ABD'ye Hareketlerinden Önce İstanbul Atatürk Havalimanı'nda Yaptıkları Açıklama

17.09.2010
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

Değerli Basın Mensupları,

Birleşmiş Milletler 65’inci Genel Kurulu genel görüşmelerine ve bu çerçevedeki Binyıl Kalkınma Hedefleri Zirvesi’ne katılmak üzere, az sonra New York’a hareket edeceğim.

Genel Kurul görüşmelerine Birleşmiş Milletler’e üye tüm devletlerin katılması beklenmektedir. Katılımcı ülkelerin büyük çoğunluğu, görüşmelerde Devlet veya Hükümet Başkanı seviyesinde temsil edilecektir.

Bu yılki Genel Kurul görüşmeleri, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Dönem Başkanlığımıza tesadüf etmesi bakımdan ülkemiz için ayrı bir önem taşımaktadır.

Beraberimdeki heyette, BM Küresel Sürdürülebilirlik Paneli üyeliğine seçilen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan, Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu ve Çevre Bakanı Sayın Veysel Eroğlu da bulunmaktadır.

Genel Kurul görüşmeleri öncesinde, Binyıl Kalkınma Hedefleri doğrultusunda alınan mesafenin değerlendirilmesi amacıyla düzenlenecek Zirve’ye 20 Eylül Pazartesi günü hitap edeceğim.

Ertesi gün Binyıl Kalkınma Hedefleri ve En Az Gelişmiş Ülkeler konulu etkinliğe iştirak edeceğim. Biliyorsunuz, 2011 yılında düzenlenecek müteakip En Az Gelişmiş Ülkeler Zirvesi’ne önümüzdeki yaz İstanbul’da evsahipliği yapacağım.

22 Eylül Çarşamba gününün büyük bölümünü ikili görüşmelere ayırdım. Aynı akşam, Amerika Balkan Dernekleri Federasyonu tarafından “AB ve NATO Entegrasyonu’nun Balkanlarda Barışa Katkıları” konulu bir resepsiyon verilecektir.  Bu resepsiyona ben evsahipliği yapacağım.

23 Eylül Perşembe günü BM Genel Kurulu’na hitap edeceğim. Aynı gün öğleden sonra Barışı Koruma-Barışı İnşa alanındaki son gelişmeleri gözden geçirmek üzere düzenlenecek olan, Devlet ve Hükümet Başkanları düzeyindeki BM Güvenlik Konseyi Zirve Toplantısı’nı yöneteceğim. Bu toplantı, BM Güvenlik Konseyi Dönem Başkanlığımız çerçevesinde düzenleyeceğimiz ilk özel etkinlik olacaktır. 27 Eylül’de ise, BM Güvenlik Konseyi’nde Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu’nun başkanlık edeceği terörizm konulu tematik bir toplantı düzenlenecektir.

Az önce de değindiğim üzere, New York’da bulunacağım süre zarfında, çok sayıda yabancı Devlet ve Hükümet Başkanıyla ikili görüşmeler de gerçekleştireceğim.

Bu fırsattan istifade ederek, Columbia Üniversitesi’nde ve “Council on Foreign Relations” adlı düşünce kuruluşunda konferanslar vereceğim. Ayrıca, New York Times gazetesinin yazıişleri heyeti ile “Wall Street Journal” gibi tanınmış medya kuruluşları temsilcileriyle de biraraya gelerek, mülakatlar gerçekleştireceğim.

Tüm dış seyahatlerimde, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızla buluşmaya büyük önem verdiğimi biliyorsunuz. Bu defa da, ABD’nde yaşayan Türk toplumu temsilcileriyle New York’ta biraraya geleceğim. Ayrıca, Boston’da ABD'de yaşayan hepsi birbirinden değerli Türk akademisyenlerle, öğretim görevlileriyle bir toplantı yapacağım, onlarla buluşacağım.

Bu yoğun programı tamamladıktan sonra, 25 Eylül 2010 tarihinde ABD’den ayrılacağım.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu genel görüşmelerine iştirakimin ve bu kapsamda gerçekleştireceğim temasların, BM Güvenlik Konseyi’ne Başkanlık ettiğimiz bu dönemde, uluslararası gündemde bulunan konulara ilişkin tutumlarımızın ve dış politikadaki önceliklerimizin en üst düzeyde uluslararası camianın dikkatine getirilmesi bakımından son derece yararlı olacağı kanaatindeyim

Teşekkür ederim.

SORU: Efendim, izin verirseniz ziyaretinizin kapsamı dışında bir soru sormak istiyorum. Hakkari’de durum gergin, bu konuyla ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ: Öncelikle hayatını kaybeden vatandaşlarıma Allah'tan bir kez daha rahmet diliyorum, ailelerine başsağlığı diliyorum; yaralılara acil şifa diliyorum. Yine bugünkü olaylarda yaralanan polislerimiz var. Bunların hepsine de acil şifalar diliyorum.

Şimdi, terör örgütünün siciline bakarsanız, bu tip olaylar vardır ve terör örgütünün sicili bu tip olaylarla doludur. Eğe,r sivillerden gelecek tepkiden utanır ve korkarlarsa, o zaman bunu kabul etmezler, bunu devlet yaptı diye hemen devlete atarlar. Bunun en tipik örneklerinden birisi, birkaç yıl önce Diyarbakır’da yaşandı. Dershanelerin önünde gerçekleştirilen terörde, birçok Diyarbakırlı çocuğumuz hayatını kaybettiğinde, hemen devlet yaptı diye neredeyse herkesi inandırmışlardı. Ama daha sonra da katiller yakalandığında itiraf etmişlerdi, bunu terör örgütü adına yaptıklarını. Tabii ki, olay şu anda gerek polis, gerek savcılığın araştırması ve delillerle işin ne ve nasıl olduğunun ortaya çıkartılması safhasında. Ama bu vesileyle şunu bir kez daha tekrarlayayım: Mayınlar dünyada ordulara bile yasaklanmıştır. Şimdi terör örgütünün nasıl mayın kullandığını ve güvenlik güçlerini bırakın, sivillere karşı kıran kırana İstanbul’un merkezinde neler yaptığını hatırlarsanız, bu olayın da hiç değilse ön bazı tahminlerini yaparsınız. Ama halktan ve uluslararası camiadan görecekleri tepkiden dolayı, başında hemen bir suçlu bulurlar, o suçluya da hemen devlet derler.

SORU: Efendim, Amerika’ya gidiyorsunuz. Türkiye’de bu son dönemde başkanlık sistemi tartışmaları var. Siz başkanlık sisteminin Türkiye’nin ideal yapısına uygun olduğunu düşünüyor musunuz, ileride eğer başkanlık sistemine geçiş olursa, başkanlığa adaylığınızı koyacak mısınız?

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ: Çok kestirme, hemen cevaplar istedin. Türkiye’de her şey tartışılıyor. Yani ekstrem düşünceler de açıkça tartışılıyor. Şimdi bunlar da tartışılıyor. Önemli olan, meselelerin daha çok bilgiyle, sağlam tecrübelerle, dünyadaki tecrübelerle, bütün bunlar göz önüne getirilerek tartışılması. Şu anda Türkiye’nin gündeminde bu yok. Belki tatlı geliyor, manşetlerde çıkabiliyor, onun için bazılarına kolay geliyor, hemen konuşuyor herkes. İşte konuşuluyor, tartışılıyor ama şu anda Türkiye’nin gündeminde bu yok. Şu anda Türkiye’nin gündeminde, uğraştığımız çok önemli konular var. Ama tüm bunlar konuşulabilir, tartışılabilir. Tabii ki avantajları, dezavantajları; parlamenter sisteme göre üstünlükleri, zafiyetleri bunlar hep tartışılabilir ve sonunda böyle büyük meseleler, tabii ki TBMM başta olmak üzere, bütün halkımızın kararıyla verilebilir. Bunların hepsi olabilir. Teşekkür ederim. 

Yazdır Paylaş Yukarı