Kilis Valiliği'ni Ziyaretlerinde Yaptıkları Açıklama

Değerli Basın Mensupları,

Sizin de takip ettiğiniz gibi Cumhurbaşkanı olarak bütün illerimizi ziyaret ediyorum. Bu illerimizin içerisinde bazıları var ki çok uzun yıllar Cumhurbaşkanları ziyaret etme imkanı bulamamışlar. Bazı illerimiz de var ki, bugün Kilis’te olduğu gibi, il olduktan sonra ilk defa bir Cumhurbaşkanı ziyareti gerçekleşiyor. Bundan büyük bir memnuniyet duyuyorum ve bütün bu ziyaretlerimde vatandaşlarımın gösterdiği sevgi ve heyecanı görüyorum. Bunu aslında, vatana, millete, devlete bağlılığın bir nişanesi olarak görüyorum. Kilis tarih boyunca çok önemli bir ilimizdir. İpek Yolu üzerinde bir merkezdir. Buradan Halep, Şam ondan sonra tüm Ortadoğu’ya açılırsınız. Kilis’in kendine has bir tarihi vardır. Buradan çok önemli insanlar yetişmiştir. Kendine has yine Kilis’in bir kimliği vardır, bir geleneği vardır. Bütün bunlar memleketimizin hep zenginlikleridir. Ama şu bir gerçek ki: Bugün Kilis deyince akla gelen biraz önce Vali Bey’in de söylediği gibi nüfusu 90 bin olan şehrimizde, 80 bin -neredeyse nüfusu kadar- Suriyelinin misafir ediliyor olmasıdır. Bu gerçekten büyük bir olaydır.

Hiçbir kimse evini bırakıp başka bir yere geçmek istemez . Hiçbir kimse evinde ne kadar fakir de olsa gidip başka topraklarda yaşamak istemez Ama evleri yangın içinde olduğu için, can güvenlikleri olmadığı için, Suriye’de olan bitenleri yakinen bildiğimiz için, maalesef bu komşularımız evlerini, barklarını terk etmek ve burada sığınmak durumda kalmışlardır. İşte bunlara ev sahipliği yapmak, bunları misafir etmek gerçekten olağanüstü bir asil davranıştır ve ali cenaplıktır. Bundan dolayı bütün Kilisli vatandaşlarımı bir kez daha tebrik ediyorum, şükranlarımı sunuyorum. Vali Bey biraz önce söyledi, asayiş, güvenlik konularında hiçbir problem yok. Bu tip olaylar dünyanın başka ülkelerinde olsa çok büyük güvenlik olayları, çok büyük asayiş meseleleri ortaya çıkardı. Bütün bunlar, bu şehrin halkının ne kadar asil olduğunu ve ne kadar insanlığının yüksek  seviyede olduğunu göstermektedir. Bunu ilerde herkes çok konuşacaktır, tarih de çok yazacaktır şüphesiz ki. Bu, İslam tarihine baktığımızda Muhacir ile Ensar’ın yaşadıklarını hatırlatmaktadır.

Şüphesiz ki, bugün gün boyu yaptığım ziyaretler süresi içerisinde şehrimizin meselelerini, şehrimizdeki gelişmeleri, bunları daha yakından görme fırsatım olacaktır. Ayrıca öğleden sonra da 40 bin kişinin yaşadığı kampları ziyaret edeceğim.

Birçok yabancı devlet adamı, Cumhurbaşkanı, ziyaretime geldiğinde, onlar da geliyorlar ve bütün kampları görüyorlar. Özellikle programlarına koyuyorum ve gönderiyorum. Gitsinler, görsünler ki Türk insanı, Kilisli neler yapıyor? Misafire nasıl davranıyor? Başka yine sınır illerimizde Gaziantep’te, Hatay’da, Osmaniye’de, bütün buralarda aynı doğrusu alicenaplık gösterilmektedir. Bunlar muhakkak ki, insanlık tarihine hep yazılacaktır.

Bir kez daha bütün vatandaşlarıma teşekkür ediyorum. Gün boyu burada olacağız, sizler de takip edeceksiniz. Eminim ki, başka sorularınız da olur. Onları da bu süre içerisinde cevaplandırırım. Tekrar hepinize teşekkür ederim ve bütün Kilis halkına ve vatandaşlarıma da şükranlarımı sunuyorum.

Soru: Sayın Cumhurbaşkanım dün Anayasa Mahkemesi’nin bir kararı vardı Mustafa Balbay ile ilgili olarak. Siz bu kararı nasıl değerlendiriyorsunuz, olumlu buluyor musunuz?

Sayın Cumhurbaşkanımız: Bu önemli bir karar. Her şeyden önce, Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru hakkıyla ilgilenip bu konuda vatandaşlarımızın müracaatlarını değerlendirme görevini aldıktan sonra, aslında birçok kararlar vermiştir ama, bu kararı çok önemli görüyorum. Çok önemli bir karar. Ayrıca dünkü karar tabii, siyasi, dünya görüşü, ideolojik bir sürü subjektif kanaatlerin çok karıştığı bir dosyadır. Herkesin farklı farklı baktığı bir dosyadır. Toplumun farklı farklı bakış açılarının olduğu bir karardır, bir olaydır, bir dosyadır. Böyle bir dosyada Anayasa Mahkemesi’nin oybirliği ile bütün üyelerinin oybirliği ile kararı vermesi, bunu çok daha önemli görüyorum.  Bunu Türkiye'de hukukun üstünlüğünün geçerliliği açısından, evrensel hukuk standartlarının Türkiye’de geçerliliği açısından bunu çok önemli görüyorum ve bunu bir güvence olarak da görüyorum açıkçası. Toplumda farklı görüşler olabilir, farklı siyasi bakışlar olabilir, ideolojik bakışlar olabilir. Hatta zaman zaman belli bir konu etrafında bölünmeler olabilir ama, iş mahkemenin önüne geldiğinde, hakimlerin önüne geldiğinde eğer hakimler oybirliği ile böyle bir karar verdilerse bunu çok daha anlamlı buluyorum. Ümit ederim ki, bu da iyi anlaşılır. Ayrıca bu kararla Türkiye'de hukukun üstünlüğü, evrensel hukukun geçerliliği bir kez daha Anayasa Mahkemesi tarafından gösterilmiş oldu. Bunun Türkiye dışında da çok dikkatli bir şekilde izleneceği kanaatindeyim. Ayrıca benim, milletvekilleri tutukluluğu ile ilgili, genel tutukluluk sürelerinin uzunluğu ile ilgili daha önceki açıklamalarımı da biliyorsunuz. Dolayısıyla bu bakımdan da ayrıca memnun oldum.

Soru: Sayın Cumhurbaşkanım Türkiye’nin gündeminde başka bir konu da var. Bir haftadır Taraf gazetesi özellikle “cemaati bitirme planı” diye lanse edilen MGK kararı ve  arkasından da fişleme belgelerini yayınladı. Bu konuyla ilgili siz hiç konuşmadınız efendim, bir değerlendirmeniz olacak mı?

Sayın Cumhurbaşkanımız: Bu konularla ilgili, bir Cumhurbaşkanı olarak doğrusu bir şey söylemek istemiyorum. Türkiye açık toplum, herkes düşüncesini yazıyor, gördüğünü yazıyor, yorumunu yazıyor. Bunları işte, toplum, herkes takip ediyor.

Soru: Efendim Kilisli bir basın mensubu olarak, sizi evimizde ağırlamak isteriz. Ailem sizi bekliyorlar.

Sayın Cumhurbaşkanımız: Şimdi, sen onlara çok selam söyle. Eminim birçok talep vardır ama programlarımız nasıl olacak ortada. Çok teşekkür ederim.