KİTAPLAR

Fotoğraf Galerisi

Video Galeri

Günün Fotoğrafı

 

Cumhurbaşkanı Gül Chatham House'da Soruları Cevapladı

08.11.2010
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült


Cumhurbaşkanı Gül, Chatham House'da verdiği konferans sonrası, AB'den Kıbrıs meselesine, Türkiye'de gerçekleştirilen reformlardan İsrail ile ilişkilere kadar bir dizi soruyu cevapladı.

“AVRUPA’DA BAZI POLİTİKALAR ÇOK İÇE DÖNÜK”

Chatham House’da verdiği konferansın ardında soruları cevaplayan Cumhurbaşkanı Gül, AB ile ilgili bir soru üzerine, AB’nin elindeki gücün farkında olmadığını söyleyerek, “Ne yazık ki, Avrupa’da bazı politikalar çok içe dönük, günlük şeylerle meşguller ve bundan dolayı AB’nin gücü uluslararası anlamda hissedilmiyor” dedi.

“TÜRKİYE’NİN BÖLGESİYLE OLAN İLİŞKİSİ DOĞAL KARŞILANMALI”

“Türkiye’nin mevcut dış politikasıyla Osmanlıcılığın diriltilmeye çalışıldığı” yönündeki görüşlerle ilgili soruya da Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’deki ekonomik gelişmenin övünç kaynağı olduğunu söyleyerek, Türkiye’nin bölgesiyle olan ilişkisinin doğal karşılanması gerektiğini bildirdi. Cumhurbaşkanı Gül, “Geçmişte bu kadar bölgenin sorumluluğunu taşıyan bir ülkenin, bugünkü jeopolitik imkânlarını değerlendirmesi gayet normaldir. Yeni Osmanlıcılık veya Osmanlıcılığı diriltmek gibi, bunlar gerçekçi de değil bugün. Geçmişte büyük bir imparatorluğun parçasıydı bütün bölge, ama bugünün gerçeği çok farklı. Aynı şey güneş batmayan imparatorluk için de geçerli, Türkler için de geçerli” dedi.

TÜRKİYE’NİN BÖLGENİN İSTİKRARINA VE GÜVENLİĞİNE VERDİĞİNİ ÖNEM

Türkiye’nin bölgenin istikrarına ve güvenliğine çok önem verdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, “Ekonomik, demokratik ve siyasi olarak güçlü bir Türkiye, Avrupa için, bütün müttefiklerimiz için iyi midir, kötü müdür, bunu herkes kendine samimi bir şekilde sormalı. Herhalde iyidir. Çünkü her şeyden önce Türkiye demokrasiye, insan haklarına saygıya, serbest piyasa ekonomisine inanan ve bununla ilgili standartlarını yükselten bir ülke” dedi.

“KIBRIS KONUSUNUN NİHAİ ÇÖZÜMÜNÜ GÖRMEK İSTİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Gül, Kıbrıs konusuyla ilgili soruya cevaben de, “Kıbrıs konusu maalesef kronik bir konu. Biz bu meselenin nihai çözümünü görmek istiyoruz ve bunu çok arzu ediyoruz. Eskiden de çok söylerdik biz ama çok inandırıcı gelmezdi, taktik bir propaganda olarak görülürdü. Bugün herhalde böyle görülmemesi lazım, çünkü biz 2004 yılında bunu ispatladık. O zaman Annan Planı diye bilinen plan, aynı zamanda AB’nin de planıydı” dedi.

“ÜMİT EDERİZ Kİ, ADADAKİ İKİ LİDER BİR NETİCEYE ULAŞIR”

Türk ve Rum liderlerin yürüttüğü müzakere sürecine ilişkin olara da “Biz hep şunu söylüyoruz: Bu sene sonuna kadar bir şeye ulaşın. Sizin ‘evet’ diyeceğiniz bir neticeye biz ‘evet’ deriz. Ümit ederim bir netice olur. Ama niçin bu netice kolay çıkmıyor; taraflardan biri AB içine girmiş, orada birçok süreci bloke etme gücüne ulaşmış, diğer üye ülkeler fırsatçılıktan dolayı, kendilerini hiç ilgilendirmese bile bu konunun arkasına sığınabiliyorlar” diyen Cumhurbaşkanı Gül, “Doğu Akdeniz’de Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs’ın tamamının sütun oluşturabileceğini ve ekonomik iş birliğinin sağlanabileceğini” belirtti. Cumhurbaşkanı Gül, “Ümit ederiz ki, adadaki iki lider bir neticeye ulaşır” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Gül, BBC muhabirinin “Türkiye’de, hapishanelerde gazeteciler olduğuna” ilişkin sorusu üzerine ise, “Türkiye’de son günlerde söylediğiniz gibi maalesef bazı gazetecilerle ilgili bazı davalar açıldı. Bunlar tabii bizi de kaygılandırıyor, bununla ilgili görüşlerimi Türkiye’de açıklamıştım ve Adalet Bakanımızla da bunları paylaştım. Bir kanun değişikliği yoluna gidilecek” dedi.

“DAHA YAPACAK İŞLERİMİZ VAR”

Türkiye’nin çok köklü reformlar gerçekleştirdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, “Ama biz mükemmel bir haldeyiz demiyorum. Bizim de bazı noksanlıklarımız var. Daha yapacak işlerimiz var açıkçası. Bunu bir özgüven içerisinde söylerim. Daha yapacak işlerimiz var, daha alacağımız mesafeler var. Ama Türkiye çok büyük bir mesafe aldı. Bunu da ihmal etmememiz gerekiyor. Türkiye’de son günlerde söylediğiniz gibi maalesef bazı gazetecilerle ilgili bazı davalar açıldı. Bunlar tabii bizi de kaygılandırıyor, bununla ilgili görüşlerimi Türkiye’de açıklamıştım ve Adalet Bakanımızla da bunları paylaştım. Bir kanun değişikliği yoluna gidilecek. Karşılaştığımız bu sıkıntılar herhangi bir ifade özgürlüğü, herhangi bir fikrin beyanı, herhangi bir şekilde en ekstrem düşüncelerinizi, aykırı düşüncelerinizi yazma ya da ifade etmeyle ilgili değil. Bugün Türkiye’de herkes ne düşündüğünü, en aykırı fikir olabilir, benim hiç hoşlanmadığım bir konu olabilir, bunları açıkça yazabilir, anlatabilir, bunlarla ilgili konuşma yapabilir, konferanslar yapılabilir” şeklinde konuştu.

“İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KONUSUNDA TÜRKİYE HERHANGİ BİR AB ÜLKESİNDEN FARKLI DEĞİL”

Cumhurbaşkanı Gül, ifade özgürlüğü konusunda Türkiye’nin herhangi bir AB ülkesinden farklı olmadığını kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bahsettiğiniz gazetecilerle ilgili konu, bugünlerde devam eden bazı mahkemelerin safahatında gizli kalması gereken bazı dokümanların açıklanmasıyla ilgili, o dokümanlar açıklanacak ama mahkeme safahatının belirli bir sürecinde o dokümanların mahkemede kalması gerekiyor. Onlara erken ulaşılıp, erken açıklanmasıyla ilgili karşılaşılan problem var. Bu da tabii ki bizi rahatsız ediyor. İnanıyorum ki, bu konuyla ilgili bazı yasal düzenlemeleri yakında yapacağız”

“İLİŞKİLERİMİZİN GELECEĞİ İSRAİL’İN TAVRINA BAĞLI”

Bir başka soruya cevaben de, Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerde bugünkü durumun Türkiye’nin kararı ve arzusuyla olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, bu noktaya uluslararası sularda bir insani yardım konvoyuna İsrail ordusunun saldırması ve orada 9 kişiyi öldürmesiyle gelindiğini hatırlatarak, şunları söyledi: “Bu da tabii ki uluslararası hukukun bir meselesidir. Uluslararası hukuka göre yapılması gereken şeyler vardır. İsrail hükümeti tabii ki bunu değerlendirecektir. Eğer Türkiye ile olan ilişkilerine, geçmişte Türkiye’nin İsrail’e verdiği öneme bir değer biçiyorsa gereğini yapacaktır. Bu gereğini yapmak herhangi bir şekilde taviz vermek değil, hukukun gereğini yapmaktan bahsediyorum. İlişkilerimizin geleceği doğrusu tamamen İsrail’in tavrına bağlı.”

Türkiye’nin kurulduğu günden bu yana İsrail’i bölgede tanıyan tek Müslüman ülke olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin barış sürecine olumlu yönde katkı yaptığına işaret ederek, “Bazıları şunu söyleyebilirler, eskiden Türkiye ile İsrail’in arası böyle değildi, mevcut hükümet bu işlere sebep oldu. Bunların hiçbiri geçerli değil” dedi.

Cumhurbaşkanı Gül konuşmasında, “Gerek ben gerek Sayın Başbakan Erdoğan, bakanlar, çok sık İsrail’e gidip geldik. Türk-İsrail ilişkilerinin gelişmesine çok katkı verdik. Ben Cumhurbaşkanı olduktan sonra İsrail Cumhurbaşkanı ve Filistin Devlet Başkanını Ankara’ya davet edip TBMM’de konuşma yapmaları fırsatını verdim. İsrail Cumhurbaşkanı acaba herhangi bir Müslüman ülkenin parlamentosunda konuşma yapabilir mi, Türkiye’den başka? Yapmış mıdır? Bundan sonra yapabilir mi?” dedi.

 

Tüm Haberler

Yazdır Paylaş Yukarı