Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile Düzenlediği Ortak Basın Toplantısında Yaptığı Açıklama

06.12.2010
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

Değerli Basın Mensupları,

Aziz kardeşim Filistin Devlet Başkanı Sayın Mahmud Abbas’ı bu yıl üçüncü kez Türkiye’de misafir etmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Kendisine ve bütün heyetine, bir kez daha hoş geldiniz diyorum.

Dün bildiğiniz gibi Sayın Başbakan ile Sayın Bakan ile görüşmeler yaptılar. Bugün de birlikte görüşmeler yaptık. Bu görüşmelerde, içinde bulunduğumuz kritik süreci değerlendirdik. Sayın Mahmud Abbas, bu süreçle ilgili bize geniş bilgiler verdi ve istişarelerde bulunduk. Birinci el bilgiler elde edinmekten büyük bir memnuniyet duyduk.

Bu görüşmelerimizde, Sayın Mahmud Abbas bize barış görüşmeleriyle ilgili son gelişmeler hakkında bilgi verdi. Ayrıca Filistin içerisindeki yine gelişmeler ve ulusal bütünleşmeyle ilgili bilgiler verdi. Kendisine çok çok teşekkür ediyoruz.

Bildiğiniz gibi Orta Doğu’da arzu edilen bir barışın oluşması için, Filistinlilerin kendi toprakları üzerinde, bağımsız devletlerini kurmaları gerekmektedir. Ve Doğu Kudüs de bu devletin başkenti olmalıdır, buna çok önem veriyoruz.

Bu çerçevede Eylül ayında başlayan görüşmeleri, kuvvetli bir şekilde desteklediğimizi daha önce de açıklamıştık. Şüphesiz ki bunun devam edebilmesi için, İsrail’in yeni yerleşim yerleri yapma ısrarından vazgeçmesi, oradaki evlerin yıkımından vazgeçmesi ve kendisinin olumlu bir havaya bürünmesi elzemdir.

Yine bunun için Kudüs’ün statüsüne çok dikkat etmek gerekir. Binlerce yıl farklı dinleri bünyesinde oluşturan ve kendi kimliği ve kültürü olan Kudüs’ün, kimliğini ve kültürünü değiştirici çalışmalardan da muhakkak ki, vazgeçilmesi gerekmektedir.

Şüphesiz ki, Gazze’de yaşayan 1.5 milyon insanın hayat şartlarının iyileştirilmesi için, ablukanın tamamen kaldırılması ve gerekli yardımların kolayca oraya ulaşması için de İsrail’in yeni bir politika takip etmesi gerekmektedir. Bütün bunları detaylı bir şekilde Sayın Mahmud Abbas ile konuştuk. Ayrıca Filistin içerisindeki bütünleşmenin sağlamlaşması yönünde yapılan çalışmalar hakkında da bizlere bilgi verdiler, kendilerine çok teşekkür ediyorum.

Şüphesiz ki bu yakın dayanışmamız devam edecektir. Türkiye ve Türk halkı, bağımsız Filistin Devletinin güçlü bir şekilde kendi toprakları üzerinde çıkması için her türlü desteği vermeye devam edecektir. Bunun yanında yine Türkiye, Filistin halkına sosyal ve ekonomik yardımlarını yapmaya devam edecektir. Bu ziyaret vesilesiyle bütün bunları bir kez daha gözden geçirdik. Kendilerine tekrar teşekkür ediyorum.

Türkiye ile bütün bu gelişmeleri, birinci elden paylaşma ihtiyacını duydular. Bundan büyük bir memnuniyet duyduk. Kendilerine hep başarılar diliyorum.

Soru : Efendim, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu’nun İsrail tarafıyla dün Cenevre’de birtakım temasları oldu. Bildiğimiz kadarıyla bugün de devam edecek bu görüşmeler. İki ülke taraflarının, iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için, bazı formül arayışında olduğu belirtiliyor. Hatta bununla ilgili ortak bir metin üzerinde çalışıldığından da bahsediliyor. Size bu konuya ilişkin gelen bilgiler var mı? İsrail, Türkiye’nin tazminat ve özür taleplerini karşılayacak mı?

Sayın Cumhurbaşkanımız: Tabii biliyorsunuz, bu görüşmeler teknik seviyede yapılıyor. Türkiye’nin, ilişkilerin normalleşmesi için beklentileri, gayet açık, sarih, bellidir. Buna ekleyeceğim bir şey yok.

Soru:  Sayın Abbas’ın da biraz önce belirtmiş olduğu üzere, Brezilya ve Arjantin, Filistin’in 1967’ye dayalı sınırları çerçevesi içerisinde, Filistin Devleti'ni tanıdılar. Acaba Türkiye Hükümeti'nin bu konulara ilişkin, ne gibi bir desteği olacaktır ve aynı zamanda İsrail’e yönelik bir baskısı, bu hususa ilişkin olarak, söz konusu mudur?

Sayın Cumhurbaşkanımız: Türkiye, biliyorsunuz, daha önceden Filistin Devleti'ni tanımıştır. Bundan büyük bir memnuniyet duyuyoruz; Latin Amerika’da Brezilya ve Arjantin gibi iki büyük ülkenin,  onların da tanımalarından. Şüphesiz ki, bu bir gerçek. Ortada sadece bir Filistin yönetimi söz konusu değil. Ortada bir Filistin Devleti vardır, bize göre. Ve Filistin Devleti'ni biz tanıdığımız gibi, herkesin de tanımasını arzu ederiz. Ve nihai amaç; Doğu Kudüs, Filistin Devleti'nin başkenti olacaktır ve kendi toprakları üzerinde Filistin Devleti yaşayabilir bir şekilde, bağımsız bir şekilde kurulacaktır. Bu fikrimizi biz herkesle paylaşıyoruz. Herkesi de teşvik ediyoruz.

Yazdır Paylaş Yukarı