"Balkanların Kaderini Ortak İrademiz Belirleyecek"

Güney Doğu Avrupa Ülkeleri Zirvesi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Gül, Balkanların, Avrupa’nın tarihî, coğrafi ve kültürel yönden ayrılmaz bir parçası olduğunu belirterek, “hepimizin yolu AB şemsiyesi altında kesişecektir” dedi.

Güney Doğu Avrupa Ülkeleri Zirvesi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ev sahipliğinde İstanbul’da başladı. Cumhurbaşkanı Gül zirveye katılan konuk heyet başkanlarını Çırağan Sarayı’nda karşıladı.

Cumhurbaşkanı Gül, zirvede yaptığı konuşmada, bu mühim zirveye ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti ve Türkiye’nin geçen sene Kişinev’de devraldığı dönem başkanlığını Karadağ’a devredecek olmasından duyduğu mutluluğu ifade etti.

SLOVENYA GDAÜ SÜRECİNE KATILDI

Slovenya’nın Güneydoğu Avrupa İşbirliği sürecine katılmasının, bu zirveyi taçlandıran bir özellik olduğunu, Türkiye’nin esasen Slovenya’yı hiçbir zaman bölge dışında mütalâa etmediğini, başarılarıyla gurur duyduğunu ve sorunlara katkı getirme çabalarını takdirle karşıladığını belirten Cumhurbaşkanı Gül, Slovenya liderliğini bu kararından dolayı kutladı.

Cumhurbaşkanı Gül, geçen bir yıl içinde Balkanların önemli gelişmelere sahne olduğunu, ülkelerin demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hak ve özgürlüklerine saygı ile kültürel çoğulculuk yolunda önemli adımlar attığını, Avrupa ve Avrupa-Atlantik kurumlarıyla entegrasyon bağlamında ciddi ilerlemeler kaydedildiğini vurguladı.

Bölgesel iş birliği ve iyi komşuluk ilişkileri alanında da olumlu gelişmeler yaşandığına, GDAÜ üyesi ülkeler arasında son 15 yıl içinde görülmemiş ölçüde bir ziyaret ve diplomasi trafiği gerçekleştiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül; “Bu temas ve ziyaretlerin hemen hepsinde bölgenin Avrupa ve Avrupa-Atlantik yöneliminin güçlü şekilde teyid edilmiş olması hepimiz için büyük bir mutluluk kaynağı teşkil etmiştir” dedi.

“HEPİMİZİN YOLU AB ŞEMSİYESİ ALTINDA KESİŞECEKTİR”

Balkanların, Avrupa’nın tarihî, coğrafi ve kültürel yönden ayrılmaz bir parçası olduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizler, paylaşılan değerler temelinde geliştirmekte kararlı olduğumuz bu ortaklığı AB üyeliğiyle taçlandırmak hususunda azimliyiz. AB’yi bir değerler manzumesi ve bir medeniyet projesi olarak görüyoruz. Hepimizin yolu AB şemsiyesi altında kesişecektir. Bundan eminiz. Bölge ülkeleri olarak bu hedef doğrultusunda yürümeye kararlıyız. Bundan kuşku duyulmamalıdır. Buna karşılık, AB’den de tam üyelik yolunda bizlere destek olmasını ve süreci geciktirici adımlardan kaçınmasını bekliyoruz.”

“YENİ NESİLLER GELECEĞE UMUTLA BAKIYOR”

Eski Yugoslavya’da cereyan eden savaşın üzerinden 15, NATO’nun Kosova’ya müdahalesinin üzerinden 11 yıl geçtiğini hatırlatarak, Avrupa’nın yakın tarihinin bu travmaları atlatılmasının kolay olmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Gül, yaşanan acıların izleri hafızalarda canlılığını korusa da yeni nesillerin geleceğe umutla baktıkları ve onlara bırakılabilecek en büyük mirasın, farklılıklara rağmen barış içinde birlikte yaşayabilme kültürünü aşılamak olacağını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Gül zirveye katılan konuklara; “Tarih boyunca bölünme, parçalanma ve çatışma kavramlarıyla özdeşleşen Balkanlar’ın kötü talihini değiştirmeliyiz. Balkanlar’ın artık acımasız, tuhaf ve karmaşık bir coğrafya olarak anılmasına engel olmalıyız. Bu bölgeyi geçmişte bir dönem olduğu gibi, yeniden karşılıklı anlayış ve hoşgörünün yurdu yapmalıyız. Farklılıklarımızın bizi ayrıştıran değil birleştiren, zenginleştirici unsurlar olduğunu kanıtlayabilmeliyiz. Tarihten ihtilaf ve husumet değil dostluk, dayanışma ve iş birliği dersleri çıkartabildiğimizi gösterebilmeliyiz. Kimilerince yorgunlukla anılmaya başlayan Avrupa’nın genç, dinamik ve enerjik yüzünün biz olduğumuzu somut olarak ortaya koyabilmeliyiz. Bir anlamda, aslında Avrupa’nın çevresi değil, kalbi olduğumuzu ispat edebilmeliyiz” çağrısında bulundu.

“BALKANLAR’DAKİ TÜM ÜLKELERİ KOMŞUMUZ OLARAK GÖRÜYORUZ”

Türkiye’nin, Balkanlar’da yer alan bütün ülkeleri, ortak sınırı olsun veya olmasın komşusu olarak gördüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, Türk halkının bu coğrafyada yer alan ülkelerin halklarıyla derin kültürel ve insani bağları bulunduğunu, tarihî, kültürel, insani ve siyasi sebeplerle Balkanlar’da olup bitenlerin Türkiye’yi yakından ilgilendirdiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin; “İnsan hakları alanında en yüksek standartlara ulaşmış, dünya refahından hak ettiği payı alan, küreselleşme olgusundan yeterince yararlanan, Avrupa ve Avrupa-Atlantik kurumlarıyla entegrasyonunu tamamlamış, önemli ulaşım ve enerji nakil hatlarının kesişme noktası üzerinde yer alan, demokratik değerleri, kültürel çoğulculuğu ve hoşgörü ortamını özümsemiş, barış içinde birlikte yaşamanın en güzel örneklerinin sergilendiği bir Balkanlar görmek istediğini” vurguladı.

“GELİŞMENİN YOLU ZİHİNLERDEKİ ÖN YARGILARDAN KURTULMAKTAN GEÇİYOR”

Konuşmasında, tarihten kaynaklanan çarpıtma ve önyargıları ortadan kaldırabilmek için uzun soluklu bir çalışmanın vakit kaybetmeksizin başlatılması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, gelişmenin yolunun öncelikle zihinlerdeki ön yargılardan kurtulmaktan geçtiğini kaydetti.

Bölgeyi ilgilendiren sorunlarda tam bir sahiplenme duygusuyla hareket edilmesinin önemini dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, “Balkanlar’ı büyük bir mahalle olarak düşünürsek, buranın asıl sakinleri biziz. Ortak değerlerimize, kültürümüze, imkân ve yeteneklerimize sahip çıkmalıyız. Nihayetinde bölgenin kaderini bizlerin ortak iradesi belirleyecektir. Sorunlarımıza önce kendimiz çare bulacağız. İhtilaflarımızı diyalog ve müzakere yoluyla çözmeye çalışacağız. Uzlaşmayı öğrenecek ve göstereceğiz” dedi.

Bölgenin sorunlarına ancak kapsamlı ve kapsayıcı politikalar geliştirilmesi halinde kalıcı çözümler bulunabileceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin özellikle bölgenin ortak sorunları söz konusu olduğunda, Kosova’nın Balkanlar’da bir kara delik olarak mütalâa edilmesini doğru bulmadığını ifade etti ve Kosova’nın bilhassa bölgesel iş birliğinin bir parçası haline getirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

“TERÖRE KARŞI TÜM ÜLKELER İŞ BİRLİĞİ VE DAYANIŞMA İÇİNDE OLMALI”

Cumhurbaşkanı Gül, bugün dünyanın karşı karşıya kaldığı en büyük tehditlerden birinin de terör olduğuna, terör illetinin değişik coğrafyalarda, farklı şekillerde yüzünü gösterdiğine dikkat çekerek, bu asimetrik tehdit karşısında, bütün ülkelerin tavizsiz şekilde iş birliği ve dayanışma içinde olmasının, uluslararası camianın yekvücut olarak teröre karşı durmasının önemini vurguladı.

Türkiye’nin dönem başkanı sıfatıyla Balkanlara yenilikçi bir bakış açısı getirmeye, bu maksatla iddialı bir faaliyet programını hayata geçirmeye çalıştığını ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasını “Bugünkü çalışmalarımız neticesinde kabul edeceğimiz GDAÜ İstanbul Bildirisi’nin halklarımıza Avrupa ailesi içinde barışçı ve müreffeh bir ortak geleceği sunma konusundaki güçlü irade ve taahhüdümüzün göstergesi olacağına eminim” sözleriyle tamamladı ve daha sonra ‘GDAÜ Dönem Başkanlığı’ görevini Karadağ’a devretti.

Zirvede heyet başkanlarının konuşmalarının ardından aile fotoğrafı çekildi.

Tüm Haberler