Cumhurbaşkanı Gül: "Şehir ile İnsan Arasındaki Duygusal Bağ Kopmamalı"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından düzenlenen "Kentleşme Şûrası"na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Gül, şûrada yaptığı konuşmada, sanayileşme ve ekonomik büyüme hızını aşan şehirleşmenin doğurduğu işsizliğin, konut ve altyapı yetersizliğinin, ülkemizde gecekondulaşma ve çarpık şehirleşmenin temel kaynağını oluşturduğunu belirtti.

Klasik Şehir Kültüründen Gecekonduya

Gecekondulaşmanın şehirlerin fizikî dokularıyla beraber sosyal ve kültürel yapılarını da değiştirdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, yüzyılların birikimini yansıtan klasik şehir kültürünün bozulduğunu, ancak sanayi toplumunun gereği olan yeni bir şehir kültürünün de oluşturulamadığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Gül, kent kimliğinin oluşmasında tarihî yapıların, bulvarların, kalelerin önemine dikkat çekerek, "Şehrin oluşumu, destanı, bütün tarihi; bulvarlar etrafında, kaleler etrafında oluşmakta. Dolayısıyla bütün bunlar bir kez bozulunca, onun yerine de iyisini ikame edemezseniz, o zaman ortaya gerçekten çok rahatsız edici bir unsur çıkmaktadır" dedi.

Tarihî Binaların Kullanıma Açılması

Cumhurbaşkanı Gül, tarihî yapıları aslına sadık kalınarak korumanın çok pahalı ve zor bir iş olduğunu, ancak eski yapıların mümkün olduğunca korunup güncel bir hizmetin yürütülmesinde kullanılması durumunda maliyetin düşebileceğini belirterek, "Binalar da insanlar gibi yaşamakta. Nefes aldıkça onlar da ayakta daha sağlam durabilmektedir. Dolayısıyla eski binaları bir şekilde kullanıma açtığımızda, onların bir taraftan ömrünü uzatmaktayız, bir taraftan onlardan faydalanmakta ve şehrin o zenginliğini, tarihini, kültürünü de en iyi şekilde yansıtabilmekteyiz" dedi.

İnsana ve Çevreye Yabancı Mimari

Son 50–60 yıl içerisindeki çarpık yapılaşmalara da dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, Anadolu'nun 4 bin yıllık zengin yapı kültüründen, modern inşaat bilgi ve teknolojisinden nasibini almayan çirkin yapıları şehirlerden temizlemenin maliyetinin yüksek olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Gül, çoğu şehirlerde malzemelerin israf edilerek, planlı arsalar üzerinde mimarî niteliklerden yoksun, çirkin ve kalitesiz binalar yapıldığını; birbirinin içine bakan, havasını, güneşini, rüzgârını ve görüntüsünü kesen; yaşlıları, kadınları, engellileri, çocukları düşünmeyen evlerden oluşan semtlerin şehirlerin uzun dönemde oluşan imajını da bozduğunu bildirdi.

Yeni kurulan semtlerdeki villaların ve sahillerdeki ikincil konutların yalancı kubbelerinin, fonksiyonsuz kemerleriyle sanki başka dünyadan gelen gök cisimleri gibi yabancı durduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, "Eski sayfiye ve bağ evleri ne kadar sıcak ve insana ne kadar yakınsa; bağı, bahçeyi, ağacı ve çimeni gölgesinde bırakan bu beton yığınları da bir o kadar insandan uzak ve çevreye yabancı durmaktadır" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Gül, şehirlerdeki meydanların bugün insandan tamamen arındığını belirterek, yoğun nüfus ve ağır trafiğin, şehirlerdeki her türlü dolaşımı tıkadığını, yolların, parkların, kaldırımların, caddelerin otopark olarak kullanıldığını, bunun da aslında bir saygısızlık olduğunu belirtti.

"Hemşehriler Şehre Sahip Çıkabilir"

Şehirlerin geleceğinin, hemşehrilerinin kendi tarihsel ve toplumsal dinamikleri ile üretecekleri şehir kültürüne de bağlı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, "Yöneticilerin gözden kaçırdığı, hatta gizlediği gerçeği bile ancak şehrin gerçek sahibi olan hemşehriler görebilirler ve şehirlerine sahip çıkabilirler. Yöneticiler, şehir plancıları ve mimarlar da hemşehrilerinin bu yöndeki duygu ve düşüncelerini dikkate alarak şehir sorunlarına yaklaşırlarsa, şehirle insan arasında kopan duygusal bağ da yeniden kurulabilir" dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin ekonomik olarak büyük, gücü olan, yeteri kadar vizyona ve tecrübeye sahip değerli uzmanları bulunan bir ülke olduğunu vurgulayarak, bu nedenle bundan sonra bu olumsuzluklara el koymak gerektiğini kaydetti.

"Bir arada insanca yaşayabilmek için şehirden, kentten başka da alternatif yoktur" diyen Cumhurbaşkanı Gül, "bu nedenle kentlerin havasını, suyunu, yolunu, kaldırımını, binasını, tarihini hep beraber sahiplenmek ve onun en iyi şekilde büyümesi ve gelişmesine yön vermek" gerektiğini vurguladı.

Tüm Haberler