KİTAPLAR

Fotoğraf Galerisi

Video Galeri

Günün Fotoğrafı

 

“Türkiye'nin Afrika'ya İlgisi Samimi ve Gerçek”

26.05.2011
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
“Türkiye'nin Afrika'ya İlgisi Samimi ve Gerçek”

 

‘2011 Afrika Günü’ toplantısına katılan Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin Afrika'ya ilgisinin çok görünür, samimi ve gerçek olduğunu belirterek, “Afrika ile ilişkilerimizi dostluk, eşitlik ve iş birliği temelinde daha da geliştirmeyi hedefliyoruz. Afrika'yı sorunlarıyla değil, dinamizmi ve başarılarıyla temayüz edecek bir kıta olarak görmek istiyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ankara’da bulunan 12 Afrika ülkesinin büyükelçilikleri ve Bilkent Üniversitesi iş birliğinde düzenlenen ‘2011 Afrika Günü’ toplantısına katıldı.

33 AFRİKA ÜLKESİ, EN AZ GELİŞMİŞ ÜLKE KAPSAMINDA

Afrika ülkelerinin önemli bir bölümünün bağımsızlıklarının 50. yılını kutladığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, Afrika'nın 50 yıllık zorlu dönem sonrasında bugün önemli bir dönüşümü gerçekleştirdiğini belirtti. Bu dönüşüm yaşanırken Afrika'da özellikle ekonomik ve insani kalkınma alanında olmak üzere aşılması gereken bir dizi güçlüğün herkesin malumu olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, İstanbul’da gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı'nda Afrika'dan 33 ülke bulunmasının kat edilmesi gereken mesafenin çarpıcı bir göstergesi olduğuna dikkati çekti.

SON ON YILDA KAT EDİLEN GELİŞMELER

Cumhurbaşkanı Gül, son 10 yıllık dönemdeki gelişmelerin, tüm sorunlara rağmen Afrika'nın geleceğe güvenle bakmasına imkân sağladığını belirterek, kıtadaki birçok ülkenin hızlı büyüme oranı yakalamasının sevindirici olduğunu kaydetti. Bazı ülkelerde yaşanan sorunlara rağmen, Afrika'nın dört bir yanında demokratik değerlerin giderek artan ölçüde kabul gördüğüne dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, bu doğrultuda bölgesel ekonomik toplulukların başarı göstermesinden memnuniyet duyduklarını söyledi.

Afrika Birliği'nin küresel ölçekte giderek öne çıkmasının da mutluluk verici olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, “Kıtada barış ve istikrar tesis edildikçe Afrikalı kardeşlerimiz de şüphesiz daha müreffeh yarınlara kavuşacaklardır” dedi.

TÜRKİYE'NİN AFRİKA'YA İLGİSİ

"Türkiye'nin Afrika'ya ilgisinin çok görünür, çok samimi ve gerçek olduğunun herkes tarafından bilinmesini isterim'' diyen Cumhurbaşkanı Gül, 2011 Afrika Günü Toplantısı’nın bunun en güzel örneklerinden biri olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin, geleneksel olarak her zaman dostluk bağları içinde bulunduğu Afrika ülkeleriyle ilişkilerindeki tempoyu her geçen gün daha da artırdığını belirtti. Bu doğrultuda 1998 yılında Afrika'ya açılım stratejisini ve 2005'te Türkiye'de Afrika Yılı ilan edildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, 2008 yılındaki Türkiye-Afrika Birliği zirvesiyle ilişkilerin daha sağlam temele oturduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Gül Türkiye ile Afrika ülkeleri arasındaki dostluk ilişkilerinin yeni ortaya çıkmadığını ifade ederek, “Her ne kadar uzun bir aradan sonra son yıllarda tekrar ilişkilerimizin güçlendiği ve çok görünür olduğu ortadaysa da ilişkilerimizin tarihî bir geçmişi vardır” dedi.

9 ve 10. yüzyıllarda bugünkü Mısır'da, Afrika'daki ilk Türk devleti Tolunoğulları'nın hüküm sürdüğünü, Osmanlı İmparatorluğu’nun 16. yüzyılda sömürgeci güçlere karşı Zanzibar Adası'nı koruduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Gül, Afrika'nın diğer bölgelerindeki tarihî ilişkilerden de örnekler vererek, “Birçok Afrika ülkesine gittiğimde çok eski geleneklerimizin, ortak değerlerimizin işaretlerini görmekten gurur duyarım” diye konuştu.

“BİZ AFRİKA'YI MEDENİYETİN BEŞİĞİ OLARAK GÖRÜYORUZ”

Cumhurbaşkanı Gül, dünya haritasına bakıldığında Afrika'nın bütün kıtaların ortasında yer aldığını belirtti ve şöyle devam etti: “Biz Afrika'yı insanlığın neşet ettiği, medeniyetin beşiği bir kıta olarak görüyoruz. Afrikalı kardeşlerimizin ve dostlarımızın da mümtaz katkılarıyla ilişkilerimizi bugünkü stratejik ortaklık düzeyine taşımış bulunuyoruz, ancak Türkiye-Afrika ilişkilerinin ulaştığı seviyeyi yeterli görmediğimizi de vurgulamak istiyorum. Afrika ile ilişkilerimizi dostluk, eşitlik ve iş birliği temelinde daha da geliştirmeyi hedefliyoruz. Afrika'yı sorunlarıyla değil, dinamizmi ve başarılarıyla temayüz edecek bir kıta olarak da görmek istiyoruz. En samimi temennimiz, Afrika'nın, her şeyden evvel Afrika halklarının mutluluğu, huzuru ve refahı için bir fırsatlar kıtasına dönüşmesidir.”

“TÜRKİYE İLE AFRİKA ÜLKELERİ ARASINDAKİ İLİŞKİLER GELİŞİYOR”

Bu anlayış çerçevesinde, 2007 yılından bu yana bazı Afrika ülkelerine gittiğini, Türkiye'yi de 10 Afrika ülkesi devlet başkanının ziyaret ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, bu ziyaretlerin dostluk hislerinin duygusal planda kalmadığını, sahada görünür olduğunu, iş birliğinde dönük olduğunu gösterdiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye-Afrika ilişkilerinin geliştirilmesi yönündeki çalışmaları kurumsal bir çerçeveye kavuşturduklarını belirterek, 2008'deki İstanbul zirvesinde kabul edilen ve beşer yıllık dönemlerle Türkiye-Afrika ortaklığını gözden geçiren mekanizmayı titizlikle işlettiklerini bildirdi.

AFRİKA BİRLİĞİ İLE TÜRKİYE STRATEJİK ORTAK

Afrika Birliği ile Türkiye arasındaki stratejik ortaklığın çok değerli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, kıtanın Çin ve Hindistan dışında sadece Türkiye ile iş birliği yaptığına dikkati çekti. Bunun değerini bilindiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Gül, sürecin düzenli şekilde yapılacak toplantılarla uzun vadeye yayılacağını belirtti.

“AFRİKA'YA YAPILACAK EN İYİ KATKI, AFRİKALI MÜTEŞEBBİS VE KAYNAKLARI HAREKETE GEÇİRMEKTİR”

Cumhurbaşkanı Gül, İstanbul'daki Birleşmiş Milletler En Az Gelişmiş Ülkeler Zirvesi'ne, bir toplantının ötesine geçmesi için iş adamlarını da eklediklerini dile getirerek, şöyle devam etti: “Afrika'ya yapılabilecek en iyi katkının Afrika'nın içindeki müteşebbisleri ve kaynaklarını harekete geçirmek olduğuna inanıyoruz. Sadece yardımlarla Afrika'nın kalkınamayacağına inananlardanım. O bakımdan Türkiye'nin Afrika ile ilişkilerinde 'kazan-kazan' ilkesine önem veriyoruz ve Türk iş adamlarını Afrika'da yatırım yapmaya teşvik ediyoruz. Çünkü yatırım demek, teknoloji taşımak demektir, istihdam oluşturmak demektir, o ülkelerin ihracatını oluşturmak, vergi vermek demektir. Buna inandığımız için En Az Gelişmiş Ülkeler Zirvesi'nde Afrika ülkelerinden 650'ye yakın iş adamı Türkiye'ye getirildi, ortak toplantılar yapıldı. Zirve neticesinde ilk defa, verilen sözlerin gerçekleşip gerçekleşmediğini izleyecek mekanizma kurulmasına ve her sene bir ilerleme raporu yayınlanmasına karar verdik. Bunlar Afrika ülkelerine büyük katkı olacaktır.”

“TÜRKİYE ULUSLARARASI PLATFORMDA AFRİKA'NIN SESİ OLMAYA GAYRET ETTİ”

Cumhurbaşkanı Gül, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye her uluslararası platformda Afrika'nın sesi olmaya gayret etmiştir. Türkiye'nin Afrika ile ilişkilerinde karşılıklı siyasi, ekonomik çıkarları inkâr edecek halimiz yoktur. Hiç karşılık beklemeden de Türkiye'nin Afrika'ya samimi ilgisi vardır. Afrika'nın problemlerinin büyük olduğunun farkındayız. Bu büyük problemlerle Afrika'yı baş başa bırakmanın insanlık açısından doğru olmadığına inanıyoruz. Onun için bütün uluslararası platformlarda ayrı Afrika söylemlerimiz vardır. Afrika'da büyük kıtlıklar, susuzluklar söz konusu olduğunda ilk koşan ülkelerden birisi olduk ve olmaya da devam edeceğiz.”

“AFRİKA'NIN KENDİ KAPASİTESİNİ GELİŞTİRMESİ GEREK”

Cumhurbaşkanı Gül, Afrika'nın kendi kapasitesini geliştirmesi gerektiğine de dikkat çekerek, her ülkenin kendi siyasi düzenini sağlamlaştırmasının, yatırım yapılabilecek hale gelmeyi sağlamasının ve iyi yönetişim kurmasının şart olduğunu vurguladı. Hukukun üstünlüğü, demokrasinin temel ilkelerinin sağlanması ve düzgün ekonomi politikasının her şeyin başı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, “Bunların olmadığı yerlerde kalkınmanın gerçekleşmesi de zor olacaktır. Hangi Afrika ülkesi bu konularda ileri giderse, çok hızlı kalkınır ve gelişir” dedi.

TÜRK İŞ ADAMLARININ AFRİKA’YA YAPTIĞI YATIRIMLAR

Cumhurbaşkanı Gül, Türk yatırımcıların bazı Afrika ülkelerindeki yatırımlarının milyar dolarları aştığını, buralarda binlerce kişinin istihdam edildiğini ve 100 milyonlarca dolar ihracat yapıldığını vurguladı. Yatırımcıların kendilerini güvende hissettikleri ülkelere yatırım yaptığına işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, İstanbul Zirvesi’nde görüştüğü devlet başkanlarına bu kriterlerin sağlanması telkininde bulunduğunu söyledi.

Sömürge döneminde Afrika ülkelerinin kaynaklarının kıtanın dışına transfer edildiğini anlatan Cumhurbaşkanı Gül, “Bizim özellikle takip ettiğimiz politika, o ülkelere küçük, orta ve büyük ölçekte yatırım yapmaktır. Onun için, bahsettiğim bütün ziyaretlerime Afrika'ya yatırım yapma arzusunda olan 100'ün üzerinde iş adamı götürdüm ve bunlardan netice alındığını biliyorum” diye konuştu.

TİKA'NIN AFRİKA’DAKİ PROJELERE DESTEĞİ

Türkiye'nin, Afrika ülkelerindeki insan kapasitesini geliştirme çabalarına da büyük önem verdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, neredeyse bütün Afrika ülkelerinde birçok projeyi destekleyen TİKA'nın kıta genelinde bilindiğini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Gül, Türk sivil toplum örgütlerinin başta eğitim ve sağlık olmak üzere birçok alanda hizmet yürüttüğünü belirterek, Afrika ülkelerinden çok sayıda öğrenciye Türkiye'deki üniversitelerde eğitim görmeleri için burs verildiğini kaydetti.

Türk üniversitelerinin yabancı öğrencilere açılmasını isteyen Cumhurbaşkanı Gül, Afrikalıların kendi kültürlerini Türkiye'ye taşıdığını, ülkelerine döndüklerinde de Türkiye'nin elçisi gibi davrandıklarını ifade etti. “Bütün bu arzular, ancak gayretlerle gerçekleşiyor” diyen Cumhurbaşkanı Gül, bunu yönlendirecek kurumların başında da büyükelçiliklerin geldiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin Afrika'daki büyükelçiliklerinin sayısının 24'e ulaştığını, Afrika'nın bazı ülkelerinin de Türkiye'de büyükelçilik açacağını bildirdi.

 

Tüm Haberler

Yazdır Paylaş Yukarı