KİTAPLAR

Fotoğraf Galerisi

Video Galeri

Günün Fotoğrafı

 

“Türkiye, Demokratik Standartları ile Sivil-Asker Anlayışını, En Gelişmiş Demokratik Ülkeler Seviyesine Getiriyor”

31.08.2011
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
“Türkiye, Demokratik Standartları ile Sivil-Asker Anlayışını, En Gelişmiş Demokratik Ülkeler Seviyesine Getiriyor”

 

Cumhurbaşkanı Gül, vatandaşlarla sohbet etmek için oturduğu çay bahçesinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı. Başkomutan sıfatıyla 30 Ağustos kutlamasına ev sahipliği yapmasını Türkiye’nin normalleşmesi yolundaki bir adım olarak görmek gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin herkesin göz bebeği olduğunu vurguladı.

Bir gazetecinin, "Başkomutan sıfatıyla 30 Ağustos kutlamasına ev sahipliği yaptınız. Bir değişimin simgesi olarak görüldü. Sayın Başbakan’dan da bu yönde açıklamalar geldi. Nasıl yorumlarsınız? Dün farklı bir tabloyla karşılaştık 30 Ağustos ile ilgili?" sorusuna Cumhurbaşkanı Gül, şu yanıtı verdi: “Aslında Türkiye'deki bu değişiklikleri, hiç farklı yerlere çekmemek gerekir. Önce şunu herkesin bilmesini isterim: Özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri söz konusu olduğu zaman, Silahlı Kuvvetlerimizin güçlü olmasını, kuvvetli olmasını daima isteriz ve Silahlı Kuvvetlerimizin gücüyle bütün Türk milleti daima gurur duyar ve daima da güven duyar. Önce bunu herkesin bilmesini isterim. Farklı yönlere bu değişikliklerin çekilmesini istemem.”

Cumhurbaşkanı Gül sözlerine şöyle devam etti: “İkinci olarak da şunu hatırlatmak isterim: Gerek Askeri Şura'da ve Milli Güvenlik Kurulu’nda olsun, gerekse birçok merasim ve bayramdaki protokol düzenlemeleri olsun, bunlar yıllar önce Türkiye'nin ara dönemlerinde, olağanüstü dönemlerinde yapılan düzenlemelerdi. Halbuki Türkiye çok değişti. Türkiye, demokratik standartlarını, hukuk standartlarını, insan hakları anlayışını, sivil-asker anlayışını, bütün bunları en gelişmiş demokratik ülkeler seviyesine getiriyor. O açıdan bu son düzenlemeleri normal görmek gerekir, normalleşme olarak görmek gerekir. Yıllar öncenin olağanüstü dönemlerinden ve ara dönemlerinden kalan geleneklerimiz vardı. Dolayısıyla bunları yeniden düzenliyoruz. Bunların sadece böyle anlaşılması gerekir. Bu alışkanlıklar aslında bugünkü gelişmiş Türkiye'ye pek yakışmıyordu. Onun için bunları başka yöne çekmemek gerekir. Tekrar söylüyorum: Özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri bizim göz bebeğimizdir, onun gücü hepimize huzur verir, güven verir ve gurur verir. Ama bu düzenlemeleri de gelişen, demokratik olarak çok farklı noktalara gelen bir ülkenin düzenlemeleri olarak görmek gerekir.”

“YENİ TÜRKİYE’YE BUGÜNKÜ ANAYASA DAR GELİYOR”

Anayasa değişikliği çalışmalarına da değinen Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Anayasa değişikliğini konuşuyoruz... En büyük belge anayasayı değiştirmek. Neyi değiştiriyoruz? Bugünkü anayasa da bugünkü Türkiye'ye pek yakışmıyor ve dar geliyor; çünkü eski Türkiye'nin anayasasıydı. Bugünkü gerçeklerimize uygun, yeni bir anayasa yapmak için el birliğiyle nasıl uğraşıyorsak, diğer düzenlemeleri de buna göre yapıyoruz."

“BUNLAR EL BİRLİĞİ İLE YAPILMIŞTIR”

Cumhurbaşkanı Gül, bir gazetecinin “Genelkurmay Başkanı ile bir görüşme gerçekleştirdiniz ve iki konuda size üzüntülerin ifade edildiği iddiaları var ‘e-muhtıra’ ve ‘Sayın Cumhurbaşkanım’ ifadesiyle ilgili… Neler söyleyeceksiniz?" sorusu üzerine “Bu söylediklerimin dışında ne duyuyorsanız, onlar kimilerinin benzetmesi, kimilerinin tahmini oluyor. Ama benim ağzımdan duyduğunuz şeyler ise gerçekleşen şeylerdir. Geçen sefer de Anadolu Ajansı’na açıklamıştım. Bu tip düzenlemelerden herkes memnun. Zaten Genelkurmay Başkanımız ile de konuşmuştuk. Dolayısıyla bunlar hep el birliği içinde olan şeylerdir. Böyle bilinmesini isterim. Onun dışında her şey tahmin ve yorumlardır. Herkesin farklı yorumu olabilir” dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, Genelkurmay Başkanlığının internet sitesini güncelleyerek 27 Nisan tarihindeki açıklamanın kaldırmasıyla ilgili soruya da “Bütün bunlar, o da tabii ki olağanüstü konulardır. Türk halkı da bundan memnun değildi. İnanıyorum ki herkes zaten bunlardan bir pişmanlık da duymuştur. Dolayısıyla bugüne bakmamız lazım, geleceğe bakmamız lazım. Hep beraber hem kurumlarımızı, hem ülkemizi, bütün milletimizi mutlu etmek için ne gerekiyorsa el birliği içinde çalışmamız gerekir. Öyle de oluyor.” yanıtın verdi.

“TÜRKİYE BÜYÜK BİR ÜLKE OLARAK ÇEVRESİYLE DE İLGİLENİYOR”

Libya'dan Türkiye'ye tedavi amaçlı gelen yaralılar konusuna da değinen Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'ye sadece Libya'dan değil, Somali ve Irak'tan da yaralıların geldiğini, onların da burada tedavi edildiğini, GATA'da birçok ülkeden yabancı askerin tedavi edildiğini belirterek, “Bunların kimisi teröre karşı verdikleri mücadelede yaralanmışlar, kimileri başka şekilde. Türkiye bütün dünyaya elini açan bir ülkedir. Bir taraftan insanlara elimizi uzatıyoruz, bir taraftan özgürlük mücadelesi içinde olan insanlara sempatimizi, desteğimizi gösteriyoruz. Dolayısıyla büyük bir ülke olarak sadece kendi içimizle ilgilenmiyor, çevremizle de ilgileniyoruz. Bunun için de her bakımdan güçlü olmak gerekiyor. Türk Silahlı Kuvvetleri de sadece Türkiye'de değil, dünyanın birçok yerinde görev yapıyor. Polis teşkilatımız da insanların huzuru ve güvenliği için dünyanın birçok yerinde görev yapıyor. Bütün bunları yapabilmek için güçlü olmak gerekiyor. Güçlü olmak için de hepimizin birlik ve beraberlik içinde olmamız gerekiyor. Kardeşlik duygularımızı çok güçlü tutmamız gerekiyor” dedi.

Tüm Haberler

Yazdır Paylaş Yukarı