KİTAPLAR

Fotoğraf Galerisi

Video Galeri

Günün Fotoğrafı

 

Türkiye CICA Dönem Başkanı: "Asya'da İş Birliğine Dayalı Güvenliğin İnşası"

08.06.2010
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

 

CICA Zirvesi açılışını yapan Cumhurbaşkanı Gül, daha geniş ve kapsamlı bir güvenlik anlayışının benimsenmesi gerektiğini belirterek, demokrasi ve iş birliğinin ihtilafları önlemenin en iyi yolu olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Asya’da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı (AİGK/CICA) 3. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’ne katılan heyet başkanlarını Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev ile birlikte Çırağan Sarayı`nda karşıladı.

Cumhurbaşkanı Gül, zirvenin açılışında yaptığı konuşmada Asya’da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı (CICA) Üçüncü Zirvesi münasebetiyle katılımcılarla İstanbul’da bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Öğle Yemeği
Akşam Yemeği
İkili Görüşmeler-1

CICA: TEMELLERİ 1992’DE ATILAN ULUSLARARASI ÖRGÜT

Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev’in, 1992 senesinde AGİT’e benzer bir yapılanmayı Asya coğrafyasında hayata geçirme düşüncesini Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda dile getirdiğini ve bu tarihî öneriyle başlayan Asya’da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı (CICA) sürecinin zaman içinde uluslararası bir örgüte dönüştüğünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, kısa sürede, bu ölçüde başarılı gelişmelerin sağlanmasının tüm üye devletler ve paylaşılan ortak coğrafyanın huzurlu, istikrarlı ve müreffeh geleceği bakımından memnuniyet verici olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Gül, Vietnam ve Irak’ın katılımıyla, CICA’nın 22 üyeli bir uluslararası örgüt haline geldiğini belirterek, “CICA Ailesi biraz daha genişlemiştir. Vietnam’a ve Irak’a CICA üyeleri olarak aramıza hoş geldiniz diyorum” dedi.


CICA Konuşma
CICA Öncesi
İkili Görüşmeler

Karşılama

“DÖNEM BAŞKANLIĞI İLK KEZ KAZAKİSTAN DIŞINDAKİ BİR ÜLKE TARAFINDAN ÜSTLENİLİYOR”

İstanbul Zirvesi ile CICA Dönem Başkanlığının da ilk kez Kazakistan dışındaki bir üye ülke tarafından üstlenildiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, bunun bir bayrak yarışı olduğunu ifade ederek. Türkiye’nin 2010–2012 yıllarında üstleneceği bu önemli sorumluğu önümüzdeki senelerde diğer üye devletlere devredeceğini, böylece de CICA üyesi tüm devletler arasındaki bölgesel sahiplenmenin da zamanla daha da pekişeceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Gül, 2006 yılında Almatı’da yapılan İkinci Zirve’ye Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı sıfatıyla katıldığını hatırlatarak, söz konusu zirvede yaptığı konuşmada, 21. Yüzyılın ilk yarısında güvenlik kavramının gittikçe karmaşıklaşan yapısına değindiğini, güvenliğin kapsamlı ve bölünmez niteliğine işaret ettiğini ve dünyanın bir yerinde güvenlik ve istikrara yöneltilen bir tehdidin, diğer bölgelere de doğrudan etkide bulunduğunu, terörizm, örgütlü suçlar, silah, uyuşturucu madde ve insan kaçakçılığının siyasi ve coğrafi sınır tanımadığını kaydettiğini hatırlattı.

Bu tehditlerle baş edebilmek için siyasi, askeri, ekonomik ve sosyal tedbirlerle donatılmış yeni ve kapsamlı bir yaklaşıma ihtiyaç bulunduğunu, bunun için de devletler arasında yakın iş birliğine ve diyaloga önem ve öncelik vermek gerektiğini belirttiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, bu çerçevede, “iş birliğine dayalı güvenliğin” ortak bir taahhüt olarak istikrar ve ilerleme kaydedilmesi için anahtar kavram olarak öne çıktığını, “iş birliğine dayalı güvenliğin” uluslararası ilişkilerin yol gösterici ilkesi olduğunu vurguladığını belirtti.

GÜVENLİK ALANINDA İŞ BİRLİĞİ YAPMANIN LÜZUMU

Cumhurbaşkanı Gül, o günden bugüne kadar yaşanan gelişmelerin, güvenlik alanında iş birliği yapılmasının ne kadar elzem olduğunu defalarca ispatladığını aktararak, güvenliğin olmadığı, istikrarın bulunmadığı bir ortamda ekonomik faaliyetlerde bulunmanın, ticaret yapmanın ne kadar zor olduğunun hep birlikte görüldüğünü ifade etti.

Karşılıklı güvenin bulunmadığı bir ortamda yanlış anlamaların olmasının ve bu yanlış anlamaların sorunlara yol açmasının, sorunların çatışmalara dönüşmesinin, geçtiğimiz yıllarda uluslararası ilişkilerde sıklıkla karşılaşılan durumlardan olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, sorunların çatışmalara dönüşmesinin önlenmesinin en etkin yollarından birinin diyalog olduğunu vurguladı.

“DAHA GENİŞ VE KAPSAMLI BİR GÜVENLİK ANLAYIŞI BENİMSENMELİ”

Cumhurbaşkanı Gül, bu anlayışla, Türkiye’nin CICA Dönem Başkanlığı’nda Asya’da iş birliğine dayalı diyalog ve güvenlik ortamını oluşturabilmek için çaba sarf etmeyi öngördüğünü ve Türkiye’nin dönem başkanlığının yol gösterici ilkesinin “Asya’da İş Birliğine Dayalı Güvenliğin İnşası” olarak belirlendiğini ifade etti.

Türkiye’nin dönem başkanlığındaki çalışmaların bütünüyle üye ülkelerin görüş birliği temelinde yürütüleceğini ve üye ülkelerin sağlayacağı desteğin, başarıya birlikte ulaşılmasının anahtarı olduğunu aktardı. Cumhurbaşkanı Gül, güvenliğin tesisi için yürütülen çalışmalarda, sadece ihtilafların ortadan kaldırılmasına yönelik dar tanımlara bağlı kalınmaması, bunun yerine, güvenliğin insan unsurunu da eşit derecede göz önünde bulunduran, daha geniş ve kapsamlı bir güvenlik anlayışı benimsenmesi gerektiğini söyledi

İHTİLAFLARI ÖNLEMENİN EN İYİ YÖNTEMİ: DEMOKRASİ VE İŞ BİRLİĞİ

CICA coğrafyasında barış ve istikrarın çerçevesinin geliştirilmesi sürecinde insan hakları ve demokrasi sorunlarının göz ardı edilmemesinin önemine işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, neticede, demokrasi ve iş birliğinin, ihtilafları önlemenin en iyi yöntemi olduğunu belirtti.

“Enerjimizi elbette mevcut anlaşmazlıkları çözüme kavuşturmak, barış, istikrar ve refaha hizmet etmek için harcayacağız. Ancak, sadece bizim değil, bizden sonraki nesillerin de güvenliği, mutluluğu ve refahı için asıl yapmamız gereken, ihtilafların oluşmasına imkân vermeyecek istikrarlı bir iklimin tesis edilmesidir. Bu iklimi de ancak, demokrasi, diyalog ve iş birliği yoluyla, paylaştığımız ortak değer ve ilkeleri pekiştirmek suretiyle tesis edebiliriz” diyen Cumhurbaşkanı Gül, CICA bünyesinde bu alanda kaydedilecek ilerlemeler için örgütün temel belgelerinde yer alan insani boyut ve Birleşmiş Milletler’in tüm insanlığın ortak iradesiyle geliştirdiği temel hak ve özgürlüklere dair evrensel standartların birer referans teşkil ettiğini kaydetti.

CICA’nın ekonomik konularla da kapsamlı biçimde ilgilenen, bu hususta içerikli çalışma yapan bir örgüt niteliği kazandığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, küresel ekonomik krizin ortaya çıkardığı sorunların uluslararası mali ve ekonomik sistemde yarattığı dengesizliğin tüm ülkeleri olumsuz etkilediğini belirtti. Bu tarz sorunların çözümü veya sorunların olumsuz etkilerinin azaltılması için kapsamlı bir küresel yaklaşıma ihtiyaç bulunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, bunun için de hep birlikte gayret sarf edilmesi gerektiğini aktardı.

Cumhurbaşkanı Gül, dünyada yaşanan değişim ve dönüşümün süratli bir şekilde devam ettiğine dikkat çekerek, “Uluslararası ilişkilere soğuk savaş yıllarında hâkim olan anlayış artık sona ermiş, soğuk savaş döneminin düşünce kalıpları geçerliliğini yitirmiş bulunmaktadır” dedi.

“YAKIN ZAMANDA YAŞADIĞIMIZ, NEFRET DUYGUSUYLA YAPILAN EYLEMLERE DUR DEMEMİZ LAZIM”

Cumhurbaşkanı Gül, insanlık tarihinin ön yargıların, kutuplaşmaların, hoşgörüsüzlüğün, düşmanlığın, nefretin yol açtığı acılarla ve her türlü dinî, etnik ayrımcılığın ve aşırılığın sebep olduğu bireysel ve toplu trajedilerle dolu olduğunu ifade etti. Bu olumsuzluklardan en fazla zarar gören kesimin de sivil halk olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu itibarla, gelecek nesillerin mutluluğu, huzuru, güvenliği ve refahı için insanoğlunun tarih boyunca korkunç ıstıraba ve tahribata neden olmuş savaş ve çatışmalardan ibret alması, bu acıların ve tahribatın tekerrür etmemesi uluslararası camianın ortak sorumluluğudur. Nefret ve hınç alma duygularıyla yapılan eylemlerin acı verici sonuçları ortadadır. Bunun acımasız örneklerini maalesef yakın bir süre önce gördük, yaşadık. Uluslararası barış ve güvenlik açısından fevkalade kaygı verici olan bu eğilime muhakkak surette dur dememiz lazım gelmektedir”

“ULUSLARARASI HUKUKU HİÇE SAYARAK, MESELELERİ ÇÖZÜME KAVUŞTURMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR”

Cumhurbaşkanı Gül, günümüzde, uluslararası hukuku hiçe sayarak, insan hayatına pervasızca kastederek, meseleleri kaba kuvvet kullanarak çözüme kavuşturmanın mümkün olmadığını vurguladı. Cumhurbaşkanı Gül ayrıca, eski nefretlerin ve düşmanlıkların yenileriyle ikame etmemesi, barış, istikrar ve refah içinde birlikte yaşanabilecek, halkların mutluluğu için birlikte çalışılacak ortak bir anlayış oluşturulması gerektiğine olan inancını dile getirdi.

MEDENİYETLER İTTİFAKI DOSTLAR GRUBU

CICA’nın amaçları arasında farklı kültür ve dinler arasında karşılıklı anlayışı ve saygıyı teşvik etmenin de bulunduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, CICA’ya üye ülkelerin çoğunluğunun Medeniyetler İttifakı Dostlar Grubu’nda temsil edilmelerinden ve girişimin çalışmalarına aktif katkıda bulunmalarından da memnuniyet duyduğunu aktardı.

Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasının sonunda, “CICA’nın örgüt olarak da Dostlar Grubu’na katılıp, Medeniyetler İttifakına kendi perspektifini getirebileceğini ve deneyimlerini paylaşabileceğini düşünüyorum. Sözlerime, Asya’da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı Üçüncü İstanbul Zirve toplantısının, CICA coğrafyasında ve tüm dünyada barışa, istikrara ve dostluğa katkıda bulunmasını temenni ederek son vermek istiyorum” dedi.

Zirvede heyet başkanlarının konuşmalarının ardından aile fotoğrafı çekildi. Daha sonra Cumhurbaşkanı Gül, konuk heyet başkanları onuruna Çırağan Sarayı’nda öğle yemeği verdi.

 

Tüm Haberler

Yazdır Paylaş Yukarı