KİTAPLAR

Fotoğraf Galerisi

Video Galeri

Günün Fotoğrafı

 

Cumhurbaşkanı Gül Çorum'da

03.06.2010
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Cumhurbaşkanı Gül Çorum'da

 

Cumhurbaşkanı Gül, çeşitli temas ve incelemelerde bulunmak üzere gittiği Çorum’da, Türkiye’nin geleceğinin bugünlerden çok daha aydınlık olacağını belirtti.

Çorum’un Boğazkale ilçesine giderken yolda vatandaşların sevgi gösterileriyle karşılanan ve Sungurlu Taşköprü’de toplanan vatandaşlara hitaben bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Gül, Çorum ve çevresinin tarihin en eski uygarlıklarına ev sahipliği yaptığını, yer altı ve yer üstü zenginliklerine sahip olduğunu, buraları gün ışığına çıkarmak ve tanıtmak gerektiğini söyledi.

Türkiye’nin geleceğinin bugünlerden çok daha aydınlık olacağını belirten Cumhurbaşkanı Gül, “Çocuklarımız büyüdüğünde çok daha güzel bir Türkiye’de, çok daha güzel bir Çorum’da ve Sungurlu’da daha iyi imkânlarla çalışacak ve yaşayacaklar. Sizlere tavsiyem, birbirinizi sevin, sayın, kardeşliğinizi pekiştirin. Aranızda ayrım yapmayın, aranıza nifak sokmayın. Aranızda küslüğe, huzursuzluğa müsaade etmeyin” dedi.

 

 

TERÖRLE MÜCADELE

Cumhurbaşkanı Gül, halka elbirliği içerisinde çalışmaları çağrısında bulunarak, başta hükümet olmak üzere bütün devlet görevlilerinin sorunları çözmek, halka hizmet etmek ve daha güzel yarınlar için çalıştığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Gül sözlerini şöyle sürdürdü, “Birliğimizi, beraberliğimizi, huzurumuzu temin etmeli ve çok çalışmalıyız. Bu vesileyle bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Maalesef terörle mücadelede şehitler veriyoruz. Vatanın birliği ve bütünlüğü için; en değerli varlıkları olan canlarını feda eden asker, polis, tüm güvenlik güçlerine şükranlarımı sunuyorum ve Allah’tan rahmet diliyorum.”

İSRAİL’İN VATANDAŞLARIMIZA GÖSTERDİĞİ KORSANLIK

Filistin’e insani yardım götüren gemilere İsrail tarafından yapılan saldırıya da değinen Cumhurbaşkanı Gül, “Dünyanın her tarafından gelen insanlarla birlikte Akdeniz’de, Filistin’e yardım için, insanlığa ders vermek için, insanların yardım çağrısına el uzatmak için oraya giden vatandaşlarımıza karşı gösterilen zalimlik ve korsanlık karşısında hayatını kaybeden şehitlerimize rahmet diliyorum” dedi. Bu olayla bütün dünyanın ve insanlığa büyük bir ders verildiğine de dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, “Umarım dünya bundan ders alacaktır” dedi.

Daha sonra Boğazkale İlçesi Yazılıkaya ören yerinde incelemelerde bulunan Cumhurbaşkanı Gül, ören yerini gezen bir grup ilköğretim öğrencisiyle sohbet etti ve fotoğraf çektirdi. Cumhurbaşkanı Gül daha sonra, Hattuşa ve Alacahöyük ören yerlerinde çeşitli incelemelerde bulundu.

Çorum programı çerçevesinde valiliği, garnizon komutanlığını, belediye başkanlığını ve Hitit Üniversitesi Rektörlüğü’nü ziyaret eden Cumhurbaşkanı Gül, Organize Sanayi Bölgesi’nde çeşitli fabrikalarda incelemelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Gül, akşam da şehrin önde gelenleri, iş adamları ile sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle yemekte bir araya geldi.

 

HATTUŞA-BOĞAZKALE

Mısır, Babil ve Mitanni gibi Eski Doğu’nun büyük güçlerinden biri olan Hititler, MÖ 1200 yıllarına kadar Anadolu’nun büyük bir kısmına ve zaman zaman da Kuzey Suriye’ye hükmetmişlerdir. Bu İmparatorluğun başkenti Hattuşa; Çorum’un 80 kilometre güneybatısında, Boğazkale ilçesindedir. Bölge 1988 yılında Tarihî Millî Parklar statüsüne alınmıştır. Hattuşa 1834 yılında Fransız mimar Charles Texier tarafından keşfedilmiştir. 1931–39 yılları arasında ve II. Dünya Savaşı nedeniyle verilen aradan sonra 1952’de yeniden başlatılan kazılar, kesintisiz olarak Alman Arkeoloji Enstitüsü tarafından sürdürülmektedir. İlk yerleşim izleri, Kalkolitik (Taş) Çağ’a kadar inmektedir. Kesintisiz yerleşim ise, Eski Tunç Çağı’nın sonlarına (MÖ 3000) doğru gerçekleşmiştir. Bölgenin yerli halkı olan Hattiler, burada bir kent kurup Hattuşa adını vermişlerdir. Şehirde ayakta kalmış, izlenebilen yapıların büyük bölümü, MÖ 13. yüzyıldan kalmadır. Kraliyet yapılarının yer aldığı Büyükkale’de, direkli galerilerle çevrili avlular, konutlar, depo binaları ve büyük bir kabul salonuyla, büyük bir saraya ait kalıntılar ortaya çıkartılmıştır.

YAZILIKAYA

Hattuşa’nın en büyük ve etkileyici kutsal mekânı, şehrin dışında, yüksek kayalar arasına saklanmış Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı’dır. Tapınakta, kaya yüzeyine 90’dan fazla tanrı, tanrıça, hayvan ve hayal ürünü yaratık işlenmiştir. Yazılıkaya “Yeni yıl şenlikleri evi” olarak tanımlanabilir. Hitit kült metinlerine göre yeni yıl ve ilkbahar törenlerinde bir araya gelen tüm tanrılar “fırtına tanrısı’nın evi’nde” toplanırlardı. Bu şenlikte kentin diğer tüm tapınaklarından tanrı heykellerinin törensel bir alayla Yazılıkaya’ya taşınmış olabileceği değerlendirilmektedir.

ALACAHÖYÜK

Eski Tunç Çağı ve Hitit çağında çok önemli bir kült ve sanat merkezi olan Alacahöyük’te 4 uygarlık çağı açığa çıkartılmıştır. Alacahöyük’te birinci uygarlık çağı Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu-Osmanlı dönemleri ile temsil edilmektedir. Birinci kültür katta, Geç Frig çağında höyüğün her yanı iskân edilmiştir. Mabedi, büyük yapıları, özel-blok evleri, sokakları, büyük küçük su kanalları, şehir suru, biri kabartmalı ortastadlarla süslü sfenksli, diğeri poternli anıtsal kapılarıyla Hitit İmparatorluk Çağı’nın müstahkem olmayan, düz ovaya kurulan tipik temsilcisi höyüğün ikinci kültür katını oluşturur. Alacahöyük üçüncü uygarlık katını Eski Tunç Çağı (MÖ 2500–2000) oluşturur. Dördüncü kültür katını oluşturan Geç Kalkolitik Çağ ana toprak üzerine kurulmuş ilk uygarlıktır.

www.corumkulturturizm.gov.tr’den derlenmiştir.

Tüm Haberler

Yazdır Paylaş Yukarı