KİTAPLAR

Fotoğraf Galerisi

Video Galeri

Günün Fotoğrafı

 

Avrupa'nın Sağlıklı İki Ekonomisi: Türkiye ve Almanya

19.09.2011
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Avrupa'nın Sağlıklı İki Ekonomisi: Türkiye ve Almanya

 

Almanya Cumhurbaşkanı Wulff ile Türk-Alman İş Forumu'na katılan Cumhurbaşkanı Gül, geçmişten gelen dostluğu olan ve bugün yakın iş birliği içinde bulunan iki ülke olarak Türkiye ile Almanya'nın geleceğinin de çok sağlam olacağına inandığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff, Ritz Carlton Otel'de gerçekleştirilen Türk-Alman İş Forumu'na katılarak birer konuşma yaptılar. 

“BİR İNSANIN İKİ ANA DİLİ OLABİLİR”

Konuşmasında programın sunucusunun hem Türkçeyi hem de Almancayı güzel konuştuğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, “Bizim istediğimiz de bu. Kendi ana dilini de öğrenebilir, diğer dili de aksansız konuşabilir. Bir insanın iki ana dili olabilir. Almanya'da bütün Türklerin yapması gereken bu” diyerek, Türk ve Alman taraflarının bu konuda teşvik edici olması gerektiğinin altını çizdi. 

Resmî ve gayri resmî temasların güzel geçtiğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, bu pozitif iklimin iş dünyasında da olumlu yansımalarının olacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, Almanya Cumhurbaşkanı Wulff ile dün akşam Türk mahallesine gittiklerini hatırlatarak, “Orada da herkesin ne kadar mutlu olduğunu gördük. Bizlerin görevi bu: Liderlik yapıp iki ülke arasındaki dostluğu pekiştirmek, iş birliğini geliştirmek, çevremize faydalı olmak. Bu doğrultuda baktığımızda Türkiye ve Almanya arasında çok büyük potansiyel var” diye konuştu. 

“TÜRKLER VE ALMANLAR TARİHÎ MÜTTEFİK”

Türklerin ve Almanların tarihî müttefik olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, Avrupa'da bütün milletlerin bir dönem birbirleriyle mücadele ettiğini, ancak birbiriyle savaşmayan nadir milletlerin Türkler ve Almanlar olduğunu belirterek bu iş birliğinin çok güçlü bir şekilde devam ettiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, “Bize düşen bu pozitif, sağlam zemin üzerinde somut neticeler ve yeni iş birliği alanlarını bulmak ve çıkarmak” dedi. 

“GEÇMİŞTEN GELEN İLİŞKİLERİMİZ SAĞLAM BİR MECRADA DEVAM EDİYOR”

İki ülke arasındaki ticari ilişkilerin çok eskiye dayandığını, Türkiye ile Almanya arasında ilk ticaret anlaşmasının 1840'ta yapıldığını, o yıllarda Türkiye'nin dış ticaretinin yüzde 42'sinin Almanya ile yapıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, “Bugün de baktığımızda Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı yine Almanya. Bu şunu gösteriyor; ilişkilerimiz geçici ve konjonktürel değil. İlişkilerimiz geçmişten geliyor ve sağlam bir mecrada devam ediyor. O bakımdan, ben gelecek ile ilgili atıflar yaparken bunu hayali olarak söylemiyorum, inanarak söylüyorum” diye konuştu. 

“BUGÜNKÜ TÜRKİYE BAZI AB ÜYESİ ÜLKELERDEN DAHA İLERİDE”

Cumhurbaşkanı Gül,  Türkiye'nin daha önceki yıllarda şartlarının çok müsait olmamasının bir sorun teşkil ettiğini, ancak son 10 yılda siyasi, hukuki ve ekonomik alanda köklü reformlar yapıldığını, bunların Türkiye'yi çok değiştirdiğini söyledi. Bugünün on, yirmi sene önceye göre çok farklı olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, bugünkü Türkiye'nin bazı AB üyesi ülkelerden altyapı bakımından ve sağlam ekonomi açısından çok daha ileride olduğuna inandığını ifade etti. 

“BUGÜN AVRUPA'NIN İKİ SAĞLIKLI EKONOMİSİ VAR: ALMANYA VE TÜRKİYE”

Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Büyük bir kıvançla şunu da söylemek istiyorum ki: Bugün Avrupa'nın iki sağlıklı ekonomisi var: Almanya ile Türkiye Cumhuriyeti. Rakamlara baktığımızda bunu açıkça görüyoruz. Avrupa Birliği, bugün niçin büyük krizlerle karşı karşıya. Birçok üye ülke niçin büyük problemler çekiyor. Gayet açık. Çok büyük borçlanmalar var. Gayri Safi Millî Hasılalarının yüzde 100'ü, yüzde 120'si büyüklüğünde borçları olan ülkeler var. Nasıl bu noktaya gelinmiş, insan hayret ediyor. İnanılmaz büyük bütçe açıkları var. Faizleri baktığımızda yine aynı şekilde.” 

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin bütçe açığının 2.8 seviyesinde olduğunu ve bunun Maastrich Kriteri'nin altında olduğunu ileterek, Türkiye'nin borç yükünün yüzde 40, borç faizinin ise yüzde 8 olduğunu kaydetti. Türkiye'de hızlı büyümeden dolayı işsizlik rakamlarının düştüğünü, Almanya'da da bu rakamların pozitif olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül,  iki ülke arasındaki iş birliği imkânının, hukuki altyapının birbirine uygun hale getirilmesi sonucu daha da fazla olduğuna işaret etti. 

“TİCARETİMİZDEKİ ARTIŞ DEVAM EDECEK”

“Onun için iş birliğinin bugün daha büyük olduğunu söylüyorum. Bunu söylerken sadece arzu olarak ifade etmiyorum. Ticaretimizin ne kadar geliştiğini de memnuniyetle görüyoruz. Geçen seneye göre ticaretimiz yüzde 38 artmış. Bu, şu demektir ki ileride daha da çok artacak” diye konuşmasına devam eden Cumhurbaşkanı Gül, bugün imzalanan Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması'nın da bu artışa katkı sağlayacağını belirtti. 

Cumhurbaşkanı Gül iş adamlarından, sadece sanayi, turizm gibi alanlarda değil, geleceğin iş alanları ile ilgili de yatırım yapmayı düşünmelerini isteyerek, teknoloji, bilim, kültür, araştırma gibi alanlara yoğunlaşılması gerektiğine işaret etti. 

GÜNEŞ ENERJİSİ YATIRIMLARI

Cumhurbaşkanı Gül, daha sonra şunları söyledi: “Enerji bizim için çok önemli, stratejik bir alandır. Çünkü Türkiye, petrol ve gazda tamamen dışarıya bağımlı. Onun için güneş enerjisi ve alternatif diğer enerjilere çok önem veriyoruz. Almanya'nın güneş enerjisine ne kadar çok yatırım yaptığını, ne kadar araştırmaları olduğunu biliyoruz. Hâlbuki Almanya'nın bildiğim kadarıyla güneş enerjisi potansiyeli Türkiye'nin dörtte biri kadardır, coğrafi şartlardan dolayı. Siz eğer bu kadar yatırım yapıyorsanız demek ki bizim bununla daha çok ilgilenmemiz gerekir, daha çok potansiyel olduğu için. Bütün bu alanlarda hep beraber çalışmamız gerektiğine inanıyorum.” 

TÜRK-ALMAN ÜNİVERSİTESİ ÖNÜMÜZDEKİ YIL ÖĞRENCİ ALMAYA BAŞLIYOR

Alman Cumhurbaşkanı Wulff ile Türk-Alman Üniversitesi'nin temelini attıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, önümüzdeki yıl öğrenci almaya başlayacak bu üniversitenin Almanya'nın en iyi üniversitelerinden birisi olmasına özellikle önem verdiğini söyledi. Türk ve Alman iş adamlarından bu üniversitenin başarılı olması için gayret göstermelerini isteyen Cumhurbaşkanı Gül, üniversitenin mezunlarından en çok iş adamlarının faydalanacağını bildirerek, iş adamlarının, öğretim üyelerinin desteklenmesi konusunda katkı sağlayabileceğini dile getirdi. 

“İŞ BİRLİĞİ ALANLARIMIZ ÇOK”

İş birliği alanlarının çok olduğunu bir kez daha vurgulayan ve hükümet ile yaptığı görüşmelerin de çok olumlu olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Gül, “Şimdi bunun üzerinden yürümek gerekiyor. Yürümek için de yapılacak iş nedir: Sizlerin daha çok çalışması. Bunun sadece Türkiye'de ya da Almanya'da olması şart değildir. Türkiye'de 4 bin 500 Alman şirketin olduğunu biliyorum. Almanya'da da Türklerin şirketlerinin cirolarının 35 milyar avroya ulaştığını biliyorum ama Almanya'da Türklerin daha çok yatırım yapabileceğine inanıyorum” dedi. 

YENİ YATIRIM ALANLARI

Cumhurbaşkanı Gül, üçüncü ülkelerde yapılacak yatırımların çok iyi bir alan olduğuna inandığını ifade ederek, Türkiye ve Almanya'nın Orta Doğu ve Orta Asya'daki tarihî ilgisinin malum olduğunu, Hicaz Demiryolunu, Haydarpaşa Garı'nı Almanlar ve Türkler'in birlikte yaptığını hatırlattı. Türkiye ile Çin'i bağlayacak, İstanbul'dan Körfez ülkelerine ulaşacak projelerin olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, bunların Alman yatırımcıların ilgisini çekebileceğini söyledi. 

“İLİŞKİLERİMİZDE BÜYÜK DÜŞÜNMENİZ GEREK”

Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: “İlişkilerimizde büyük düşünmeniz gerekir. Göçün ortaya çıkarttığı 3 milyon insanın yaşadığı bir ortamda bazı negatif olaylar da olacaktır. Uyumla ilgili çeşitli karşılıklı şikâyetler de vardır. Ama bu olumlu ortam ve yapıcı bakış içerisinde bütün bunların çözülebileceği inancındayım. Türkiye, göç almaya başlayan bir ülke. Biz Türk üniversitelerini herkese açtık. Türkiye'de her meslekten insan dışarıdan da gelerek çalışabiliyor. Bildiğim kadarıyla Almanya'dan Türkiye'ye geri dönüş başladı. Biz de, siz de vasıflı eleman ihtiyacı çekiyoruz. Dolayısıyla kimse şöyle düşünmesin, belki daha önceki yıllarda böyle düşünülebilirdi. 'Türkiye'den kapıları açarsak herkes koşup Almanya'ya gelecek.' İnanın ki böyle bir şey söz konusu değil, olamaz ama pozitif, yapıcı baktığımızda mevcut problemleri de çözme konusunda karşılıklı irademiz olduğunu görüyorum. Bunun için biz ilişkilerimize çok daha büyük iş birliği imkânları ve çıkarlar zemini içerisinde yaklaşırsak bunun neticesinin iyi olacağına inanıyorum.” 

TÜRKİYE’NİN AB ÜYELİĞİ: “SÜRECİ YAVAŞLATMAK BİZİ RENCİDE EDİYOR”

AB'ye üyelik süreci ile ilgili olarak Türkiye'nin kendi üzerine düşenleri bitirdikten sonra, AB üyeliğinin söz konusu olacağını belirten Cumhurbaşkanı Gül, “Bu konuda da hiçbir endişe ve korkuya gerek kalmadığı kanaatindeyim. Belki şöyle de olabilir, ileride bu gün karşı çıkanlar 'Türkiye Avrupa Birliği'ne aman üye olsun' diyebilirler. Türk halkı farklı düşünebilir. Zorlama ile hiçbir şeyin olacağına inanmıyorum. Verilen sözlerin yerine getirilmesi bizim için yeterli şarttır. Tam üyeliği günü geldiğinde konuşuruz. Türkiye eğer Avrupa için gerçekten bir değerse o zaman Avrupa Birliği devletleri ve halkları 'evet' der. Eğer, değer ifade etmiyorsa biz de onu saygıyla karşılarız ama bugünkü süreci çeşitli vesilelerle yavaşlatmak veya durdurmak çok samimi bir davranış olmuyor ve bizi rencide ediyor” diye konuştu. 

Almanya'ya, Türkiye'nin AB'ye üyelik süreciyle ilgili desteğinden dolayı teşekkür eden Cumhurbaşkanı Gül, en çok faslın Almanya'nın dönem başkanlığında açıldığını söyleyerek, “Bazı üye ülkeler var ki onlar açıkça bir gerekçe göstermiyorlar, farklı gerekçelerin arkasına sığınarak engellemeler yapıyorlar. Bu bizi açıkçası rencide ediyor” dedi. 

Cumhurbaşkanı Gül, geçmişten gelen dostluğu olan ve bugün yakın iş birliği içinde bulunan iki ülke olarak Türkiye ve Almanya'nın geleceğinin de çok sağlam olacağına inandığını belirterek sözlerini tamamladı. 

Konuşmaların ardından, Türk Alman Ticaret ve Sanayi Odası tarafından hazırlanan ve başarılı Türklerin öykülerinin yer aldığı ''Zirvedekiler'' kitabı Cumhurbaşkanı Gül ve Alman Cumhurbaşkanı Wulff'a takdim edildi.

Tüm Haberler

Yazdır Paylaş Yukarı