KİTAPLAR

Fotoğraf Galerisi

Video Galeri

Günün Fotoğrafı

 

"Milletten Gelen Demokratik Taleplerin Karşılanması Devletin Varoluş Sebebidir"

01.10.2009
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 23’üncü dönem, 4’üncü yasama yılının açılış konuşmasını yaptı.

Cumhurbaşkanı Gül konuşmasında, Milli Mücadele’ye rehberlik eden Meclis’in, tüm olumsuz şartlara göğüs gererek, ulusal egemenliğin ve bağımsızlığın sembolü haline geldiğini ve bu nedenle dünyanın tek ‘Gazi’ Meclisi olduğuna dikkat çekerek, Cumhuriyet’i ilân edenin ve reformları yapanın da Meclis olduğunu belirtti.

 

 

“Demokratik Devlet, Farklılıkları Zenginlik Olarak Görür”

Muasır medeniyetin siyasi yüzünün, Cumhuriyet`in temelleri üzerinde yükselen ve ayrılmaz bir parçası olan, demokrasi olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Gül, demokratik devletin, millet olmanın esası olan ‘birlik’ fikrini ve düzenini güçlü bir biçimde geleceğe taşırken, sosyal ve kültürel farklılıkları ortadan kaldıran değil, onları zenginlik olarak kabul edip geliştirilmesine imkân sağlayan devlet olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Gül, bu temel kabullerde yapılacak bir yanlışlığın, farklılıklarıyla büyüyen bir Türkiye yerine, enerjisini heba eden bir Türkiye tablosu ortaya çıkaracağı uyarısında bulundu.

“Büyük Milletler, Devlet ve Kültürel Farklılıklar İlişkisini Güncelleyerek Yollarına Devam Eder”

Cumhurbaşkanı Gül, büyük milletlerin, devlet ve kültürel farklılıklar ilişkisini tarihin çeşitli dönemlerinde tazeleyerek ve güncelleyerek yollarına devam etme yeteneği gösterdiğini belirtti. Devletin temel nitelikleri ve üniter yapısı korunarak, devlet ve çeşitlilik arz eden etnik, dini, kültürel gruplar arasındaki ilişkilerin çağın ruhuna uygun bir biçimde geliştirilmesi amacına dönük bir tartışma sürecinden geçildiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, “Bu süreç, millet olma bilincimizin güçlenmesine hizmet edecektir. Milletimizden gelen demokratik taleplerin doyurucu bir biçimde karşılanması devletin varoluş sebebidir. Anadolu’nun tüm tarihî mirasını korumak devletin anayasal görevidir. Siyasi açıdan da birliğimizi ve dirliğimizi güçlendirecek bir yenilenmedir” dedi.

“Vatandaşlık ve Aidiyet Bilinci, Demokrasinin Gelişmesi ile Güçlenir”

Cumhurbaşkanı Gül, demokrasinin geliştirilmesinin, Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağıyla bağlı olma duygusunu ve milletimize aidiyet bilincini güçlendirmenin tek yolu olduğunu kaydetti. Siyasi bilincin ve demokrasinin yetkin olduğu bir toplumda, ‘çeşitlilik içinde birlik’ ilkesinin, o ülkenin kuvvet kaynağı olacağını belirten Cumhurbaşkanı Gül, “Birliğimiz ve dirliğimiz farklı nehirlerle beslenen ve güçlenen bir okyanus haline gelir” dedi.

“Türkiye, Kendi Sorunlarını Kendisi Çözebilir”

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin çağdaş bir ülke olarak farklılıklara saygı temelinde kendi sorunlarını kendisi çözebilecek sağlam bir siyasi kültüre ve engin bir devlet tecrübesine sahip bulunduğunu sözlerine ekledi.

“Geleceğe, Devlet ve Milletin Uzlaşması ile Yön Verebiliriz”

Cumhurbaşkanı Gül, devlet ve millet hayatının temel meselelerinde gerçek uzlaşma kültürünün hâkim olmasının, geleceğe yön vermenin tek yolu olduğunu söyledi. Herkesi ilgilendiren siyasi meselelerde ‘partili’ olmakla ‘partizan’ olmak arasındaki çizginin kalın bir şekilde çizilmesinin gerekliliğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, devletin ve milletin bekasını ilgilendiren bütün milli sorunlarda aynı hedefe kilitlenmenin yollarının aranmasının gerekli olduğunu belirtti.

“Sorunları Görmezden Gelmek ve Birliği Zedeleyici Aşırılıklar, Toplumları Çıkmaz Sokağa Sürükler”

Cumhurbaşkanı Gül, iç sorunların demokratik usullerle çözülmesinin, demokrasi yoluyla vatandaşlık mensubiyetinin güçlendirilmesinin, milli güvenlik ve milli menfaatlerin teminat altına alınması bakımından da zorunlu olduğunu belirtti. “Sorunları kabul edilebilir demokratik yöntemlerle çözmek yerine, sorunları görmezden gelmek ve milli birliği korumak adına siyaset ve demokrasi dışı alanlara kayarak aşırılıklara yol açmak aslında çıkmaz sokağa sapmaktır. Öte yandan, farklılıkları ifade etme iddiasıyla birlik fikrini zedeleyen aşırılıklara sarılmak da toplumlar için birer çıkmaz sokaktır” dedi.

“Türkiye, Birlik ve Bütünlüğünü Her Şart Altında Koruyacağını Dünyaya Gösterdi”

Cumhurbaşkanı Gül, şehitlerimizin fedakârlıkları ve gazilerimizin kahramanlıkları sayesinde Türkiye’nin, birlik ve bütünlüğünü her şart altında koruyacağını dünyaya gösterdiğini belirtti. Türkiye’nin bugüne kadar başarıyla sürdürdüğü terörle mücadele anlayışının yeni imkânlar ortaya koyduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, gelinen noktada, Türkiye’nin daha fazla şehit vermeden, daha fazla mali kaynak ve enerji harcamadan, terör sorununu geride bırakmaya yarayacak yeni yöntemleri devreye sokma kapasitesine ulaştığına işaret etti.

“Devletin Tek Yüzü Hukuktur”

Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasında hukukun üstünlüğü ve hukuk devletinin önemine dikkat çekerek, kimsenin, devleti ve rejimi korumak bahanesiyle hukuk dışına çıkamayacağını, hukuk dışı yollara başvurmanın, devletin güvenliği ve rejim için en büyük tehlike olduğunu söyledi. “Geçmişte bu alanda yaşanmış bazı yanlışlıkların faturasını bugün hepimiz ödüyoruz. Devletin, bir yüzeyde görünen bir de derin ve görünmeyen yüzü olamaz. Devletin tek yüzü hukuktur.” diyen Cumhurbaşkanı Gül, hiç kimse ve hiçbir grubun kendini devletin yetkili organlarının yerine koyarak tasarrufta bulunamayacağı ve eylem yapamayacağını vurguladı.

Yargı Reformu

Yargı reformunun önemine de değinen Cumhurbaşkanı Gül, daha güçlü ve daha gelişmiş bir yargı sistemine, dolayısıyla daha iyi işleyen bir devlete kavuşulması açısından yargı reformunun büyük önem taşıdığını ifade etti.

AB’ye Tam Üyelik

Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasında, artık bir devlet politikası haline gelen Avrupa Birliği’ne tam üyelik konusuyla ilgili olarak, ülkemizin, hedef olarak belirlediği muasır milletler düzeyinin ötesine geçme yolunda ilerlemekten ve bu amaçla AB’ye tam üyelik hedefinden geri adım atmaması gerektiğini belirtti.

Dış İlişkiler

“Türkiye, bölgesinde, güvenlik, istikrar, ekonomik iş birliği ve refah denkleminin adil bir biçimde yeniden inşasında, dinamik bir unsur olarak özgün yerini almaktadır. Ülkemizin uluslararası sorunlara yaklaşımının her geçen gün daha çok takdir topladığını görüyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Gül, başta Kıbrıs sorunu olmak üzere pek çok uluslararası konuya değindi.

“Yeni Üniversitelere Güçlü Kaynak Aktarılmalı”

Cumhurbaşkanı Gül, eğitim konusuna ilişkin olarak, okullarda verilen eğitimin güçlendirilmesi ve herkesin eşit eğitim imkânlarından faydalanmasının sağlanması gerektiğini vurguladı. Üniversitelerin ülkemiz için önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, yeni kurulan üniversitelere güçlü kaynak aktarılması konusunda da hükümete çağrıda bulundu.

Konuşmasında küresel ekonomik krize de değinen Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin planlı-programlı hareket etmesi ve güven unsurunu pekiştirmesi bakımından mali kural uygulamasının önemli bir kazanım olacağını vurguladı.

Çevre Duyarlılığı

Cumhurbaşkanı Gül, geçtiğimiz günlerde meydana gelen doğal afetleri de hatırlatarak, devlet ve millet olarak çevre konularının önemli ve öncelikli olarak kabul edilmesi ve çevre duyarlılığının arttırılması gerektiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Gül, başta kamu yöneticileri olmak üzere, ilgili herkesi ve vatandaşları, yaşanabilir çevre koşulları oluşturulması ve korunması konusunda seferberliğe davet etti.

Konuşmanın tam metni

 

Tüm Haberler

Yazdır Paylaş Yukarı