KİTAPLAR

Fotoğraf Galerisi

Video Galeri

Günün Fotoğrafı

 

“Ortak Tarihimiz, Bizleri Birbirine Bağlayan Bir Köprüdür”

02.05.2011
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
“Ortak Tarihimiz, Bizleri Birbirine Bağlayan Bir Köprüdür”



Avusturya Cumhurbaşkanı Fischer’in onuruna verdiği akşam yemeğine katılan Cumhurbaşkanı Gül, “Avrupa’daki bazı dostlarımızın, üyeliğimizin AB’nin iç uyumunu bozacağı endişesini taşımaları yersizdir. Türkiye iç dayanışması, iş birliği ve entegrasyonu en üst seviyedeki bir Avrupa Birliği’ne üye olmak istemektedir” dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Bayan Gül, Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer ve Bayan Fischer’in onurlarına Hofburg Sarayı’nda verdiği resmî akşam yemeğine katıldı. Cumhurbaşkanı Gül yemekte yaptığı konuşmada, gösterilen misafirperverlik için teşekkür ederek, sanatın, müziğin ve mimarinin nadide örneklerine ev sahipliği yapan Viyana’da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Türkiye ile Avusturya arasındaki köklü tarihî ilişkilere bakınca “kahve” ve “lale” gibi dostluk ve zarafet sembollerin görüldüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, Mozart’ın bestelediği “Türk Marşı” ve “Saraydan Kız Kaçırma Operası” gibi iki halk arasındaki etkileşimi dünya kültür mirasına ‘altın harflerle kazınan’ eserlere rastlandığını, tüm bunların günümüzde de iş birliği ve dayanışmamızın devamı açısından çok sağlam bir temel oluşturduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Gül, iki ülkenin diplomatik ilişki geçmişinin 15. yüzyıla kadar uzandığını ve Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk mukim elçi atadığı başkentlerden birisinin Viyana olduğunu aktardı.

“GALİÇYA CEPHESİNDE HAYATLARINI FEDA EDENLER, İKİ HALK ARASINDAKİ DOSTLUĞUN MANEVİ BEKÇİLERİDİR”

Türkiye-Avusturya ilişkilerinde tarihte dönemsel bazı iniş-çıkışlar yaşansa da, günümüzde dostluğun sağlam olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, “İki halk ve yöneticileri daha 19. yüzyılın başlarında aralarındaki tarihî rekabeti dostluğa dönüştürmüş ve yaklaşık yüzyıl boyunca güçlü bir ittifak ilişkisi kurmayı başarmıştır. Ülkelerimiz Birinci Dünya Savaşı’nda kader birliği yapmıştır. Galiçya cephesinde birlikte omuz omuza çarpışan ve hayatlarını feda eden kahramanlarımız, iki halk arasındaki dostluğun manevi bekçileridir. Netice itibariyle, ülkelerimizi, halklarımızı, hatta Avrupa kıtasını şekillendiren ortak tarihimiz, bizleri ayıran değil, birbirine bağlayan bir köprüdür” dedi.

“AVUSTURYA, ÖN YARGILARIN YERSİZ OLDUĞUNU EN İYİ TAKDİR EDECEK DEVLETLERDEN BİRİDİR”

Türkiye ve Avusturya’nın, demokrasi, çoğulculuk, hukukun üstünlüğü, insan hak ve özgürlükleri, kadın-erkek eşitliği, adalet ve farklılıklara saygı gibi ortak evrensel değerleri paylaştığını belirten Cumhurbaşkanı Gül, “Bahse konu müşterek değer ve idealler Avrupa Birliği’ne tam üyelik vizyonumuzu stratejik bir tercih haline dönüştürmektedir. Bu, sadece şimdiki neslin tercihi değil, milletimizin yüzyıllara dayanan yöneliminin bir neticesidir. Avrupa’daki bazı dostlarımızın, üyeliğimizin AB’nin iç uyumunu bozacağı endişesini taşımaları yersizdir. Türkiye iç dayanışması, iş birliği ve entegrasyonu en üst seviyedeki bir Avrupa Birliği’ne üye olmak istemektedir. Esasen 1912 yılında Anayasası’nda İslamiyeti resmen tanıyan Avusturya, ön yargıların ve Avrupa kamuoylarında estirilmeye çalışılan korku ve endişelerin ne denli yersiz ve yanıltıcı olduğunu en iyi takdir edecek devletlerden biridir” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE’NİN ÜYESİ OLACAĞI AB DAHA GÜÇLÜ OLACAK”

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin üyesi olacağı Avrupa Birliği’nin daha güçlü olacağını belirterek, uluslararası güç dengelerinin Doğu’ya ve Asya’ya doğru kaydığı bir konjonktürde, Türkiye’nin AB’ye üyeliğinin stratejik bir zorunluluk olduğunu söyledi. AB’nin küresel ölçekte gelişmelere yön verebilecek bir siyasi oluşum haline gelmesi arzu ediliyorsa, Türkiye’nin üyeliğinin bu hedef doğrultusunda tarihi ve dev bir adım teşkil edeceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, “Avusturya’dan bu konuda daha fazla dayanışma ve iş birliği bekliyoruz. Üstelik bu, ‘ahde vefa’nın da gereğidir” dedi.

Avusturya’da yaşayan ve yaklaşık yarısı Avusturya vatandaşı olan 220 bin Türk’ün, iki ülkeyi birbirine kenetlediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, bu etkileşimin diğer ayağında ise, her yıl Türkiye’yi ziyaret eden 500 bin Avusturya vatandaşının bulunduğunu aktardı.

“ÖTEKİLEŞTİRMEYE YÖNELİK TASARRUFLARI BOŞA ÇIKARTABİLİRİZ”

Konuşmasında, “Avusturya’da yaşayan Türklerin en iyi şekilde eğitim almalarını kararlılıkla destekliyoruz. Yeni nesillerin hem Türkçe, hem de Almanca iki ana dilli olarak yetişmelerini ve Avusturya yasalarına saygılı biçimde hayatın her alanında pozitif katkı sağlamalarını teşvik ediyoruz. Nitekim Avusturya’daki Türk toplumu içinde çok sayıda başarı hikâyesi mevcuttur. Hedefimiz, bunların arttırılması olmalıdır. Zira günümüzde artık “misafir işçiler” den değil, hemşeri ve eşit vatandaşlardan söz ediyoruz. Ortak çabalarımızla ötekileştirmeye yönelik tasarrufları boşa çıkartabileceğimize yürekten inanıyorum. Bu sayede yeni nesillere daha mutlu ve uyumlu bir gelecek bırakacağımıza güveniyorum” diyen Cumhurbaşkanı Gül, ziyaretinin Türkiye’nin Avusturya’da daha iyi tanınmasına ve iki ülke arasında karşılıklı anlayış ve iş birliğinin güçlendirilmesine katkıda bulunması temennisini dile getirerek sözlerini tamamladı.

 

Tüm Haberler

Yazdır Paylaş Yukarı