KİTAPLAR

Fotoğraf Galerisi

Video Galeri

Günün Fotoğrafı

 

"Üniversiteler Arasındaki Rekabetten İyi Neticeler Çıkacak"

06.10.2010
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült


Yıldız Teknik Üniversitesi'nin 2010–2011 Akademik Yılı açılış törenine katılan Cumhurbaşkanı Gül, “Üniversitelerimiz bilgi ve teknoloji üretmeli ve ürettiklerimizi de başkalarına transfer etmesini bilmeliyiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, Yıldız Teknik Üniversitesi'nin 2010–2011 Akademik Yılı açılış törenine katıldı.

 

 

Asırlık bir üniversite olan Yıldız Teknik Üniversitesi'nin Türkiye'nin kalkınmasına, gelişmesine çok büyük katkısı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, böyle bir üniversitenin akademik yıl açılışında bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu kaydetti.

ÜNİVERSİTELER ARASINDA REKABET

Serbest düşüncenin, bilimin, özgür bir şekilde akademik ortamda geliştirildiğini, olgunlaştırıldığını, tartışıldığını, doğrulukları ve yanlışlıklarının sağlandığını, sonuçlarının toplumun malı olarak ülkelere yön verdiğini ve nihayetinde de evrensel olarak bütün insanlığın faydasına sunulduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Gül; “Üniversitelerin, sadece eğitim veren kurumlar olmaması gerekir. Üniversitede tabii ki eğitim veriliyor ama eğitim verenler aynı zamanda bilim ve teknoloji üretmekle de sorumlular. O açıdan öğretim üyelerinin yüklerini sadece eğitimle sorumluymuşlar gibi sınırlandırmamak gerekiyor. Çünkü üniversiteler sadece eğitim veren kurumlar haline gelirse, o zaman bilgiyi ve teknolojiyi transfer eden bir ülke olarak kalmaya devam ederiz. Üniversitelerimiz bilgi ve teknoloji üretmeli ve ürettiklerimizi de başkalarına transfer etmesini bilmeliyiz. Bu konuda ne yazık ki uzun bir durgunluk dönemi yaşadığımızı itiraf etmek isterim. Çünkü üniversitelerimiz enerjilerini ve önceliklerini başka konulara sarf ettiler ve bu ortam, bu iklim oluşmadığı için bu konularda çok başarılı olamadık. Büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim ki üniversiteler kendi aslî görevleri ve önceliklerinin ne olduğunun farkına vardılar ve büyük bir yarış içine girdiler. Üniversiteler arasında büyük bir rekabet var. Bu rekabet sadece Türkiye ölçeğinde değil, küresel ölçekte de var. Vakıf üniversitelerinin çoğalması ve onların da iddialı bir şekilde eğitim hayatına girmesiyle devlet ve vakıf üniversitelerinin yarattığı ayrı bir rekabet ortamı da söz konusu oldu. Bu rekabet ortamından çok iyi neticelerin çıkacağına inanıyorum” dedi.

“TÜRKİYE 10–15 SENE SONRA, BUGÜNKÜNDEN DAHA FARKLI OLACAKTIR”

Türkiye'nin büyük bir değişim ve çok büyük bir hamle içerisinde olduğunu ifade ederek, “Şuna Cumhurbaşkanı olarak inanıyorum; Türkiye 10–15 sene sonra, bugünkünden çok daha farklı olacaktır” sözleriyle konuşmasına devam eden Cumhurbaşkanı Gül, YTÜ'nün bilgiyi üreten ama bunun uygulamasına da önem veren bir üniversite olduğunu kaydetti. YTÜ'nün diğer üniversitelerden farklı olarak bu konuda öne çıktığını, ancak bunun daha da geliştirilmesi gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, Yıldız Teknik Üniversitesi'nin teknoparkının bittiğini ve çok sayıda firmanın orada faaliyete geçtiğini belirtti. Öğretim üyelerinin bir ayağının teknik fakültelerde olması, diğer taraftan da öğrencilerin mezun olmadan küçük şirketlerde hayata hızlı bir şekilde hazırlanmalarını sağlamaları gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, bunun Türkiye'ye çok büyük kazanç sağlayacağına dikkat çekti ve şunları kaydetti: “Şunu unutmayalım: Türkiye çok büyük bir değişim ve hamle içerisinde. Genel bir şekilde değerlendirdiğimizde, mutlu olacağımız çok şey var. Bazen, kendi problemlerimiz ve meselelerimizle boğuşurken, Türkiye'nin geldiği noktayı ihmal ediyoruz ve göremeyebiliyoruz. Ama Türkiye içindeki kendi konularımızdan sıyrılarak yukardan baktığımızda ve diğer ülkelerle mukayese ettiğimizde, Türkiye'de önemli gelişmeler ve hamleler söz konusu. Özellikle ekonomik gelişme, kalkınma, bunun sürekliliği ve daha da sürekli olması için makro ekonomik düzenlemeler, reformlar, bütün bunlar önümüzü açan çok güzel konulardır. Yabancı sermayenin Türkiye'ye ilgisi, bilim adamlarının tekrar Türkiye'ye yavaş yavaş dönmeye başlaması... Bunlar Türkiye'nin geleceğinin çok daha parlak olacağını açıkça göstermektedir.”

“TÜRKİYE’NİN BÜYÜK ÜLKE OLMA POTANSİYELİ VAR”

Dünyanın çok büyük bir değişim içerisinde bulunduğunu, iki kutuplu dünyanın sona erdiğini, ama bir kargaşanın sürdüğünü ve bu kargaşa içinde yeni bir dünya düzeni ve sisteminin oluşturulmak üzere olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ortaya çıkan yeni yeni ülkeler var; büyüklükleri artık herkes tarafından kabul edilen. Dünya yeni şekil alırken, buna Türkiye'nin de katkıda bulunması gerekir. Türkiye'nin bu potansiyeli ve bu kapasitesi var. Ama bunu yaparken Türkiye'nin 15–20 yıl sonraki geleceğini yakalaması gerekir. Onun için Türkiye'nin büyük hamleler yapması gerekiyor. 10–15 yılı çok kritik olarak görüyoruz. Türkiye'nin çok hızlı hamleler yapması, geleceğe kendisini çok iyi odaklaması, geleceği yakalamak için uğraşması ve kaynaklarını seferber etmesi gerekiyor. Bunun en önemli alanı da bilim ve teknoloji alanıdır. Türkiye gibi büyük bir ülke, çok büyük tarihî derinliği olan, hinterlandı çok geniş olan, bölgesinde takip edilen bir ülke, teknolojiyi sadece transfer ederek devam edemez. Bu, Türkiye'nin yumuşak karnıdır. Onun için Türkiye'nin teknoloji üretmesi gerekiyor. Muhakkak ki teknolojiyi biz de üretiyoruz; ama Türkiye’nin tatmin edici düzeyde teknoloji üreten bir ülke haline gelmesi gerekir. Özellikle, araştırma, geliştirme, bilimsel faaliyetlere tanınan imkânların genişlemesi ve üniversitelerin kendi aslî fonksiyonlarına dönük bu kaynakları kullanmaya başlaması... İşte esas ümit kaynağı burada yatmaktadır.”

KURUMLAR ARASI İŞ BİRLİĞİNİN ÖNEMİ

Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasında, kurumlar arasında iş birliği yapmaktan çekinildiğini, TÜBİTAK'tan proje almanın sakıncalı olup olmadığının tartışıldığını, uluslararası ve bölgesel fonlar Türkiye'nin de hizmetindeyken, bunlara ulaşmak, bunlarla ilgili temasa geçmek, bilgilendirilmek konusunda bile büyük yetersizlikler bulunduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, bu konuda, Avrupa Çevre Programları bünyesinde Türkiye'nin 4. Çevre Programı'na 250 milyon avro yatırdığı, ama 4 yıl içinde sadece 52 milyon avroluk proje teslim edildiği örneğini verdi. Kalan 200 milyon avro ile Türkiye'nin, Avrupa'nın en gelişmiş ülkelerini sübvanse ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin kapasitesi olduğu halde yeteri kadar proje vermediği için bu fonlardan faydalanamadığını dile getirerek, “Çünkü kurumlarımız arasında kopukluk vardı. Yeteri kadar bilgilendirme, motivasyon yoktu. Bütün bunlar yerli yerine oturunca şimdi 7. Çerçeve Programı'na daha büyük bir miktarla katılıyoruz. Parayı taksitle veriyoruz, ama yakından takip ediyorum, verdiğimizden daha çok proje almaya başladık. Türkiye'ye daha çok fon gelmeye başladı. Bütün bunlar bir ülkede sinerjinin oluşturulmasıyla ilgili. Bilim adamlarımızın, öğrencilerimizin, herkesin bu yönde yoğunlaşması, Türkiye'nin geleceğine en büyük yatırımıdır. Bunları söylerken ülke meseleleriyle ilgili, Türkiye'nin ciddi sorunlarıyla ilgili, onlara duyarsız kalalım demiyorum. Muhakkak ki onlarla ilgili en objektif, en değerli değerlendirmeler üniversitelerde yapılacaktır. Bilen insanlarla, bilmeyen insanların yorumları, tavsiyeleri bir olur mu? Asla olmaz. Televizyonlarda tartışmaları takip ediyoruz. Siyasi konularla ilgili, Türkiye'nin geleceğiyle ilgili çeşitli tekliflerle ilgili; mesela başkanlık sistemiyle ilgili çeşitli tartışmalar görüyoruz. Bilim adamlarının söyledikleriyle genel konuşanlar arasında ne kadar fark olduğunu açıkça görüyoruz. O bakımdan Türkiye'nin temel konularıyla, ki bunlar hepimizin gerçekleridir, 'Bunları sakın konuşmayın', 'Bunlarla sakın uğraşmayın' kesinlikle demiyorum. Ama bunlarla ilgili yorumlarınızı tavsiyelerinizi eleştirilerinizi yaparken, akademisyene, bilim adamına yakışır şekilde günlük siyasetin içine ve onun polemiklerine girmeden yapın ve bunların hepsi kabul görebilsin ve dikkate alınabilsin çağrısını yapmak istiyorum” dedi.

ÖĞRENCİLERE BAŞARI DİLEĞİ

Öğrencilerden, değerli varlıklar olarak kendilerine sunulan imkânları en iyi şekilde kullanmalarını isteyen Cumhurbaşkanı Gül, bu dönemdeki fırsatlardan yararlanılmadığı takdirde, daha sonra birçok konuda gecikmiş olacaklarına işaret ederek, yeni akademik yılda öğrencilere başarılar diledi.

Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Gül'e, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek tarafından plaket sunuldu. Cumhurbaşkanı Gül, 2009–2010 eğitim öğretim döneminde Makine Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümünü birincilikle bitiren Hasan Beyazörtü, Makine Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümü öğrencisi Kevser Küçükuysal ve Kimya-Metalurji Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği bölümünden üniversiteyi üçüncülükle bitiren İbrahim Gökhan Gündüz'e ödüllerini verdi.

 

Tüm Haberler

Yazdır Paylaş Yukarı