Türkiye-Afganistan-Pakistan Üçlü Zirvesi Sonrası Düzenlenen Ortak Basın Toplantısı’nda Yaptıkları Açıklama

01.11.2011
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

Değerli Basın Mensupları,

Afganistan Cumhurbaşkanı Sayın Hamid Karzai, Pakistan Cumhurbaşkanı Sayın Asıf Ali Zardari ve heyetlerinin değerli üyelerini bir kez daha İstanbul’da ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum.

2007 yılında başlattığımız Üçlü Zirve sürecinin 6. toplantılarını bu şekilde bugün tamamlamış oluyoruz. Özellikle bugünkü zirveye çok büyük önem veriyoruz. Çünkü geçen zirveyle bu zirve arasında birçok önemli olaylar oldu. Maalesef Afganistan’da ve Pakistan’da terörden çok acılar çekildi. Afganistan’da Sayın Cumhurbaşkanı’nın kardeşi maalesef teröre kurban oldu ve en sonunda eski Cumhurbaşkanı Prof. Burhaneddin Rabbani aynı şekilde yine terör kurbanı oldu. Pakistan’da birçok terör olayları oldu. Terörden zaten en çok acı çeken ülkelerin başında geliyor Pakistan. Sayın Cumhurbaşkanı, Değerli Kardeşim Zardari, Değerli Eşlerini yine bir terör saldırısında kaybettiler. Dolayısıyla böyle bir ortamdan sonra 6. kez tekrar Türkiye’de buluştuk. Türkiye’ye gösterdikleri güvenden dolayı her iki Cumhurbaşkanı Değerli Kardeşlerime teşekkür etmek istiyorum hepinizin huzurunda.

Bugünkü zirve öncesinde, Sayın Cumhurbaşkanları ile dün ayrı ayrı ikili ilişkilerimizin yanı sıra, bölgesel ve uluslararası gelişmeler hakkında da samimi, kapsamlı bir görüşme yaptık, akşam yemeğinde bir araya geldik. Aynı şekilde içişleri bakanlarımız, dışişleri bakanımız, istihbarat teşkilatı başkanlarımız ve genelkurmay başkanlarımız da yine dün akşam bir araya geldiler ve karşılıklı yemekte geniş şekilde gereken her şeyi konuştular. 6. Üçlü Zirvede, başta güvenlik olmak üzere, bölgede huzur ve emniyetin tesisini sağlayacak konular üzerinde yoğunlaştık. Zirve öncesinde üç ülkenin dışişleri bakanları, en üst düzeyde askeri yetkilileri, içişleri bakanları ve istihbarat teşkilatları başkanları da hep bir araya gelmişlerdir.

Dışişleri bakanları Afganistan için İstanbul Konferansı hazırlıkları da dâhil olmak üzere çeşitli konuları ele aldılar. Yarın burada düzenlenecek Konferans’ın, sadece Afganistan değil, Pakistan değil; Afganistan’ın tüm komşularının, bölgesel işbirliği bağlamında anlamlı katkılarda bulunmasını sağlayacağına inanıyoruz. Dışişleri Bakanı Sayın Davutoğlu, görüşmelerinin içeriği hakkında zirveye geniş bir bilgi vermişlerdir. İçişleri Bakanı Sayın İdris Naim Şahin de yine, içişleri bakanlarının yaptığı görüşmeler hakkında bizleri bilgilendirmişlerdir. Genelkurmay Başkanımız Sayın Necdet Özel de kendi aralarında yaptıkları toplantıyla ilgili bizi geniş bir şekilde bilgilendirmişlerdir.

Sizin de takip ettiğiniz toplantıdan önce yaptığımız daha kısıtlı bir toplantıda yine birçok, çok hassas konuları konuştuk. İstihbarat teşkilatları başkanları da bu toplantıya katıldılar ve onlar da yine kendi aralarındaki görüşmeler hakkında bizi bilgilendirdiler.

Güvenlik ve diğer istikrarla ilgili toplantıların yanında bu toplantıda ekonomik konular da ihmal edilmedi. İstanbul Forumu çerçevesi içerisinde zaten özel sektör bir araya getiriliyor. Bununla ilgili de bu toplantıda TEPAV Başkanı Sayın Güven Sak yine bizi bilgilendirdi. Ayrıca bu toplantıda İstanbul ve İslamabad arasındaki tren seferleriyle ilgili son gelişmeler hakkında bilgi verildi. Bununla ilgili bir şirket kuruldu ve şu anda 16 gün süren süreyi 6 ay içerisinde 10 güne kadar indirme yönünde yapılan çalışmalar var. Bununla ilgili yine bilgiler verildi. Uzun vadede ise bunu çok daha kısa süreye indirecek tedbirler alınacak, bu konudaki çalışmalar hakkında da zirveye bilgiler sunuldu.

Değerli Basın Mensupları,

Bugünkü zirvenin en önemli neticelerinden biri de, Yüksek Barış Konseyi Başkanı ve Afganistan eski Cumhurbaşkanı Burhaneddin Rabbani’nin hayatını kaybetmesine sebebiyet veren suikastin aydınlatılması için, Pakistan ve Afgan makamları arasında işbirliği mekanizmasının kurulmasının kararlaştırılmış olmasıdır. Bu da her iki ülkenin büyük bir samimiyetle nasıl çalıştığını göstermektedir. Bu işbirliğinin iki ülke arasında önemli bir güven artırıcı unsur teşkil edeceğine de inanıyorum. Zirvede ayrıca öze yönelik somut ve sahada ilerleme sağlayacak ölçüde yenilikçi fikirler ve tavsiyelerin hazırlanması amacıyla üç ülkenin dışişleri bakanları riyasetinde bir komisyonun kurulması kararlaştırılmıştır. Dün akşam cumhurbaşkanları arasında yaptığımız görüşmeler neticesinde böyle bir komisyonun kurulması, özellikle Değerli Cumhurbaşkanı Kardeşlerim tarafından istenmiştir ve Türkiye daha çok bu sürece katkı vermeyi kararlaştırmıştır. Bu anlayışla bu komisyon çeşitli programlar hazırlayacak ve biz de onları takip edeceğiz. Böylelikle bölgesel işbirliğinin belkemiğini oluşturan karşılıklı anlayış, güven ve işbirliği ruhunun güçlendirilmesi hedeflenmektedir.

Cumhurbaşkanları olarak önümüzdeki dönemde Üçlü Zirve sürecini devlet başkanlarının yanı sıra, tüm ilgili makamlarımız arasındaki toplantılar ve ortak projelerle sürdürerek bu hedef doğrultusunda ilerleme kaydetmek kararlılığındayız.

Değerli Basın Mensupları,

Terörizm ve radikal akımlarla mücadele hepimizin ortak sorumluluğudur. Ülkelerimizi, halklarımızı ve yaşam tarzlarımızı tehdit eden bu sorunla mücadelede bölge ülkelerinden birinin başarısızlığı hiç şüphesiz, diğerlerini de etkileyecektir. Başka bir ifadeyle, bölgesel sorunların çözümü için, bölgesel işbirliği de şarttır. Bu anlayışla, bugün imzalanan protokollerin bölgesel sahiplenme duygusunu genişleterek bu alandaki işbirliğini kolaylaştıracağına inanıyoruz.

Değerli Basın Mensupları,

Üçlü Zirve sürecinde 5 yılda önemli mesafelerin kat edildiğine inanıyoruz. Esasen 5 yılda 6. toplantısı yapılan Üçlü Zirve süreci, ortaya çıkarttığı işbirliği ve ortaklık sinerjisiyle rüşdünü ispatlamıştır.  Bu sürecin en önemli getirisi şüphesiz, bölgemizdeki karşılıklı anlayış ve güvenin geliştirilmesidir. Bu sadece cumhurbaşkanları veya siyasetçiler arasında değil, özellikle kurumlarımız arasındaki işbirliğinin, kurumlarımız arasında müşterek çalışma ikliminin ve ortamının geliştirilmesi açısından çok önemlidir, bunun altını özellikle çiziyorum.

Ülkelerimiz arasında çeşitli alanlarda akdedilen anlaşmalar, bu neticenin hâsıl olmasına katkıda bulunmuştur. Ortak eğitim faaliyetleri ve askeri tatbikatlar da bu kapsamda çok önemli bir işlev görmektedir. Neticede güvenlik, kalkınma ve eğitim gibi çeşitli alanlarda uzmanlarımızın bir araya getirilerek somut projeler geliştirilmesini sağlayan bu mekanizma ortaya çıkmıştır.

Bu sürecin 5 yıldır düzenli aralıklarla sürdürülmesi, ülkelerimiz arasındaki etkileşim ve dayanışmanın ne denli güçlü olduğunu da kanıtlamaktadır. Ayrıca Üçlü Zirve sürecinde karşılıklı güven ve anlayışın geliştirilmesine de önemli katkıda bulunulduğunu göstermektedir. Gelinen aşamada Üçlü Zirve süreci somut projeler üreten bir mekanizmaya adeta dönüşmüştür. Üçlü Zirve sürecini de ortaklaşa adımlar ve somut projelerle güçlendirerek geleceğe taşımaya yönelik kararlılığımızı bugün de bir kez daha teyit ettik.

Ben, böyle bir zor dönemde, özellikle Değerli Cumhurbaşkanı Kardeşlerime, en kuvvetli heyetleriyle Türkiye’de bulundukları ve gayet samimi, açık bir şekilde bu görüşmelere fırsat verdikleri için bir kez daha teşekkür ediyorum ve sözü kendilerine bırakıyorum.

Soru: Burak Akıncı, Fransız Haber Ajansı. Afganistan Eski Cumhurbaşkanı Sayın Rabbani’nin öldürülmesiyle ilgili bir komisyondan bahsettiniz, ortak mekanizma daha doğrusu. Bu konuda biraz bilgi verebilir misiniz, nasıl çalışacak acaba bu ortak mekanizma?

Sayın Cumhurbaşkanımız: Şimdi bununla ilgili bir mekanizma kuruldu, bunu istihbarat teşkilatları zaten çok geniş bir şekilde görüştüler, görüşmeye devam edecekler ve hepimiz bir ortak anlayışa vardık. Bunun daha ileri adımlarını, nasıl hareket edeceğini onlar koyacaklar. Bunda bir anlaşma, yani daha doğrusu ortak bir anlayış geliştirdik.

Soru: Pakistan ve Afganistan arasında ortak anlayış oluşturmak konusunda çok çaba sarf ettiniz. Afganistan'daki siyasi konularla ilgili olarak da bu anlayışı geliştirmeye çalıştınız. Her iki cumhurbaşkanı da siyasi girişimin, inisiyatifin Afganların önderliğinde olması gerektiğinden bahsediyor. Afganların sahip çıktığı sürece Taliban'ın katılımı konusunda ne diyeceksiniz?

Sayın Cumhurbaşkanımız: Her şeyden önce iki ülkenin birbirine ne kadar bağımlı olduğunu herkesin bilmesi gerekir. Neticede bu büyük problemler, dışarıdan ne kadar çok yardımcılar olursa olsun, nihayetinde iki ülkenin çok samimi ve etkin iş birliğiyle aşılacaktır. Önce bunu unutmamak gerekir. Bugün gelinen noktaya baktığınızda biraz önce sayın cumhurbaşkanlarının söylediği gibi her şey açık ve büyük bir samimiyetle konuşuluyor. Dün ve bugün çok yoğun konuşmalar yapıldı. Dolayısıyla her şeyden önce birbirine güvenmek çok önemli. Bu konuda çok önemli gelişmelerin olduğuna inanıyorum. Şunu da unutmayın, Sayın Karzai bileceklerdir; 2007'de Washington'da Beyaz Saray'dan iki cumhurbaşkanının nasıl ayrıldığını, o günleri hatırlarsanız, bugün gelinen noktayı küçümsememek gerekir. Sadece cumhurbaşkanları arasında değil, bugün kurumlar arasında, genelkurmay başkanları, içişleri bakanları, istihbarat teşkilatları arasında gayet açık yüreklilikle her şey konuşuluyor ve herkes aynı istikamette problemlerin çözümü için uğraşıyor. Tabii ki barış süreci devam edecek. Bunu Sayın Karzai de söyledi. Burhaneddin Rabbani'ye yapılan suikast belki de bu barış sürecini engellemekle ilgiliydi. Bunu her iki cumhurbaşkanı konuşmalarında açıkladılar. Dolayısıyla bu süreç devam edecektir. Bununla ilgili zaten Afganistan'ın politikası da açıktır. Dolayısıyla barış sürecinin kesintiye uğramadığı kanaatindeyiz.

 

 

Yazdır Paylaş Yukarı