zorlukların üstesinden gelme yönündeki çabalarını daha da güçlendireceğini belirtti.  

“AFGAN HALKI İÇİNDE BULUNDUĞU DURUMU HAK ETMEMEKTEDİR”

Afganistan’ın çeşitli sorun ve risklerle karşı karşıya olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, “Bu meseleler, çok boyutlu ve karmaşık bir niteliğe sahiptir. Kadim bir medeniyetin evlatları olan Afgan halkı içinde bulunduğu bu durumu hak etmemektedir. Afganistan’ın mücadele etmekte olduğu terörizm, aşırıcılık, uyuşturucu ve insan kaçakçılığı, bir ülkenin tek başına üstesinden gelebileceği bir sorunlar yumağı da değildir” dedi. Cumhurbaşkanı Gül,  bu sorunların kronikleşmesinin, Afganistan’ın hak ettiği istikrarlı ve müreffeh geleceğine ulaşması yolundaki en büyük engeli teşkil ettiğini aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Afganistan’da akan kardeş kanının durması, güvenliğin ve istikrarın tesis edilmesi, iyi yönetişimin kök salması hepimizin ortak dileğidir. Bu ortak dileğimizin gerçekleşmesi için Afgan kardeşlerimiz kendi payına düşeni yapmakta ve ellerinden gelen çabayı sarf etmektedirler. Ancak, günümüzde hiçbir ülkenin, dostları ve ortaklarının yardımı ve iş birliği olmaksızın, bu denli karmaşık sorunlarla baş etmesi mümkün değildir.” 

“ULUSLARARASI İŞ BİRLİĞİ VE DAYANIŞMA, HİÇ OLMADIĞI KADAR ÖNEM KAZANDI”

Günümüzde küreselleşmenin etkisiyle dünyada sınırların adeta belirsizleştiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, bir ülke veya bölgede meydana gelen olaylar ile sorunların diğer ülke ve bölgeleri de etkiler hale geldiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Gül,  ülkelerin dünyanın kendilerine uzak köşelerinde yaşanan sıkıntılara sırtlarını çevirme lüksü kalmadığını, bir ülke sıkıntılar içinde yaşarken, komşularının ve yakın çevresinin kalıcı güvenlik, refah ve istikrar içinde yaşamaya devam edemeyeceğinin anlaşıldığını vurgulayarak, bu gerçeğin kavranması ile uluslararası iş birliği ve dayanışma kavramlarının, hiç olmadığı kadar önem kazandığını aktardı. 

“BÖLGESEL SAHİPLENME, AFGANİSTAN’IN SORUNLARINI AŞMAK İÇİN SARF ETTİĞİ ÇABALARI GÜÇLENDİRECEKTİR”

Ülkelerin, dayanışmanın sorunların çözümünü kolaylaştırdığının ve iş birliğinin herkesin çıkarına olduğunun bilincine erişmeleri gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, “Bu nedenle Afganistan’ın, kendi güvenlik, refah ve istikrarını üreten, uluslararası toplumla ekonomik ve siyasi bakımlardan entegre olmuş bir ülke haline gelmesi için samimi bir bölgesel dayanışma iradesiyle desteklenmesi elzemdir. Bölgesel sahiplenme anlayışı çerçevesinde verilecek bu destek, Afganistan’ın sorunlarını aşmak için sarf ettiği çabaları güçlendirecektir. Ayrıca, sadece bölgesel güvenlik ve refaha değil, aynı zamanda küresel barışa da hizmet edecektir. Dolayısıyla, hepimizin bunu açıklıkla görebilmesi ve bölgesel sahiplenme ve dayanışma bilinciyle Afgan kardeşlerimizle birlikte çalışması önem taşımaktadır. Bugün burada bu kadar geniş katılımla toplanmış olmamız, hepimizin bu bilince sahip olduğunu göstermesi bakımından da son derece önemlidir” şeklinde konuştu. 

“İŞ BİRLİĞİ VE SAHİPLENME ANLAYIŞI BÖLGESEL DÜZEYDE KÖK SALMALI”

Cumhurbaşkanı Gül,  Afganistan’ın kalbinde bulunduğu bölgenin insan kaynağı, ekonomik potansiyel ve kültürel derinlik bakımından zengin bir bölge olduğunu, jeo-stratejik konumu bakımından da uluslararası sistemde önemli bir yere sahip bulunduğunu aktararak, bu potansiyelin somut ilerlemelere tahvil edilebilmesi için iş birliği ve sahiplenme anlayışının bölgesel düzeyde kök salması ve filizlenmesinin önemine işaret etti. 

ULUSLARARASI ÖRGÜTLERİN OYNADIĞI ÖNEMLİ ROL

Afganistan için iş birliğini teşvik eden uluslararası örgüt düzeyinde çabalar bulunduğunu da belirten Cumhurbaşkanı Gül,  bu çerçevede İslam İşbirliği Teşkilatı, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, Asya'da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı, Şanghay İşbirliği Örgütü,  Güney Asya Bölgesel İşbirliği Örgütü gibi çok sayıda uluslararası örgütün, daha geniş bir bölgesel perspektifte iş birliğinin güçlendirilmesinde önemli roller üstlendiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül,  bunlara ek olarak, bölge ülkelerinin Afganistan’ı kapsayan üçlü ve dörtlü girişimlerinin bölgesel dayanışmanın ilerletilmesine önemli katkılar sağladığını, Türkiye’nin de Afganistan’a ilişkin bölgesel iş birliğini teşvik ettiğini söyledi. 

Cumhurbaşkanı Gül, geçen yıl Ocak ayında ülkemizde düzenlenen Asya’nın Kalbinde Dostluk ve İşbirliği için İstanbul Zirvesi’nin, 2007 yılında hayata geçirilen ve dün altıncısı gerçekleşen Türkiye-Afganistan-Pakistan Üçlü Zirve sürecinin, bu çerçevedeki faaliyetlerin somut tezahürleri olduğunu dile getirdi. 

“TÜRKİYE AFGANİSTAN PAKİSTAN ÜÇLÜ ZİRVESİNİN AMACI, KURUMLAR ARASINDAKİ GÜVENİ ARTIRMAK” 

Cumhurbaşkanı Gül konuşmasında, dün gerçekleşen zirve ile ilgili olarak da, “Aslında 2007 yılından itibaren Afganistan, Pakistan ve Türkiye bir araya geliyor, dün de altıncısını gerçekleştirdik. Bu sadece cumhurbaşkanları arasında bir zirve değil. Cumhurbaşkanlarının toplantısına paralel bir şekilde, genelkurmay başkanları ve ekipleri, istihbarat teşkilatları ve ekipleri, içişleri bakanları ve ekipleri de bir araya gelmekteler ve bu toplantılar aynı zirvede ama ayrı ayrı yapılmaktadır. Daha sonra hep beraber bir araya gelmekteyiz. Buradaki bütün amaç da şu; Bu üç ülkenin, özellikle de Pakistan ve Afganistan’ın kurumları arasında güveni artırmak, çalışma ortamını oluşturmak ve iş birliğinin en ileri düzeye gitmesine fırsat vermek. Bu konuda oldukça ilerlediğimiz kanaatindeyim. Son aldığımız kararlarla, askerlerimiz arasında ortak tatbikatlar, eğitimler, istihbarat teşkilatları arasında çok yakın çalışmalar; bütün bunların da bölgedeki barış ve istikrara önemli katkısı olduğu inancındayım” dedi. 

BÖLGESEL İRADE, SAHİPLENME VE YÖNLENDİRMENİN ÖNEMİ

Bölgesel mekanizmaların daha fazla geliştirilmesine, tekrarlardan kaçınılarak, tüm bu süreçleri tamamlayıcı bir yöntemle, daha fazla sinerji yaratılmasına ihtiyaç bulunduğuna da işaret eden Cumhurbaşkanı Gül bölgesel irade, sahiplenme ve yönlendirme olmadan bu hedeflere ulaşılmasının güç olduğunu söyledi. 

Cumhurbaşkanı Gül büyük bir potansiyele sahip olan bölgesel iş birliğinin bölgeden başlaması, birbirinden farklı girişimlerin özde birbirlerini tamamlamaları, Afganistan gibi, çevresindeki ülkelerin de güvenliklerini, istikrarlarını ve refahlarını bölgesel bir zeminde geliştirmeleri gerektiğini vurguladı. 

Bölgesel iş birliğinin teşviki için ileriye yönelik adımların belirlenmesinde bölgedeki şartların ve gerçeklerin gözetilmesi ve tedrici bir şekilde hareket edilmesinin önemine de değinen Cumhurbaşkanı Gül, bazen bu şartların olumlu yönde değişimi için de çaba sarf etmek gerektiğini belirtti. 

“AFGANİSTAN’IN BİRLİK, BERABERLİK, İSTİKRAR VE REFAHINA KATKIDA BULUNMAK, HEPİMİZİN KOMŞULUK BORCUDUR”

Cumhurbaşkanı Gül konuşmasında, “Afganistan’ın birlik, beraberlik, istikrar ve refahına katkıda bulunmak, hepimizin komşuluk borcudur. Bu sadece komşuluk hukukumuzun değil, ortak çıkarlarımızın da bir icabıdır. Sizlerin devam eden güçlü destekleri, Afganistan’da istikrar ve güvenliğin Afganların gözetiminde kalıcı şekilde tesis edilmesi bakımından özellikle önemlidir. Bugün yaşadığı sıkıntıların üstesinden geleceğini içtenlikle ümit ettiğim Afganistan böylece, bölgesinin de daha güvenli ve istikrarlı olmasının teminatı haline gelecektir.   Öncelikli olan, aramızdaki dayanışmanın çok boyutlu bir şekilde sürekli geliştirilmesidir. Bugün burada bir araya gelmiş olmamızın, bu yönde atılan önemli bir adım olduğuna inanıyorum. Bu adımın devamının da geleceğine eminim” dedi.   

Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasının sonunda, başta bölgenin ve tüm uluslararası toplumun, bu zorlu yolculuğunda Afganistan’ın yanında olmaya devam edeceğine olan inancımı yineledi. 

Tüm Haberler

Yazdır Paylaş Yukarı