Azerbaycan'a Hareketlerinden Önce Basına Yaptıkları Açıklama

16.08.2010
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

Değerli Basın Mensupları,
 
Dost ve kardeş Azerbaycan’ı ziyaret etmek üzere az sonra Bakü’ye hareket edeceğim. Bu ziyarette bana Dışişleri Bakanımız Sayın Davutoğlu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Sayın Yıldız da refakat edeceklerdir. Yine aynı şekilde bu ziyaretim de bana Türkiye-Azerbaycan Dostluk Grubuna mensup değerli milletvekilleri de eşlik edeceklerdir.

Cumhurbaşkanı Aliyev ve diğer üst düzey Azeri yetkililerle yapacağımız görüşmeler, ikili ilişkilerimizi ve işbirliğimizi ilgilendiren konuları tüm veçheleriyle ele almamıza imkan tanımasının yanısıra, bölgesel ve uluslararası gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunmamıza da vesile olacaktır.

İki ülke ilişkilerini geliştiren ve stratejik işbirliğine dönüştüren alanlardan biri enerjidir. Bakü-Tiflis-Ceyhan ham petrol ve Bakü-Tiflis-Erzurum doğal gaz boru hattı projeleri, ülkelerimizin enerji alanındaki işbirliğinin en önemli nişaneleridir. Bu iki proje, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ikili ilişkilerin yanısıra, küresel enerji güvenliğine ve özellikle Avrupa’nın enerji güvenliğine, bölgesel refah ve istikrara da katkı sağlamaktadır.

Bu vesileyle, iki ülkenin bu alandaki mevcut işbirliğini daha da geliştirmeyi hedeflediğini bir kez daha vurgulamak isterim. Diğer yandan, ticari ilişkilerimizi derinleştirecek olan Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattının da bir an önce faaliyete geçmesini istiyoruz.

Hatırlayacaksınız Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattının temelini 2008 yılında Kars’ta, Azerbaycan ve Gürcistan Cumhurbaşkanlarının da katılımıyla atmıştık. 2012 yılında bu demiryolunun bitmesi beklenmektedir ve çalışmalar hızlı bir şekilde devam etmektedir.

Güney Kafkasya’da barış, istikrar ve refah ortamının egemen kılınması, Türkiye’nin dış politika öncelikleri arasında yer almaktadır. Bu çerçevede Türkiye, Güney Kafkasya’daki gelişmeleri yakından izlemekte, bölgede kapsamlı ve sürdürülebilir barışın tesisi çalışmalarına aktif katkıda bulunmaktadır.

Azerbaycan’da gerçekleştireceğim temaslarda, ülkemizin bölgede istikrar, refah ve işbirliği ortamının tesisine atfettiği önemi bir kez daha vurgulayacağım. Bu çerçevede, Yukarı Karabağ ihtilafının, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü esas alınmak suretiyle, barışçı yollardan çözümlenmesinden yana tutumumuzun altını çizeceğim. Ayrıca, Türkiye’nin Güney Kafkasya’da kapsamlı barışın tesisi amacıyla sarfettiği gayretlerin sürdürüleceğini teyit edeceğim.

Bu konuda özellikle değerli kardeşim Sayın Aliyev ile istişarelerimizi ve görüş alışverişlerimizi bir kez daha samimi ortam içerisinde tekrarlayacağız.

Kafkaslarda kalıcı bir barışın tesisi için yaptığımız ve bundan sonra yapacağımız çalışmaları gözden geçireceğiz. Buna özellikle çok önem veriyoruz. Çünkü donmuş ihtilaflar birden bire çok büyük bölgesel meseleler haline gelmektedir. Donmuş, hele hele uzun süreli ihtilaflar söz konusu olunca, bunlar için birkaç hamle değil, yoğun gayret gerekmektedir. Bazen görünür, bazen görünmez ciddi çalışmalar gerekmektedir. Dolayısıyla Türkiye olarak biz bu çalışmaları bazen sessiz bir şekilde de olsa, kararlı bir şekilde yürütüyoruz.

Ziyaretim sırasında ayrıca, Ziraat Bankası’nın ortağı olduğu Azer-Türk Bank’ın Bakü’deki Genel Müdürlük binası ile bir Türk firması tarafından yapılan Metal Demir-Çelik Fabrikasının açılışlarını gerçekleştireceğim.

Bakü’deki temaslarımın ardından, incelemelerde bulunmak üzere Azerbaycan’ın ve Türk Dünyası’nın simge şehirlerinden Şeki’ye geçeceğim. Geçen sefer Gence’yi ziyaret etmiştim. Orası da çok tarihi bir şehirdi. Bu sefer de, Azerbaycan'ın başka tarihi bir şehrine, Türk tarihinde çok önemli bir şehir olan Şeki'ye geçeceğim.

Ziyaretimin, ülkelerimiz ve halklarımız arasındaki tarih, kültür ve dil birliğinden güç alan, mevcut yakın dostluk ve kardeşlik ilişkilerini daha da derinleştireceğine ve bölgemizdeki istikrar arayışlarına ivme kazandıracağına inanıyorum.

 

Yazdır Paylaş Yukarı