Slovakya Cumhurbaşkanı Ivan Gasparoviç ile Düzenledikleri Ortak Basın Toplantısında Yaptıkları Açıklama

20.08.2013
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

Değerli Basın Mensupları,

Slovakya Cumhurbaşkanı, Değerli Dostum Sayın Ivan Gasparoviç’i, değerli bakanları ve heyet üyelerini Türkiye’de ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duydum.

Bildiğiniz gibi Slovakya 1993 yılında bağımsız bir ülke olmuştur ve o günden bu güne Türkiye ile ilişkileri çok güçlü bir şekilde gelişmektedir. Son 20 yıl içerisinde 5 cumhurbaşkanlığı ziyareti gerçekleşmiştir. Bu da her iki ülkenin birbirine verdiği değer ve önemi göstermektedir.

Ben de 2009 yılında Slovakya’yı ziyaret etmiştim. Orada Sayın Cumhurbaşkanı ve eşleri büyük bir misafirperverlik göstermişlerdir. Her ne kadar Slovakya bağımsız bir ülke olarak 20 yaşında ise de Türkler ve Slovaklar arasındaki ilişkiler  500 yıl kadar eskidir. 16. yüzyıla kadar giden çok köklü ilişkilerimiz vardır. Ayrıca Çekoslavakya zamanında Slovakya ile Türkiye arasında gerek ekonomik, gerek diğer konularda çok yakın iş birliği olmuştur. O bakımdan Türk sanayicileri Slovakları çok iyi bilirler.

Bugün, gerek heyetler arasında, gerek baş başa yaptığımız konuşmalarda, görüşmelerde ikili ilişkilerimizi gözden geçirdik. İkili ilişkilerimizin çok daha ileri taşınması için, ekonomik iş birliğimizin çok daha güçlenmesi, ticaretin artması, enerji sektörü başta olmak üzere her alanda karşılıklı yatırımların gelişmesi için karşılıklı fikir birliğinde olduk. Şu bir gerçek ki, bugün Avrupa’da birçok ülke ekonomik krizin içerisindeyken, ekonomisi ve siyasi istikrarı sağlam olan iki ülkedir Slovakya ve Türkiye. Her ikisinde de güçlü hükümetler, güçlü ekonomi vardır. Her ikisinde de hiçbir sıkıntıya girmemiş olan güçlü bankacılık sektörü vardır. Bütün bunlar tabii ki çok sevindiricidir.

Uluslararası kuruluşlarda karşılıklı olarak birbirimizi destekleme kararı aldık, destekliyoruz. Bölgesel konularda, gerek yakın çevremiz olan, Balkanlarla ilgili konuları görüştük. Enerji konularını görüştük. Avrupa Birliği ile ilgili geniş müzakereler yaptık, ikili ve heyetler arasında. Slovakya daima Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine destek vermiştir. Sayın Cumhurbaşkanı her fırsatta Türkiye’nin değerini, Avrupa Birliği bünyesi içerisinde hep söylemiştir ve daima desteklemişlerdir. Bundan dolayı kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum. Yine Türkiye’nin çevresi, Orta Doğu’da olup bitenlerle ilgili de karşılıklı görüşlerimizi paylaştık. Gayet başarılı bir ziyaret gerçekleşmektedir.

Sayın Cumhurbaşkanı, bir kez daha Türkiye’ye hoş geldiniz diyorum.

 

Soru: Son dönemde hükümet cephesinden gelen İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu’na yönelik tepkiler ve son olarak da muhalefetten gelen hükümetin aslında örgütü toplantıya çağırabileceği alternatifi… Siz bugün Başbakanla görüşeceksiniz. Türkiye olarak böyle bir toplantıya çağrı yapmayı planlıyor musunuz? Ayrıca Sayın İhsanoğlu’nun tutumuna ilişkin bir değerlendirme yapar mısınız?

Sayın Cumhurbaşkanımız: Sizler de biliyorsunuz, İslam Konferansı Teşkilatı, devletlerarası bir kuruluş. Çok üzülerek ifade etmek isterim ki, İslam dünyası Mısır konusunda çok derin bir ayrışma içerisine girmiştir. Yani bunu önce bir görmek gerekir. Bu, çok üzüntü vericidir tabii. Şimdi önemli olan şüphesiz ki, Mısır’ın içine girdiği kaostan ve bu girdaptan bir an önce çıkmasını temin etmek. Maalesef giderek can kaybı artmaktadır, dün de baktığınızda, 100’ün üzerinde kayıp vardır. Hem sivil insanlardan var; Sina tarafında çok sayıda polisin başka konulardan dolayı öldürüldüğünü görüyoruz. Geçenlerde de söylediğim gibi, 600’ün üzerinde bir ölü. Bunlar doğrusu ancak savaşlarda gördüğümüz şeylerdir. Savaşlarda bile bugün artık bu kadar büyük can kaybı olmamakta, çünkü akıllı savaşlar yapılmaktadır. Onun için gerçekten tahammül edilemez bir acı yaşanmaktadır. Bu acıları paylaşıyoruz. Nerede olsa, hayatını kaybeden Mısırlının acısını hepimizin hissetmesi gerekir ve bu gidişatın durması, bir can kaybı daha olmasın diye neler yapılır, şu anda herkesin bu seferberlik içine girmesi gerekir. Şu da bir gerçek ki, Mısır bir kez demokrasiyi tanımıştır. Uzun bir otoriter yönetimden sonra çok partili bir sisteme geçmiştir. Seçimler yapılmıştır. İnsanlar oy vermiştir. Böyle bir ülkeyi uzun süre demokrasi dışı tutamazsınız. Bunu da herkesin bilmesi gerekir: yapılması gereken şey çok süratli bir şekilde herkesin, hiç kimsenin dışlanmadan tekrar seçimlere girebileceği bir ortamı kısa süre içerisinde sağlayıp Mısır halkının özgür iradesi ile temsilcilerinin seçilmesini temin etmektir. Ve Mısır’daki bu kanlı ortamı sona erdirmek, bu tutuklamaları, bunları hemen sona erdirmek, bu çıkmazdan çıkmanın yolu olduğu kanaatindeyim. Başından beri de söyledim, bu büyük ölüm olayları yaşanmadan önce de bu kadar kalabalıklar bu şekilde sokaklarda iken ve bu kadar büyük bir tansiyon varken, kontrol daima elden çıkar ve hiç altından kalkılamayacak acılar yaşanır. Bunu önlemek gerekir diye bu çağrıları doğrusu hep yaptım. Maalesef, bugün karşı karşıya kaldığımız durum budur. Gerçekten bu acılara dayanılması zordur. Gördüğümüz fotoğraflar, takip ettiğimiz olaylar, bunların hiç biri kabul edilebilir şeyler değildir. Bugünkü dünyada bu kadar dünyaya açık olan bir ülkede bunların yaşanması gerçekten çok acı vermektedir.

Soru: Cumhurbaşkanımız, Türkiye’nin, Slovakya’ya vize uygulaması ile ilgili gereksinimleri ortadan kaldırabileceğini ifade etti. Bu ne zaman gerçekleşebilir ve hangi koşullarda Slovak vatandaşlarına karşı vize uygulaması kaldırılabilir?

Sayın Cumhurbaşkanımız: Büyük bir memnuniyetle size, bütün Slovak dostlarımızın sevineceği bir haber verebilirim. Dün hükümetimizin Bakanlar Kurulu toplantısı vardı. Bakanlar Kurulu da Slovakya’ya vize muafiyeti kararını almıştır. Biraz önce de o karar bana geldi. Sayın Cumhurbaşkanı ile beraberken de, onu onayladım, imzaladım; Resmi Gazete’de yayımlanması için gönderdim. Dolayısıyla artık Slovak vatandaşları Türkiye’de vize muafiyetine tabi olacaklardır. Tabii ki, ümit ediyoruz ki, Slovakya da Türk vatandaşları için, özellikle iş adamları, bilim adamları, sporcular, öğrenciler, bütün bunlar için her türlü kolaylaştırıcı adımı atacaklardır.

Yazdır Paylaş Yukarı