“Almanya’da Hem Misafir Hem de Ev Sahibiyiz”

Cumhurbaşkanı Gül, Almanya’daki temaslarını takip eden gazetecilerle Stuttgart’taki sohbet toplantısında, bu ziyaretinin Türk-Alman ilişkilerine yeni bir ivme getireceğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Gül, Almanya’daki Türklerin yarım asırlık Almanya serüvenlerinde bugün çok yüksek bir başarı çıtası yakaladıklarını vurguladı. Son günlerdeki terör saldırılarına ilişkin olarak da Cumhurbaşkanı Gül, dağdakilere silahlarını bırakmaları çağrısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Almanya’daki temaslarını izleyen gazetecilerle Stuttgart’taki le Meridien Otel’de düzenlediği sohbet toplantısında, ziyareti çerçevesinde gerçekleştirdiği görüşmelerin samimi ve dostane geçtiğini ifade etti.

“TÜRKİYE İLE ALMANYA HİÇ SAVAŞMADI”

Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin çok eskilere dayandığını, 300 yıla dayanan dostluk ilişkilerinin olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, iki ülkenin, çoğu Avrupa ülkesinin aksine hiç savaşmadığına dikkati çekti.

Cumhurbaşkanı Gül, Almanya’da bir milyonu vatandaşlık almış 3 milyon Türk yaşadığını ve bu kişilerin içinde siyaset, spor ve ekonomi gibi birçok alanda çok başarılı insanlar olduğunu da belirterek, “Alman milli takımı deyince artık Türk asıllı futbolcular olmadan düşünülmez hale geliyor. Bunların başarılarıyla Almanya’daki herkes gurur duyuyor. Biz de şüphesiz ki gururla takip ediyoruz” diye konuştu.

İki ülke arasında 29 milyar dolarlık ticaret yapıldığını ve bu rakamın yükselmeye devam ettiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin en büyük ticaret ortağının Almanya olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Gül, ziyaretinin gayet olumlu geçtiğini, farklı vesilelerle birçok kez bir araya geldikleri Cumhurbaşkanı Wulff ile ailece kurdukları dostluğun da çok pekiştiğini ifade ederek, “Tüm bu ilişkiler Türk-Alman ilişkilerinin geleceğine de yansıyacaktır” dedi.

“BU ZİYARET TÜRK-ALMAN İLİŞKİLERİNE YENİ BİR İVME KAZANDIRACAKTIR”

İlişkilerin yoğunluğunun bazı problemleri beraberinde getirmesinin de normal olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, çözülmesi gereken problemleri açık yüreklilik ve samimiyetle konuştuklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gördüğümüz şu ki Almanlar da Türklerin derdini iyi biliyorlar. Uyum konusunda herkes ümitli. Başarılarla onlar da övünüyorlar. Bu seyahatimizin Türk-Alman ilişkilerine yeni bir ivme kazandıracağına, hem buradaki vatandaşlarımız için, hem de Türkiye ve Almanya arasında her alandaki işlerin gelişimine kolaylık sağlayacağına inanıyorum.”

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin AB üyeliğine daha fazla destek olunacağına dair somut bir yaklaşımın olup olmadığının sorulması üzerine, bu konuda Almanya’da farklı seslerin olduğuna dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Gül, Baden-Württemberg Eyalet Başbakanı Wilfried Kretschmann’ın desteğini çok açık bir şekilde dile getirdiğini anımsatarak, “Bazıları desteklerini bu kadar açık ifade etmekten çekiniyorlarsa bile, onlar da müzakere sürecimizin devamından yana. Cumhurbaşkanı Wulff’un görüşü de gayet açık. Başbakan Angela Merkel ile dün yaptığımız görüşmede de bu konuları konuştuk. Onlar da müzakere sürecimizin başarıyla bitmesi için her türlü desteği veriyorlar” dedi.

“GÖRÜŞMELERDE VİZE KONUSU YOĞUN OLARAK ELE ALINDI”

Cumhurbaşkanı Gül, vize konusunda umut verici bir gelişme olup olmadığının sorulması üzerine de, görüşmelerde en çok vize konusunun ele alındığını, Alman makamların da bu konudaki haksızlığın farkında olduğunu belirtti. Türk-Alman İş Forumu’nda iş adamlarının da bu konudaki şikâyetlerini dile getirdiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, “Görüşmelerde hep şunu söyledim, ‘Bunları Türkler söyleseydi önyargılı karşılardınız ama görüyorsunuz en büyük şirketleriniz, sizin iş dünyanızın temsilcileri bile buna isyan eder hale geldiler’ dedim. Bu konuyu gözden geçirecekler, söz verdiler. Yakında Türkiye’ye gelip tekrar görüşmeler yapacaklarını söylediler” diye konuştu.

Vize konusuyla ilgili bir başka soruya da Cumhurbaşkanı Gül, “Almanya’ya vizenin tamamen kalkmasının Alman hükümetinin inisiyatifi ve kararıyla olabileceğini pek görmüyorum. Bunun yine AB kararıyla olabileceğini görüyorum. Birçok mahkemenin, ayrıca Almanya’da birçok mahkemenin bu yönde kararları var. Hele hele AB’ye üyelik başvurusu bile olmayan ülkeler, müzakereye hiç başlamamış ülkeler, Sırbistan’dan tutun bütün Balkanlar dâhil olmak üzere, onlara bu tip vizelerin uygulanmayıp da tam üyelik müzakerelerini devam ettiren bir ülkeye böyle bir vize uygulamasını kabul etmek tabii ki mümkün değil. Ama görüşmelerde gördüğüm kadarıyla bu vize uygulamasına rahatlık getirme yönünde çabaları olacak” yanıtını verdi.

Cumhurbaşkanı Gül, Almanya Cumhurbaşkanı Wulff’un Türkiye ziyareti çerçevesinde TBMM’ye hitap ettiğinin hatırlatılması ve “Göçün 50. yılında siz de Meclise hitap etmek ister miydiniz?” diye sorulması üzerine, Türkiye ve Almanya arasındaki iş gücü anlaşmasının 50. yıl dönümüyle ilgili programlar çerçevesinde Başbakan Erdoğan’ın Berlin’e geleceğini ve çeşitli etkinlikler düzenleneceğini bildirdi.

Cumhurbaşkanı Gül, “Dil sınavı konusundaki tavırları nasıl?” sorusuna verdiği yanıtta da, konuyla ilgili görüşlerinin gayet açık olduğunu ve bunu her fırsatta dile getirdiğini iletti. Almanya’da yaşayacakların bu dili en güzel şekilde öğrenmesi gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Gül, “Özellikle evlilik gibi konularda, ‘birisi eğer dil bilmiyorsa onunla evlenemezsin’ gibi aile birleşmeleri... Bunlara karşı olduğumuzu, bunları tasvip etmediğimizi, gelmeden önce Alman basınına verdiğimiz mülakatlarda açıkça ortaya koyduğum gibi görüşmelerde de bunları söyledim. Bu konuda onların söylediği şu, ‘Biz biraz zorlamasak hiç öğrenmeyecekler, dil kurslarında başarılı oluyorlar’ gibi gerekçeleri var, ama yine de bunların insan hakları açısından baktığınızda doğru olmadığı kanaatindeyim” dedi.

“ALMANYA’DA HEM MİSAFİR HEM DE EV SAHİBİYİZ”

“Kendinizi Türkiye’de hissettiniz mi?” sorusu üzerine de, özellikle dün Osnabrück’teki programında Türkiye’deki il ziyaretlerinde nasıl karşılanıyorsa öyle karşılandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, sokaklarda binlerce insanın olduğunu, tek farkın insanların Türk ve Alman bayrakları taşımaları olduğunu kaydederek, “Burada hala kendilerini gurbette zannedenler var, artık buralı olmalarına rağmen. Ayrı bir muhabbet oldu. Bu anlamda burada hem misafir hem de ev sahibiyiz” dedi.

TERÖRE KARŞI KARARLI DURUŞ VE HUMBOLDT ÜNİVERSİTESİ KONUŞMASI

Türkiye’de terörle mücadele sürerken bazı Avrupa ülkelerinin teröre destek verdiğinin ifade edilmesi ve bu konunun görüşmelerde gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Gül, şunları söyledi: “Tabii ki en önemli konuştuğumuz konulardan birisi de bu. Üstelik Humboldt Üniversitesi’ndeki bu olay olduktan sonra, zaten ben açmadan hep kendileri bu konuyu açtı. Bu arada şunu da bilmenizi isterim; gerek Cumhurbaşkanı gerek Başbakan hepsi üniversiteyi terk etmemem ve orada ısrarla durup konuşmamı yapmış olmamdan duydukları memnuniyeti ve bunun ne kadar doğru bir iş olduğunu, kendilerinin de bundan mutlu olduklarını söylediler. Çünkü daha önce herhalde bir Meksika Cumhurbaşkanı da gelmiş, ona da böyle olaylar olmuş ve o konuşmamış, çok üzüntü yaratmış. Orada söylediğim gibi kendilerine de şunu söyledim, ‘Ben burada bu şantaja boyun eğseydim, taviz verseydim, bu şantajlar yarın sizin başınıza bela olurdu. Ben aslında sizin polisinize ve size yardımcı oldum. Ama burada şöyle bir şey ortaya çıktı ki, terörün ne olduğunu anlamanız açısından, Berlin'in ortasında (sen konuşursan biz oraya bomba koyarız) deme cüretini gösteren insanlar memleketinizde, bunlara nasıl davranılacağını ona göre tekrar gözden geçirmeniz gerekir’ dedim.”

Bir gazetecinin, daha önce çeşitli aflar çıkarıldığını belirterek, “Acaba Abdullah Gül affı da olabilir mi?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Gül, kamuoyunda “eve dönüş yasası” olarak bilinen Topluma Kazandırma Yasası’nı hatırlatarak, bir kişinin adam öldürmemesi ve silahını teslim etmesi halinde işlemlerinin yapıldığını ve ailesine teslim edildiğini belirtti.

“SİLAHLARINI BIRAKIP DÖNSÜNLER, GELİP AİLELERİYLE BULUŞSUNLAR”

Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini, “Bu şekilde gelip silahını bırakıp, yetkililere müracaat eden ve ailesine kavuşanlar var. Bunları her zaman söylüyoruz. Sanki hiç bu yollar yokmuş gibi davrananlar da var. Bunun için bilmeyenlere buradan tekrar seslenmek isterim; silahlarını bıraksınlar, dönsünler, gelsinler ve aileleriyle buluşsunlar” çağrısıyla bitirdi.

Tüm Haberler