Arjantin Cumhurbaşkanı Cristina Fernandez de Kirchner ile Düzenledikleri Ortak Basın Toplantısında Yaptıkları Açıklama

Değerli Basın Mensupları,

Türkiye-Arjantin diplomatik ilişkilerinin tesisinin 100. Yıl Dönümünün hemen ardından gerçekleşen Sayın Cumhurbaşkanı Kirchner’in bu ziyareti, gerçekten çok anlamlı olmuştur. Kendisine tekrar hoş geldiniz diyorum. Hem şahsına hem heyetindeki değerli bakanlar, valiler, milletvekilleri, senatörler ve bütün heyetine, Türkiye’ye hoş geldiniz diyorum.

Bugün, Türkiye ile Arjantin arasındaki ilişkilerde yeni bir sayfa açılmıştır. Aslında esas sayfa, 100 yıl önce 1910 yılında, o zamanki Osmanlı İmparatorluğu ve Arjantin arasında imzalanan karşılıklı tanıma anlaşmasıyla açılmış ve ilişkilerimiz başlamıştı. Onun için ilişkilerimizin üzerinden 100 yıl -bir asır- geçti. 100 yıl öncenin tarihine bakarsanız, o zaman kaç tane bağımsız ülke vardı dünyada. Çok farklı bir siyasi yapı vardı. Bugün ise çok farklı var. Demek ki, ilişkilerimiz bu kadar köklü ve bu kadar geçmişe dayalı.

Ayrıca şunu da ifade etmek isterim ki: 1890 yılından 1913 yılına kadar, o günkü Osmanlı topraklarından birçok coğrafyadan, o zamanki birçok vilayetlerden 200 bine yakın insan Arjantin’e göç etmiş. Ve Arjantin vatandaşı olarak, ülkelerine şimdi hizmet ediyorlar. Ve Arjantin’de siz bunlara “Los Turkos” diyorsunuz. Bu da ilişkilerimizde tabii ki köklü bir bağ oluyor. Her ne kadar o gidenlerin hepsinin etnik yapısı Türk değilse de, o zaman Osmanlı toprakları üzerinde olan herkese Türk deniyordu. Siz de bugün onları böyle biliyorsunuz. Bütün bunlar, iki ülke arasındaki ilişkilerin ne kadar köklü olduğunu göstermektedir.

Bugün Sayın Cumhurbaşkanı Kirchner ile beraber hem başbaşa uzun bir görüşme yaptık, iki ülkeyi ilgilendiren birçok konuyu gözden geçirdik hem de heyetler arasında yaptığımız görüşme gayet verimli oldu. Şu, çok önemli ki, iki ülkenin siyasi iradesi ilişkileri daha da ileriye taşımaktır. Bunun başka bir örneği de, Arjantin’in İstanbul’da başkonsolosluk açma kararını almış olmasıdır.

Üst seviyede ziyaretler gerçekleşiyor. En üst seviyedeki bugünkü ziyaretin, bu anlamda çok ayrı bir sembolik değeri vardır. İki ülke de G-20 grubu içerisindedir. G-20 içerisinde Arjantin ve Türkiye yeni ekonomiler olarak, büyüyen ekonomiler olarak çok dikkati çekmektedirler. Her iki ülkenin de çok büyük potansiyeli vardır. Bu potansiyeli karşılıklı işbirliğine çevirmek için de, büyük bir gayret içerisindeyiz.

Sayın Cumhurbaşkanı büyük bir iş adamı heyetiyle de geldi. İstanbul’da yarın iş forumu toplantısı yapacak, Türk ve Arjantinli iş adamlarıyla hep görüşecek. Bütün bunlar, inanıyorum ki iki ülke arasındaki ilişkilerin, somut, müşahhas örnekleri olarak da ortaya çıkacaktır.

Karşılıklı yatırımları arttırmak istiyoruz. Halihazırda Arjantin’de bazı Türk firmalarının, büyük şirketlerin büyük yatırımları vardır. Ümit ederim ki Arjantin firmaları da Türkiye’ye yatırım yaparlar.

Biraz önce imzalanan Havacılık Anlaşmasıyla, Türkiye ve Arjantin arasında direkt uçak seferlerini de düşünüyoruz. En kısa zamanda bunlar da başlayınca insanlar çok daha kolay tabii ki birbirini ziyaret edecektir.

Türkiye’nin Latin Amerika’ya açılım politikasını biliyorsunuz; 2006 yılından bu yana, birçok ziyaretler gerçekleşiyor. Ayrıca yeni büyükelçilikler, daimi büyükelçilikler açmaya başladık, Latin Amerika ülkelerinde. Ticaretimiz karşılıklı olarak çok artıyor. Siyasi istişarelerimiz yoğun bir şekilde hep artıyor. Bütün bunlar iki ülke arasındaki ilişkilerin önündeki ufkun da, ne kadar geniş olduğunu göstermektedir.

Ben, bir kez daha Sayın Cumhurbaşkanı'na Türkiye’ye hoş geldiniz diyorum. Türkiye’yi ziyaretinizden memnun döneceğinize inancım tamdır. Ve dediğim gibi, bu açılan sayfanın içi de eminim ki en güzel şekilde doldurulacaktır.