Avusturya'ya Hareketlerinden Önce Esenboğa Havalimanı'nda Yaptıkları Açıklama

02.05.2011
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

Değerli Basın Mensupları,

 Avusturya Federal Cumhurbaşkanı Sayın Heinz Fischer’in davetine icabetle, bu ülkeye resmi bir ziyaret gerçekleştirmek üzere az sonra Viyana’ya hareket edeceğim.

Beraberimdeki üst düzeyli heyette Devlet Bakanı Sayın Faruk Çelik, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Sayın Egemen Bağış, milletvekilleri ve akademisyenlerimizin yanısıra, medya dünyasının seçkin temsilcileri ve işadamları yeralıyor.

Bildiğiniz üzere, Cumhurbaşkanı Fischer 2008’de ülkemize 12 yıl aradan sonra Avusturya’dan bu seviyedeki ilk ziyareti gerçekleştirmişti. Ben de 13 yıllık bir aranın ardından Avusturya’yı ziyaret eden ilk Türk Cumhurbaşkanı olacağım.

 Son dönemde Avusturyalı firmaların ülkemizdeki yatırımlarının toplamı 5 milyar Dolar’a ulaşmıştır. İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2 milyar Dolar’ın üstündedir. Ülkemizi ziyaret eden Avusturyalı turist sayısı geçen yıl 500 bini aşmıştır. Avusturya, NABUCCO projesinde de işbirliği yaptığımız önemli bir ortaktır. Ayrıca Avusturya, bu yıl İzmir Fuarı’nın onur konuğudur ve fuara 150 firma ile iştirak edecektir.

 İşte iki ülke arasındaki bu geniş iş, ticaret, yatırım ve turizm potansiyelinden en iyi şekilde yararlanılmaya devam edilmesini teminen Viyana’da TOBB tarafından düzenlenecek İş Forumu toplantısına Avusturya Cumhurbaşkanı ile birlikte iştirak edeceğim. Buna ilaveten, Türkiye ve Avusturya’daki iş çevrelerinden seçkin temsilcilerle çalışma kahvaltısında biraraya geleceğim.

 Değerli Basın Mensupları,

 Ziyaretim sırasında yapacağım görüşmelerde ikili ilişkilerimizin yanısıra, Türkiye ve Avusturya’yı ilgilendiren bölgesel ve uluslararası meseleler hakkında görüş alışverişinde bulunacağım.

 Malumunuz, Türkiye’nin AB üyeliği konusunda Avusturya kamuoyunda bazı önyargılar ve yanlış kanaatler sözkonusudur. Dolayısıyla, stratejik tercihimiz olan AB üyeliğinin Avrupa’ya sağlayacağı katkılara ilişkin görüşlerimizi Avusturyalı yetkililer ve kamuoyuyla paylaşacağım. Bu amaçla, ikili temasların yanısıra Avusturya devlet televizyonu ORF’ye de mülakat vereceğim. 

 Türkiye ve Avusturya demokrasi, çoğulculuk, hukukun üstünlüğü, insan hak ve özgürlükleri, kadın-erkek eşitliği, adalet ve farklılıklara saygı gibi evrensel değerleri paylaşmakta ve aynı idealler doğrultusunda çaba göstermektedir.  

 Ziyaretim vesilesiyle, bu ortak değerleri tehdit eden ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve İslamofobi gibi eğilimlerle mücadelede ortaklaşa atılabilecek adımlar üzerinde de duracağız. Bu bağlamda, özellikle kültürlerarası diyaloğun güçlendirilmesi için yapılabilecekleri değerlendireceğiz.

 Tüm dış seyahatlerimde, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızla buluşmaya büyük önem verdiğimi biliyorsunuz. Bu defa da, Avusturya’da yaşayan ve nüfusu 220 bin dolayındaki Türk toplumunun temsilcileriyle hem Viyana’da, hem de bilahare geçeceğim Salzburg ’da biraraya geleceğim.

 Ziyaretimin,  Avusturya ile köklü tarihi geçmişe dayanan ilişkilerimizin her alanda daha da geliştirilmesine katkı sağlayacağına inanıyorum.

Teşekkür ederim.

Soru: El-Kaide lideri Usame Bin Ladin’in öldürüldüğü açıklandı. Bu gelişmeyi siz nasıl değerlendiriyorsunuz acaba ve Amerikan yönetimiyle herhangi bir temasınız oldu mu bu konuda? Teşekkürler.

Sayın Cumhurbaşkanımız: Bu şunu gösteriyor: Teröristler ve terör örgütlerinin başlarının sonu, eninde sonunda canlı veyahut da cansız şekilde ele geçirilmektir. Bu anlamda dünyanın en tehlikeli ve en sofistike terör örgütünün başının da, bu şekilde ele geçirilmiş olması, herkese ibret vesilesi olmalı. Tabii ki büyük bir memnuniyetle karşılıyorum.

Soru: Sayın Cumhurbaşkanım, Suriye’de tansiyon düşmüyor. Özellikle de bir göç dalgasından bahsediliyor. Bu konuyla ilgili, Türkiye’nin hazırlıkları ne noktada? En son bir temasınız gerçekleşti mi Suriyeli yetkililerle? Ek olarak da, dün 1 Mayıs kutlandı ve bayram havasında geçti. Herhangi bir gerginlik, taşkınlık olmadı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Teşekkürler.

Sayın Cumhurbaşkanımız: Suriye’yle, bildiğiniz gibi, devlet olarak devamlı temas halindeyiz. Başından beri, bu olaylar başlamadan önce bile, temas halindeydik ve oradaki reformların gerçekleşmesi, halkın meşru talepleri doğrultusunda değişimin gerçekleşmesi yönünde de yapıcı katkı sağlamaya çalışıyoruz. Tabii ki en kötü senaryolara karşı da, şüphesiz ki, tedbirlerimizi alıyoruz. Bu bağlamda bildiğiniz gibi, maalesef geçenlerde 300 civarında Suriye vatandaşı sınırımızı geçip Türkiye’ye sığınmışlardır. Dolayısıyla, tedbirler alındığı için, onlar yerleştirilecekleri yerlere taşınmış ve yerleştirilmiştir. Ümit ederiz ki, bu olaylar gelişmez. Suriye’de kardeş kanı dökülmeden reform ve değişiklikler gerçekleşir ve orada da çok partili, demokratik, halkın iradesinin ülke yönetimine yansıdığı bir düzen kurulur.

1 Mayıs’la ilgili sorunuza gelince; 1 Mayıs, işte Türkiye’nin geldiği durumu gösteriyor nihayette. Bütün vatandaşlarımız, herkes gördü; Türkiye’nin her tarafında büyük bir coşkuyla, emeğin ne kadar çok kutsal olduğunu, emeğe ne kadar değer verildiğini hep beraber gösterdik. Zaten 1 Mayıs bayram olarak ilan edilmişti, bayram niteliğine yakışır şekilde de Türkiye’nin dört bir yanında kutlandı. Bundan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bundan sonra da hep böyle olmasını arzu ediyorum. Artık yeni Türkiye’de bayramlar böyle olmalı.

Yazdır Paylaş Yukarı