Cumhurbaşkanı Gül, Kültür ve Turizm Bakanlığı 2010 Yılı Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerini Verdi
09.02.2011
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ‘Kültür ve Turizm Bakanlığı 2010 Yılı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nü, CerModern'de gerçekleştirilen törenle arkeoloji alanında yaptıkları çalışmalar ve arkeoloji bilimine üstün katkıları nedeniyle Prof. Dr. Halet Çambel ve Prof. Dr. Nimet Özgüç’e verdi.
“ÖDÜLLER, KIYMET BİLMENİN SEMBOLİK BİR İŞARETİ”
Cumhurbaşkanı Gül yaptığı konuşmada, törene katılmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, verilen ödüllerin kıymet bilmenin, takdir edilmenin sembolik bir işareti olduğunu söyledi. Gerçekleştirilen tören ve verilen ödüllerin devletin kültür sanat ve bilim insanlarını ne kadar çok sahiplendiğinin bir işareti olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, başta devlet kurumları ve özel sektör olmak üzere, bu işaretten güç alan herkesin bu yönde çalışacağını söyledi.
“KÜLTÜR MİRASIMIZI KORUMAK HERKESİN ORTAK GÖREVİ”
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin kültürel bakımdan zengin bir ülke olduğunu hatırlatarak, Türkiye’nin kültür mirasını korumayı Anayasa’nın da bir görev olarak verdiğini vurguladı. Türkiye’nin sahip olduğu zengin kültür mirasının korunması ve bütün insanlığa sunulmasının herkesin ortak görevi olduğunu, bunda en önemli görevin devlete, devlet adına da Kültür ve Turizm Bakanlığı’na düştüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, son yıllarda yaptığı çalışmalarla Bakanlığın da takdire değer olduğunu belirterek, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ı ve hükümeti bu yöndeki çalışmalarından dolayı tebrik etti.
‘OL MAHİLER Kİ DERYA İÇREDİR, DERYAYI BİLMEZLER’
Türkiye’nin büyük bir arkeolojik zenginliğe sahip olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, arkeologların geçmişi ve bu zenginlikleri aydınlattıklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Gül konuşmasında, “Ol mahiler ki derya içredir, deryayı bilmezler” sözü misali bazen zenginliklerin farkında olunmadığını, ancak son yıllarda bu yönde de büyük bir bilincin oluştuğunu ifade etti. Kendisinin de il ziyaretleri sırasında bulunduğu ildeki tarihî veya arkeolojik eserleri özellikle gidip gördüğünü ve bu eserlere ihtimam gösterilmesini sağladığını aktaran Cumhurbaşkanı Gül, Müzeler Günü vesilesiyle yapılan bir Çankaya Sofrası'nda da birçok arkeologla bir araya geldiğini, toplantıda Türk Arkeoloji Enstitüsü’nün kurulmasının ele alındığını ve bu konuda talimat verdiğini söyledi.
“ARKEOLOJİK ZENGİNLİKLER GÜN IŞIĞINA ÇIKARSA DEĞERİ BİR KEZ DAHA ANLAŞILMIŞ OLUR”
“Arkeolojik zenginlikler gün ışığına çıkarsa ve insanlığa sunulursa ancak o zaman değeri bir kez daha anlaşılmış olur” diyen Cumhurbaşkanı Gül, bu eserleri korumanın ve en iyi şekilde yaşatmanın herkesin görevi olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Gül, Cumhurbaşkanlığı’nın Kültür ve Sanat Ödülleri’nin de bu kıymetbilirliğin bir göstergesi olduğunu belirtti.
“ÖDÜLLER YERİNİ BULMUŞ”
Konuşmasında, “Şükran ödülleri verilen Sayın Dr. Hayat Erkanal, ki çok tehditler altında çalışmalarınıza devam ettiğinizi biraz önce Kültür Bakanımız anlattı. Sayın Prof. Dr. Marc Waelkens, sizin Burdur’da ortaya çıkardığınız eserleri Burdur il ziyaretim sırasında gördüm geçen sene. Gittim müzeyi ziyaret ettim ve gördüm. Tabii ki inanılmaz göz kamaştırıcı hazineler bunlar. Bundan dolayı çok teşekkür ediyoruz. Türkiye’ye en büyük hizmetlerden birini yapıyorsunuz. Sayın Omura’yı da uzun süredir tanıyorum, hem Kaman’da yaptıkları çalışmalardan hem de Japonya ziyaretimde bulundunuz. Dışişleri Bakanlığım sırasında da bütün faaliyetlerinizi hep takip ettim. Dolayısıyla bu ödüller gerçekten hep yerini bulmuştur” diyen Cumhurbaşkanı Gül, 2010 Yılı Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerini verdiği Prof. Dr. Çambel ve Prof. Dr. Özgüç’ün çalışmalarının herkesi etkilediğini ve salonda bulunanların büyük çoğunluğunun da bu iki değerli hocanın öğrencileri olduğuna emin olduğunu belirtti ve iki bilim insanına teşekkür ederek sözlerini tamamladı.
Törende ayrıca, Limantepe Kazısı Başkanı Prof. Dr. Hayat Erkanal, Sagalassos Kazısı Başkanı Prof. Dr. Marc Waelkens ve Kalehöyük Kazısı Başkanı Dr. Sachihiro Omura’ya da arkeoloji alanında yaptıkları çalışmalar nedeniyle Şükran Belgesi verildi.
