"AB'ye Tam Üyelik Türkiye'nin Stratejik Kararıdır"
08.11.2010
Cumhurbaşkanı Gül, Oxford Üniversitesi İslami Araştırmalar Merkezi’nde verdiği konferansın ardından soruları cevapladı ve AB’ye tam üyeliğin, Türkiye’nin stratejik kararı ve partiler üstü bir politika olduğunu belirtti.
Oxford Üniversitesi İslami Araştırmalar Merkezi’nde verdiği konferansın ardından akademisyenler ve öğrencilerin sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin Çin ile ilişkilerinde Doğu Türkistan’ın etkisine yönelik bir soruya cevaben, Çin ile ilişkilerin güçlü bir şekilde geliştiğini aktararak, “Çin, kimsenin ihmal edeceği bir ülke değil” dedi. Cumhurbaşkanı Gül, Çin’de birçok farklı ırk ve dinden insan yaşadığını, Müslümanların da bu unsurlardan biri olduğunu söyledi.
“ÇİN İLE İLİŞKİLERİMİZDE DOĞU TÜRKİSTAN’I OLUMLU BİR KÖPRÜ OLARAK GÖRMEK İSTİYORUZ”
Çin’deki herkesin inançlarını rahatlıkla yaşayabilmesinin önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, “Çin ile ilişkilerimizde Doğu Türkistan’ı olumlu bir köprü olarak görmek istiyoruz. Çin ile bu konuları rahatlıkla konuşuyoruz” dedi.
İRAN’IN NÜKLEER FAALİYETLERİ
Cumhurbaşkanı Gül, İran’ın nükleer faaliyetleri ve nükleer takas görüşmelerindeki rolüne ilişkin bir soruya da, Türkiye’nin, sorunun diplomatik ve barışçı yollardan çözülmesi için çaba harcadığını belirtti. Türkiye’nin bu çabalarını hayretle karşılayanlar olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, Irak’ta, 1990’lı yıllardaki benzer süreçte Türkiye’nin çok zarar gördüğünü söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül, nükleer takas konusunda “ufak da olsa bazı adımlar atıldığını”, İran ile Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi ve Almanya’nın, Türkiye’de yakın zamanda bir toplantı yapacağını belirterek, bu adımları “güven verici” olarak nitelendirdi.
“ÖNEMLİ OLAN TÜRKİYE’NİN AB KRİTERLERİNE TAM ADAPTE OLMASI”
Cumhurbaşkanı Gül, bir başka soru üzerine, AB’ye tam üyeliğin Türkiye’nin stratejik kararı ve partiler üstü bir politika olduğunu ifade ederek, Türkiye’nin üyelik sürecinin devam ettiğini vurguladı. Konuya ilişkin olarak, “Süreç devam ediyor ama olmaması gereken siyasi konular sürece sokuluyor. Türkiye’nin üyeliği önünde suni problemler çıkartılıyor. Bunlar kabul edilebilir değil. Ama Türkiye sürece devam edecek. Önemli olan Türkiye’nin AB kriterlerine tam adapte olması. Biz bununla, yani kendi işimizi yapmakla meşgulüz. Müzakere sürecinin gereği olan standartlar yükselince Türkiye’nin görüntüsü çok daha farklı olacak. İnanıyorum ki, bugün problem çıkaran ülkeler o günkü Türkiye’nin cazibesine itiraz edemeyecek. Türkiye, müzakereleri başarıyla bitirse bile üyelik otomatik olarak gerçekleşmiyor. Türkiye’nin üyeliği AB ülkelerinde oylanacak. Biz, sonuçlara saygı duyacağız. O zaman Türk halkının da ne diyeceğini bilmiyoruz. Belki Norveç’te olduğu gibi referandumda AB’ye ‘hayır’ oyu verilecek” diyen Cumhurbaşkanı Gül, Ermenistan ile ilişkiler ve kara sınırının açılmasında ne zaman sonuç alınacağına ilişkin bir soruyu da Türkiye’nin bu konuda çok çaba harcadığını söyledi.
“KAFKASLARIN İSTİKRARI İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
Bölgedeki donmuş sorunları kronik bırakmamak gerektiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, bunun en tipik örneği olarak Gürcistan’da yaşanan gelişmeleri gösterdi. Cumhurbaşkanı Gül, Kafkasya’da bugünkü durumun kimsenin çıkarına olmadığını belirterek, çözümü için diyalog zeminine ihtiyaç olduğunu belirtti. Son bir-iki yılda Kafkasya’daki sorunların çözümü için büyük çabalar harcandığını aktaran Cumhurbaşkanı Gül, ancak BM tarafından da kabul edildiği gibi Dağlık Karabağ’ın işgalinin yok sayılamayacağını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin Ermenistan’ı, bağımsızlığını ilan ettiği ilk gün tanıdığına dikkati çekerek, bu adıma rağmen iki ülke arasında bazı sorunlar yaşandığını, sorunların çözümü için gayret sarf edildiğini dile getirdi. Sorunların çözümüne yönelik çalışmalar sırasında bazen ümitlenildiğini, bazen de sessiz diplomasinin işlediğini kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, “Kafkasların istikrarı için çalışmak gerekiyor. Biz de bunu yapıyoruz” dedi.
