Mısır’a Hareketlerinden Önce Basına Yaptıkları Açıklama

05.02.2013
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

Değerli Basın Mensupları,

Aziz Kardeşim Mısır Cumhurbaşkanı Sayın Muhammed Mursi’nin davetine icabetle, 12. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Zirvesi’ne katılmak ve aynı zamanda da Mısır’a bir resmi ziyaret de bulunup ikili görüşmeler için biraz sonra Kahire’ye hareket ediyorum

İslam İşbirliği Teşkilatı’nın muteber üyesi, dost ve kardeş ülke Mısır’ın tarihinde ilk kez İslam Zirvesi düzenleyecek olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Bildiğiniz gibi, Senegal’de 2008 yılında yapılan bir önceki Zirve’de ve geçen yıl Ağustos ayında Mekke’de toplanan Olağanüstü Zirve’de de Türkiye’yi temsil etmiştim.

“İslam Dünyası: Yeni Sınamalar ve Genişleyen Fırsatlar” başlığı altında toplanacak Kahire Zirvesi’nde İslam âlemindeki işbirliği faaliyetleri gözden geçirilecek, İİT’in önümüzdeki dönemdeki vizyonuna şekil verecek hususlar ayrıntılarıyla değerlendirilecektir.

Malumunuz olduğu üzere Türkiye, İslam İşbirliği Teşkilatı, Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi İSEDAK’ın evsahipliğini yürütmektedir. Ben de Türkiye Cumhurbaşkanı olarak aynı zamanda İSEDAK Başkanı’yım.

Kalkınma Bakanlığımız bünyesinde yer alan İSEDAK Koordinasyon Ofisi, benim nezaretimde İSEDAK’ın faaliyetlerine ve kurumsal yapısına ciddi reformlar getiren İSEDAK Strateji Belgesi’ni hazırlayarak Mekke Olağanüstü İİT Zirvesi’nde üye ülkelerin onayına sunmuştu. Bu Zirve’de kabul edilen Strateji Belgesi, geçen yıl Ekim ayında İstanbul’da yapılan 28. İSEDAK Toplantısında resmen yürürlüğe girmiştir.

Kahire’deki Zirve’de, başta Strateji Belgesi olmak üzere, İSEDAK’ın son dönemdeki faaliyetleri hakkında Başkan sıfatıyla üye ülkelere İlerleme Raporu’nu açıklayacağım.

Ayrıca Suriye, Filistin, Mali ve diğer bölgelerde yaşanan sorunlar da Zirve gündeminde yer alacak, “Filistin’deki Yerleşimler” konulu özel bir oturum düzenlenecek ve bu oturumda ben de bir konuşma yapacağım. Zirve marjında pek çok İslam ülkesinin lideriyle ikili görüşme yapma fırsatı da bulacağım.

Son olarak, Türkiye’nin, müteakip İslam Zirvesi’ne evsahipliği yapmaya aday olduğunu hatırlatmakta yarar görüyorum. Ümit ediyorum ki Kahire’deki bu toplantıda 13. İslam Zirvesi’nin Türkiye’de yapılması kabul edilecektir.

Türkiye, İslam’ın içerdiği barış mesajının uluslararası camiaya doğru ve etkili biçimde aktarılmasında İİT’in oynadığı merkezi rolün daha da güçlendirilmesi gerektiği kanaatindedir. Bu bağlamda, Kahire İslam Zirvesi, İslam’a ve Müslümanlara yönelik yanlış algı ve önyargıların giderilmesine de şüphesiz katkıda bulunacak, İİT’in üzerine düşen mesuliyetin yeniden tanımlanmasına, küresel bir strateji ve yaklaşımla inisiyatif almasına hizmet edecektir.

 

Değerli Basın Mensupları, biraz önce de söylediğim gibi bu ziyaretimde aynı zamanda Mısır’a resmi ziyareti de gerçekleştirmiş olacağım. Türkiye’nin Mısır’la köklü temellere sahip emsalsiz ilişkileri vardır. Bu seyahatim, ayrıca, Mısır halkının meşru taleplerinin ifadesi olan Tahrir Devrimi sonrasında, Türkiye’den bu dost ve kardeş ülkeye Cumhurbaşkanı olarak yaptığım ikinci ziyaret olacaktır.

Yine hatırlayacaksınız devrimden sadece 1,5 ay sonra, 2011 Mart ayında Mısır’a giderek, burayı ziyaret eden ilk Devlet Başkanı oldum. Sayın Cumhurbaşkanı Mursi de, geçen yıl Ağustos ayında İİT Olağanüstü Zirvesi sırasında Mekke’de gerçekleştirdiğimiz görüşmeden yaklaşık bir ay sonra Türkiye’yi ilk kez ziyaret etmişti.

Kahire’de Aziz Kardeşim Sayın Cumhurbaşkanı Mursi ile yapacağım resmi görüşmelerde Mısırla ikili ilişkilerimizin tüm veçheleri ile iki ülkeyi ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konular hakkında kapsamlı görüş alışverişinde bulunacağız.

Müstesna bağlara sahip olduğumuz kardeş Mısır halkı, Tahrir Devrimiyle demokratikleşme yolunda tarihi bir irade sergilemiş, hürriyet, haysiyet ve adalet talepleriyle ümit dolu yeni bir dönem başlatmıştır. Ziyaretim vesilesiyle, Mısır’daki dönüşüm sürecine olan desteğimizi de teyit edeceğim. Bu süreçte Mısır’ın önüne çıkabilecek güçlükler karşısında, kararlı dayanışmamız şüphesiz devam edecektir.

Mısır, siyasi bakımdan hassas bir dönemden geçmektedir. Tüm kesimlerin, bu aşamada demokrasi ve hukukun üstünlüğü çerçevesinde sabır ve sağduyu ile hareket ederek, ülkelerini diyalog temelinde ileriye taşımaları samimi temennimizdir. Mısır halkının da beklentisinin bu yönde olduğu inancındayım.

Mısır, Ortadoğu ve Akdeniz’de Türkiye için daima vazgeçilmez bir ortak olmuş, işbirliğimiz geçen yıl Kasım ayında stratejik ortaklık seviyesine yükseltilmiştir. Bölgemizdeki son siyasi gelişmeler, Arap dünyasının “amiral gemisi” olarak bilinen ve Arap Ligi’ne de ev sahipliği yapan Mısır’ın barış ve istikrar için önemini daha da arttırmıştır.

Bu çerçevede, Mısır ile güçlü bir müşterek irade temelinde mükemmel seviyede seyreden siyasi ilişkilerimiz, ekonomik ve ticari işbirliğimizin daha da geliştirilmesi için son derece elverişli bir zemin oluşturmaktadır.

Mısır, halen Türkiye’nin bölgedeki en önemli ticaret ortaklarından biridir. İkili ticaret hacmimiz, son resmi ziyaretimi gerçekleştirdiğim 2008’den bu yana %50’den fazla artarak, 2012’de 5 milyar Dolar’a çıkmıştır. Türk şirketlerinin bugüne kadar Mısır’da üstlendikleri projelerin toplam bedeli ise 1,5 milyar Dolar’ın üstündedir. Esasen, Türk şirketlerinin devrim süreci boyunca Mısır’daki faaliyetlerine ara vermemiş olmaları, bu kadim ülkeye duyulan güvenin en açık ispatıdır.

Değerli Basın Mensupları,

Temelleri iki yıl önce Tahrir Meydanı’nda atılan yeni Mısır’a yapacağım bu seyahat kapsamında, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın tarihinde şüphesiz bir dönüm noktası oluşturacak 12. İslam Zirvesi’ne iştirak edecek olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Gerçekleştireceğim resmi ziyaretin ise, dost ve kardeş Mısır ve Türk halkları arasındaki emsalsiz ilişkilerin daha da güçlendirilmesine ve işbirliğimizin her alanda geliştirilmesine hizmet edeceğine gönülden inanıyorum.

Teşekkür ederim.

Yazdır Paylaş Yukarı