Suriye Türkmenleri Platformu Toplantısı

15.12.2012
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

Sayın Cumhurbaşkanımızın Suriye Türkmenleri Platformu Toplantısı’nın açılışında okunan mesajları aşağıda sunulmaktadır:

Değerli Katılımcılar,

Kıymetli Misafirler,

Suriye Türkmenleri Platformu’nun ilk toplantısı vesilesiyle sizlerle görüşlerimi paylaşmaktan büyük memnuniyet duyuyorum.

Yüzyıllar boyunca et ve tırnak gibi birlikte yaşadığımız Suriye Türkmenleri, bugün ayrı siyasi sınırlar içinde yaşasa da, gönül birlikteliğimiz hiç kopmadan devam etmiştir.

Bu durum şüphesiz hepsi dost, kardeş ve akrabamız olan tüm Suriye halkı için de geçerlidir.

Bu itibarla, Suriye Türkmenleri, büyük milletimizin ayrılmaz bir parçası olup, kardeş ve dost Suriye ile aramızdaki en güçlü insani köprüdür.

Haçlı seferleri sırasında İslam alemini yok olmaktan kurtarmak için yüzyıllarca mücadele veren Suriye Türkmenleri, bilahare Hac Yolu’nun bekçiliğini yapan ve yaşadıkları toprakların savunulmasında aşılamayan bir set vazifesi gören fedakar bir topluluktur.

Bu nedenle, Suriye Türkmenleri, Türk milletinin olduğu kadar, Suriye halkının ve İslam aleminin de gurur duyması gereken kahraman bir topluluktur.

Son yüzyıldır büyük baskı ve badirelere maruz kalan Suriye Türkmenleri, tüm bunlara rağmen Suriye’nin ve Türkiye’nin ortak iyiliği için çaba göstermekten geri durmamıştır.

Ebedi istirahatgahı Suriye’de bulunan Anadolu Selçuklu Devleti’nin Kurucusu Süleyman Şah gibi, Suriye Türkmenlerinin de yüzlerini Anadolu’ya dönüp, Türkiye’nin birliği ve dirliği için dua ettiklerini biliyorum.

Buna karşılık tüm Türkiye halkı,  esasen gönüllerinden hiç ayrılmamış Suriye’deki Türkmen kardeşlerinin huzur, güvenlik ve refahını kendi huzurundan, refahından ayrı tutmamıştır. Çünkü Suriye Türkmenleri bize, Sultan Alparslan’ın, Kutalmışoğlu Süleyman Şah’ın emanetidir.

Kıymetli Katılımcılar,

Bölgemizde ve dünyada tarihin akışının hızlandığı, çok derin ve kapsamlı dönüşümlerin yaşandığı bir sürece şahitlik ediyoruz.

İlanihaye süreceği sanılan diktatörlükler, zorba idareler ve kapalı rejimler ardı ardına yıkılıyor. Yıllarca baskı, zulüm ve sindirme kampanyalarına maruz kalan mazlum halklar artık makûs kaderlerini kendi eliyle değiştiriyor.

Meşru talepler ve beklentiler hep müşterek: Onurlu bir yaşam için özgürlük, demokrasi, hak ve hukuklarının gözetilmesi.

Tarihin akışına ters hareket eden rejimlerden biri de maalesef sizlerin bu çatı altında biraraya gelmenize yol açan Suriye’deki Baas rejimidir. Esasen 2000’li yılların başından bu yana ısrarla halkının haklı taleplerini karşılamasını telkin ettiğimiz bu yönetim, meşruiyetini çoktan kaybetmiştir.  Artık kendi halkına uçakla, helikopterle tankla zulmeden bir niteliğe bürünmüştür.

Türkiye olarak, Suriye’nin kendi kendisini tüketmesinden büyük ıstırap duyuyoruz. Bu zor günlerinde akrabamız ve kardeşimiz olan Suriye halkının yanında durmak tarihi mesuliyetimizin bir icabıdır.

Suriye’de özgür, demokratik ve herkesin geleceğe umutla baktığı bir düzen kurulması için desteğimizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu süreçte, din dil, ırk ve mezhep ayrımı gözetmeden Suriye halkının bütün kesimlerini kucaklıyoruz. 

Bu çerçevede, ecdadımızın emaneti olan Suriyeli Türkmenlerinin de, toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini koruyan, yeni demokratik Suriye’de hak ettikleri yeri almaları için her türlü çabayı göstereceğiz.

Bugün yapacağınız görüşmelerin, Suriye’nin geleceğe dönük planlamalarda Türkmenlerin hak ve hukuklarının teminine yönelik hazırlıklarda çok büyük yarar sağlayacağı kanaatindeyim.

Başta Türkmenler olmak üzere, kardeş Suriye halkının büyük fedakarlıkla yürüttüğü bu onur ve özgürlük mücadelesinde başarılar diliyorum. Suriye’de kendi halkıyla ve komşularıyla barış içinde yaşayacak demokratik bir yönetimin biran önce kurulması temennisiyle, hepinizi muhabbetle selamlıyorum.

Yazdır Paylaş Yukarı