Norveç Kralı V. Harald ile Düzenledikleri Ortak Basın Toplantısında Yaptıkları Açıklama

05.11.2013
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

Majesteleri Kral 5. Harald;

Saygıdeğer Bakanlar;

Değerli Basın Mensupları;

Majesteleri Norveç Kralı 5. Harald, Kraliçe Sonja ve heyetlerinin kıymetli üyelerini Türkiye’de ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum.

Esasen Norveç ile diplomatik ilişkilerimizin 1926 yılında başlamasından sonra ilk defa iki ülke arasında bir devlet başkanı ziyareti gerçekleşmektedir. Bu ilk ziyareti yapan Sayın Kral 5. Harald’ı memleketimizde ağırlamaktan çok büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Kendisine bir kez daha hoş geldiniz diyorum. Ayrıca Eylül ayında Norveç’te yapılan seçimlerden sonra, Norveç’te yeni hükümet kurulmuştur. Ve yeni hükümetin değerli üyesi sayın bakanların da bu heyetin içinde olmaları ilişkilerimize ve bu ziyarete ayrı bir değer vermiştir.

Değerli basın mensupları,

Seksen yedi yıllık dostluk ve işbirliğine dayanan Türkiye Norveç ilişkileri her geçen gün gelişip güçlenmektedir. Türkiye ve Norveç, NATO bünyesinde iki müttefiktir. Soğuk savaş boyunca iki kanat ülke olarak Avrupa’nın güvenliğine çok önemli katkılar sunmuşlardır. Bugün de uluslararası konularda benzer yaklaşımlar içerisindeyiz. Ortak değerler ve idealler çerçevesinde çok yakın bir işbirliği yürütmekteyiz. Norveç ile ticari ilişkilerimizde giderek güçlenmektedir. Bir buçuk milyar dolar civarında dış ticaret hacmimiz vardır. Ayrıca geçen sene 400 bin in üzerinde Norveçli turist ülkemizi ziyaret etmiştir. Çok daha önemlisi 5 bin kadar Norveç vatandaşının da Türkiye’de daimi evleri vardır. Bu, Türkiye ile Norveç arasındaki ilişkilere çok önemli bir katkı sağlamaktadır.

Türkiye’den de Norveç’e giden vatandaşlarımız var biliyorsunuz. 20 bin civarında Türk, bunların büyük bir çoğunluğu da Norveç vatandaşıdır  ve Norveç’e entegre olmuşlar, orada çok başarılı olmuşlardır. Onların arasında çok değerli şahsiyetler çıkmıştır. Onlardan bir tanesi de Türk kökenli Dilek Hanımdır, Dilek Ayhan. Kendisi yeni hükümette bakan yardımcısı olmuştur, Ticaret ve Sanayi Bakan Yardımcısı, Onu da burada görmekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Ayrıca çok başarılı iş adamları, sanatçılar, Norveç’te kendilerini ispatlamışlardır.

Değerli basın mensupları,

Görüşmemizde, hem Sayın Kral ile hem heyetler arasında yaptığımız görüşmelerde, ikili ilişkilerimizi gözden geçirdik. İç politika konularında uluslararası seviyede yaşanan olayları bir kez daha konuştuk, Suriye, Ortadoğu’nun konularını. Bütün bu konularda Türkiye ile Norveç arasındaki işbirliğini daha da geliştirmeye karar verdik. Norveç soft power’ı güçlü bir ülkedir. Bu bakımdan nüfusu küçük bile olsa, dünyanın önemli problemlerine katkı sunan çok değerli bir ülkedir. Bu bakımdan uluslararası camiada güçlü bir prestiji vardır. Tabi ki uluslararası problemlerin çözümünde de pozitif, olumlu ve yapıcı yaklaşmaktadırlar. Birçok olay da, Türkiye çevresinde olduğu için, Türkiye’de de çok yakın ilişki içindeler. Ekonomik alanda da yine değerli bakanlarımızla fikirlerini paylaştılar, bu toplantıda. Başta enerji sektörü olmak üzere ki, biraz önce sizin de gördüğünüz gibi bir iyi niyet anlaşması imzalandı, ilişkilerimize çök önem veriyoruz. Özellikle alternatif enerji kaynakları konusunda Norveç çok başarılıdır. Elektriğinin yüzde 95’ini hidroelektrikten elde eden bir ülkedir. Aynı zamanda da dünyanın en zengin gaz yataklarına sahip olan bir ülkedir. O alanda çok büyük bir işbirliği potansiyeli vardır. Memnuniyetle ifade etmek isterim ki Sayın Kral bu ziyaretini yaparken, çok sayıda iş adamıyla beraber gelmişlerdir. Birçok toplantılar yapılacaktır, iş konseyi toplantısı yapılacaktır. Alternatif enerjiyle ilgili toplantılar yapılacaktır. Bütün bunlar, Türkiye ile Norveç arasındaki ilişkilerin çok daha gelişmesine vesile olacaktır.

Yine majestelerinin İstanbul ziyareti de olacaktır. İstanbul’da da yapacakları ziyaret çerçevesinde eminim ki oranın hem turistik kültürel yanını yakından göreceklerdir hem de iş potansiyelini yakından göreceklerdir.

Bir kez daha kendilerine Türkiye’ye hoş geldiniz diyorum.

 

SORU: Sayın Cumhurbaşkanı, Norveç’te insan hakları kuruluşları ve hükümetimiz, Türkiye’deki insan hakları durumuna dair endişelerini dile getirdiler. Siz kendi ülkenizdeki insan haklarını bugün itibariyle nasıl görüyorsunuz acaba?

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ: Size samimiyetle ifade etmek isterim ki geçmişte bizim bu konularda eksikliklerimiz vardı. Biz de bunun, doğrusu farkındaydık. Onun için hükümetimiz, parlamentomuz, büyük bir elbirliği içerisinde son yıllarda çok köklü reformlar yaptık. Türk demokrasisinin standartlarını çok yükselttik. İnsan hakları standartlarının yüksek olması o ülkelere daima onur verir. Biz de daima bundan onur duyarız. Halkımızın, vatandaşlarımızın en gelişmiş demokrasilerdeki gibi özgürlüklerini, düşüncelerini çok rahatlıkla kullanmaları o ülkenin onurudur. O açıdan şunu bugün söyleyebilirim ki; Türkiye geçmişteki noksanlıklarını düzeltmiştir, yükseltmiştir. Şüphesiz ki iyileşmenin sonu yoktur. Eminim ki sizin  ülkenizde de bir sürü tenkitler, bir sürü yeni talepler söz konusu olabilir, ABD’de de,  başka bir ülkede de olabilir; ama önemli olan şey bu konudaki bakıştır, zihniyet meselesidir. O açıdan Türkiye’nin bugünkü zihniyeti -hepimizin, ülkeyi yönetenlerin-insan hakları meselesinin çok önemli olduğunu ve hepimizin buna  çok önem verdiğimizi ve bu konuda talepler olduğunda bunlara duyarsız kalmadığımızı ve kalmayacağımızı ifade etmek isterim.

SORU: Üç yıl aradan sonra Türkiye Avrupa Birliği ile müzakerelerde bugün yeni bir fasıl açıyor. Bu konudaki değerlendirmenizi almak isterim?

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ: Avrupa Birliği ile müzakerelerimizde uzun bir süre duraklama vardı. Tabii yeni bir faslın açılması önemli bir adım ama muhakkak ki diğer fasılların da açılması gerekir. Ben her zaman şunu ifade ettim: Önce önemli olan şey müzakereleri tamamlamak. Müzakereleri tamamladıktan sonra tam üyelik konusu, bazı ülkelerin aldıkları referandum kararları var, onlara bağlı. Onun için Türkiye olarak bizim hedefimiz tam üyelik müzakerelerini kesinlikle başarılı bir şekilde tamamlamak. Bunun için de Avrupa Birliği üyesi ülkelerin bizim müzakere sürecimizi tıkamamaları lazım. Nihayetinde siyasi karalar ileride verilecektir. Bu anlamda Norveç en iyi örnektir. Zaman zaman Norveç örneğini veriyorum, biliyorsunuz. Bilmiyoruz belki müzakereleri bitirdikten sonra Türk halkı da Norveç gibi olmak ister. Veyahut da Fransızlar referandum kararı aldılar, hayır diyebilirler. Bunları bugün tartışmamamız lazım. Bunlar bugünün konusu değil. Bunu özellikle ben Avrupa Birliği’ndeki muhataplarımıza söylüyorum. Bununla bugün uğraşmamamız lazım.

Bugünün konusu, müzakerelerin başarıyla bitirilmesidir. Müzakereleri başarıyla bitirmek demek; Avrupa Birliği müktesebatını, standartlarını her alanda üstlenmek demektir. Bundan da herhalde her Avrupa Birliği üyesi ülkenin memnun olması gerekir. Ayrıca  bu sürecin de Türk ekonomisini, Türk demokrasisini, Türk hukuk yapısını güçlendirdiği de gayet ortadadır.

Bu açıdan biz bu hedeflerimize sıkı sıkı bağlı olacağız. Nihai durum siyasi bir konudur, günü geldiğinde ortaya çıkacaktır. O zaman da eminim ki Türkiye’nin değerini, bugün tereddütle karşılayan bazı üye ülkeler çok daha iyi takdir edeceklerdir.

Yazdır Paylaş Yukarı