Portekiz Cumhurbaşkanı Anıbal Cavaco Sılva İle Yaptıkları Ortak Basın Toplantısında Yaptıkları Açıklama

06.05.2013
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

Öncelikle değerli dostum Sayın Cumhurbaşkanı Cavaco Silva’ya çok teşekkür ediyorum gösterdikleri misafirperverlikten dolayı. Dünden itibaren Portekiz’deyiz. Dışişleri Bakanımız, Turizm Bakanımız, milletvekilimiz ve yine çok sayıda iş adamlarıyla beraberiz, yatırımcılarla beraberiz.

Portekiz ve Türkiye arasındaki  ilişkiler daima dostanedir. İki büyük imparatorluk geçmişi olan ülkeler  olarak ilişkilerimiz, tarihten de aldığı destekle bugün de en mükemmel şekilde gelişmektedir.  Bildiğiniz gibi, iki ülke de çok eski  NATO üyesi ülkedir.  Dolayısıyla  ilişkilerimiz  her  bakımdan  gayet iyidir.  Bugün Sayın Cumhurbaşkanıyla  yaptığımız  görüşmelerde, hem ikili ilişkilerimizi, hem bölgede cereyan eden konuları gözden geçirme fırsatı bulduk.  Bugün,  gerek askeri sahadaki işbirliğiyle ilgili gerekse ekonomik işbirliğiyle ilgili bazı anlaşmalar imzalanacaktır. Bunlar da ilişkilerimizin ulaştığı boyutu göstermektedir. Sayın Başbakan geçen sene Türkiye'yi ziyaret ettiğinde Türkiye ve Portekiz arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesiyle ilgili de bir strateji belgesi imzalanmıştı. Portekiz’in Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği konusundaki verdiği destek için kendilerine teşekkür ediyorum. Hem Portekiz halkına hem Hükümetlerine, Sayın Cumhurbaşkanının şahsında bir kez daha teşekkürlerimi tekrarlamak isterim. Bu desteği daima yanımızda gördük, bundan sonra da görmeyi çok arzu ediyoruz.

Bu ziyaretimizde  öne çıkacak olan ekonomik işbirliğimizdir. Şu anda 1 milyar dolar bir ticaret hacmimiz vardır;  alanlar da çok geniştir. Türkiye çok büyük bir ekonomidir.  Avrupa'nın 6. büyük ekonomisidir. Gayri sâfî milli hâsılamız 1trilyon dolara yaklaşmıştır. Nüfusumuz da büyük olduğu için yatırım imkânları çoktur. Portekiz firmalarının Türkiye'de yaptıkları faaliyetlerden de memnunuz. Özellikle enerji sektöründe yatırımlar yapılmakta. Bunların hepsini çok destekliyoruz Türkiye ile Portekizli iş adamlarının gerek Kafkaslar’da, Ortadoğu’da, Asya’da ortak yapabileceği çok işler olduğu kanaatindeyim. Avrupa Birliğinin bugün karşı karşıya kaldığı ekonomik kriz, Portekiz’in de içinden çıkmak üzere olduğuna inandığımız bu ekonomik krizle, dışarıda ortak iş yapmak büyük fırsatlar verecektir Portekizli firmalara. O bakımdan bugün yapacağımız iş toplantısı önemlidir. Çok sayıda yatırımcıyla beraber geldik. Sayın Cumhurbaşkanıyla beraber onlara hitap edeceğiz ve daha çok beraber çalışmalarını teşvik edeceğiz. Turizm de muhakkak ki çok büyük bir işbirliği, ekonomik faaliyet alanıdır. Nisan 2013’ten itibaren tüm Portekiz vatandaşlarına sadece kimlik kartlarıyla havaalanlarında vize vermeye başladık. Aynı kolaylıklar burada da gösterilirse eminim ki, çok sayıda Türk, Portekiz’in tüm bu güzelliklerini, tarihi ve kültürel mirasını görmek için çok daha fazla buraya geleceklerdir. Yine bölgesel konularla ilgili görüş alışverişinde bulunduk. Özellikle Suriye ile ilgili gelişmeler hakkında Sayın Cumhurbaşkanı, komşu olduğumuz için, benden daha çok bilgi almak istediler. Ben de hem bu konuyla ilgili görüşlerimizi, hem olup bitenleri kendisiyle paylaşma fırsatı buldum. Gösterilen misafirperverliğe bir kez daha teşekkür ediyorum.

Soru: İki cumhurbaşkanına da sorularım olacak müsaade ederlerse. Önce Sayın Portekiz Cumhurbaşkanı Cavaco Silva’ya bir soru yöneltmek istiyorum. Sizin her zaman dile getirdiğiniz gibi. Türkiye'nin AB ile ilgili desteğinizi biliyoruz. Bundan sonraki süreçte olumlu bir noktaya ulaşmak için  Portekiz somut olarak neler yapacak, Türkiye'yi bu noktaya getirmek için nasıl bir destek verecek? Sayın Cumhurbaşkanı Gül’e de bir soru yöneltmek istiyorum. Türkiye'nin AB üyeliği sürecinde en önemli adımlardan biri de yeni anayasa olacak mutlaka. Türkiye'de gelinen bu noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sayın Cumhurbaşkanımız: Bildiğiniz gibi Türkiye'de yeni bir anayasa yapmak için uğraşıyoruz. Aslında 80’de yapılan Anayasamız bugünkü Türkiye'ye biraz dar gelmekte. Onun için daha modern bir anayasa yapalım diye bütün siyasi partilerin arzuları çerçevesinde bir çalışma başladı. Bu çalışmayla gelinen noktada, çok geniş bir uzlaşmanın olmasının biraz zor olduğu ortaya çıktı ve bir tıkanıklık söz konusu gördüğüm kadarıyla. Dolayısıyla eğer yeni bir anayasa olmazsa  o zaman Anayasada değişiklikler yaparak yola devam etme imkânları var.

Siyasi süreç, demokratik süreç gayet açık, şeffaf bir şekilde, herkesin gözü önünde devam ediyor. Nihayetinde partilerimiz neye karar verirlerse o olacaktır. Ama bu noktada gördüğümüz kadarıyla, tamamen yeniden yazılacak bir anayasayla ilgili bir tıkanıklık var maalesef.

Avrupa Birliğiyle ilgili müzakerelere başlamış olan bir ülkeyiz biz. Burada önemli olan, Avrupa Birliği müktesebatını, standartlarını, hukukunu Türkiye'ye adapte etme konusu. Bu konuda da gerek Meclisimiz, gerek Hükümetimi, gerek tüm siyasi partilerimizin hepsi kararlılar. Bunu burada ifade etmek isterim.

Yazdır Paylaş Yukarı