Türkmenistan Dönüşü Esenboğa Havalimanı'nda Basına Yaptıkları Açıklama

12.11.2010
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

Değerli Basın Mensupları,

Dost ve kardeş Türkmenistan’a yaptığım resmi ziyareti tamamlamış ve yurda dönmüş bulunuyorum. Bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanı olarak Türkmenistan’a yaptığım bu ziyaret, 3 üncü ziyaretimdir. Her gidişimde Türkmenistan’ı daha değişmiş, daha gelişmiş bulmaktan da büyük bir mutluluk duyuyorum.

Bu ziyaretimiz, Türkmenistan’ın Hazar kıyılarındaki Türkmenbaşı şehrinin Avaza bölgesinde gerçekleşti. İki sene önce de bu bölgeye gittiğimde çok büyük kalkınma hamleleri, yatırımlar, çok büyük oteller, turizm projeleri söz konusu idi. Bu gittiğimde bunların büyük bir kısmının gerçekleştiğini, yeni bir havaalanı yapıldığını ve tamamen bölgenin değiştiğini gördüm. Başka çok sevindirici bir şey de şu: Bütün bu inşaatların yüzde 90’ını Türk firmalarının yapmış olması. Havaalanı başta olmak üzere, bütün oteller, 7 km uzunluğunda su kanalı, daha doğrusu kanal değil, bir nehir; bütün bunların hep Türk şirketleri tarafından yapıldığını görmüş olmak, tabii ki büyük bir mutluluk verdi. Daha büyük projeler, liman projeleri, Hazar da başta olmak üzere yol projeleri, bütün bunlar da Türk şirketleri yine çok güçlü bir şekilde varlar.

Bu ziyaretimiz sırasında tabii ki siyasi konuları görüştüğümüz gibi, enerji konularını da görüştük. Türkmenistan bildiğiniz gibi, çok büyük gaz rezervleri olan bir ülkedir. Türkmenistan gazlarının farklı piyasalara ulaşması, özellikle Nabucco projesi içerisinde Avrupa piyasasına Türkiye üzerinden ulaşması, bütün bu konuları hep görüştük. Bizim kendi gaz ihtiyacımız, bununla ilgili görüştük. Bütün bunlarda hep çok müspet gelişmeler ve anlayış birliğine varmaktan da büyük bir memnuniyet duydum.

2011 yılı Türkmenistan’ın bağımsızlığını kazanmasının 20'nci yılı olacaktır. 20'nci yıl kutlamalarına Türkiye de tabii ki katılacaktır. Bu vesileyle çok faaliyetler söz konusudur. Bütün bu faaliyetler, 2 ülke arasındaki ilişkileri daha da çok arttıracaktır.

Oralar bizim ana yurtlarımızdır, ata yurtlarımızdır. O eski yurtlarımızla bugün en yakın dayanışma ve işbirliği içerisinde olmak, tabii ki hakkımız ve görevimizdir. Bu çerçeve içinde zaten Türk Cumhuriyetlerine özellikle büyük önem veriyorum. Hepsine gerekirse senede birkaç kez gidip geliyorum. Yaptığımız Türk Konseyi, 18 sene sonra gerçekleşen aslında büyük bir rüyadır. Orada ilişkilerimizi çok daha güçlü ve kurumsal hale dönüştürüyoruz. Ticaretimiz, ekonomimiz, diğer konularda bütün işbirliğimiz güçlü bir şekilde gelişiyor.

Sayın Cumhurbaşkanı Muhammedov bize büyük bir misafirperverlik, konukseverlik göstermiştir. Bir kez daha hem kendine hem hükümetine hem de bütün Türkmen görevlilere teşekkür ediyorum, sağolun.

Soru: Başbakanla türban konusuyla ilgili olarak bazı değerlendirmeler …

Sayın Cumhurbaşkanımız: Bir şey söyleyeyim mi, bu türban konusundan bıktım açık söyleyeyim. Lütfen sen alınma da gazeteci olarak, tabii senin sorma hakkın var her şeyi. Ama bu konulardan bıktık doğrusu, açık söyleyeyim. Bu kadar nedir, konuş, konuş, konuş. Yani bu kadar Türkiye’nin işleri varken. Türkiye temel haklar ve özgürlüklerde Avrupa Birliği gibi bir ülke olacaktır. En gelişmiş demokratik standartlar Türkiye’de gerçekleşecektir. Bu anlamda özgürlüklere tabii ki önem veriliyor. Sanki Türkiye’nin başka bir meselesi yokmuş gibi, sadece her oturumda, bu her şeyde bu. Televizyonlara bakıyorum, konuşulan mevzular bunlar, bunlar, bunlar. Bırakın, herkesi serbest bırakın, herkes ne düşünüyorsa konuşsun, ne istiyorsa yazsın, ne istiyorsa giysin.

Zaten konu üniversitelerle ilgili bir konu. Üniversitelerin dışında herhangi bir başka tartışma yok. Yani bunu tekrar tekrar getirmenin bir anlamı yok. Yine sen üstüne alınma, gazeteci olarak tabii ki her türlü soruyu soracaksınız. Ben bunu genel olarak söyledim, yani sizinle ilgili değil. Peki teşekkür ediyorum.

Yazdır Paylaş Yukarı