Birleşmiş Milletler’in Kuruluşunun 66. Yıl Dönümü

23.10.2011
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

Sayın Cumhurbaşkanımızın Birleşmiş Milletler’in Kuruluşunun 66. Yıldönümü münasebetiyle yayımladıkları mesajları aşağıda sunulmaktadır:

“Bugün, uluslararası ilişkilerdeki emsalsiz konumunu her geçen gün daha da sağlamlaştıran Birleşmiş Milletler Örgütü’nün kuruluşunun 66. yıldönümünü kutluyoruz.

Birleşmiş Milletler, uluslararası barış ve istikrara, kalkınma ve refaha yönelik tehditlerin sürekli arttığı dünyamızda, hiç şüphesiz, ülkeleri bu tür tehditlerle başetmek üzere biraraya getiren ve bu husustaki müşterek eylemlere meşruiyet zemini sağlayan başlıca platformdur.

Bu çerçevede, Birleşmiş Milletler’in mevcut sorunların çözüme kavuşturulmasının ötesinde, bu sorunların tekrarını önlemek üzere Binyıl Kalkınma Hedefleri gibi ileriye dönük amaçlar belirlenmesi konusunda da liderlik ettiğinin unutulmaması gerekir.

Türkiye, kurucuları arasında yer aldığı Birleşmiş Milletler’in ve temsil ettiği müstesna değerlerin her zaman güçlü bir destekçisi olmuştur. Ülkemiz, Birleşmiş Milletler zemininde yürütülen ve uluslararası barış, huzur, güven ve istikrarın tesisi ve pekiştirilmesinden, terörizmle, yoksullukla ve iklim değişikliğiyle mücadeleye kadar geniş bir yelpazeye yayılan tüm çalışmalara faal bir şekilde katılarak, kendi özgün katkılarını uluslararası camianın hizmetine sunmuştur.

Birleşmiş Milletler’in çalışmalarına yönelik gayretlerimizin son örneğini, 9–13 Mayıs 2011 tarihlerinde 10 bin civarında katılımcı ile İstanbul’da evsahipliğimizde gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler 4. En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı teşkil etmiştir. Türkiye, Birleşmiş Milletler’in kalkınma alanındaki en temel forumlarından biri olan sözkonusu Konferans’ta kabul edilen Eylem Planı’nın hayata geçirilmesi sürecine önümüzdeki 10 yıl boyunca nezaret edecektir. Bu bağlamda, En Az Gelişmiş Ülkelerin yaşadığı güçlüklere ve Somali’de başgösteren açlık ve kuraklık gibi özel nitelikli sorunlara karşı uluslararası camianın teyakkuzunu canlı tutmak, Birleşmiş Milletler’in en önemli sorumlulukları arasındadır.

Karşılıklı hoşgörü ve saygının daim kılınmasını amaçlayan Medeniyetler İttifakı gibi Birleşmiş Milletler girişimlerinde öncü rol oynayan, Binyıl Kalkınma Hedeflerine erişilmesi için ise milli ve küresel ölçekte çalışmalar gerçekleştiren ülkemiz, 2009-2010 yıllarında da Güvenlik Konseyi üyesi olarak bölgesel ve küresel barış ve istikrara yönelik gayretlere destek verme kapasitesini tüm dünyaya göstermiştir.

Türkiye, bu anlayışla, dünyanın ve bölgemizin içinden geçmekte olduğu köklü siyasi dönüşüm sürecinin, barış, huzur ve istikrara sağlayabileceğimiz katma değere özellikle ihtiyaç duyulan bir ortam oluşturması üzerine, Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine 2015-2016 yılları için yeniden aday olmuştur. Ülkemiz, önümüzdeki dönemde Birleşmiş Milletler’i faaliyet gösterdiği tüm alanlarda 66 yıl öncesinin heyecanıyla desteklemeye ve örgütün çalışmalarını daha da aktif kılmaya yönelik reform çabalarına müşahhas katkılar sağlamaya kararlıdır.

Birleşmiş Milletler’in insanlığa sunmakta olduğu hizmetlerin dünyamıza daha çok barış, huzur ve refah getirmesini temenni ediyor, Birleşmiş Milletler Günü’nü en samimi hislerimle tebrik ediyorum.”

Yazdır Paylaş Yukarı