ABD Dönüşü İstanbul Atatürk Havalimanı'nda Yaptıkları Açıklama

26.09.2010
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

“Değerli Basın Mensupları,

Birleşmiş Milletler 65’inci Genel Kurul genel görüşmeleri ve BM Binyıl Kalkınma Hedefleri Zirvesi’ne katılmak için ABD’ye yaptığım ziyareti tamamlayarak, yurdumuza dönmüş bulunuyorum.  

Genel Kurul görüşmelerine Birleşmiş Milletlere üye devletlerin tamamı katılmıştır. Bizimle birlikte 139 ülke, görüşmelerde Devlet veya Hükümet Başkanları tarafından temsil edilmiştir.   

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Dönem Başkanlığımıza tesadüf eden bu yılki Genel Kurul genel görüşmeleri ve bu kapsamdaki temaslarım gerçekten çok yararlı olmuştur.   

Bu çerçevede, ilk olarak 20 Eylül tarihinde BM Binyıl Kalkınma Hedefleri Zirvesi’nin açılışına katıldım. Hatırlayacağınız gibi bu binyıl hedefleri 2000 yılında BM Genel Kurulu’nda Devlet Başkanları, Hükümet Başkanları özel bir toplantı yapmıştı ve 2015 yılına kadar dünyadaki açlığı, susuzluğu ve kadınların içinde bulunduğu kötü durumları iyileştirmeyle ilgili hedefler koymuşlardı. Dolayısıyla Genel Kurul’dan önce yaptığımız bu toplantıda 10 sene içerisinde ne kadar mesafe alındığı ve 2015 yılına varıldığında bu konulan hedeflere ulaşılacak mı, bunlar görüşüldü.

Zirve kapsamında düzenlenen “Yoksulluk, Açlık ve Cinsiyet Eşitliği Alanlarındaki Sorunlarla Mücadele” konulu yuvarlak masa toplantısına Eş-Başkanlık yaptım ve aynı gün bu Zirve’ye hitap ettim.  

Ertesi gün “Binyıl Kalkınma Hedefleri ve En Az Gelişmiş Ülkeler” temalı Zirve’ye iştirak ettim. Bu vesileyle, ülkemizin Binyıl Kalkınma Hedefleri’ne ilişkin yaklaşımını ve bu hedefler doğrultusunda gerçekleştirdiğimiz faaliyetleri izah etme imkanını buldum.

Bu Zirvelere katılan heyet başkanları, BM’nin müteakip En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı’na gelecek yıl Haziran ayında İstanbul’da evsahipliği yapma kararı almamızdan duydukları memnuniyeti ifade ettiler.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu genel görüşmeleri ise, 23 Eylül tarihinde başladı. İlk gün sabah oturumunda hitap ettiğim Genel Kurul’da, ülkemizin uluslararası gündemdeki konulara ilişkin tutumuyla ilgili ayrıntılı bilgileri ortaya koydum.  

Bildiğiniz gibi Türkiye, bu ay Güvenlik Konseyi dönem başkanlığını üstlendi. Dönem Başkanlığımızın, üye ülkelerin New York’ta üst düzeyde temsil edildikleri Genel Kurul görüşmelerine denk gelmesi, bize uluslararası çeşitli konularda etkinlikler düzenleme imkanı da sağlamıştır.

Bu kapsamda, 23 Eylül günü öğleden sonra Barışı Koruma-Barışı İnşa alanındaki son gelişmelerin gözden geçirildiği, Devlet ve Hükümet Başkanları seviyesindeki Güvenlik Konseyi Zirve Toplantısı’nı gerçekleştirdik.  

Toplantıya ben Başkanlık ettim. Güvenlik Konseyi zirvelerinin ilki 1992 yılında düzenlenmiş olup, benim yönettiğim Zirve Birleşmiş Milletlerin 65 yıllık tarihinde 6. Zirve olmuştur. Dolayısıyla her Genel Kurul’da yapılan bir Zirve toplantısı değildir.

Toplantı sonrasında bir Başkanlık Açıklaması kabul edildi. Tarafımdan dünya kamuoyuna duyurulan bu açıklama, BM’nin barışı koruma-barışı inşa alanındaki faaliyetlerine yeni bir zemin kazandırılmasına yönelik çalışmalarımızın somut bir nişanesidir.     

New York’ta bulunduğum süre zarfında, aralarında BM Genel Sekreteri Ban ki-Moon’un da yer aldığı yabancı Devlet ve Hükümet Başkanı ile toplam 21 görüşme gerçekleştirdim. Bu görüşmelerde, ülkemizin uluslararası ve bölgesel konulara ilişkin yaklaşımlarını muhataplarıma anlatma ve hatırlatma imkânını buldum.

Ayrıca, ABD’de faaliyet gösteren önde gelen Türk firmaları ve Amerikan şirketlerinin üst düzey yetkilileriyle çalışma kahvaltısında bir araya geldim. Bu etkinlik sırasında Türkiye ile ABD arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin daha ileriye taşınmasına ilişkin olarak fikir teatisinde bulunduk ve birçok Amerikan firmasını Türkiye’ye yatırım yapmaya davet ettim.   

Amerika Balkan Dernekleri Federasyonu tarafından verilen “AB ve NATO Entegrasyonu’nun Balkanlarda Barışa Katkıları” konulu yemeğe de ev sahipliği yaptım. Bu etkinliğe, altı Balkan ülkesi Devlet ve Hükümet Başkanı, iki Balkan ülkesi ise Dışişleri Bakanı seviyesinde katılmıştır. Etkinlikte ayrıca, Amerika’daki Balkan toplumunun önde gelen temsilcilerinden oluşan yaklaşık 1.400 kişilik bir topluluk hazır bulundu ve onlara hitap ettim.

Bu vesileyle ülkemizin Balkanlar politikası ile NATO ve AB’nin bu coğrafyada barış, huzur, istikrar ve refahın temininde oynadığı rolle ilgili görüşmelerimizi izah etme fırsatını buldum.   

Daha sonra  “Council on Foreign Relations” adlı düşünce kuruluşunda Türk-ABD ilişkileri, Columbia Üniversitesi’nde ise ülkemizin iç ve dış politika dinamikleri ile uluslararası sisteme ilişkin vizyonumuzu ortaya koyan konferanslar verdim.  

Ayrıca, tanınmış Amerikan ve diğer medya kuruluşlarından gelen mülakat taleplerine de imkânlar ölçüsünde cevap vermeye çalıştım.  

Bu çerçevede, New York Times gazetesinin sahibi Arthur Sulzberger’in de yer aldığı anılan gazetenin yazı işleri heyetiyle bir araya geldim. Wall Street Journal, Newsweek ve Associated Press’e mülakatlar verdim. Amerika’nın önde gelen televizyon kanallarından PBS’te Charlie Rose’un, CNN International’da ise Ferid Zekeriya’nın, uluslararası ilişkiler ve dış politika konulu programlarına katıldım.  

New York ziyaretim, ülkemizin küresel ve bölgesel meselelere ilişkin politika ve görüşlerinin, medya kuruluşları aracılığıyla Türk ve dünya kamuoyuna yansıtılması bakımından da yararlı olmuştur.   

Ziyaretim sırasında ABD’deki Türk toplumunun temsilcileriyle New York’ta bir araya geldim. Daha sonra geçtiğim Boston’da da her biri kendi alanında dünya çapında başarılara imza atan Türk akademisyenlerle görüştüm ve onları yemeğe davet ettim.

Tabiatıyla, heyetimin diğer üyeleri de New York’ta yoğun bir görüşme trafiği içerisinde bulunmuşlardır.

Bu bağlamda, Küresel Sürdürülebilirlik Paneli üyeliğine seçilen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan, bu yeni sıfatıyla sürdürülebilir kalkınma konulu etkinliklere önemli katkılar sağladı.

Heyetimizde yer alan Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davuoğlu halen New York’ta çalışmalarını sürdürüyor. Sayın Davutoğlu, BM Güvenlik Konseyi Başkanlığımız kapsamındaki ikinci özel faaliyetimiz olan terörizmle mücadele konulu toplantıya yarın başkanlık edecek.  

Sonuç olarak, ziyaretim vesilesiyle gerçekleştirilen etkinlikler ve görüşmelerimizin, BM Güvenlik Konseyi’ne Başkanlık ettiğimiz bu dönemde, uluslararası gündemde bulunan konulara ilişkin tutumlarımızın ve dış politikadaki önceliklerimizin en üst düzeyde uluslararası camianın dikkatine getirilmesi bakımından son derece yararlı olduğuna inanıyorum.  

Teşekkür ederim.”

Yazdır Paylaş Yukarı