KİTAPLAR

Fotoğraf Galerisi

Video Galeri

Günün Fotoğrafı

 

“Anayasa Başta Olmak Üzere YÖK Yasalarında Değişiklik Yapma Kararlılığındayız”

16.09.2011
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
“Anayasa Başta Olmak Üzere YÖK Yasalarında Değişiklik Yapma Kararlılığındayız”

 

İstanbul Teknik Üniversitesi’nin 2011-2012 Akademik Yılı açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Gül, üniversite sisteminde gerekli değişikliklerin yapılması konusundaki kararlılığı vurgularken gelişmiş ülkelerin esas gücünün nitelikli insan gücü olduğunu ve bunun da ancak nitelikli üniversiteler ile mümkün olabileceğini belirtti.

Konuşma
Standartlar
Plaket Sunumu

“İTÜ, TÜRKİYE’NİN KALKINMASINA BÜYÜK KATKI YAPMIŞTIR”

Törenin açılışında yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İTÜ’nün “çalışkanlığı” ile bilinen “Arı” amblemiyle Türkiye’nin en eski üniversitelerinden biri olduğunu belirterek, üniversitenin, Türkiye’nin kalkınmasında, gelişmesinde, mimar ve mühendislerinin yetiştirilmesinde kaynak olduğunu anlattı. Cumhurbaşkanı Gül konuşmasının devamında, “Nasıl yıllardır Türkiye’nin göz bebeği ve önde gelen üniversitelerinden biriyse, bugün de aynı şekildedir. Herkes İTÜ’lü olmak için, İstanbul Teknik Üniversitesi’ne gelip, bu arı rozetini takmak için de hep yarışmıştır. Bugün de İstanbul Teknik Üniversitesi’nin bu yarışta çok güçlü bir şekilde yerini aldığını, muhafaza ettiğini ve en önlerde geldiğini görmekten gerçekten büyük bir mutluluk duyuyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, İTÜ'nün sadece mühendislikle ilgilenmediğinin açılışta sunulan muhteşem konserle görüldüğüne dikkat çekerek, “Bir taraftan teknoloji ile ilgili bir üniversite olurken, diğer taraftan kültür faaliyetlerine de önem verdiğini görmekten mutluluk duydum, tebrik ederim”' diye konuştu.


“İTÜ, SADECE MÜHENDİS VE MİMAR DEĞİL, SİYASETÇİ VE DEVLET ADAMI DA YETİŞTİRDİ”

İTÜ ile ilgili söylenecek çok şey olduğunu ve mezunların bir kısmının açılışta da bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu üniversite, sadece Türkiye'ye mühendis ve mimarlar yetiştirmedi, aynı zamanda çok değerli siyasetçi ve devlet adamları da yetiştirdi. Türkiye'nin kalkınmasıyla ilgili kurumlarımızın genel müdür ve müsteşarları uzun süre bu üniversiteden çıktı. Bunun ötesinde siyasette, bakan, başbakan ve cumhurbaşkanları olarak da bu üniversite çok değerli devlet adamları vermiştir. Bununla gurur ve onur duyuyorsunuz. Bundan sonra da aynı şekilde Türkiye'nin kalkınmasında, gelişmesinde, yönetiminde İTÜ'nün izlerini göreceğiz, bundan hiç şüphem yoktur. İTÜ, bu kadar köklü tarihi olan bir üniversite, Mühendishane-i Bahr-i Hümayun’a kadar giden ve sonra kendisini yenileyerek gelen bir üniversite. Cumhuriyet döneminde, 1940'larda ve biraz önce dinlediğim konuşmalarda gördüğüm ve daha önce izlediğim gibi son yıllarda da kendisini yenileyen ve yarışta daima önde olacağını gösteren bir üniversite olmasından da gerçekten iftihar ediyorum.”

“ANAYASA BAŞTA OLMAK ÜZERE YÖK YASALARINDA DEĞİŞİKLİK YAPMA KARARLILIĞINDAYIZ”

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin esas gücünün insan kaynağından geldiğini vurgulayarak, “Birçok ülkenin tabii kaynakları, başka zenginlikleri olabilir. Türkiye'nin de var, ama sonuçta en önemli üstünlük, en önemli kaynak insan kaynağıdır. İnsan kaynağı zengin ve nitelikli olan ülkeler, gerektiğinde doğal kaynak noksanlığını çok kolay şekilde tamamlayabilmektedir. Bunun örnekleri dünyada çoktur. Nitelikli insan yetiştirmek de iyi üniversite ile mümkün olmaktadır. İyi üniversitelerin nasıl olacağına ilişkin düşüncelerimi, birçok ortamda paylaşmışımdır. Üniversitenin sayısının çokluğu güzeldir, iyidir. Öğrencilerin, gençlerin önünde çok sayıda kontenjanların olması iyidir ama üniversiteleri nitelikli üniversite haline getirmek, dünya çapında kendi alanındaki üniversitelerle mukayese edebilir ve bu alanda yeri ve ismi olan üniversite haline getirmek hepimizin en önemli misyonu olmalıdır. Bununla ilgili gerekirse Anayasa başta olmak üzere YÖK yasalarında değişiklik yapma azmi ve kararlılığındayız. Önümüzdeki süreçte bununla ilgili birçok değişiklik yapıldığını da göreceğiz. Çünkü son yıllarda epeyce bir deneyimimiz vardır. Bu deneyim Türk üniversitelerinin rekabette yarışa girmesi, enerji ve motivasyonlarını bu yarışa vermesi ve bunun için de biraz daha esnek üniversite idaresi yönetimlerinin kurulması gerektiğini hem üniversite öğretim üyeleri, hem siyasetçiler ve hem de bu işle ilgilenen herkes kavramış vaziyettedir. Şimdi dönem, bu dönemdir. Türkiye nasıl son 10 yıl içinde kendini yenilediyse, başta kronik problemleri olan ve tamamen kontrol dışı hale gelen ekonomisini rayına koyduysa, onardıysa, eğitim sistemini ve bu sistem içinde üniversite sistemini de gözden geçirip, bunu tekrar bir yörüngeye oturtmak zorundadır” dedi.

Gözden geçirme sürecinin bittiği kanaatinde olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, “Her üniversitenin kendi deneyimleri ve kendi teklifleri var. Bütün bunları dikkate alarak yeni üniversitelerin yeniden yapılanması ile ilgili adımların bu dönemde atılacağından herkesin emin olmasını isterim. Bunu da yakından takip ediyorum” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Gül, özellikle devlet üniversitelerindeki ücret sisteminin yeterli olmadığının görüldüğünü belirterek, “Nihayette devletin imkânları dağıtılırken çeşitli ölçüler vardır. O zaman bundan yakınmak yerine ek imkânlar doğurabilecek teşebbüslerde, gayretlerde ve çalışmalarda olmak gerekir. Dünyanın birçok farklı üniversitelerinde bunlar nasıl varsa, bu üniversitede de bunların olacağına inanıyorum” dedi.

“KİMLER BİLGİ ÜRETİP BUNU TEKNOLOJİYE ÇEVİRİYORSA ONLAR AYAKTA KALMIŞTIR”

Konuşmasında, ülkelerin güçlü olabilmesinin, nitelikli insanların üreteceği bilgi ile olduğunu, tarihten birçok büyük ve güçlü devletler geçtiğini, ama bilgi üretemedikleri için, ürettikleri bilgiyi teknolojiye ve hayata uygulayamadıkları için tarih sahnesinden silindiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Gül, ''Kimler bilgi üretiyor ve bunu teknolojiye çeviriyorsa onlar ayakta kalmış ve güçlü olmuştur. Sonuçta yeni ekonomiler yaratmış ve halklarını da mutlu etmişlerdir'' dedi.

Üniversitelerin bilgi üretim merkezleri olduğunu, bu çerçevede İTÜ'nün, Türkiye'nin bütün bilgi üretim kapasitesi düşünüldüğünde bunların başında gelen ve gelmesi gereken bir üniversite olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, üniversitenin dışarı açılması ve bu konulara yoğunlaşmasını görmekten memnuniyet duyduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: ''Bu konuda Türkiye'de herhangi bir finans eksikliği de yoktur. Bunun altını özellikle çizmek isterim. Bir zamanlar bütün kurumlarımız, üniversitelerimiz parasızlıktan, fon yetersizliğinden bahsedebilirlerdi, ama bugün için bunun söz konusu olmadığı kanaatindeyim. Burada bahsedilen paraların büyük paralar olmadığı kanaatindeyim. İTÜ gibi, mezunları dünyanın en büyük şirketlerini, dünya çapında şirketleri kurmuş ve dünya çapında üne kavuşmuş şirketlerde CEO'ları, genel müdürleri, sahipleri olan bir üniversite, yeter ki bu konuyla ilgilensin, bu konuya dikkatini versin ve 'Biz nasıl olacak da mensupları harekete geçireceğiz ve mensubu olmasa bile bu yönde yatırım yapacak olan, bu yönde fon yaratmaya ve vermeye hazır olan kurumları harekete geçireceğiz' niyeti ile hareket etsin ve bu konuya enerji harcasın. İTÜ’nün her türlü mukayesede üstünlüğü vardır. Yeter ki böyle bir politika uygulansın, böyle bir açılım yapılsın ve böyle bir bilinçlenme ve niyet içinde olunduğu gösterilsin. Bu fonların çok daha büyüdüğü bilinmektedir. Dolayısıyla çok daha rahat bir şekilde toplayabilirsiniz. Üniversite öğretim üyelerimizi çok rahat şekilde ek gelirlerle finanse edebilir ve destekleyebilirsiniz ki, bunun da olması gerektiğine inanıyorum.''

“TEKNOLOJİ İLE İLGİLİ ÜNİVERSİLERİMİZ, TÜRKİYE İÇİN KIYMETLİ OLMAYA DEVAM EDECEKTİR”

Türkiye'de mühendislik, mimarlık ve teknolojinin birçok ülkeye göre çok önemli olduğu kanaatini taşıdığını ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasına şöyle devam etti: ''Türkiye, nüfus ve coğrafya olarak küçük bir ülke ve daha da önemlisi siyasi değeri açısından daha küçük bir ülke olsaydı, Türkiye için yeterli ve hizmet sektörünün avantaj ve imkânları geleceğimizi de götürebilirdi, ama Türkiye nüfus ve alan olarak büyük bir ülke, hinterlandı çok geniş ve siyasi değeri çok büyük. Bazılarımız bu siyasi değeri çok ihmal etmişizdir, ama yeni yeni bunun fark edildiğini görmekten büyük mutluluk duyuyorum. Böyle bir ülkenin sanayi, endüstri ve alt yapısı mühendislik ve mimarlıktır; bütün bunların çok güçlü olması gerekir. Bunu ihracat-ithalat dengelerimizde, ihracatın ithalata bağlılığında, son dönemde çok konuşulan ve her zaman Türkiye'nin bir problemi olan dış açık analizi yapıldığında da görürüz. 1960 ve 1970'li yıllarda siyasi istikrarsızlıklar nedeniyle yapamadığımız, yoğunlaşamadığımız alanların ve teknolojilerin noksanlığını bugün görüyoruz. Bugün 1 dolarlık ihracat için 80 sente yakın ithalat yapmak zorunda olduğumuzu düşünürseniz, neyi kast ettiğimi çok iyi anlarsınız. Türkiye için sanayinin, üretimin ne kadar önemli olduğunu anlarsınız. O bakımdan mühendislik, endüstri ve teknoloji ile ilgili fakültelerimiz, köklü üniversitelerimiz Türkiye için daima kıymetli olmaya devam edecektir. Bunların birçok şehre yayılmasından büyük memnuniyet duyuyorum, ama bunları da nitelikli üniversiteler haline getirebilirsek ülkeye katkıları çok daha büyük olacaktır.''

Bilimi kim üretip bunu teknolojiye transfer ederse ve onu da kim ekonomiye kazandırırsa onun devamlı büyüyeceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, şöyle konuştu: “Eskiden sadece bir ders olarak okutulanların bugün çok geniş dallar haline geldiğini hepimiz görüyoruz. Onun için bu üniversitenin yeni bilim dallarında ve yeni bilim alanlarında ilerlemesi önemlidir. Bütün bu dallarda İTÜ'nün dünya standartlarında bir duruma gelmiş olması da hepimiz için büyük bir övünç kaynağıdır.”

“GÜN, ENERJİMİZİ SORUMLULUK ALANLARIMIZA YOĞUNLAŞTIRMA GÜNÜDÜR”

Cumhurbaşkanı Gül konuşmasını, “Gün, bütün enerjimizi hepimizin sorumluluk alanları neyse, buna yoğunlaştırma zamanıdır ve daha önce çeşitli yıllarda kaybettiğimiz zamanı, kaybettiğimiz fırsatları, bugün de önümüzdeki zaman süreci içerisinde kaybetmemek, aynısını tekrarlamamak, tam tersine geçmişte kaybettiğimiz fırsatların acısını çıkartır şekilde daha üstün ve daha büyük gayret içinde olmak, daha çok çalışmak, daha çok buluş ortaya çıkarmak, daha çok teknoloji üretmek ve bunları ülkeye, insanlığa, dünyaya kazandırmak olmalıdır.” şeklinde sürdürdü.

Cumhurbaşkanı Gül, İTÜ'nün bunların en güzel örneklerinden birisini vereceğine olan inancını da dile getirdi. İTÜ'nün kendisini yenilemiş olmasından duyduğu memnuniyeti ileten Cumhurbaşkanı Gül, bazen geleneksel yapıyı sarsmaktan çekinildiğini, çekinilirken bazen bireysel pozisyonların da bunu engelleyebileceğini ve bunun herkes için geçerli olabileceğini ifade etti.

“İYİ BİR ÜNİVERSİTE, DIŞARIYA ALABİLDİĞİNE AÇIK OLMALIDIR”

Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Hepimiz aynı pozisyonda olduğumuz için böyle düşünebiliriz ama topyekûn bir değerlendirme yapıldığında, bir ülkenin geleceğini düşündüğümüzde bu yeniliklere açık olmamız gerekir. Bu çerçeve içerisinde iyi bir teknik üniversite, alabildiğine dışa açık olmalıdır. Sadece dışarıdan yabancı öğrencilerin gelmesi açısından değil, yabancı öğretim üyelerinin de gelebilmesini temin etmemiz gerekir. 1940’lı yıllarda Türkiye’ye sığınan çok öğretim üyesi olmuştur. Onlar ‘Boğaz’a sığınanlar’ diye dışarıda çok iyi bilinir. Bu bilim adamları, bizim üniversitelerimize çok büyük katkı yaptılar ve çok büyük heyecan getirdiler. Bugün, teknik cazibemizle Türkiye'ye yabancı hocaların gelip, burada 1-2 sene, isterse daha uzun süreli kalabilmesinin yolunu açmamız lazım. Nasıl Türk bilim adamları başka ülkelere gidiyorlar ve başka ülkelerdeki üniversitelerde eğitim verebiliyorlarsa, aynı şekilde burada yapmamız lazım. Bu, aynı zamanda öğretim üyeleri ve öğrenciler arasında bir otokontrol de olacaktır. Öğrenciler arasındaki yabancı öğrenciler de Türk gençlerine dünyanın sadece bizden ibaret olmadığını, çok büyük olduğunu ve bizden başkalarının da olduğunu ve bizim artık çalışma alanımızın Türkiye değil, tüm dünya olduğunu göstermesi açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum.”

Bazen içine kapalı duygularla hareket edilip, dirençler olabildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, bu direncin kırılması gerektiğini belirterek, İTÜ'nün bu işlere de öncülük yapması tavsiyesinde bulundu.

“SİZİN BAŞARINIZ, TÜRKİYE’NİN BAŞARISIDIR”

Konuşmasının sonunda, İTÜ'nün tüm öğrencilerine başarılar dileyen ve İTÜ'yü bugünlere getiren tüm akademisyenlere şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Gül, “En seçkin üniversitelerden birinde olduğunuzu daima hatırlayın. Şahsınıza, ailenize, hocalarınıza, ülkenize olan sorumluluğunuzu düşünerek bu yıllarınızı en iyi şekilde değerlendirin. Her türlü imkân sizin için verilmiştir. Sonuna kadar bu imkânları değerlendirin ki mezun olduktan sonra güçlü bir şekilde piyasaya veya iş hayatına katılabilesiniz. Sizin çalışma alanınız sadece Türkiye değil, bütün dünya sathıdır. Dünyanın her türlü şirketinde ve dünyanın her yerinde iş kurabilecek halde olmanız gerekir'” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasını “Sizlerin başarısı, Türkiye'nin başarısı olacaktır ve bununla da hepimiz gurur duyuyoruz, gurur duymaya da devam edeceğiz” sözleriyle tamamladı.

BAŞARILI BİLİM ADAMLARINA PLAKET

Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasının ardından 2011 yılı TÜBİTAK Teşvik Ödülü alan Prof. Dr. Hafzullah Aksoy'a ve 2011 yılı TÜBA Telif Eser Ödülü alan Prof. Dr. Mehmet Omurtag'a plaketlerini verdi. Ayrıca, uluslararası yarışmalarda derece alan öğrenciler de başarı belgelerini Cumhurbaşkanı Gül'ün elinden aldı.

Törende ayrıca, Feyzi Akkaya Bilimsel Etkinlikleri Destekleme Fonu (FABED) Ödülü'ne layık görülen genç bilim adamlarına ödülleri ile İTÜ'ye ilk üç dereceyle girenlere başarı belgeleri de Cumhurbaşkanı Gül tarafından verildi.

İTÜ Mezunlar Konseyi Başkanı Erol Bilecik’in, Cumhurbaşkanı Gül'e teşekkür plaketi sunduğu törenin sonunda, Rektör Şahin de Cumhurbaşkanı Gül'e, üniversitenin kuruluşundan bugüne kullanılan mühürlerden oluşan bir hediye armağan ederek üniversitenin rozetini taktı.

CUMHURBAŞKANI GÜL’DEN ÖĞRENCİLERE DESTEK SÖZÜ

Cumhurbaşkanı Gül, törenin ardından İTÜ öğrencileri tarafından geliştirilen güneş arabasını inceledi. Avustralya'da düzenlenecek olan yarışma için destek isteyen öğrencilere, Cumhurbaşkanı Gül gereken desteğin verileceğini söyledi.

YILDIZ CAMİSİ’NDE CUMA NAMAZI

Cumhurbaşkanı Gül, IRCICA ziyareti öncesinde Yıldız Camisi’nde Cuma namazı kıldı.

 

Tüm Haberler

Yazdır Paylaş Yukarı