Monako Prensi Altesleri II. Albert'in Ülkemizi Ziyaretleri

02.11.2012
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

Monako Prensi Altesleri II. Albert, Sayın Cumhurbaşkanımızın davetlerine icabetle, 5–7 Kasım 2012 tarihlerinde ülkemize resmi ziyaret gerçekleştirecektir.

16-17 Mart 2009 tarihlerinde İstanbul’da tertiplenen 5. Dünya Su Forumu Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi münasebetiyle de Türkiye’ye gelen Altesleri Monako Prensi’nin ziyareti, Türkiye’ye Monako’dan Devlet Başkanı düzeyinde yapılan ilk resmi ziyaret olması dolayısıyla tarihi öneme sahiptir.

Resmi görüşmelerine 6 Kasım Salı günü Ankara’da başlayacak olan Altesleri II. Albert, temas ve incelemelerine 7 Kasım’da İstanbul’da devam edecek, bu çerçevede Türk iş çevreleriyle biraraya gelecek ve Boğaziçi Üniversitesi’nde “Çevre Konuları ve Prens II. Albert Vakfı’nın Faaliyetleri” başlıklı bir konuşma yapacaktır.

13. yüzyıldan bu yana temsili Meclis geleneğini sürdürmesi, dünyada kişi başına düşen en yüksek Gayrisafi Milli Hasılaya sahip olması, turizm, finans, sürdürülebilir kalkınma ve spor gibi alanlarda öncü nitelik taşıması gibi özellikleri bünyesinde barındıran Monako Prensliği, kadim tarihi boyunca daima uluslararası toplumun müstesna bir mensubu olmuştur.

Her ikisi de Akdeniz ülkesi olan Türkiye ile Monako arasında uzun yıllardan beri devam eden dostane işbirliği ve iki halkın zaman içinde oluşturduğu samimi bağlar, 16 Eylül 2008 tarihinde diplomatik ilişkilerin Büyükelçilik seviyesine yükseltilmesi ve Paris Büyükelçiliğimizin Monako Prensliği nezdinde akredite edilmesiyle taçlanmıştır. İlişkilerin bugünkü aşamasına gelmesinde, ülkesinin dış politikasına yeni bir vizyon kazandırma hedefini tahta çıktığı 2005 yılından beri itina ile gözeten Altesleri Prens II. Albert’in şahsi gayretlerinin payı büyüktür.

Monako Prensi Altesleri II. Albert’in ülkemize yapacağı bu tarihi ziyaret, iki ülkenin son yıllarda giderek çeşitlenen işbirliğinin ve uluslararası kuruluşlardaki dayanışmasının yanısıra, çevre, biyo-çeşitlilik, ve yenilenebilir enerji gibi yeni işbirliği alanlarının her yönüyle değerlendirilmesine imkan sağlayacak, ikili ilişkilerin daha da geliştirilmesi doğrultusundaki müşterek siyasi iradenin en üst düzeyde teyidi için vesile teşkil edecektir.

Yazdır Paylaş Yukarı