Çanakkale Kara Savaşları’nın 99. Yıldönümü Mesajları

24.04.2014
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

Sayın Cumhurbaşkanımızın Çanakkale Kara Savaşları’nın 99. Yıldönümü Mesajları Aşağıda Sunulmaktadır:

“Sayın Genel Vali,

Değerli Bakanlar,

Kıymetli Misafirler,

Birinci Dünya Savaşı’nın en önemli cephelerinden olan Çanakkale’de evlatlarını bırakan ülkelerin, siz değerli temsilcilerini, en samimi hislerimle selamlıyorum. Hepiniz hoş geldiniz.

Takdir edersiniz ki, vatan savunması her inanç ve kültürde kutsaldır. Çanakkale Savaşı, halkımız için bu anlamda bir kahramanlık destanıdır. Vatan ve millet aşkıyla memleketin dört bir yanından gelen fedakâr evlatlarımızın mücadelesi, tarihe altın harflerle kazınmıştır.

Ancak Çanakkale aynı zamanda bir hüzün abidesidir. Zira, burada mücadeleyi kazanan milletimiz, Birinci Dünya Harbi’ni kaybetmiştir.

Çanakkale, bizim için işte böyle bir anlam ifade etmektedir.

Ancak Çanakkale, bizim olduğu kadar bu topraklara evlatlarını gönderen milletler için de özel bir anlam taşımaktadır.

Anne-babalarının, deniz aşırı memleketlerden buralara gönderdiği taze fidanlar, üstelik muharebe sahasında insanlık dersleri vermişlerdir. Gerektiğinde yaralı hasımlarını sırtlarında taşımışlar, ekmeklerini ve sularını paylaşmışlardır.

Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün, 1934 yılında Anzak annelerine gönderdiği, ancak bu savaşa katılan tüm ülkelere hitap eden şu mesaj, bu anlayışı yansıtmaktadır.

“Uzak Memleketin Topraklarında Kanlarını Döken Kahramanlar,

Burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçikle yan yana, koyun koyuna yatıyorsunuz.

Uzak Diyarlardan Evlatlarını Harbe Gönderen Analar,

Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Bu topraklarda canlarını verdikten sonra, artık bizim de evlatlarımız olmuşlardır.”

Memnuniyetle müşahede ediyoruz ki, 99’uncu yıldönümünü idrak ettiğimiz Çanakkale Savaşı, kalıcı dostluğumuzun da en müşahhas nişanesidir.

Çanakkale, tam da bu nedenle acı bir tarihten güçlü bir dostluk çıkartmamıza vesile olmuştur. Bu yönü itibariyle, belki de tarihte kaybedeni olmayan bir savaştır. Zira, zafer bir tarafın gibi görünse de, dostluk ve barış herkesin kazancı olmuştur.

Çanakkale’den günümüze taşınan ve BM Şartı’na da yansıyan en önemli mesaj, savaşın değil barışın esas olduğudur. Atatürk de “milletin hayatı söz konusu olmadıkça savaş cinayettir” diyerek bunu ortaya koymuştur.

Bize düşen, dünyada kalıcı barışın hâkim kılınması için, çalışmalarımızı karşılıklı saygı, anlayış ve işbirliği ruhuyla sürdürmektir.

İşte biz, yılın bu döneminde bu anlayışla burada toplanıyoruz. Bir yandan, savaşta hayatını kaybeden kahramanlarımızı anarken, diğer yandan ülkelerimiz arasında canları pahasına tesis ettikleri dostluk ve ortaklığı büyütüyor, pekiştiriyoruz.

Bu tabloyu, “geçmişin acılarını mazide bırakarak, yeni nesillere, düşmanlık yerine barış, dostluk ve sevgi dolu bir gelecek bırakma” azminin en güzel örneği olarak görüyoruz.

Bugün buradan verilecek barış ve dostluk mesajlarının, dalga dalga yayılarak, tüm insanlara umut aşılamasını ve herkese örnek olmasını temenni ediyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle, farklı milletlerden olup aynı topraklarda yan yana ebedi istirahatlerine çekilen kahramanlarımızın aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyorum.”

Yazdır Paylaş Yukarı