Kırgızistan'a Hareketlerinden Önce Gaziantep Havalimanı'nda Basına Yaptıkları Açıklama

Değerli Basın Mensupları,

Bir kez daha hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımaza Allah'tan rahmet diliyorum, şehitlerimize. Mekanları cennet olsun. Ayrıca yaralı vatandaşlarımı da ziyaret ettim, onlara da acil şifalar diliyorum.

Biliyorsunuz, Kırgızistan’a seyahatimiz vardı. O seyahatimizi geciktirerek, bugün şehitlerimizin cenaze merasimine katıldık. Ve buradan yolumuza devam ediyoruz.  Her zaman yaptığımız gibi, seyahatimizle ilgili bilgiyi vermek, Gaziantep’te şimdi mümkün oluyor.

Kırgızistan Cumhurbaşkanı, Aziz Kardeşim Almazbek Atambayev ev sahipliğinde gerçekleştirilecek Türk Konseyinin ikinci zirvesine katılmak için biraz sonra Kırgızistan’a hareket ediyorum. Daha sonra da Kırgızistan’a ikili bir resmi ziyaret de yapacağım.

Beraberimdeki heyette Dışişleri Bakanı Sayın Davutoğlu, bakanlar kurulu toplantısına katılmak için erken gitti. Milli Eğitim Bakanımız Ömer Dinçer’in yanı sıra değerli milletvekillerimiz ve bazı kuruluşlarımızın seçkin temsilcileri var.

Malumunuz olduğu üzere Orta Asya’daki dost ve kardeş ülkelerdeki işbirliğimizin her alanda geliştirilmesi dış politikamızın stratejik, nitelik arz eden temel sütunlarından birisidir. Bu anlayışla, Türk Cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarını kazanmalarını müteakip, 1992 yılında Türk Dili Konuşan Devlet Başkanları Zirvesi süreci başlatılmıştır. Bu süreci Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan ile birlikte 2009 yılında imzaladığımız Nahcivan Anlaşmasıyla daha ileri boyuta taşıdık. Ve ismini Türk Konseyi kurduk. Dolayısıyla Avrupa Konseyi gibi Türk Konseyi gerçekleşmiş oldu. Sekretaryası var, parlamenterler asamblesi var, yine bünyesinde kültürel konularla ilgilenen kurumsal yapıları söz konusu. Bu konsey çerçevesinde Türk dünyası arasında zaten çok yakın ilişkilerimizi daha anlamlı hale getirmek, daha planlı, programlı bir şekilde, daha ileri düzeye taşımak için Türk konseyleri senede bir kez zirve toplantısı yapıyor. Senede bir kez Dışişleri bakanları toplanıyor. Ve senede birkaç kez de işbirliği geliştirilmek istenen alanlar üzerindeki ilgili bakanlar bir araya geliyor.

Türk Konseyi’nin Bişkek Zirvesi, ortak tarih, dil ve kültürümüze vurgu yapan, eğitim, bilim ve kültürel işbirliği temasıyla gerçekleşecektir. Zirve kapsamında konseyin kurumsal yapısını güçlendirecek yeni alt kuruluşların oluşturulmasına imkân tanıyacak bazı anlaşmalar da imzalanacaktır. Bundan kısa süre önce Milli Eğitim Bakanımız Ömer Dinçer’in de katılmasıyla aslında alacağımız kararlar tespit edilmiş, imzalayacağımız anlaşmalar olgunlaştırılmıştır.

Dolayısıyla bu zirvede bunlar daha ileri boyuta taşınacak ve kararlar alınacaktır. Hemen zirvenin ardından Cumhurbaşkanı Sayın Atambayev’in davetine icabetle Kırgızistan’a resmi bir ziyaret de gerçekleştireceğim.

Bildiğiniz gibi Kırgızistan’da geçen yıllarda, çok büyük sosyal olaylar söz konusu olmuştu. Bu olaylar aynı Arap dünyasında olan olaylara benzer şekilde gelişti. Daha sonra Kırgızistan’da çok partili sisteme geçildi, çok partili sistem içerisinde, birçok partinin katıldığı seçimler yapıldı, hükümet kuruldu. Daha sonra birkaç cumhurbaşkanı adayının yarıştığı bir cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. Ve cumhurbaşkanı seçildi. Orta Asya’da hiç görülmemiş bir şekilde demokrasinin temel unsurlarının hayata geçtiği, uygulandığı ve netice verdiği bir süreç yaşadık. Bu tabi herkes için çok sevindirici oldu. Bu sürecin neticesinde de Cumhurbaşkanı Atambayev resmen cumhurbaşkanı seçilmiş oldu. Daha sonra da ilk ziyaretini Türkiye’ye yaptı, resmi ziyaretini.

Zirve sonrası Kırgızistan’a resmi bir ziyaret gerçekleştirmiş olacağım. Ve bu şekilde onun ziyaretini iade etmiş olacağım. Kırgızistan’a o bugünden bugüne en çok yardıma mazhar statüsü uygulamış oluyoruz.  Gerek ekonomik gerek diğer alanlarda Türkiye Cumhuriyeti devletinin bütün kurumları Kırgızistan’a da çok büyük yardımcı oluyor. Ümit ederiz ki çok partili parlamenter sistem, başarılı bir şekilde Kırgızistan’da kendisini ispatlar, bu bütün Asya için de önemli bir gelişmedir.

Bir kez daha şehitlerimize Allahtan rahmet dileyerek sözlerimi bitiriyorum.

Herhangi bir sorusu varsa basın mensuplarının, bu ziyaretle ilgili, cevap vereyim, yoksa sizden müsaade isteyip yolumuza devam edelim. Yolcu yolunda gerek.

Peki, teşekkür ederim.