ABD Dönüşü Esenboğa Havalimanı'nda Basına Yaptıkları Açıklama

27.05.2012
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

 

Değerli Basın Mensupları,  

NATO Şikago Zirvesi’ne katılmak için ABD’ye gerçekleştirdiğim ziyareti tamamlayarak, yurdumuza dönmüş bulunuyorum. Bu, Şikago’ya Cumhurbaşkanı düzeyinde 45 yıl aradan sonra gerçekleştirilen ilk ziyaretti.

Ziyaretim, NATO Zirvesi ve bu vesileyle Şikago ile San Francisco’da gerçekleştirdiğim temaslar bakımından ziyadesiyle yararlı olmuştur. Şikago ayağında Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu ve Milli Savunma Bakanı Sayın İsmet Yılmaz, San Francisco ayağında ise Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Nihat Ergün ile Sayın TÜBİTAK Başkanımız da bana eşlik etti. Heyetimizde akademisyenler ve medya temsilcileri de vardı.

Katıldığım NATO toplantılarında, Türkiye’nin öncelikleri ile uyumlu biçimde, İttifak’ın 21. yüzyılın beraberinde getirdiği tehdit ve güvenlik sorunlarına layıkıyla mukabelede bulunmasını sağlayacak imkân ve yeteneklerin geliştirilmesi üzerinde tam bir mutabakat olmuştur.

Bu kapsamda NATO Balistik Füze Savunması Sistemi’nin ara yeteneğini ilan ettik. Bu sistem belli bir ülkeyi hedef almamakta olup, tüm müttefik ülke halklarına ve topraklarına balistik füzelere karşı tam koruma sağlayacaktır. Türkiye de bu sistemin önemli unsurlarından olan erken uyarı radarına evsahipliği yapmaktadır.

Zirve’de ayrıca Akıllı Savunma Konsepti ve İttifak’ın Caydırıcılık ve Savunma Yapısının Gözden Geçirilmesi nihai raporunu onayladık.

Bilindiği üzere, gündemdeki en önemli konulardan biri Afganistan’dı. Zirve’de, NATO’nun Afganistan’daki faaliyetlerinin, ISAF Harekâtının sona ereceği 2014 sonrası dönemde devamına ilişkin temel ilkeler ele alındı. İttifak’ın Afganistan’a güçlü desteğinin 2014’ten sonra da süreceğini teyit ettik.

NATO Genel Sekreterinin evsahipliğinde müttefik ülkelerin Devlet ve Hükümet Başkanları onuruna düzenlenen akşam yemeğinde Afganistan konusunda samimi ve yapıcı istişarelerde bulunduk. Yemekte yaptığım konuşmada Afgan halkının zihin ve gönüllerinin kazanılması için sivil faaliyetlere de ağırlık verilmesi gerektiğini vurguladım.

Bu kapsamda Pakistan’ın yapıcı ve müspet katkılarıyla Afganistan için çözümün parçası haline getirilmesinin şart olduğuna dikkat çektim. Benden sonra söz alan çok sayıda meslektaşımın da görüşlerimi desteklemesi üzerine, önümüzdeki dönemde bu yönde çalışılması benimsendi.

Zirve’de, ISAF başta olmak üzere NATO operasyonlarına katkıda bulunan ortak ülkelerle de biraraya geldik. Bu katkıların önümüzdeki dönemde de devamı hususunda mutabakat sağladık. Ayrıca, İttifak’ın açık kapı politikasının devam edeceğinin altını bir kez daha çizdik. Bosna-Hersek, Makedonya, Karadağ ve Gürcistan’ın üyelik perspektifinin güçlü şekilde muhafaza edileceğini vurguladık. 

Şikago’da bulunduğum süre zarfında BM Genel Sekreteri, ABD Başkanı ve Fransa’nın yeni Cumhurbaşkanı başta olmak üzere, 10 Devlet ve Hükümet Başkanıyla ikili görüşmeler gerçekleştirdim. Özellikle yeni Fransız Cumhurbaşkanının, ikili ilişkilerimizde geçmiş dönemde yaşanan sorunların aşılmasına yönelik müspet yaklaşımını memnuniyetle not ettim.

 Orta-Batı bölgesinde faaliyet gösteren öndegelen Amerikan firmalarının üst düzey yöneticileriyle de Şikago’da biraraya geldim ve onlara Türk ekonomisini anlattım; Türkiye’ye daha çok yatırım yapmaya çağırdım.

Ayrıca, Somali diasporası ile ABD’de yaşayan Arap çatı kuruluşları ile Ahıska Türk derneklerinin temsilcilerini kabul ettim. Muhataplarımız, Türkiye’nin bölgesinde ve uluslararası ilişkilerde artan rolünden duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Somali diasporasının temsilcileri, Türkiye’nin ülkelerine verdiği destek ve yardımlar için şükranlarını bildirdiler. Bu ay sonunda İstanbul’da düzenlenecek BM Konferansı marjındaki etkinliklere Somalili sivil toplum temsilcilerinin de katılacağını söylediler.

Tüm dış seyahatlerimde, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızla buluşmaya çok büyük önem veriyorum. Bu defa, ABD’de yaşayan Türk toplumunun temsilcileriyle önce Şikago’da biraraya geldim. 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nı Doğu Yakası ve Orta-Batı’da yaşayan vatandaşlarımızla beraber kutladık. NBA’de ülkemizi başarıyla temsil eden milli basketbolcularımızdan Mehmet Okur ve Ömer Aşık da 19 Mayıs resepsiyonuna katılanlar arasındaydı. Türkiye’nin en güzel tanıtımını yapan sporcularımız NBA’de, altının üzerinde sporcu var ki, en çok Türkiye’den olduğunu söylediler.

Şikago’daki temaslarımı tamamladıktan sonra San Francisco’yu ziyaret eden ilk Türk Cumhurbaşkanı sıfatıyla bu şehirde de vatandaşlarımızla biraraya geldim. San Francisco, ABD’nin New York’tan sonra en kalabalık şehri ve yine New York’tan sonra en büyük finans merkezlerinden birisi.

Ziyaretim vesilesiyle ABD’nin tanınmış düşünce kuruluşlarından “Chicago Council on Global Affairs”de ‘Türkiye’nin Ekonomi ve Dış Politika Alanlarındaki Öncelikleri”, Stanford Üniversitesi’nde ise liderlik konusunda birer konferans verdim. CNN, Chicago Tribune ve Los Angeles Times gibi tanınmış medya kuruluşlarının öndegelen temsilcileriyle biraraya gelerek, mülakatlar gerçekleştirdim.

Değerli Basın Mensupları,

San Francisco’da gündelik hayatımızın vazgeçilmez parçası haline gelen birçok bilişim ürününün anavatanı olan Silikon Vadisi’nde de temas ve incelemelerde bulundum. Bu tür yenilikçi teknolojilerin hayatımıza kazandırılmasında örnek bir finansman modeli geliştiren Risk Sermayesi  firmalarının üst düzey yöneticileriyle biraraya geldim, yine Amerika’daki öndegelen Türk girişimcileri kabul ettim.

Silikon Vadisi’nde gördüklerim beni özellikle mutlu etti. Çok sayıda Türk gencinin, çok başarılı Türk gencinin, dünyanın ve Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden mezun olmuş, bir çok Türk gencinin, dünyanın en önemli teknoloji şirketlerinde çok önemli roller aldığını, çok önemli konumları olduğunu gördüm ve bu beni çok gururlandırdı. Özellikle Silikon Vadisi’ndeki bu teknoloji şirketlerine  Sayın Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız, TÜBİTAK Başkanı ve yanındaki heyetle yaptığımız gezilere, oradaki gelişmelerin, oradaki teknolojiyle ilgili tüm yeni hayatın Türkiye tarafından yakından takip edilmesi, Türk gençlerinin, üniversite mezunlarının, genç bilim adamlarının bu bölgeyle yakın işbirliği içinde olmaları konusuna özellikle önem veriyorum. Ümit ediyorum ki, bu gezi vesilesiyle böyle bir bilinç Türkiye’de daha güçlü bir şekilde uyanır.

NATO Şikago Zirvesi’ne iştirakimin ve bu kapsamda ABD’de gerçekleştirdiğim temasların, dış politikadaki önceliklerimizin, ülkemizin sunduğu iş ve yatırım potansiyelinin ve dünya gündeminde bulunan konulara ilişkin tutumlarımızın en üst düzeyde Amerikan ve uluslararası kamuoyuna aktarılması bakımından son derece yararlı olduğuna inanıyorum.

SORU: Efendim bildiğiniz gibi bugün, 27 Mayıs askeri müdahalesinin, bir başbakanı ve iki bakanı darağacına gönderen sürecin yıl dönümü. Türkiye 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan bütün bu dönemleri yaşadı ve en son yapılan operasyonlarda hâlâ güncellenen darbe planlarıyla karşı karşıyayız. Bütün bunların ışığında 27 Mayıs’ın yıl dönümünde neler söylemek istersiniz?

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ: Türk halkının sevgisini, gönlünde hep muhafaza ettiği değerli devlet adamlarını; Adnan Menderes, Polatkan ve Zorlu bunları rahmetle anıyorum. Maalesef siyasi tarihimizde bu tip acı dönemler olmuştur. Daha sonra da olmuştur. Ama bugün geldiğimiz noktada Türkiye bütün geçmişiyle yüzleşmektedir ve bütün bunları sakin bir şekilde ele almaktadır. Hukuki boyutuyla ele alınabilecek olanlar hukuki boyutuyla ele alınırken siyasi boyutuyla ele alınacak olan bütün bu ara dönem ve maalesef müdahaleler TBMM’de de kurulan ilgili komisyon tarafından yine incelenmektedir. Önemli olan şey bugün geldiğimiz noktadır ve bütün bu anlayış bundan sonra Türkiye’de artık bu tip dönemlerin olmayacağının da en büyük garantisidir. Bu bakımdan bir kez daha hepsine rahmet diliyorum. Türkiye’ye yaptıkları katkıdan dolayı da hep milletim adına şükranlarımı bir kez daha hatırlatıyorum, sunuyorum.

SORU: Efendim son dönemde yeniden terör saldırıları baş gösterdi. Son olarak da Kayseri’den acı haber gelmişti. Siyaset dünyasındaysa muhataplık tartışmaları yeniden baş gösterdi aslında. AK Parti ile BDP’nin arasında bir görüşme olabileceği konusunda yeniden tartışmalar başladı. Siz siyaset dünyasından neler bekliyorsunuz bu konuda? Öncelikli olarak o siyasi erkin bu sorumluluğu yerine getirmesini bekliyor musunuz?

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ: Türkiye’nin en önemli konusudur bu konular. Bizim büyük bir olgunlukla ve büyük bir kararlılıkla bu konuları gündemimizden çıkartmamız lâzım. Bu konuları gündemimizden çıkartmadığımız süre içerisinde bizim enerjimizi tamamen aldığı gibi, ayak bağı olduğu gibi Türkiye’nin daha da hızlı gelişmesine, Türkiye’de birçok siyasi, sosyal maalesef ciddi problemler de oluşturmaktadır. O bakımdan gerek ilgili devlet kurumları gerek siyasi yapılar gerekse bununla ilgilenen, aklı eren herkesin; bu işlerin çözümü yönünde, bu işleri Türkiye’nin gündeminden çıkaracak bir gayret, samimiyet ve üslupla herkesin çalışması gerekir. Herkesin üstüne düşen çok görev var.

SORU: Geçtiğimiz hafta siz ABD’deyken Uludere tartışması yine ülke gündemindeydi ve bu tartışmanın ardından Sayın İçişleri Bakanı’nın yaptığı açıklamalar, bakanın olayda hayatını kaybedenlerle ilgili olarak ‘örgütün figüranları’ olarak nitelendirme yapması çok eleştirildi. Siz bu eleştirileri nasıl değerlendirirsiniz, bu konuya ilişkin değerlendirmeniz ne olur?

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ: Şimdi bildiğiniz gibi biz seyahat olunca ister istemez oradaki gündemimizle daha çok ilgilendik, ama ben gitmeden de bu soruları sordunuz burada. Söylediğim şey şuydu: Maalesef çok derin acılar duyduğumuz, gerçekten çok büyük acılar duyduğumuz, bazıları özür falan diyor, özrün de ötesinde çok büyük acılar duyduğumuz bir olaydır bu. Bunu da bütün yöre halkının, herkesin, hayatını kaybedenlerin eşi, dostu herkesin algılaması gerekir. Bununla ilgili her türlü soruşturmalar yapılıyor sivil ve askeri makamlar tarafından. Maalesef bu üzücü, hata olmuştur. Ama nasıl olmuştur, ihmal mi vardır, imkân noksanlığı mı vardır, kapasite eksikliği mi vardır nereden kaynaklanmıştır bununla ilgili gayet ciddi bir soruşturma devam etmektedir. Hem idari soruşturma hem de bildiğiniz gibi mahkemeler eliyle. Herhangi bir karartma kesinlikle söz konusu değildir. Askeri makamlarımız her türlü dokümanı, her türlü bilgiyi, her türlü kaydı ilgili yargı makamlarına da vermiştir. Bundan sonra da herhangi bir ihtiyaç olursa onu da vereceklerdir ama özellikle şunu bütün vatandaşlarımızın ve özellikle de hayatını kaybedenlerin yakınlarının bilmesini isterim ki hepimizin gerçekten üzüntüsü, sivil-asker hepimizin üzüntüsü, bu konuda çok derindir, çok samimidir ve maalesef elde olmayan bir şekilde gerçekleşmiştir bu acı, elem verici olay.

 

 

Yazdır Paylaş Yukarı