“Dördüncü Dünya Siyaset Konferansı”nın Açılış Oturumuna Katılmak Üzere Viyana’ya Hareketlerinden Önce Havaalanında Basına Yaptıkları Açıklama

Değerli Basın Mensupları,

Avusturya Cumhurbaşkanı Sayın Fischer’in davetine icabetle, “Dördüncü Dünya Siyaset Konferansı”nın açılış oturumuna katılmak üzere az sonra Viyana’ya hareket edeceğim.

Bu Konferans, dünyaca tanınmış düşünce kuruluşlarından olan Fransız Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (IFRI) tarafından düzenlenmektedir. Ziyaretim vesilesiyle ayrıca, France 24 (okunuşu Frans 24) kanalına mülakat vereceğim.

İlk toplantısı 2008’de Fransa’nın Evian şehrinde düzenlenen “Dünya Siyaset Konferansı” 2009 ve 2010 yıllarında Fas’ın Marakeş kentinde toplanmıştır. Yönetime ilişkin temel sorunlar ve güncel konuların değerlendirildiği Konferans’ın Viyana’da düzenlenecek dördüncüsünde, bölgesel ve küresel gelişmeler ışığında iyi yönetişim konusu farklı boyutlarıyla ele alınacaktır.

Bildiğiniz gibi, 2009 yılında Türkiye Mevsimi’nin açılışı için Fransa’yı ziyaret etmiş, bu çerçevede IFRI’de bir çalışma yemeğine katılarak araştırmacılara hitap etmiştim. Çalışmalarıyla uluslararası ilişkilerin gelişimine ciddi katkılarda bulunan IFRI, artık geleneksel nitelik kazanan Dünya Siyaset Konferansı aracılığıyla çok sayıda lideri buluşturarak dünya kamuoyunun fikri altyapısını pekiştirmektedir. Bu itibarla, sözkonusu Konferans’ın açılış oturumuna katılacak olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum.

Değerli Basın Mensupları,

Avusturya ile tarihten gelen güçlü bağlarımız ve ortak mirasımızın sağladığı zenginlik, bu ülkeyle ilişkilerimizin gelişmesi için sağlam bir temel oluşturmaktadır.

Cumhurbaşkanı Sayın Fischer’in 2008 yılında Türkiye’ye gerçekleştirdiği resmi ziyaret ve benim de geçtiğimiz Mayıs ayında Avusturya’ya yaptığım iade-i ziyaret, işbirliğimizin daha da geliştirilmesi için ortak iradenin mevcut olduğunu en üst düzeyde ortaya koymuştur. Bu anlayış doğrultusunda, Değerli Dostum Cumhurbaşkanı Fischer’in nazik daveti üzerine, yedi ay gibi bir süre içinde dost Avusturya’yı ikinci kez ziyaret etmiş olacağım.

Teşekkür ederim.

Soru: Son günlerin en çok konuşulan konularından biri Şike Yasası. Vetonun ardından şimdi yeniden görüşülecek ve Çankaya Köşkü’ne sunulacak pazartesi. İlk  olarak bu vetonun Ak Parti içinde çatlaklara  neden olduğu söyleniyor, iddia ediliyor. İkinci olarak da, Şike Yasası yeniden eğer değişmeden önünüze gelirse, Anayasa Mahkemesi’ne gönderecek misiniz, böyle bir planınız var mı?

Sayın Cumhurbaşkanımız: Şimdi Türkiye demokratik, anayasal demokrasi ile idare ediliyor. Anayasal demokrasilerde kurumlar var. Ve kurumların yetki ve sorumlulukları da açıkça bir şekilde ortaya konuluyor.

Ve bunlar arasında da gayet medeni bir ilişki çerçevesinde, demoktarik olgunluk çerçevesi içerisinde uygulamalar gerçekleşiyor. Şimdi bu çerçevede  bahsettiğiniz yasayla ilgili benim kanatlarım ve görüşlerim kamuoyunun da bildiği gibi, açıktır ve ben bu çerçeve içerisinde o yetkimi kullanarak, bir kez daha görüşülmesi için Meclis’e gönderdim.

Şimdi, kanun yapıcı Meclis’tir, Parlamento’dur. Dolayısıyla Parlamento da yine anayasal demokrasi çerçevesinde, kendi yetki ve sorumluluklarını demin söylediğim demokratik olgunluk içerisinde görüşecek, düşünecek ve kanaatini neyse, o şekilde kullanacak. Bunlardan farklı anlamlar çıkartmanın faydası yok doğrusu.

Dolayısıyla bu süreçler bu şekilde işleyecek. Tabii ne olacak, Meclis’ten nasıl gelecek, ona  bakarız. Ona göre nedir inceletirim. Dolayısıyla bunlardan memleketin bugünkü  huzurunu kaçırmak gibi bir düşünce içerisine kimsenin girmemesi gerekir. Bunların, demokratik olgunluğun gereği neyse öyle karşılanması gerekir.

Soru: Kamuoyunun gündeminde olan bir diğer düzenleme de, bedelli askerlik ile ilgili olan düzenleme. Sizin bu konuda net bir mesajınız vardı. Kamuoyunun vicdanını olumsuz etkilemeyecek şekilde, o düzenlemenin gerçekleştirilmesini istiyordunuz. Mevcut tabloya baktığınızda acaba sizin bu beklentiniz hayata geçmiş durumda mı?

Sayın Cumhurbaşkanımız: Ben orada şunu söyledim hatırlarsanız: “Buradan gelecek gelirlerin  genel bütçeye katılmamasının doğru olacağı” şeklinde bir fikir doğrusu paylaşmıştım. Gördüğüm kadarıyla henüz inceleniyor. Oradan gelecek gelirler de, genel bütçeye katılmayacak şekilde, harcanacağı yerler tespit edilerek çıkartıldı.

Soru: Bu Pazartesi, merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun eşi ve BBP Genel Başkanı sizi ziyaret ettiler. Kamuoyunda bu ziyaretten sonra şöyle iddialar ortaya atıldı: Size bir belge sundukları ve bu belgenin içerisinde aslında Muhsin Yazıcıoğlu’na iki  saat  sonra  ulaşıldığı gibi bir  iddia ortaya atıldı ve bunun ardından da, sizin incelemek üzere Denetleme Kurulu’na bir emir verdiğinizi söylediler. Bu iddia doğru mudur?

Sayın Cumhurbaşkanımız: Doğru. Gerek rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun eşi  gerekse BBP’nin Genel Başkanı ziyaret ettiler ve ellerine bazı belgelerin ulaştığını söylediler, şu anda ortaya çıkmamış, kimsenin elinde olmayan… Onları bana verdiler. Ben de onları tabii inceletiyorum, doğruluk derecesi nedir diye.

Soru: Şike Yasası ile ilgili olarak kanaatimi medya biliyor demiştiniz. Bu kanaatiniz yönünde bir değişiklik olacak mı? Bir de görev sürenizin 2014'te dolmasıyla ilgili olarak, yeni Şike Yasası ile bir daha aday olup olmayacağınız yönünde de kamuoyunda bazı tartışmalar ve dedikodular çıkmıştı. Sizin yanıtınız ne olacak?

Sayın Cumhurbaşkanımız: Birinciyle ilgili zaten ilk soruda cevap verdim. İkinci de doğrusu benim alanım değil. Onu düşünecekler başkaları.